Davacıdan ödenmesi istenilen vergi borçları her ne kadar davacının yasal temsilcilik yaptığı döneme ilişkin ise de; davacının sorumluluğu, yöneticiliği döneminde defter ve belge ibraz edilmemesi, beyanname verilmemesi, beyan edilen bir borcun ödenmemesi veya yapılan inceleme sonucu eksik beyanda bulunulduğunun tespiti halinde söz konusu olabilir. Davacı, kanuni temsilcilik sıfatının sona ermesinden sonra asıl borçlu şirketin 13.4.1998 tarihinde o dönemde müdür olan şahıstan istenilen defter ve b... 
Tüzel kişilerin vadesinde ödenmeyen vergi borçlarından kanuni temsilcilerin sorumlu tutulabilmesi için, zamanaşımına uğramadığının ve tüzel kişiden tahsil olanağı kalmadığının idarece tespiti gerekmektedir.
Dava konusu ödeme emri düzenlenmeden önce asıl borçlu şirket hakkında zamanaşımını kesecek nitelikte herhangi bir işlem yapılmaması nedeniyle 31/12/2003 tarihinde zamanaşımına uğradığı anlaşılan vergi borcunun kanuni temsilci sıfatıyla davacıdan istenilmesi mümkün bulunmamaktadır. 
Şirket hakkında malvarlığı araştırması, şirketin kanuni temsilcisine uygulanan hacizden sonraki bir tarih olup haczin ilgili bulunduğu dönem itibarıyla şirketin malvarlığı bulunup bulunmadığı hususu yeterince araştırılmamıştır. Dolayısıyla, borcun şirketten tahsili için tüm takip yollarının tüketildiğinden ve kanuni temsilcisinin takibi için kanunda öngörülen şartların oluştuğundan söz edilemez.
Ayrıca amme alacağının tahsili için öncelikle ödeme emri düzenlenerek tebliğ edilmeli, buna rağmen... 
Vergi borcunun öncelikle şirket tüzel kişiliğinden tahsili yoluna gidilmelidir. Limited şirket ortakları, şirketten tahsili olanaksız hale gelen vergi borçlarından dolayı, sermaye hisseleri oranında sorumludur. 
|