Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

6762 S.lı Türk Ticaret Kanunu MADDE 2
II - TİCARİ ÖRF VE ADET:

       Kanunda aksine bir hüküm yoksa teamül, ticari örf ve adet olarak kabul edildiği tesbit edilmedikçe hükme esas olamaz. Şu kadar ki; irade beyanlarının tefsirinde teamüllerin dahi nazara alınması esası mahfuzdur.

       Bir bölgeye veya bir ticaret şubesine mahsus olan ticari örf ve adetler umumi olanlara tercih olunur. İlgililer aynı bölgede bulunmadıkları takdirde, kanun veya mukavelede aksine hüküm olmadıkça, ifa yerindeki ticari örf ve adet tatbik olunur.

       Tacir sıfatını haiz olmıyanlar hakkında ticari örf ve adet, ancak onlar tarafından bilindiği veya bilinmesi gerektiği takdirde tatbik olunur.

TTK. MADDE 2 Ek Bilgi/Yorum

Üyemizin Notu: Teamül, kavram olarak Türk Dil Kurumu Büyük Sözlüğünde aynen: teamül       Ar. te¤¥mul
a. (tea:mül) 1. Bir yerde öteden beri olagelen davranış:" olarak tanımlanmaktadır. Ticari Örf ve Adet ise, aynı sözlükte aynen: örf ve âdet       
görenek. ~ hukuku; görenek töresi." olarak açıklanmaktadır.

Türk Ticaret Kanununun 2. maddesinde, aynı kanunun 1. maddesinin son fıkrasının atfına uygun olarak hakkında yazılı bir hüküm bulunmayan ticari konularda Ticari Örf ve Adetler, ticaret kanununda düzenlenmemiş genel hukuk kurallarından önce uygulanması gereken hukuk kuralları olarak nitelendirilmiştir.

Türk Ticaret Kanununun 2. maddesinin 1. fıkrasında, kanunda aksine bir düzenleme olmadıkça ve ticari örf ve adet olarak kabul edildiği tespit edilmedikçe, teamülün hukuk kuralı olarak kabul edilemeyeceği açıkça hükme bağlanmıştır. Bu hükmün mevhumu muhalifinden, kanunlarda teamülün hukuk kuralı olarak benimsenebileceği ve yine teamülün örf ve adet olarak       ticari uygulamalarda tatbik edildiği tespit edilirse hukuk kuralı olarak nitelendirilebileceği anlamı çıkmaktadır.

Diğer yandan herhalukarda sözleşmelerin yorumlanması sırasında tarafların iradelerini belirlemek için teamüllerden yararlanılabileceği hususu TTK.2/1'den açıkça anlaşılmaktadır.

Örf ve adet ile teamüllerin ticari sayılabilmesi için ölçü, (bunların) bir ticari işletmeyi ilgilendirmesinden ziyade, ticari muamelelerle ilgili ve bunlara tatbik edilegelmiş olmalarıdır. (Bkz. Hayri Domaniç, Türk Ticaret Kanunu Şerhi, Cilt.1, sh.11)

Ticari Örf ve Adetler; TTK.2/2. maddeye göre Genel Örf ve Adetler ve bir bölgeye ya da bir ticaret şubesine mahsus (Özel) örf ve adetler olarak ikiye ayrılmıştır.

Bir bölgeye veya bir ticaret şubesine Özel Örf ve Adetlerin, Genel Örf ve Adetlere tercih edilmesi gerektiği keza TTK.2/2. maddenin emri icabıdır. İlgililer (taraflar), aynı bölgede bulunmuyorlarsa bu durumda ifa yerindeki ticari örf ve adetin uygulanması gerekeceği hususu da TTK.2. maddede açıkça düzenlenmiştir.


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Mehmet Saim DİKİCİ
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 16-10-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02396607 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.