Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

5271 S.lı Ceza Muhakemesi Kanunu MADDE 12
(1) Davaya bakmak yetkisi, suçun işlendiği yer mahkemesine aittir.

(2) Teşebbüste son icra hareketinin yapıldığı, kesintisiz suçlarda kesintinin gerçekleştiği ve zincirleme suçlarda son suçun işlendiği yer mahkemesi yetkilidir.

(3) Suç, ülkede yayımlanan bir basılı eserle işlenmişse yetki, eserin yayım merkezi olan yer mahkemesine aittir. Ancak, aynı eserin birden çok yerde basılması durumunda suç,eserin yayım merkezi dışındaki baskısında meydana gelmişse, bu suç için eserin basıldığı yer mahkemesi de yetkilidir.

(4) Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan hakaret suçunda eser, mağdurun yerleşim yerinde veya oturduğu yerde dağıtılmışsa, o yer mahkemesi de yetkilidir. Mağdur, suçun işlendiği yer dışında tutuklu veya hükümlü bulunuyorsa, o yer mahkemesi de yetkilidir.

(5) Görsel veya işitsel yayınlarda da bu maddenin üçüncü fıkrası hükmü uygulanır. Görsel ve işitsel yayın, mağdurun yerleşim yerinde ve oturduğu yerde işitilmiş veya görülmüşse o yer mahkemesi de yetkilidir.

(6) (Ek:8/7/2021-7331/10 md.) Bilişim sistemlerinin, banka veya kredi kurumlarının ya da banka veya kredi kartlarının araç olarak kullanılması suretiyle işlenen suçlarda mağdurun yerleşim yeri mahkemeleri de yetkilidir.

Hakaret Suçunda Yetkili Mahkeme

Üyemizin Notu: Bu madde, mülga CMUK’un 8. maddesini karşılamaktadır. Mülga kanundan
farklı olarak maddeye, görülebilen ve işitilebilen yayınlar hakkında da
yetki kuralı eklenmiştir.
Konumuz bakımından maddeyi inceleyecek olursak, ilk fıkraya göre, hakaret
suçunun işlendiği yer mahkemesinin yetkili olduğunu görürüz. İkinci
fıkraya göre hakaret incelenecek olunursa, hakaret suçunun ani edimli bir suç
olmasından ötürü bu suça ilişkin teşebbüs hareketlerinin olamayacağından ve
yine hakaret suçunun kesintisiz suç olma imkânsızlığından hareketle, hakaret
suçu bakımından ikinci fıkrada dikkate alınabilecek tek ifadenin, zincirleme
suçlarda son suçun işlendiği yer mahkemesinin yetkili olacağı ifadesi olduğunu
belirtebiliriz. Yalnız, zincirleme hakaret suçu ile işkence veya eziyet suçu arasındaki
ince fark unutulmamalıdır. İşlenen fiil sistematik veya bir süreç içerisinde
yapılıyorsa işkence veya eziyet suçu olacak, fiil aynı kişiye birden çok
kere yapılmasına karşılık sistematik değilse ise zincirleme hakaret suçu olacaktır.
Üçüncü fıkraya göre, hakaret, basın yoluyla işlenmişse (gazete, dergi, kitap
vb.) yayım merkezi yer mahkemesi yetkili olacak, eğer eserin yayım merkezinin
dışındaki baskısında suç meydana gelmişse yayım merkezinin yanında eserin
basıldığı yer mahkemesi de yetkili olacaktır. Dördüncü fıkrada, hakaret suçu ile
ilgili özellikle belirtilen bir yetki kuralı vardır. Bu fıkraya göre, şikâyete bağlı
olan hakaret suçları için, eser, mağdurun yerleşim yeri veya oturduğu yerde
dağıtılmışsa o yer mahkemesi de yetkili kılınmıştır. Hatta, hakaret suçunun
mağduru tutuklu veya hükümlü bulunuyorsa o yer mahkemesi de yetkili kılınmıştır.
Bu hükme dayanarak denilebilir ki, Türkiye çapında dağıtılan gazete,
dergi veya kitaplar yoluyla işlenen hakaret suçları için, herhangi bir yer mahkemesi
yetkilidir. Böyle durumlarda yetkisizlik kararı ile karşılaşılmayacaktır.
Zira, yerleşim yeri tabirinin aksine, oturulan yer tabiri kişinin lafzına tabiidir.
Aksi ispatlanabilir olsa da, uygulamada bu ispatın neredeyse imkânsız olduğu
bilinir. Son fıkrada yine üçüncü ve dördüncü fıkrada belirtilenler geçerli olmakla
birlikte, bu fıkranın işitmeli veya görmeli yayınlara (TV, radyo veya internet)
yönelik olduğu belirtilmiştir. Hakaret için yukarıda belirttiğimiz hükümlerin
aynısı TV, radyo veya internet gibi yayınlar bakımından da geçerli olacaktır.
Dikkat edilirse, madde metninde, basılabilen ve dağıtılabilen eserler için “yayım”
tabiri kullanılmış; buna karşılık, görülebilen veya işitilebilen eserler için
“yayın” tabiri kullanılmıştır. Türkçe bakımından isabetli bir düzenleme olmuştur.
Basın Kanunu’ndaki “yayın” tabirinin de değiştirilerek “yayım” tabirinin
kullanılması hem daha doğru olacak hem de kanunlar arasında terim birliği
sağlanmış olacaktır kanaatindeyiz.

TOKBAŞ Hakan, Türkiye Mevzuatında Şerefi İhlal, s.155-156


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Hakan TOKBAŞ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 04-06-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,01977897 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.