Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 10. Hukuk Dairesi, Esas: 2008/20353, Karar: 2010/5609 İçtihat

Üyemizin Özeti
Yürürlük tarihi olan 01.10.2008'den önce husule gelen olaylardan kaynaklı rücuan tazminat davalarında 5510 S.K. m.21 uygulanmaz.

Kararda 506 sayılı Yasa çerçevesinde iş kazası sonucu sürekli iş göremez hale gelen işçiye bağlanan gelir ve yardımların rücuan tahsili ve bu meyanda davalılar arasındaki asıl işveren- alt işveren ilişkisi tartışılmıştır.
(Karar Tarihi : 19.04.2010)
"Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez duruma giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan yardımların davalıdan 506 Sayılı Yasa'nın 10 ve 26. maddesi gereğince tahsiline karar verilmesi istemidir. Mahkemece, ilamda belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.

Hükmün, taraflar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu analaşıldıktan sonra Tetkik Hakimi tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi:

KARAR : 5510 Sayılı Yasa'nın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesindeki, "İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödetilir," düzenlemesi getirilmiş ise de, söz konusu düzenlemenin anılan Kanunda, yürürlüğü öncesinde gerçekleşen olaylardan kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı ve genel olarak Kanunların geriye yürümemesi (geçmişe etkili olmaması) gereğince, davanın yasal dayanağı 506 sayılı Kanun'un 10 ve 26 ve 87. maddeleridir.

Mahkemece, zararlandırıcı sigorta olayında sürekli iş göremezlik durumuna giren ve kontrol muayaneye tabi tutulmasına karar verildiği halde iş göremezlik oranı kesinleşmemiş olan sigortalının açmış olduğu ve kenleşmemiş olup güçlü delil niteliğine de henüz sahip olmayan tazminat davasında alınan kusur raporu, işbu davada hükme esas alınarak, asıl işveren H____ T____ Vakfı %25, alt işveren olarak S____ Tekstil Ltd. Şti. %50, kazalı da %25 kusurlu bulunmuş ve 506 Sayılı Yasa'nın 10. maddesinin varlığı kabul edilerek davalı işverenin %85 kusur oranı ile yani davada taraf olmayan asıl işveren olarak nitelediği Vakfın kusuru ile de sorumluluğuna karar verilmiştir.

Davada öncelikle halledilmesi gereken sorun, zararlandırıcı sigorta olayına maruz kalan sigortalıyı çalıştıran davalı S____ İnş. Taah. San. ve Tic. Ltd. Şti. ile H____ T____ Vakfı arasında hukuki ilişki ile tazminat dosyasında alınan ilk kusur raporunda kusur verilen R____ ve B____ ile davalı Vakıf arasındaki hukuki ilişkinin niteliğinin; bir başka ifade ile, asıl işveren-taşeron ilişkisi olup olmadığının saptanmasıdır.

506 Sayılı Kanun'un 87. maddesi hükmüne göre aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran 3. kişidir.

Asıl işveren-taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına devredilen iş dolayısıyla sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir.

İşin belirli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilmeyecektir.

Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise asıl işverenden istenilen işin, asıl iş ya da işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır.

Somut olayda, davalı H____ T____ Vakfı ve R____ ile B____ arasındaki hukuki ilişkinin niteliği tarafların ibraz edeceği delillerle birlikte değerlendirilerek aralarındaki 506 Sayılı Yasa'nın 87. maddesi kapsamında asıl işveren taşeron ilişkisi bulunup bulunmadığı saptanmalı, bu yönde işçi sağlığı ve iş güvenliği ile iş kazasının vuku bulduğu iş kolunda uzman bilirkişi heyetinden; kusur oran ve aidiyeti konusunda yeniden rapor alınıp irdelenmeli, HUMK'un 74. maddesindeki taleple bağlılık ilkesi gözetilmelidir.

2- Kazalı sigortalının zararlandırıcı sigorta olayı sonrası iş göremezlik oranının belirlenmesi hakkında 05.09.2003 tarihinde kontrol muayaneye tabi tutulduğu halde sonucunun araştırılmamış olması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.

Mahkemece açıklanan maddi ve hukuki esaslar gözetilmeksizin eksik araştırma, inceleme ve yanılgılı değerlendirme sonucu yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup, bozma nedenidir.

O halde, davacı ile davalı vekillerinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.

KARAR : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalıya iadesine, 19.04.2010 gününde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu MADDE 21 :İŞ KAZASI VE MESLEK HASTALIĞI İLE HASTALIK BAKIMINDAN İŞVEREN VE ÜÇÜNCÜ KİŞİLERİN SORUMLULUĞU

İş kazası ve meslek hastalığı, işverenin kastı veya sigortalıların sağlığını koruma ve iş güvenliği mevzuatına aykırı bir hareketi sonucu meydana gelmişse, Kurumca sigortalıya veya hak sahiplerine bu Kanun gereğince yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değeri toplamı, sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı olmak üzere, Kurumca işverene ödettirilir. İşverenin sorumluluğunun tespitinde kaçınılmazlık ilkesi dikkate alınır.

İş kazasının, 13 üncü maddenin ikinci fıkrasının (a) bendinde belirtilen sürede işveren tarafından Kuruma bildirilmemesi halinde, bildirim tarihine kadar geçen süre için sigortalıya ödenecek geçici iş göremezlik ödeneği, Kurumca işverenden tahsil edilir.

       Çalışma mevzuatında sağlık raporu alınması gerektiği belirtilen işlerde, böyle bir rapora dayanılmaksızın veya eldeki rapora aykırı olarak bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılan sigortalının, bu işe girmeden önce var olduğu tespit edilen veya bünyece elverişli olmadığı işte çalıştırılması sonucu meydana gelen hastalığı nedeniyle, Kurumca sigortalıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği işverene ödettirilir.

       İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık, üçüncü bir kişinin kusuru nedeniyle meydana gelmişse, sigortalıya ve hak sahiplerine yapılan veya ileride yapılması gereken ödemeler ile bağlanan gelirin başladığı tarihteki ilk peşin sermaye değerinin yarısı, zarara sebep olan üçüncü kişilere ve şayet kusuru varsa bunları çalıştıranlara rücû edilir.

       İş kazası, meslek hastalığı ve hastalık; kamu görevlileri, er ve erbaşlar ile kamu idareleri tarafından görevlendirilen diğer kişilerin vazifelerinin gereği olarak yaptıkları fiiller sonucu meydana gelmiş ise, bu fiillerden dolayı haklarında kesinleşmiş mahkûmiyet kararı bulunanlar hariç olmak üzere, sigortalı veya hak sahiplerine yapılan ödemeler veya bağlanan gelirler için kurumuna veya ilgililere rücû edilmez. Ayrıca, iş kazası veya meslek hastalığı sonucu ölümlerde, bu Kanun uyarınca hak sahiplerine bağlanacak gelir ve verilecek ödenekler için, iş kazası veya meslek hastalığının meydana gelmesinde kusuru bulunan hak sahiplerine veya iş kazası sonucu ölen kusurlu sigortalının hak sahiplerine, Kurumca rücû edilmez.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 25-05-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03044009 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.