Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
23.08. Takı Konusunda Önemli İçtihat Değişikliği - Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Haber Ekleyin

Yazan : fatmanurgedikli, Tarih : 28-06-2025 11:18
Merhabalar meslektaşlarım,

Müşterek müteselsil olarak edinilen tapuda (kayın valide ve gelini ) kayınvalidenin farklı ilde yaşaması ve torununa bakmak için ihtiyacı olması sebebi ile gelini ile beraber edindiği yeni taşınmazdaki kiracıyı ihtiyaç sebebi ile tahliye davası kapsamında çekeceği ihtarda iki maliğin de imzası olmak zorunda mıdır ? Yoksa sadece ihtiyacı olan maliğin mi olması gerekir ? Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :281, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avukato0206, Tarih : 26-06-2025 17:34
Sayın meslektaşlar merhaba,

Müvekkilin arazisi üzerinde belediye tarafından gerçekleştirilen bir parselayon işlemi vuku bulmuştu. buna karşın itirazlarımızı askı süresinde yaptık ve henüz dava açma süresi içerisindeyiz.
buna karşın, müvekkil söz konusu arazide ayrıca kamuya ayrılmış alana (özel koruma bölgesi içerisinde yer alıyor bölge) da itiraz etmek istemekte. kamuya ayrılan bu alanı hangi parselden verileceğinin takdiri bakanlık mı belediye mi yetkisindedir biz buna itirazı ayrı bir davayla öne sürebilir miyiz sürersek dava açma süresi engeli ile askı süresinde nazım ve uygulama planlarına itiraz edilmemiş olduğundan (geçem sene tarihliler) karşılaşır mıyız?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :468, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : AV.SANEM, Tarih : 26-06-2025 15:47
Merhaba, kooperatif genel kurul toplantısının iptali davası zorunlu arabuluculuğa tabi midir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :408, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av.malidincaslan, Tarih : 25-06-2025 23:33
Değerli meslektaşlarım;

Müddetnamesinde koşullu salıverilme tarihi (örneğin) 26.06.2025 olan bir hükümlü, bu tarih geldiğinde iyi hal kontrolü yapılıp re’sen mi salıverilir?

Yoksa bu sürecin başlaması için hükümlünün bizzat ya da vekili aracılığıyla ceza infaz kurumuna başvuru yapması mı gerekir?

Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :492, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Eda Kılıç, Tarih : 24-06-2025 09:15
görevsizlik ve yetkisizlik kararı verildiğinde karşı vekalet ücreti çıkar mı
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :571, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : merdogan, Tarih : 23-06-2025 11:31
Sayın meslektaşlarım merhaba sorum şu şekilde; Nafakanın kaldırılması davasını Trabzon da açtım ben ise İzmir deyim.Dava dilekçesi ve tensip zaptı davalılara tebliğ edilemediği için mahkeme ilanen tebligat yoluna gidilmesi kararı verdi fakat müvekkil ilanen tebligat masrafını yatıramadı davalıların adreslerini bulamadık ve dava usulden reddedildi.Şimdi müvekkil davayı tekrar açalım diyor.Davayi tekrar açabilir miyiz? Usulden reddedildiği için 3 aylık harçsız davayı yenileme durumu bu olayda gerçekleşebilir mı? Davalıların adreslerini bilmediğimiz için davayı nerede açmak gerekiyor?
Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim iyi çalışmalar dilerim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :537, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : attara273, Tarih : 22-06-2025 18:01
Meslektaşlarım merhabalar,
Yaklaşık 8 ay önce belgede sahtecilik suçundan dolayı suç duyurusunda bulunduk. Savcılık da şüphelilerin ifadelerinin alınması için müzekkere yazmıştı. Ancak kolluk 3 ay önce evrakların eksik olduğu şeklinde dönüş yaptı. Evraklarda eksiklik olmamasına rağmen savcılık evrakları tekrardan gönderdi. Evrakların gönderilmesinin üzerinden 3 ay geçti ancak ifadeler hala alınmadı. Bu hususta defalarca dosyaya beyan atıldı, savcıyla görüşüldü. Kollukla da görüştük size dönüş yapılacak denildi ama yapılmadı. Bu aşamadan sonra ne yapılabilir? Başvurulabilecek başka bir yol var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :633, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. F.D., Tarih : 22-06-2025 14:28
Merhaba, müvekkil kamu hastanesinde sürekli işçi olarak çalışıyor, geçici görevlendirme kararı alınarak farklı bir ilçedeki kamu hastanesine görevlendiriliyor, geçici görevlendirmenin süresi belirtilmemiş ve gerekçe olarak da personel ihtiyacı gösterilmiş. Dava açmak istiyoruz görevli mahkeme idare mahkemesi mi iş mahkemesi ( idare mahkemesi olduğunu düşünüyorum ama emin olamadım içtihat da bulamadım ) eğer iş mahkemesi ise süre var mıdır ? Süre belirtilmemiş olması lehimize diye düşünüyorum, elinde emsal karar olup paylaşabilecek olan varsa çok sevinirim, iyi çalışmalar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :551, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : kaan_oz, Tarih : 21-06-2025 15:20
Değerli meslektaşlarım hepinize selamlar,

Kirayaveren müvekkil, kiracı ile konut kiralamasına ilişkin yazılı bir kira sözleşmesi tanzim etmiş. Fakat geçen zamanda kirayaveren müvekkil, tanzim edilen kira sözleşmesini kaybettiğini, bu sözleşmenin ıslak imzalı halinin kiracının elinde olduğunu ifade etmektedir.
Küçük bir sorgulama yaptığımda Su idaresinde sözleşmenin abonelik için kiracı tarafından ibraz edildiğini öğrenmiş oldum. Bu elimizde...

Sizlere, tecrübeli meslektaşlarıma sorumu yöneltmek istiyorum. Birden fazla senaryoyu düşünmüş olsam da yine de en mantıklı gelen yöntem şu oldu:

Kirayaveren müvekkil, ihtiyaç sebepli tahliye davası açacak. (Oğlunun ihtiyacından bahisle). Davayı yöneltirken kira sözleşmesinin ilgili su idaresinden dosyaya celbini talep edecek. Bu durumda iyimser ihtimalimizde su idaresi davaya sözleşmenin örneğini sunacaktır.

Bu durumda; davanın hakiminin sözleşmenin aslını talep etmesi halinde elimizde davaya sunulacak bir sözleşme aslı yok. Kiracıda mevcut. Fakat hiçbir kiracı buyrun bu sözleşmenin aslı demeyecektir... Bu durumda davanın reddi ihtimali kuvvetli mi?
Yine kiracı, imzaya itiraz edip süreci uzatmak isteyecektir. Fakat benim düşündüğüm ve mantıklı bulduğum savunma şu olacak:

"(Şayet su idaresi kontratı dosyaya sunarsa) Aboneliği yaptıran kiracı, imzaya itirazda bulunurken iyiniyetli değildir. Su aboneliği adına kayıtlıdır ve işbu dosyaya celp edilen kira kontratına dayanarak abonelik oluşturulmuştur." Kiracının abonelik için başvururken ibraz ettiği kira kontratı, sırf abonelik başvurusu yaparken kullandığından bahisle imzaya itiraz edilememesine kanaat getirilmesi için yeterli midir? Yoksa imzaya itiraz edilmesi halinde ne olursa olsun imza incelemesi yapılması zorunlu mudur?

Yine aynı şekilde ödenmeyen eksik kira bedelleri mevcut. Sözleşmede ÜFE+TÜFE/2 oranının yazılı olduğunu öğrendim. Bu artış oranı ile icra takibi başlattığımda takibe dayanak belge olarak kira kontratını eklemem gerekecek. Fakat, elimde bir kira kontratı yok. Bu durumda yine İcra Dairesi'ne talepte bulunarak ilgili su idaresinden dosyaya celbini talep edebilir miyim?

Bana mantıklı geldi sizin de fikirleriniz, görüşleriniz ve yol haritanızı merak ediyorum. Saygılarımla.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :680, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avesrademr, Tarih : 21-06-2025 13:09
Merhaba meslektaslarim ve ustadlar. Tebligat ile ilgili bir sorum olacak izninizle. Kiraci sirketin ayni zamanda Merniste de ayni gorunen adresine tebligat cikardim, ‘taninmiyor’ cevabi geldi. Sonra uyapta talepler kisminda 35’e gore tebligat talep ettim, mudurluk talebi reddedip once ticaret sicilden sorulmasini talep edin cevap gelsin bakalim demis. Normalde ticaret sicille Uyap entegre degil mi? Eskisi gibi fiziki muzekkere mi yazilip cevabi bekleniyor ben yillardir yapmadim bagislayin. Bir diger sorum ise zaten Merniste adresi ayni, neden ticaret sicilden sorulma vs seklinde talebimin sonuclanmasini uzatiyorlar sizce? Ne sekilde hareket etmemi tavsiye edersiniz. Simdiden tesekkur ederim cevaplama nezaketinde bulundugunuz icin. Saygilar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :689, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : canimeraba, Tarih : 20-06-2025 13:39
Merhaba meslektaşlarım,Vergi dairesine karşı açmış olduğum davaları kazandım. Mahkeme kararları ile tarafıma hükmedilen vekalet ücretlerinin tahsili amacıyla ilgili idareye yazılı başvuruda bulundum. Ancak aradan 60 gün geçmiş olmasına rağmen herhangi bir ödeme yapılmadı.İcra takibi başlatırsam icra vekalet ücretini de öderler mi yoksa borcu mu kapatırlar sadece? Daha öncele yazılı başvuru yaptığımda ödemişlerdi o yüzden yardımcı olursanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :697, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av.hakkicinar, Tarih : 20-06-2025 11:01
Herkese merhaba meslektaşlarım.
Açmış olduğumuz iş kazasına dayalı tazminat davasında , davamız kabul edildi. İstinaf incelemesi sonucunda da değişiklik olmadı ve davalı taraf kararı temyiz etti. Müvekkilin maluliyet oranı %35 , kaza tarihinde yaşı 50.
Davalı taraf ; maluliyet %60 ın altında olduğu için pasif dönem zararı yapılamaz iddiasında ve ben araştırmalarım sonucunda 10. H.D. nin pasif dönem zararı hesaplanamaz şeklinde çok kararını gördüm.
Sormak istediğim şu ; bizim dosyamız rücuen tazminat davası değil doğrudan işçinin açtığı dava bu nedenle pasif dönem zarar hesabı açısından sizce karar davalı lehine bozulur mu? Dosya 10. Hukuk dairesinde. Şimdiden yardımlarınız için teşekkür ederim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :661, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Arslan Ege, Tarih : 18-06-2025 22:27
Merhaba, ikilemde kaldığım soru şudur; Yerel Mahkemece hüküm verilen bir uyuşmazlıkla ilgili (kesinleşmemiş) ihtiyati haciz talebi, kararı veren mahkeme dosyasından mı; yoksa yeni bir değişik iş başvurusu ile nöbetçi mahkemeden mi talep edilmelidir?

Şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :854, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : hukuki_mülahazalar, Tarih : 18-06-2025 13:06
Merhabalar,

2023 yılında açtığımız kira tespit davası bugün itibariyle yani 2025 te karara çıktı. Tabi dava süresince 2024 kira dönemi başladı bitti ve şu an 2025 kira dönemi yılı içindeyiz.

Sormak istediğim, mahkeme kararında ".../.../2023 tarihinden itibaren aylık kira bedelinin X TL olarak tespitine, fazlaya ilişkin istemin reddine KESİN olarak" şeklinde karar vermiştir. Dava süresince başlayıp biten 2024 ve halen devam eden 2025 yılı için kira bedellerinin tespiti hakkında yeniden kira tespit davası açmaya gerek var mı? (ki bu süreçlerde kiracı ile görüşüldü ama ihtar vs çekilmedi, müvekkilce düşük bulunan kiralar alındı, müvekkil tarafından bu bedellerin yeterli olmadığı veya kabul edilemeyeceği şeklinde herhangi bir kayıt konulmadı, ki zaten 2024 yılı bittiği için sanırım o yıl için dava da açılamaz)

Ben davada belirlenen rakamın 2024 ve 2025 yılı kira bedelleri için yasal oranda veya sözleşmede belirlenen oranlarda artırım yapılarak hesaplanıp ödenen miktar düşülerek, 2023-2024 ve 2025 için tahliye talepli ilamsız takibe konulabileceğini düşünüyorum. Tecrübe ve fikirlerinizi bekliyorum şimdiden teşekkürler.

NOT: Sözleşmede ilerleyen yıllar için de artış oranının tüfe+üfe/2 şeklinde olacağı geçiyor.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :804, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Lycanroc, Tarih : 16-06-2025 21:04
Merhaba meslektaşlarım ortaklığın giderilmesi davası için yaşlı müvekkilim dava işlerini oğlunun bakmasını istiyor. Bu durumda bana vekalet vermeden önce kendi aralarında önce müvekkilimin oğluna noterde vekalet mi vermesi gerekiyor? Aydınlatırsanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :866, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : YAZICIOGLU, Tarih : 16-06-2025 11:29
şimdiden cevap veren meslektaşlarıma teşekkür ederim
bir müvekkilim trafik kazası yapmış.Şimdi haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası açmak istiyor.
Bu davayı açmadan önce siğortaya ve tahkim kurulunamı baş vurmak gerekiyor?
İlk defa bu işi yapacağım daha önceden hiç trafik kazası sonrası haksız fiilden kaynaklanan tazminat davası açmadım.Bilmiyorum.iyi günler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :750, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : ggrass, Tarih : 13-06-2025 13:11
Müvekkil takibe itiraz süresini kaçırmış ve takip kesinleşmiş. Takipte bir yerin satışı isteniyor. Menfi tespit davası açtık. Ancak malum uzun sürecek.

Biz bu sürede taşınmazın tescilini engellemek için ihalenin feshi açsak. Ve bu sürede menfi tespit davası lehimize sonuçlansa ayrıca bu hususu ihalenin feshinde ileri sürebilir miyiz ?

Veya menfi tespitin kabulü durumda takibin temeli olmadığı için tescil yapılsa bile tapu iptal ve tescil davası açabilir miyiz ?

Veya bu konuda verebileceğiniz başka bir tavsiye var mı ? Taşınmazın satışını durdurmamız lazım. Mahkeme tedbir talebini yalnızca alacaklıya paranın ödenmemesi yönünden verdi.

yardımlarınız için teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :700, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 12-06-2025 09:39
Meslektaşlarım merhaba. 6306 sayılı kanun kapsamında riskli yapı olduğu kesinleşen bir yer hakkında, kat malikleri kurulu kararı ve toplantısı yapılmasa da arsa sahiplerinin %90'u ile ayrı ayrı noterde taşınmaz satış vaadi ve kat karşılığı inşaat sözleşmesi düzenliyor ve maliklerden yalnızca 3 tanesiyle anlaşılamadığı için onlarla sözleşme yapılamıyor. Bu malikler riskli yapı tespitine ve yıkım işlemine karşı idari yargıda dava açtılar ancak dava retle sonuçlandı kesinleşti zaten. Asliye hukukta sözleşmenin geçersizliğinin tespiti şeklinde tespit davası açtılar, çoğunluk oran ve sözleşmeyle ilgili bir sorun yok sözleşmede de yeterli sayıda malik tarafından onaylanıp imzalandı noterde ancak kat malikleri kurulu diye doğrudan bir karar olmaması bir sorun mu? Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :783, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : ŞenolFurkan, Tarih : 11-06-2025 14:35
Müvekkil geçmişte ortağı olduğu şirketten toplamda 8.500.000,00 TL alacaklı. Alacağına istinaden borçlu şirket tarafından geçmiş tarihte 1.000.000,00 TL'lik limit ipoteği verilmiş. Sorum şu; 1.000.000 TL'lik ipotek takibiyle aynı anda kalan alacak miktarı için 7.500.000,00 TL'lik ilamsız icra takibi başlatabilir miyim? Yoksa ipotek takibinin bitmesini bekleyip ilamsız icra takibini sonra mı başlatmalıyım? Eğer ikinci yolu izleyecek isem ipotek takibinde takip talebinde toplam alacağın 8.500.000,00 TL olduğunu ve ipotek verilen kısım dışında kalan alacağın saklı tutulduğunu ifade etmem gerekir mi? Şimdiden yorumlarınız için teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :752, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : N. Kaan Ateş, Tarih : 11-06-2025 13:44
Herkese selam,

Müvekkilin 162 m^2 miktarlı parsel 1987’de %31,48’lik DOP kesintisi ile 111 m^2’ye düşürülüyor. Bunun üzerine diğer hissedardan pay satın alınarak 138 m^2’ye tamamlanıyor. 1997’de %29’luk bir DOP kesintisi daha yapılarak 97 m^2’ye düşürülüyor. Toplam olarak %60,48’lik DOP kesintisi yapılmış.

• Olay 19.06.2012 tarihli ve 8809 sayılı İmar Durumu ile öğrenilmiş. Öğrenildiğinden 2013 ve 2014 yıllarında malik vekili tarafından belediyeye dilekçe verilmiş ancak alınan cevaplara istinaden 60 gün içinde dava açılmadığı için İmar Planının İptali davası için süreler geçmiş.
• İdareye Karşı Açılacak Tam Yargı Davası ise, öğrenildiği tarihten 1 yıl içinde idareye başvurulmuş olmasına rağmen cevaba istinaden 60 gün içinde dava açılmadığı için yine süreler geçmiş.

Mevcut durumda İdare Mahkemesinde Kamulaştırmasız El Atma Davası uygun olur diye düşünüyorum ama emin olamadım. Sizce de uygun mudur, yoksa daha uygun başka bir opsiyon var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :770, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06647301 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.