Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 16. Hukuk Dairesi, Esas: 2008/8921, Karar: 2009/70 İçtihat

Üyemizin Özeti
5271 S.K. m.264 ve Anayasa'nın 36.maddesi birlikte değerlendirildiğinde; şikayet dilekçesinin hatalı mercie verilmesi halinde, verildiği tarihten itibaren evrakın ilgili mercie gönderilmesine ya da doğrusu da gösterilmek suretiyle hatalı mercie başvurduğu hususu ilgilisine bildirildiği tarihe kadar şikayete ilişkin sürenin işlemeyeceğinin kabulü gerekir.
(Karar Tarihi : 12.01.2009 T)
"Alacaklıyı zarara sokmak kasdiyle mevcudunu azaltmak suçundan sanıklar R____ ve F____ haklarında açılan davanın İİK'nın 349. maddesi gereğince reddine karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde müşteki vekili tarafından temyiz edildiğinden, Yargıtay C.Başsavcılığı'nın onama istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak gereği görüşüldü:

KARAR :
1- Sanıklara isnat edilen suç 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 331. maddesinde yaptırım altına alınmış olup, bu maddenin 6. fıkrasında "bu suçlar alacaklının şikayeti üzerine takip olunur" hükmüne yer verildiği, yine anılan Kanun'un "yargılama usulü" başlıklı 349. maddesinde şikayetin dilekçe ile veya şifahi beyanla icra mahkemesine yapılacağı, öte yandan 1 Haziran 2005 tarihinde yürürlüğe giren 5358 sayılı Kanun'un 18. maddesiyle değişik 2004 sayılı İcra ve İflas Kanunu'nun 346. maddesinin son fıkrasına göre de "Bu bapta yer alan suçlarla ilgili davalara icra mahkemesinde bakılır" hükümleri karşısında, sanıklara yöneltilen suç hakkında iddianame ile dava açılmasının gerekmediği, icra mahkemesine verilecek dilekçe ile yargılamaya başlanacağı hususu gözönünde bulundurulduğunda, sanıkların üzerine atılı suç nedeniyle yapılacak yargılamalar şikayet dilekçesi ile veya şifahi beyanla icra mahkemesine başvuru üzerine başlayacaktır.

Yapılan bu açıklama çerçevesinde dosya incelendiğinde, suç tarihi 27.12.2005 olup, şikayet dilekçesinin de 02.02.2006 tarihinde Cumhuriyet Başsavcılığı'na verildiği, yapılan soruşturma sonunda 16.04.2007 gün ve 2006/495 soruşturma no ve 2007/1344 karar no ile kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararda soruşturma evrakının tasdikli bir örneğinin gereğinin takdir ve ifası için Karaman İcra Mahkemesi'ne gönderilmesi hususuna da değinildiği, Karaman İcra Mahkemesi'nce de suça ilişkin şikayetin doğrudan icra ceza mahkemesine yapılmasının gerektiği, şikayetçi vekili tarafından İİK'nın 349. maddesine göre süresinde mahkemelerine verilmiş bir dilekçe bulunmadığından davanın reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.

Her ne kadar 01.06.2005 tarihinde yürürlüğe giren 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu'nda şikayet merciinin belirlenmesinde hata hususu düzenlenmemiş ise de, aynı Yasa'nın 264. maddesinin birinci fıkrasındaki, "kabul edilebilir bir başvuruda kanun yolunun veya merciin belirlenmesinde yanılma, başvuranın haklarını ortadan kaldırmaz." hükmü ile Anayasa'nın "Hak arama hürriyeti" başlıklı 36. maddesinin birinci fıkrasındaki, "Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir." şeklindeki düzenleme dikkate alındığında, bu hususun zuhulen yer almadığı düşünülmelidir. Şikayet dilekçesinin hatalı mercie verilmesi halinde, verildiği tarihten itibaren evrakın ilgili mercie gönderilmesine ya da doğrusu da gösterilmek suretiyle hatalı mercie başvurduğu hususu ilgilisine bildirildiği tarihe kadar şikayete ilişkin sürenin işlemeyeceğinin kabulü gerekir. Hal böyle olunca, yargılamaya devam edilerek toplanan delillerin değerlendirilmesine göre sanıkların hukuki durumlarının tayini gerekirken, "İİK'nın 331. maddesi gereğince açılan davaların takibi şikayete bağlı olup, iddianame ile davanın açılamayacağı, müştekinin şikayeti üzerine dava açılacağı" gerekçesiyle davanın reddine karar verilmesi,

2- Kabule göre de, şikayetin süresinde yapılmaması durumunda İcra ve İflas Kanunu'nun 347. maddesi uyarınca müştekinin şikayet hakkının düşürülmesi yerine davanın reddine karar verilmesi,

KARAR : Yasaya aykırı olup, temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmekle, hükmün isteme aykırı olarak BOZULMASINA, 12.01.2009 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 347 :(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/138 md.;Değişik madde: 31/05/2005-5358 S.K./19.mad)

       Bu Bapta yer alan fiillerden dolayı şikâyet hakkı, fiilin öğrenildiği tarihten itibaren üç ay ve her halde fiilin işlendiği tarihten itibaren bir yıl geçmekle düşer.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 04-06-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02877808 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.