Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
Haber Ekleyin

Yazan : av.aleyna, Tarih : 27-08-2025 14:14
bir limited şirkette iki hissedar var. birinin payı %30 diğerinin %70.

%30 pay sahibi, %70 pay sahibinden bir alacağına istinaden alacağının payına denk gelen kısmına rehin koymak istiyor borç ödenene kadar.

buna ilişkin ltd şirketlerde hisse pay rehninin mümkün olduğunu, rehin sözleşmesinin noter onayı + genel kurul onayı ile mümkün olduğunu okudum.

bu usül mümkün müdür?
süreç hakkında bilgilendirecek meslektaşım var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1746, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : fnk2308, Tarih : 27-08-2025 14:11
Meslektaşlarım merhaba ,

eylül 2024 tarihinde müvekkil aleyhine kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibi başlatılmış ve itiraz olmadan kesinleşmiştir. Takip talebinde, takip sonrası faiz ile ilgili " yıllık %51.75 reeskont-avans faizinin değişen oranlarda uygulanması" şeklinde beyan edilmiştir.
28.12.2024 tarihinde faiz oranı merkez bankasınca %49.25'e , 08.03.2025 tarihinde ise %44.25'e güncellenmiştir.

Temmuz 2025 tarihinde dosya borcu tamamen müvekkilce ödenmiş olup, icra dairesince takip sonrası faiz sadece %51.75 olarak uygulanmıştır. Bu uygulama doğru mudur? yoksa istirdat davası konusu yapılabilir mi ?

Saygılar, iyi çalışmalar.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1687, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Numenorean, Tarih : 27-08-2025 11:12
Hepinize merhabalar,
Bulunduğum ilçede deprem sonrası acele kamulaştırmalarla beraber, kira sözleşmesi ile vatandaşların kullandığı hazine arazileri de TOKİ'ye devredildi. Vatandaşların kira akdiyle kullandığı ve kira akdinin devam ettiği hazine arazilerinin üzerindeki muhdesatlarla ilgili bir alacak davası açmış olan veya bu konu ile ilgili bilgi sahibi olan varsa geri dönüşlerinizi bekliyorum. Şimdiden çok teşekkür ediyorum Türk Hukuk Sitesi ve üyelerine.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1626, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Sedanur Yiğit, Tarih : 26-08-2025 09:43
Merhaba,

Müvekkilin boşanma davası devam edyor, kendisi mesleği sebebiyle şuanda Şırnak İlinde ve dolayısıyla müşterek çocuklarıyla her zaman iletişime geçmesi mümkün değil. Ancak müvekkilin annesi çocukları görmek istiyor ama maalesef ki çocukların diğer ebeveyni rıza göstermiyor. Elimizde çocuklara ait darp raporu mevcut olduğundan müvekkil ve annesi oldukça endişeli ve çocukların durumunu merak ediyor.

Araştırmalarım neticesinde 3.kişilerin kişisel ilişki kurabilmesi için boşanma davası gerçekleştikten sonra velayeti kendisinde bulunduran eşe yönelik dava yoluyla talebin mümkün olduğunu gördüm.

Ancak çocukların psikolojik ve fiziki sağlığı söz konusu olduğu için bizim boşanma davasının gerçekleşmesini beklememiz gibi bir durum söz konusu değil. Bu durumda, müvekkilin annesi devam eden boşanma davasına bir dilekçe sunmak suretiyle kişisel ilişki kurulmasını talep ederse taraf yokluğundan talebi reddedilir mi? Bu yolla talep edebilmek mümkün değilse kişisel ilişki tesisni bu aşamada hangi usulle talep edebiliriz?

İlginiz için teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1879, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Avvkat, Tarih : 25-08-2025 18:10
Elimde çiftçi müvekkilin getirdiği müstahsil makbuzları var, düzenleyen yani ürünleri alan şahıs ödemeyi eksik yapmış. Biz de icra takibine konu etmek istedik, ancak VUK M.235 e de baktım aklımı şu husus karıştırdı, düzenlenen bu makbuz aynı zamanda ödemelerin tamamlandığına da işaret etmekte midir? Bana verilen örneklerden görüntülediğim kadarı ile e-makbuz olarak düzenlenip borsaya tescil ettirilmiş ıslak imza yoktu. Ben kalan bedeli bakiye müstahsil ödemesi olarak icra takibine konu edebilir miyim ? Hangi faiz türünü uygulamam gerekir? Ayrıca diğer ödemeler de banka kanalıyla makbuzlar sonrasında ödenmiş...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1950, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Ömer Ghost, Tarih : 25-08-2025 16:34
Meslektaşlarım herkese merhaba,
Müvekkilin "Tarla" vasfında kullanılması gereken kooperatif hissesi bulunmakta. Kooperatifin bir kısım diğer üyeleri kendi hisseleri üzerine betonarme yapılar inşaa ettiğinden idare tarafından para cezası kesilmiş. müvekkilin hissesi üzerinde herhangi bir yapılaşma yok Tarla vasfı korunmakta. Müvekkilin kooperatif üyeliği sürecinde imzalamış oldukları belgelerde ise; kusuru olması durumunda sorumlu olacağı açık bir şekilde belirtilmiştir. Bu durumda kesilen para cezasını ödemek zorunda mı? Yardımlarınız için şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1904, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : pati, Tarih : 24-08-2025 13:30
Meslektaşlarım Merhaba,
2026 yılık Emlak vergisi matrahına esas teşkil edecek arsa birim metrekare fiyatlarına itiraz için dava açmayı düşünüyorum. Müvekkilin aynı ilçe sınırları içinde ama farklı sokaklarda 3 taşınmazı var, bu taşınmazlar için vergi mahkemesinde tek dilekçe ile dava açabilir miyim? Açabiliyorsam, keşif ve bilirkişi ücretini 3 taşınmaz için ayrı ayrı mı öderim?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1949, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Betül Y.Y., Tarih : 21-08-2025 13:34
Merhaba,
Benimle aynı şehirde ikamet etmeyen müvekkillerimle nasıl avukatlık ücret sözleşmesi yapabilirim? Ayrıca vekaletnamenin aslı ya da diğer evrakların iletilmesinde hangi yöntemleri kullanabilirim? Kargolamak şart mı yoksa tarayıcı marifetiyle göndermek yeter mi? Önemli evraklar için (iş sözleşmesi vs.) fotoğraflarının çekilmesi yeterli olur mu? Müvekkillerin her zaman tarayıcıya veya kargoya gitme imkanı olmuyor, en hızlı ama geçerli yolun arayışındayım...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1895, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Çağla Gülsün ERKOÇ, Tarih : 20-08-2025 13:18
Kıymetli meslektaşlarım,

öncelikle herkese iyi çalışmalar dilerim. Açmış olduğumuz bir işe iade dosyası kapsamında işverenin kasti olarak işçi sayısını 30un altında tuttuğunu(29) tespit ettik. Müvekkilden 1 ay önce de eşi aynı işyerinden çıkarılmıştı. Bu durumlarda 30 işçi sayısının tespitinde geriye veya ileri dönük işçi kayıtlarının SGK'dan celbinin gerekeceği yönünde Yargı kararları var mıdır?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1959, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : drako, Tarih : 20-08-2025 09:53
Müvekkilim daha öncesinde Türk vatandaşı olup sonrasında Almanyanın zorunlu tutması nedeniyle Alman vatandaşlığına geçiyor. Sonrasında da müvekkilim mavi kart alıyor.

Ancak bu aşamada tekrardan Türk vatandaşlığına geçmek istiyor ama şöyle bir durum mevcut. Müvekkilimin ismi Elif Fatma Keser (mavi kart ve alman vatandaşlığında bu şekilde) ancak Türk vatandaşlığında ise Fatma KESER olarak gözüküyor. Konsolosluk ise Türk vatandaşlığına geçecek ise ancak Fatma KESER adını alabileceğini belirtiyor.

Bu durumda müvekkilim mavi karttaki ismiyle banka ve tapu kayıtları olduğundan sorun yaşayacak. Bu durumda ne davası açılması gerekiyor? Ad değişimi davası eski nüfus kaydı aktif olmadığı için açılamayacağını düşünüyorum. Eski ismiyle vatandaşlığa geçip sonrasında mı dava açmak gerekir? Teşekkürler şimdidden.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1673, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Yusuf K., Tarih : 18-08-2025 13:59
Herkese Merhaba,

Meslektaşlarım, taraflar arasında geçersiz bir araç satış sözleşmesi yapılmış. Ancak taraflar daha sonra bu sözleşmeye istinaden noterde geçerli bir sözleşme yapmışlar ve araç karşı tarafa mülkiyeti saklı tutma sözleşmesi ile geçmiş. Şimdi müvekkil öncelikle kararlaştırılan bedeli talep ediyor. Ve bu bedel geçerli olmayan sözleşmede yazılı olan bedel. Ben bu sözleşmeye istinaden icra takibi başlattım. Karşı taraf itiraz etti. Şimdi itirazın iptali davasını açmayı düşünüyorum.

Burada sorum şu: İtirazın iptali davasında bedelin yanında terditli olarak aracın iadesini isteyebilir miyim?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1745, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avukato0206, Tarih : 18-08-2025 13:42
Merhaba,
bir konut kira sözleşmesinde her iki taraf da gerçek kişi ve tacir değiller.
kira borcunun temerrüdünde faiz oranı eklemek istiyoruz. tbk 120 mi uygulanır? bu durumda yasal faizin iki katı olan %48 oranında faiz uygulanacaktır şeklinde sözleşmeye yazabilir miyiz geçerli mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1808, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avukat892, Tarih : 18-08-2025 13:23
Öncelikle herkese merhaba,

Müvekkil anonim şirket ortağı ancak yönetim kurulu üyesi değil. Şirketin menfaatleri için bir projede uzun süredir çalışmalar yapıyor ve şirkete bu konuda yardımcı oluyor.

Yaptığım araştırmalarda huzur hakkının anonim şirketlerde yönetim kurulu üyesi ortaklara verildiğini gördüm ancak kurulda yer almayan ortaklar için de huzur hakkı ödemesi yapılabilir mi? Elinizde örnek karar ya da makale var mıdır? Aksi bir karar varsa da paylaşırsanız sevinirim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1900, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : 24avukat41, Tarih : 17-08-2025 23:34
Menfi tespit davası açtık, dava sırasında kesinti yapıldı ve dava re'sen istirdat davasına dönüştü. Ancak ıslah yaptığımız tarihte bundan haberimiz yoktu ve ıslah dilekçemizde menfi tespit talebinde bulunmuştuk. Mahkemece davanın istirdata dönüşmesi göz önüne alınarak, istirdat hükmü kuruldu fakat faizsiz bir şekilde. Ardından karara karşı istinaf kanun yoluna başvurduk, faize hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle. İstinaf mahkemesi "menfi tespit olarak açılan davanın tahkikat sırasında davalı tarafça otomatik olarak yapılan kesintiler nedeniyle istirdat davasına dönüştüğü, davaya yönelik hukuki nitelendirmenin hakime ait olduğu ve davacı vekilince menfi tespit isteminde bulunulduğu ve tahkikat aşamasında davalıdan faiz talep edildiğine yönelik beyan bulunmadığı anlaşıldığından Mahkemece taleple bağlı kalınarak verilen kabul kararının yerinde olduğu anlaşılmış" şeklinde kesin olmak üzere karar verildi. Sevgili meslektaşlarım sorum şu şekilde: 1- Bu karardan sonra faiz için ayrı bir dava açabilir miyim? 2- Açabilirsem ödeme tarihinden hangi tarihe kadar olan faizi talep edebilirim? 3- Ayrıca kararı icraya koyduğum zaman asıl alacaklara, faizsiz hükmedildiği için geçmiş gün faizi işletebilecek miyim?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1937, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : otuzbesbucux, Tarih : 15-08-2025 14:46
Merhaba,

İpotek senedi düzenleyeceğiz. Kredi müşterisi, müteahhit ve finansal kuruluş olarak üçlü yapabilir miyiz?

Tapu müteaahhitte kalacak, topraktan satış. Kredi müşterisi ileride ipotek senedine itiraz etmesin diye üçlü yapılabilir mi sizce?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1810, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Toy Avukat, Tarih : 15-08-2025 12:08
Meslektaşlarım merhabalar bir boşanma dosyasında ön inceleme duruşmasına davet için adli tatil içerisinde tebligat çıkarıldı. Nitekim davetiye adli tatil içerisinde tebliğ edildi.

1- HMK 139. maddesinde düzenlenen belgeler ve tanıklar ile ilgili 2 haftalık kesin sürenin adli tatilin sonuna uzayacağını biliyorum. Çünkü adli tatile tabi olmayan işlerden sayılan delil tespitinin HMK 400. maddesi vd. düzenlenen delil tespitine ilişkin olduğunu; boşanma davasının adli tatilde görülmeyeceğini; dolayısıyla mevcut dosyadaki delillerimizi bildirmenin burayla bir alakası olmadığını düşünüyorum.

Fakat mesleğin başında olduğum için ne olur ne olmaz diye teyit etmek istedim. Doğru mu biliyorum, boşanma davasında delillerimizi bildirmemiz için verilen 2 haftalık süre adli tatilin sonuna uzar mı? Meslektaşlar yardımcı olursa çok sevinirim.

2- Ayrıca bu konuyla ilgili başka bir sorum daha var. Bu vesileyle bu sorumu da paylaşmak istiyorum. Ben dosyalarımda ön inceleme duruşması davetiyesi tebliğ edildiğinde 2 haftalık süre içerisinde elimdeki belge, fotoğraflar ve sair delillerimi mahkemeye sunuyor; tanıklarımı ise Yargıtay içtihatları da bu şekilde olduğundan ön inceleme duruşması sonrası bilahare bildireceğimi ifade ediyorum.

Fakat karşı tarafın vekilliğini üstlenen meslektaşların neredeyse hepsi hem tanıkları hem de delilleri ön inceleme duruşmasından sonra bildiriyor. Bu konuyu bir türlü kavrayamıyorum. Ben de aynı usulde çalışayım diyorum ama bir sıkıntı çıkarsa diye içim el vermiyor. Erken bildirince de bu sefer karşı taraf delillerimi görüp ona göre hareket ediyor. Henüz mesleğin başında olduğum için bu hususu bir türlü kafamda doğru yere oturtamadım. Araştırma yaptığımda da Yargıtay kararlarının benim çalıştığım şekilde hareket edilmesi gerektiğini düzenlediğini görüyorum. Fakat bir kez de foruma sormak istedim. Doğru olan nedir, ne şekilde hareket edilmelidir? Şimdiden teşekkürler, iyi çalışmalar diliyorum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1884, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.aleyna, Tarih : 14-08-2025 18:02
meslektaşlarım yardımınıza ihtiyacım var.
borçluya miras kalan, intikali gerçekleşmiş , elbirliği mülkiyetli birden fazla taşınmazı var. haciz koyduk satışa gitmek istiyoruz. icra hukuktan yetki alacağım. ancak;
1- birden fazla taşınmaz var ve borç kaç taşınmazdaki hissesine tekabül eder bilmiyorum. hepsi için yetki talep etsem izalei şuyu esnasında borçtan fazla kısım için red alırsam ne olur. red almamak için ne yapmalıyım?

2- icra hukuktan yetki alırken, miras intikali de gerçekleştiği için ayrıca yine de veraset ilamı sunmama gerek var mıdır?

bu süreç hakkında yardımcı olur musunuz
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1813, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Gürkan Çalışkan, Tarih : 14-08-2025 11:20
Adli Yardım Komisyonu tarafından atandığım bir boşanma davasında Aile Mahkemesi tarafından müvekkilim hakkında vesayet mahkemesine ihbarda bulunuldu. Neticesinde müvekkil hakkında yasal danışman (oy danışmanlığı) atandı.
1- Davaya devam edebilmem açısından yasal danışmanın imzası olan bir vekaletnamenin çıkartılması gerekli midir?
2- Yasal danışmanın devam eden davaya icazet verme veya vermeme gibi bir yetkisi veya sorumluluğu var mıdır?

Teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2010, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : GKHNÇLT, Tarih : 13-08-2025 17:58
İyi günler..Müvekkil 8 kardeş ve yaklaşık 25 yıl önce muris olan babası hayattayken,babası üzerine kayıtlı malları ileride paylaşmak üzere kardeşinin üzerine yapıyorlar.Daha sonra kardeş bir malı uhdesinde tutup diğerlerini başka bir kardeşin üzerine yapıyor.Muris olan babanın vefatından sonra bu malları hisseleri oranında paylaştırmaya yanaşmıyor. Ancak bu arada mirasçı olan kızkardeşleri tapu devri olmadan miras paylarına mahsuben hisselerinin karşılığı olarak cüzi bir miktar ödeme yapıyor.Bu durumda nasıl bir yol izlemeli,zamanaşımı söz konusumudur ve nasıl bir dava açmalıyım.Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim..
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1928, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avukato0206, Tarih : 13-08-2025 14:59
merhaba bir hizmet sözleşmesinde, feshe ilişkin tüm maddelerde hizmet alanın, hizmet verenin fesih tarihinden sonra yapacağı işlere ilişkin ücret iadesi talep edemeyeceği şerhi var. (ücret peşin ödeniyor sözleşemeye göre) taraflar imzalamış mı? evet. ancak bu kadar orantısız bir durumun geçersiz olma durumu var mıdır hususunda görüşü bilgisi olan paylaşırsa çok sevinirim. hizmet alanın asla iade imkanı yoksa niye fesh etsin ki zaten bu hak elinden alınmış olmuyor mu
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :1766, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03434110 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.