Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
23.08. Takı Konusunda Önemli İçtihat Değişikliği - Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Haber Ekleyin

Yazan : avfatihbozdemir, Tarih : 07-11-2024 16:25
Saygıdeğer meslektaşlarım öncelikle merhabalar,

Açılmış bulunan bir ortaklığın giderilmesi dosyasında müvekkil duruşma esnasında davaya konu taşınmaz üzerinde bir ev yaptığı iddiasında bulunmuş ve duruşmada hazır olan taraflardan birisi ile davacı vekili müvekkilin davaya konu taşınmaz üzerinde davalının bir ev yaptığını kabul ediyoruz şeklinde kabul beyanında bulunmuşlar. Ancak daha sonrasında dosyaya dahil olduğumda müvekkil aynı taşınmaz üzerinde kendisinin dam da yaptığını iddia etti. Yine davaya konu taşınmaz üzerinde tek bir ev değil üç adet ev mevcut. Ev yönünden muhdesat iddiamıız kabul edilmiş ise de kabul beyanında hangi ev üzerindeki muhdesat iddiasının kabul edildiğinin belirgin olmaması nedeniyle o şahıslara dava yöneltmem gerekir mi? Öte yandan muhdesat davasında duruşmada dile getirilmemiş olmasına rağmen dam için de muhdesat iddiasında bulunabilir miyim? Ve bu durumda haliyle dam için duruşma esnasında kabul beyanında bulunmayan taraflar davanın açılmasına sebebiyet vermediklerini iddia ederek davanın reddini talep edebilir mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :5760, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : idylle, Tarih : 07-11-2024 15:09
Kıymetli meslektaşlarım merhaba,


Bir şirketin satın almış olduğu bir araca ilişkin bir sorum olacak.



A şirketi B şirketinden bir şirket aracı satın alıyor. A, üzerinde anlaşılan bedeli ödüyor, araç da A'ya teslim ediliyor. Ancak B'nin gönderdiği e-faturadaki satış bedeli anlaşma bedelinden yüksek bir tutar. A, 8 gün içerisinde noter aracılığıyla fatura tutarına itirazda bulunuyor. B ihtarnameye cevap verip üzerinde anlaşmış olunan bedeli inkar ediyor, ancak A'ya karşı ne herhangi bir icra takibi ne dava açıyor, ne de aracı geri istiyor, ne de yeni bir fatura gönderiyor. Böylece araç A'da kalıyor.



Aradan 1 yıl geçiyor. A, araçtan memnun. Ancak A, bu aracın faturasına itiraz etmiş olduğu için faturayı kayıtlara almyor, şirket kayıtlarına bu şirket arabasını geçiremiyor, demirbaş olarak kaydedemiyor, araç için ödenmiş olan para sipariş avansında kalıyor. Bu durum muhasebesel/vergisel açıdan riskli bir durum teşkil ediyor.



Geriye dönük fatura kesilmesi vergisel açıdan usulsüzlük teşkil ettiğinden A, B'den doğru bedelli bir fatura kesmesini isteyemiyor.



Böyle bir durumda A ne yapabilir?
Değerli yorumlarınızı beklerim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :5186, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : farnax, Tarih : Dün 11:33
20 hisseli taşınmazın ortaklığın giderilmesi davası ve sonrasında satış memurluğunda satış işlemlerine başlandı. Davayı 3 hissedar açtı. tüm masrafları bu hissedarlar ödedi. Diğer hissedarlar ödemeyi kabul etmediler. şimdi satıştan sonra, dava giderleri hissedarların hissesine göre satış parasından düşülecek. Ancak giderlerin tamamını bu 3 davacı ödediği için bunlara düşen paradan da kesilir mi? bu takdirde 2 kez ödemiş olmazlar mı, bu para davacıların hissesine mi eklenir, vekalet ücreti ile birlikte avukatın hesabına mı yatar çünkü aralarında sözleşme yapmamışlar. bu dava ve satış giderlerini ilişkin kesilen paranın davacılara ait olması gerekir diye biliyorum. cevaplar için teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :130, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Ay, Tarih : 02-05-2025 12:50
Merhaba değerli meslektaşlarım. Bekar ve altsoyu olmayan murisin vefatından sonra 3 ay içerisinde murisin anne ve babası mirası reddetti. Bu durumda miras, murisin kardeşlerine mi geçecektir? Murisin üstsoyu tarafından mirasın reddi halinde mirasın miras bırakanın kardeşlerine geçmeyeceğini düşünmekteyim. Fakat emin değilim bu nedenle de bilgi ve görüşlerinize ihtiyacım var meslektaşlarım. Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :287, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : fatih-, Tarih : 02-05-2025 02:54
Örnek 13 haciz-tahliye takipli icra dosyamda tebligatları direkt tebligat kanunu 21/1 e göre yaptım yani direkt kapıya yapıştırıp komşuya bilgi verilmekle muhtara teslim edildi tebligatlar tebliğde usulsüzlük var mı mesleğe yeni başladığımdan emin olamadım bilgisi olan meslektaşlarım yardımcı olursa sevinirim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :354, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.inci16, Tarih : 01-05-2025 14:34
İyi günler,barodan(Bursa)silinmek için gerekli evraklar nelerdir bilgisi olan var mı?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :392, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Muhammed Şenel, Tarih : 01-05-2025 01:49
Tüm meslektaşlarımıza kolaylıklar dilerim. Hissedarlardan A.. için Kamulaştırmasız el atma davası açıldı, kazanıldı, dosya istinaf aşamasında.
Şimdi diğer hissedarlar için de hem kamulaştırmasız el atma bedeli hem de ecrimisil talepli dava açacağız.
İlk davayı açan müvekkil A... da bu davada davacılar arasında, çünkü hem ilk davadan ayrı olarak ecrimisil talep ediyoruz hem de vefat eden kardeşinin kamulaştırmasız el atma bedelinde mirasçılık hakkı var.
Sorumuz: 1-Yukarıdaki şekilde davayı açmakta bir beis var mıdır? Burada idare tarafından yapılacak derdestlik itirazı dikkate alınır mı?
2- Henüz tapuda intikal yapılmadı, sadece mirasçılık belgesi alındı. Bu ilk davayı açan müvekkilin A..'nın durumunu etkiler mi?
Saygılarımla..
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :553, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Karadağlı, Tarih : 30-04-2025 21:32
Müvekkil hakkında kesinleşen 7 ay hapis cezası için çağrı kağıdı geliyor ancak teslim olmuyor. Yakalama kararı çıkartılıyor ve bir hafta önce kapalı cezaevine alınıyor.

Sorum şu, bildiğim kadarıyla normal şartlarda çağrı kağıdına uysaydı direk denetimli serbestlikten faydalanabiliyordu. Gir çık yapacağı bir durum olacaktı. Şimdi kapalı cezaevinden denetimliye ayrılmak için dilekçe vermesi durumunda direk faydalanabiliyor mu?

Teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :494, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : measfuyu, Tarih : 30-04-2025 10:24
Merhaba, müvekkil bir taşınmaz kira sözleşmesine kefil sıfatıyla imza atıyor. Ancak sözleşmede kefalet tarihi ve limiti yer almamakta ve şekil şartları sağlanmamakta. Kanaatimce kefalet sözleşmesi geçersiz. Ancak müvekkil kira sözleşmesi kapsamında 100.000 tl nakit ve 200.000 tl teminat mektubunu kiraya verene depozito olarak kendisi veriyor. Ayrıca kiracı ve kiraya veren kira sözleşmesini feshediyor. Kiraya veren şu an kiracı ile yaşadığı bir kısım hususlar sebebiyle teminat mektubunu bozdurmakla tehdit ediyor. Müvekkil yönünden depozitoyu geri almak noktasında nasıl bir hukuki yol izleyeceğime ilişkin kararsız kaldım. Kefalet ve depozitoyu farklı değerlendirmek gerekiyor kanaatindeyim. Bu durumda müvekkil üçüncü kişi olarak depozito veriyor. Bunun iadesi için nasıl bir yol izlemek gerekir ? Şimdiden*teşekkürler. Saygılarımla
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :536, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 29-04-2025 08:32
Meslektaşlarım merhaba. Özel hastanenin estetik doktoru ile estetik ameliyat yaptıran müvekkilim arasında görülen tazminat davasınds, doktor vekili dosyaya bir onam aydınlatma rıza belgesi sundu ancak imza müvekkilime ait değil, biz de itiraz ettik sonra da savcılığa suç duyurusunda bulunduk doktor hakkında çünkü müvekkilim doktor veya hastane yetkilisi atmıştır imzayı dedi. Doktor avukatı savcılık dosyasına beyan sunmuş, “tazminat davasındaki uyap dosyasına sunulan onam belgesi pdf şeklinde taralı evrak olarak sunulmuş olup, evrak aslı tarafımızca bulunamamaktadır, elimizde yalnızca fotoğrafı/fotokopisi mevcuttur, fotokopi belge üstünden sahtecilik incelemesi yapılamayacağı için takipsizlik kararı verilmesini talep ederiz” demiş yargıtay kararı ekleyerek. Bu durumda savcı takipsizlik mi verecektir, tazminat dosyasına sunulan belge scan edilip taranmış net bir imza tespiti yapılabilecek bir belge ama uyaptan delil dilekçesi ekinde sunulmuş pdf bir evrak sadece, ıslak imzalı evrak aslı değil. Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :536, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avenesb, Tarih : 28-04-2025 15:19
Tahliye talebiyle başlatmış olduğumuz takip ve sonrasında borçlu kiracının temerrüdü nedeni ile açmış olduğumuz tahliye davasında; takip talebinde 9 nolu bölüme haciz ve tahliye yazdığımızı ancak 7 nolu bölümün boş olduğunu yeni fark ettim. Karşı taraf itiraz etmediği gibi temerrüde düşüp kirayı da geç ödedi. Açmış olduğum tahliye davasında ise henüz karşı taraf vekili de yok. (Muhtemelen olmayacak. Benzeri bir hata durumunda ilk derece mahkemesinden tahliye kararı alabilen meslektaşım oldu mu? Veya sırf 7 numaralı kısım boş olduğu için davası reddedilen
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :547, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : ardkr71, Tarih : 28-04-2025 12:09
Merhabalar,

Müvekkil site içerisinde TEDAŞ 2013 yılında sitenin belirli bir bölümünde ortak alanda çevre mahallelere elektrik dağıtımı için trafo kurmuştur. TEDAŞ tarafından ise 2020 de alınan bilgiye göre kamulaştırma dosyası hazırlanmış lakin kamu yararı kararı alınmamış ve teklif sunulmamıştır.

KamualAştırmasız el atmadan kaynaklı tazminat davasıyla birlikte ecrimisil talep edeceğiz. Ecrimisil davaları beş yıllık zamanaşımına tabi olup bu beş yıllık süre dava tarihinden geriye doğru işlemeye başlayacağına Yargıtay kararıyla sabit durumda. Zaman aşımı süresi bu dava süresi içerisinde dolmuş mu oluyor yoksa 2020-2025 yılları arasındaki ecrimisil bedelini istenebilir mi?

Şimdiden teşekkürler...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :386, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukat T., Tarih : 28-04-2025 00:59
Merhabalar sayın meslektaşlarım,
Müvekkiller, 1966 yılında dedelerinden satın aldıkları bir tarlanın, 1977 yılında yapılan kadastro tespiti sırasında senetsiz olarak 1322 doğumlu Osman kızı İhsane isimli bir kişi adına tescil edildiğini öğrenmişlerdir. Müvekkiller ve çevre halkı arasında böyle bir kişiyi tanıyan kimse bulunmadığından, müvekkiller 2011 yılında bu yanlışlığın düzeltilmesi için tapu kaydının tashihi davası açmışlardır. Ancak ilgili dava reddedilmiştir. Bunun üzerine aynı yıl, Türk Medeni Kanunu'nun 713. maddesine dayanarak Hazine'ye karşı tapu iptali ve tescil davası açılmıştır.

Açılan bu davada, ilk derece mahkemesi gerekli araştırmaları yapmış; Osman kızı İhsane adında birini tanıyan kimsenin bulunmadığını, nüfus kaydına rastlanmadığını ve müvekkillerin 20 yılı aşkın süredir çekişmesiz bir şekilde malik sıfatıyla zilyet olduklarını tespit ederek davanın kabulüne karar vermiştir. Ancak, Hazine'nin temyizi üzerine Yargıtay 8. Hukuk Dairesi, 2015 yılında, davanın tapuda kayıtlı malike yöneltilmemesi nedeniyle taraf teşkilinin sağlanmadığı ve TMK 713. maddesinde belirtilen "malikin tapu kütüğünden anlaşılamaması" şartının gerçekleşmediği gerekçesiyle esas hakkında karar verilemeyeceğini belirterek ,hükmü bozmuştur. İlk derece mahkemesi de bozma kararına uymuş ve dosya bu şekilde kesinleşmiştir.

Osman kızı İhsane ve Hazine'yi birlikte davalı göstererek, TMK 713. maddeye dayanarak yeniden tapu iptal ve tescil davası açılabilir mi?

Değerli görüşlerinizi rica ediyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :447, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Atasoy, Tarih : 27-04-2025 12:37
Merhaba;
Daha önce kripto varlıkların haczi talebinde bulunan ve sonuç alabilen var mı acaba? Varsa usul ve süreç hakkında bilgi verebilir mi?
Şimdiden çok teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :531, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Avukat9444, Tarih : 26-04-2025 19:40
Merhabalar, bir kiralananın tahliyesi dosyamızda davacı kiralananın maliği ancak kira sözleşmesini yapan, yani kiraya veren akrabası. Söz konusu ihtiyaç nedeniyle tahliye davasında malik adına dava açtık, dolayısıyla taraf olmadığı için müvekkilin kiraya veren akrabasını ihtiyaç iddiamızı ispat açısından tanık olarak göstermem durumunda Davalı tarafın itirazı olursa, Mahkeme tarafından nasıl değerlendirilir bilgisi olan var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :485, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : AV.SANEM, Tarih : 25-04-2025 12:51
İyi çalışmalar herkese; Ankara Ağır Ceza Mahkemesinden haksız tutuklama tazminatı kazandık. Ankara Defterdarlığından mı talep etmem gerekiyor? Uygulamada yakın zamanda yapan meslektaş var mı acaba?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :516, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Lycanroc, Tarih : 25-04-2025 12:13
İyi günler meslektaşlarım mayıs ayında 28 gün bedelli askerlik yapacağım bunun için baroya dilekçe vb. vermem gerekiyor mu?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :493, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : imsel, Tarih : 25-04-2025 10:13
merhabalar,
müvekkiller hakkında murisin kredi borcundan dolayı 2 adet takip başlatılmış,miras gerçek olarak reddedilmiş.takibe mirasın reddi dolayısıyla itiraz edecez. müvekkillere (4 kişi )tebliğ edilmeden itiraz geçerli olur mu? birine tebliğ var diğerleri henüz almamış tebliği.ya da uyaptan gördüğümüz için itiraz etsek geçerli olur mu? bir de 4 nünde vekaleti var.borçlu gösterilenleri yazarak tek dilekçe ile itiraz etsek yeterli mi yoksa ayrı ayrı mı itiraz edilecek? çünkü ayrı olursa ayrı ayrı vekalet harcı kesilecek.teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :514, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av.aleyna, Tarih : 24-04-2025 13:35
Meslektaşlarım, aynı şirkete karşı birden fazla fatura alacağına dayalı -her bir fatura için ayrı ayrı- icra takibi başlattık. itiraz edildi. arabuluculuk başvurularını ayrı ayrı gerçekleştirdik. şimdi tüm son tutanakları ek olarak ekleyerek, tek bir dava halinde itirazın iptali davası açabilir miyim.
taraflar aynı, alacağın türü aynı, yetkili görevli mahkeme aynı
ancak icra dosyaları farklı.
böyle bir yol denediniz mi yardımcı olursanız sevinirim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :499, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av.aleyna, Tarih : 24-04-2025 13:32
Meslektaşlarım, ticari alacağa ilişkin icra takibi başlattık ve itiraz edildi. itirazın iptali davası açmadan arabuculuğa başvurduk. arabuluculuk son tutanağı akabinde 2 haftalık dava açma süresi gibi bir durum söz konusu değildir diye biliyorum ancak böyle bir süre olduğuna ilişkin birkaç bilgi notu okudum.

arabuluculuk son tutanağı akabinde, itirazın iptali davası açmak için süre genel süre olan 1 yıllık süre değil midir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :461, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05097294 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.