Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 12.HD 2010/8237E, 2010/20456K İçtihat

Üyemizin Özeti
Borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği 24.06.2009 tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, borçlu vekilince 25.06.2009 tarihinde yapılan fesih isteminin yasal süre içinde yapıldığının kabulü gerekir. Mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, istemin süre yönünden reddi isabetsizdir.
(Karar Tarihi : 21.09.2010)
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu vekili tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: İİK. nun 127. maddesi gereğince taşınmaz satışlarında, satış ilanının bir örneği borçluya tebliğ edilmelidir. Bu işlemin yapılmamış veya usulsüz yapılmış olması başlı başına ihalenin feshini gerektirir. İİK. nun 134/2. maddesi hükmü gereği ihalenin feshini ilgililer ihale tarihinden itibaren 7 gün içinde isteyebilirler. İlgililerin ihale yapıldığı ana kadar cereyan eden muamelelerdeki yolsuzluklara en geç, ihale günü ıttıla peyda ettiği kabul edilir. Öte yandan, anılan Kanunun 6. fıkra hükmüne göre satış ilanı tebliğ edilmemiş veya satılan malın esaslı vasıflarındaki hataya veya ihalede fesada bilahare vakıf olunmuşsa şikayet süresi ıttıla tarihinden başlar. Şu kadarki, bu müddet ihaleden itibaren bir seneyi geçemez.

Tebligat Kanunu ve Tebligat Tüzüğü, tebliğ belgesindeki işlemin aksinin iddia edilmesi halinde bunun tahkik şeklini ve yöntemini göstermemiştir. O halde, hakim, her somut olayın özelliğini, cereyan şeklini, gerçekleşen maddi olguları en ufak ayrıntılarına kadar gözönünde bulundurup, iddiayı tahkik etmelidir. Dairemizin süregelen yerleşmiş uygulaması. Hukuk Genel Kurulunun 7.4.1982 tarih ve 1377-337 sayılı kararında öngörülen yukarıdaki ilkeye uygun biçimde devam etmektedir.

Somut olayda, borçlu A. S. adına çıkarılan satış ilanının 11.04.2009 tarihinde, kendisiyle birlikte aynı konutta ikamet ettiğini beyan eden yeğeni H. S. imzasına tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu hali ile tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat kanununun 16. maddesine göre yapıldığı görülmektedir. Borçlu vekili icra mahkemesine 25.06.2009 tarihinde yaptığı başvurusunda, tebliğ evrakını alan H. S.ın müvekkilinin yeğeni olup, aynı konutta ikamet etmediklerini, adı geçenin aynı apartmanda farklı bir dairede oturduğunu ve adı geçen ile birlikte oturmadığını ve tebliğ işleminin usulsüz olduğunu, ihaleyi 24.06.2009 tarihinde öğrendiğini ileri sürerek, 15.06.2009 tarihli ihalenin feshini istemiştir.

7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi gereğince, tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğ işleminden haberdar olmuş ise geçerli sayılır. Muhatabın beyan ettiği öğrenme tarihi tebliğ tarihi olarak kabul edilir.

Hukuk Genel Kurulunun 12.02.1969 tarih ve 1967/172-107 sayılı kararında da benimsendiği üzere öğrenme tarihinin aksi tanık beyanıyla ispat edilemez.

Öte yandan, satış ilanı tebliğ edilmeyen şikayetçinin dava açma süresi belirlenirken ihaleden haberdar olma durumu tanık dinleme yolu ile saptanamaz (HGK. nun 25.3.1998 tarih ve 1998/12-233 248 K.) Bu durumda, öncelikle tebliğ işleminin 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 16. maddesine uygun yapılıp yapılmadığı değerlendirilmelidir.

Konu ile ilgili 7201 Sayılı Tebligat Kanunu'nun 16. maddesi:
4829 Sayılı Kanun ile yapılan değişiklik ile Tebligat Kanununun 16. maddesinde ibaresi
Mahkemece yaptırılan zabıta araştırması ile H. S.'ın borçlunun kardeşi İbrahim S.ın kızı olup, borçlu ile kardeşinin aynı apartmanda, fakat farklı dairelerde oturduğu belirlenmiştir. Bu husus, tanık beyanları ile de doğrulanmıştır. Bu durumda, satış ilanı tebliğ edilen H. S.'ın, tebliğ işleminin muhatabı borçlu ile aynı konutta oturmadığı anlaşılmış olmakla, anılan tebliğ işlemi 7201 Sayılı Tebligat Kanununun 16. maddesine uygun yapılmadığından usulsüzdür.

7201 Sayılı Tebligat Kanununun 32. maddesi gereğince borçlunun usulsüz tebliği öğrendiğini bildirdiği 24.06.2009 tarihi tebliğ tarihi kabul edileceğinden, borçlu vekilince 25.06.2009 tarihinde yapılan fesih isteminin İİK. nun 134/6. maddesinde öngörülen yasal süre içinde yapıldığının kabulü gerekir.

O halde mahkemece şikayetin kabulü ile ihalenin feshine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile istemin süre yönünden reddi isabetsizdir.

KARAR : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK.366. ve HUMK.428. maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 21.09.2010 gününde oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 114 :(Değişik:24/11/2021-7343/14 md.)
Satış açık artırma ile yapılır.

Birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı gün ve saat aralığı, artırmaya başlangıç tarihinden en az on beş
gün önce ilan edilir. Elektronik satış portalında yapılacak ilan, artırmanın bitimine kadar erişime açık tutulur. İkinci artırmanın başlangıç tarihi, birinci artırmanın bitimi tarihinden itibaren bir ayı geçmeyecek şekilde belirlenir.

İlanın şekli ve gazete ile yapılıp yapılmayacağı icra dairesince alakadarların menfaatlerine en muvafık geleni nazarı dikkate alınarak tayin olunur. İlanın yurt düzeyinde yayımlanan bir gazete ile yapılmasına
karar verilmesi hâlinde bu ilan satış talebi tarihinde tirajı ellibinin (50.000) üzerinde olan ve yurt düzeyinde dağıtımı yapılan gazetelerden biriyle yapılır.

Gazete ile yapılacak ilanlara satış şartnamesi eklentisiyle geçirilmeyip, satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen kıymeti ve bulunduğu yer, birinci ve ikinci artırmanın yapılacağı gün ve saat
aralığı ile artırmaya ilişkin bilgilerin yer aldığı elektronik satış portalı yazılmakla iktifa olunur. İcra dairesince yapılması zaruri ilanlar dışında, taraflar elektronik satış portalında yer alan ilan metnini, masrafı kendilerine ait olmak üzere, diledikleri vasıtalarla ilan edebilir. Ancak hususi mahiyetteki bu ilan resmî muameleye tesir etmez.

İlan edilen metinler arasında farklılık bulunması hâlinde elektronik satış portalında ilan edilen metin
esas alınır. Şu kadar ki, gazetede veya elektronik satış portalında ilanı yapılan metindeki hatalar, ihale tarihi değiştirilmeksizin sadece elektronik satış portalında ilanen düzeltilir. Bu düzeltme ilanı ilgililere ayrıca tebliğ edilmez.

Elektronik satış portalında yapılacak ilanda aşağıdaki hususlar yer alır:

1. Satılacak şeyin cinsi, mahiyeti, önemli vasıfları, muhammen kıymeti, bulunduğu yer ve varsa görselleri ile artırma şartnamesinde yer alan diğer bilgileri.
2. Artırmaya katılabilmek için mahcuzun kıymetinin yüzde onunu karşılayacak tutardaki teminatın
satışı yapan icra dairesinin banka hesabına yatırılmasının zorunlu olduğu, teminatın nakit olması durumunda
en geç artırma süresinin bitiminden önceki gün saat 23:30’a kadar yatırılması gerektiği.
3. Gösterilecek teminatın teminat mektubu olması hâlinde, artırmaya katılacakların, en geç artırma
süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışa konu mahcuzun kıymetinin yüzde onunu
karşılayacak tutarda kesin ve süresiz banka teminat mektubunu, satışı yapan icra dairesine tevdi etmelerinin zorunlu olduğu.
4. Temsilci vasıtasıyla artırmaya katılacakların, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü
mesai bitimine kadar satışı yapan icra dairesine müracaat etmelerinin zorunlu olduğu.
5. Hisseli satışın mümkün olduğu hâllerde açık artırma konusu malı belirli paylarla satın almak isteyen müşterek alıcıların, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine kadar satışı yapan
icra dairesine müracaat etmelerinin zorunlu olduğu.
6. Satış talep eden ve artırmaya katılmak isteyen alacaklı ile ortaklığın satış suretiyle giderilmesinde
artırmaya katılmak isteyen pay sahibinin, en geç artırma süresinin bitiminden önceki iş günü mesai bitimine
kadar satışı yapan icra dairesine müracaat etmeleri hâlinde alacağın veya ortaklık payının teminatı karşıladığı miktar kadar kendilerinden teminat alınmayacağı.
7. Şartlar yerine gelmişse malın en yüksek teklif verene ihale edileceği.
8. Elektronik satış portalında verilecek tekliflerin haczedilen malın muhammen kıymetinin yüzde ellisi ile o malla güvence altına alınan ve satış isteyenin alacağına rüçhanı olan alacakların toplamından hangisi
fazla ise bu miktarı ve ayrıca bu miktara ilave olarak paraya çevirme ve paylaştırma masraflarını geçmesi
gerektiği.
9. İhale alıcısının en yüksek teklifi verip de süresi içinde ihale bedelini yatırmaması hâlinde, alınan
teminatın iade edilmeyip öncelikle satış masraflarından düşülmek üzere alacaklarına mahsuben hak sahiplerine ödeneceği.
10. Asgari ihale bedelinin teklif edilmemesi nedeniyle ihalenin yapılamadığı veya en yüksek teklif
verenin ihale bedelini yatırmaması sebebiyle ihalenin iptal edildiği hâllerde ikinci artırmanın ilk açık artırmadaki şartlar çerçevesinde tekrar yapılacağı.
11. İhale alıcısının, satış bedelinin tamamını ihalenin gerçekleştiğine ilişkin tutanağın elektronik satış
portalında ilan edildiği tarihten itibaren en geç yedi gün içinde icra dairesi hesabına ödemesi gerektiği.
12. Satışa katılanların bütün ekleriyle birlikte şartnameyi görmüş ve içeriğini kabul etmiş sayılacakları.
13. İhalenin kesinleşmesi üzerine malın tescil ve teslim işlemlerinin yapılacağı.
İhalenin kesinleşmesi üzerine taşınırın ihale alıcısına teslimi veya sicile kayıtlı malın ihale alıcısı adına tescili, damga vergisi ve katma değer vergisinin yatırılmasından sonra gerçekleştirilir.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Barış TİRYAKİ
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 07-05-2011

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03545403 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.