Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
23.08. Takı Konusunda Önemli İçtihat Değişikliği - Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Haber Ekleyin

Yazan : Mr. Kök, Tarih : 26-02-2025 22:20
Sayın meslektaşlarım merhabalar, haksız el atmanın önlenmesi davası yargılaması sırasında davalı tarafça daha önceden gizlice alınmış bir ses kaydına ilişkin tarafımızca CBS'ye TCK 132/1 uyarınca kamu davası açılması talebiyle şikayet dilekçesi sunulmuştur. Yapılan ceza yargılaması neticesinde Mahkemece şu şekilde hüküm kurulmuştur;
Her ne kadar sanık hakkında üzerine atılı Kendisi ile yapılan haberleşmenin gizliliğini alenen ifşa etme suçundan cezalandırılması talebi ile kamu davası açılmış ise de; sanığın kayda aldığı görüşmeyi tarafı olduğu yargılama dosyasına delil olarak sunduğu, mahkemeye sunulan kaydın ifşa anlamına gelmeyeceği, kaldı ki sanığın da delil olarak sunduğu davada taraf olduğu, sanık ve katılanın abla kardeş olmaları sebebi ile aralarındaki inaçlı işleme dayalı hukuki ilişkiyi başka türlü ispat edebilmesinin çok olanaklı olmadığı dolayısı ile sanığa yüklenen eylemin kanunda suç olarak tanımlanmamış olması sebebi ile sanığın üzerine atılı suçtan beraatine karar vermek gerekmiş ve aşağıdaki şekilde hüküm kurulmuştur.

Dosyada haberleşmenin gizliliğini ihlal suçunun ifşası üzerine bir iddianame düzenlenmiş ancak 132/1 üzerinde durulmamıştır. Sanığın eyleminin TCK132/1 hükmüne sübut verdiği kanaatindeyim.

Ancak İstinaf aşamasında sanığın ilgili ses kaydını birçok kişiye dinlettiğini belirtmemin ve bunların dinletilmesini talep etmemin bir etkisi olur mu ? Sanığın sunduğu ses kaydının hukuka aykırı delil olarak nitelendirmem için bu yargılamada ceza aldırmam gerekmektedir. Bu konu ile daha önce karşılaşmış ve elinde emsal karar bulunan meslektaşım var ise fikirlerini paylaşırsa mutluluk duyarım. İyi çalışmalar...
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2816, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Kübra BEKAR, Tarih : 26-02-2025 12:10
Merhabalar meslektaşlarım,

Müvekkilim, daha önce bir avukat ile çekişmeli boşanma davası ve mal tasfiyesi davası açılması konusunda anlaşma sağlamış ve avukatlık ücret sözleşmesi yapılmış. Sözleşmede;
1- Hukuki danışmanlık ücreti olarak 150.000,00 TL,
2- Çekişmeli boşanma davasında davanın kesinleşmesi ile birlikte talep edilen 25 milyon TL maddi, 25 milyon TL manevi tazminatın %15'i,
3- Mal tasfiyesi davasında da davanın kesinleşmesi ile birlikte müvekkil lehine kazandırılan malların %15'i şeklinde düzenlenmiş.

Ayrıca davadan vazgeçilmesi veya feragat edilmesi halinde de ücrete hak kazanılacağı da düzenlenmiş.

Müvekkil davaların açılmasından bir ay sonra önce avukatını azletmiş ve akabinde de davalardan feragat etmiştir.

Gelinen noktada, azledilen avukat, yüzdesel belirlenen avukatlık ücretlerine hak kazanır mı? Şimdiden değerleri görüşleriniz için teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2748, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Naeryndam, Tarih : 26-02-2025 10:03
Meslektaşlarım merhabalar. Müvekkilime Whatsapp mesajı ile "Burası ya sana ya da bana mezar olur. şeklinde bir tehditte bulunuldu. Bu durumda şikayeti yapacağımız yetkili savcılık nasıl belirlenecektir? Tarafların yerleşim yerleri farklı savcılıklara bağlı. Şimdiden teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2657, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : avrkarahan, Tarih : 26-02-2025 09:39
Müvekkil 2 ay önce açık ceza evinden firar etti. İşlediği suçların bir çoğunun suç tarihi 31/07/2023'ten önce adalet bakanlığının açıklaması sonrası infaz indiriminden yararlanmak için teslim olmayı düşünüyor bu noktada teslim olursa infaz indiriminden faydalanabilir mi yoksa direkt kalan cezasını kapalı ceza evinde mi geçirir ? teşekkürler
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2699, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : dejure, Tarih : 26-02-2025 01:31
Merhaba meslektaşlarım,

Müvekkile tahliye emri (Ö14) tebliğ ediliyor ve biz de süresi içerisinde itiraz ediyoruz. Şu an itirazın iptali davası devam ediyor. Aklıma takılan husus:

İlgili takip talebinde birden fazla tarihler söz konusu. Birden fazla kira başlangıç tarihi söz konusu. Birden fazla düzenleme tarihi. Hatta tarihlerden biri, tahliye taahhütnamesinin düzenleme tarihi ile aynı fakat dayanak sözleşmedeki tarih farklı. Bunun yargılamaya etkisi olması gerekmez mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2706, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Lycanroc, Tarih : 25-02-2025 19:59
İyi günler asliye ceza mahkemesinde girdiğim bir dava için müvekkilime gözlem altına alınma kararı verildi. Bu karara yapılan itiraz için iki hafta içinde ağır ceza mahkemesine itiraz edilebileceği yazıyor kararda. Uyapta bu itiraz için bir evrak türü göremedim bu sebeple bilgisayardan yazıp elden vermeyi düşünüyorum. İtirazı asliye ceza mahkemesine mi yoksa ağır ceza mahkemesine mi vereceğim?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2631, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Y#kup, Tarih : 25-02-2025 17:39
Merhaba değerli Meslektaşlarım
Bilirkişi raporu daha önce tebliğ oldu ancak sehven tekrar tebliğe çıkartılmış.Mahkemeye az bir gün kala bu tebligatın mahkemeyi uzatma ve karşı tarafa bilirkişi raporuna itiraz hakkı dogrurmu.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2508, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. F.D., Tarih : 25-02-2025 17:14
Merhaba meslektaşlarım, 14.02.2025 tarihli ara karar ile hükmedilen tedbir nafakasının tahsili için icra takibi başlattık, takip talebinde sehven devam eden aylar ibaresini eklemeyi unutmuşuz, takip talebi borçluya ve vekiline tebliğ edildi ancak henüz kesinleşmedi, ek takip talebi hazırlayıp tebliğini talep etsek sorunu çözebilir miyiz ? Ek takip talebini nasıl hazırlamamız gerekli, şubat ayı nafakasına ilişkin alacak kalemi girersek tahsilde tekerrür olacak ? yardımcı olabilirseniz çok sevinirim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2528, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : norrinradd, Tarih : 25-02-2025 13:08
Merhaba meslektaşlarım. Arsa sahibi müvekkiller, noterde düzenlenen kat karşılığı inşaat sözleşmesinin feshi davası açmak istiyorlar süreye dayalı olarak.
Sözleşme maddesine göre; “İnşaatın yapım süresi 36 aydır. Ancak işbu süre proje ve ruhsat işlemlerinin belediye tarafından onaylanması tarihi ile başlayacaktır. Mütteahite proje ve ruhsat işlemleri için 6 ay ek süre tanınacaktır.” şeklindedir.
Olayda ise belediyeden ruhsat ve proje işlemleri halen onaylanmadı ancak 36 ay + ek 6 ay dolmuş vaziyette. Bu nedenle her ne kadar proje işlemleri onaylanmasa bile ek 6 aylık süre de dolduğu için tüm süre dolduğundan bahisle fesih davası açılabilir mi? Yoksa ruhsat ve proje işlemleri onaylanmadığı için 36 aylık süre hiç başlamadı kabul edilerek dava açma şansımız yok mudur? Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2456, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.243, Tarih : 25-02-2025 10:45
Merhabalar, 18 yaşından küçük çocuk lehine takip başlatılırken çocuk adına mı takip başlatmalıyız yoksa ....'ya velayeten şeklinde veli üzerinden mi takip başlatmalıyız?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2711, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. RBA, Tarih : 24-02-2025 10:20
Cmk görevlendirmesi kapsamında müdafi olarak görev yaptığım bir dosyada sanık hakkında hüküm verildi kanun yollarına başvuracağım ama istinaf ve temyiz dilekçelerinde tutukluğa itiraz da olması gerekir mi? tutukluluk itirazını sonradan yapmak mümkün mü?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2452, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Adalet1903, Tarih : 22-02-2025 13:03
Merhaba sayın Meslektaşlarım, müvekkilim muvazzaf subay alımı ile subay olmuş ve asaleti tastik edilmeden aday memurken istifa etmiştir.


Daha sonra bir belediyeye zabıta olarak atanmıştır. Bu görevden de istifa ederse bu durum bir daha memur olmasına engel olur mu?

657 sayılı Kanunun 92'nci maddesinde memurların bu kanun çerçevesinde çekilmelerine sınırlama getirilmiş olup, iki defadan fazla istifa edenlerin tekrar memur olarak atanamayacakları belirtilmiştir.

Bu koşullar altında aday memurluk süreci memuriyetten sayılır mı?


Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2951, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : hukuki_mülahazalar, Tarih : 21-02-2025 16:07
Merhabalar,

Müvekkil şirket işyerinin dekorasyon tadilat vb işlemleri için bir kişiyle anlaşıyor(tacir değil). Ancak kişi işi tam olarak bitirmeden ve bitirdiği işleri de sözleşmeye uygun olmayan şekilde yaptığından zararımızı karşılamak adına bir dava açmak istemekteyiz. Buna göre asliye h. mu yoksa asliye ticaret mi görevlidir? Eğer müvekkilin ticari işletmesini ilgilendirdiği ve ticari bir iş olduğu için asliye ticaret görevlidir dersek, arabulucu yoluna gitme zorunluluğumuz var mıdır? Araştırmalarıma göre arabuluculuğa gitme zorunluluğu yoktur diye düşünüyorum ancak deneyimlerinizi bekliyorum. Teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2755, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : av_vyb, Tarih : 20-02-2025 17:04
Merhaba meslektaşlarım,
Müvekkil yaptığı hizmet karşılığı davalıya e-Arşiv fatura kesiyor. Borçlu faturaya herhangi bir itiraz yapmamış ve borcu da ödememiştir.(Her iki tarafta şahıs firması.)
Yaptığım araştırmalar gereği e-Arşiv fatura, e-fatura gibi GİB sistemi üzerinden alıcıya otomatik olarak ulaşmıyor. Ancak müvekkil faturayı kestikten sonra whatsapp üzerinden davalıya/borçluya gönderiyor. Davalı/borçlu whatsapp mesajına herhangi bir cevap vermiyor. Müvekkil borçluya posta yoluyla da göndermeye çalışsa da posta adres yetersizliğinden iade dönüyor. Sizce whatsapp üzerinden gönderilen fatura tebliğ edilmiş sayılır mı ? Buna bağlı olarak TTK 21/2 karinesi uygulanabilir mi ? Cevaplar için şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2984, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. İbrahim Cem GÖKDUMAN, Tarih : 20-02-2025 04:58
Merhabalar Sayın Meslektaşlarım.

Tarım Kredi Kooperatifi Müdürlüğüne karşı ilamlı icra takibi başlatmadan önce kuruma müracaat zorunluluğu bulunuyor mu?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2900, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : YAZICIOGLU, Tarih : 19-02-2025 20:01
MÜVEKKİLİME KARŞI AÇILAN BOŞANMA DAVASI,CEVAP DİLEKÇESİNDE DAVANIN REDDİNİ ve SAYIN MAHKEME AKSİ KANAATTE İSE TAZMİNAT VE NAFAKA,TAKI TALEBİNDE BULUNDUM.KARŞI DAVA AÇMADAN CEVAP DİLEKÇEMDE BU TALEPLERİMİ İSTEDİM.
KARŞI DAVA AÇMADAN CEVAP DİLEKÇESİNDE TAZMİNAT,NAFAKA,ZİYNET EŞYALARI TALEBİM YANLIŞMI?
İLLAKİ KARŞI DAVA İLE Mİ BU TALEPLERDE BULUNMALIYIM?
CEVAP VERECEK MESLEKTAŞLARIMA ŞİMDİDEN TEŞEKKÜRLER
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2836, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.heren, Tarih : 18-02-2025 21:54
Merhaba, vergi levham açık iken katılan vekili olarak aldığım bir ceza dosyasında lehime vekalet ücretine hükmedilmişti, karşı taraf istinaf etti ancak istinaf sonuçlanana kadarki süreçte vergi levhamı kapattım ve şu an bir büroda bağlı olarak çalışıyorum. İstinaf kararı tebliğ edildi ve lehe vekalet ücretini takibe koymak istiyorum. Tabi burda makbuz kesme durumu gündeme geleceğinden yetki belgesiyle vergi levhası açık olan bir meslektaşın icra takibini başlatması ve tahsilatı makbuzlandırması mümkün müdür? başkaca bir yol var mıdır?

ek olarak makbuzun müvekkile mi yoksa icra dosyası üzerinden yatıran karşı taraf borçlu adına mı düzenleneceği hakkında da bir tereddüt vardı. Aydınlatabilir misiniz?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2968, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : umutlaw, Tarih : 18-02-2025 11:31
Sayın meslektaşlarım,
X emeklidir, Y Anonim şirketinde yönetim kurulu üyesi ve başkan yardımcıdır.
X borçludur, bu sebeple X in yönetim kurulu üyesi olduğu Y şirketine 89/1 emri gönderildi, Y şirketinin YK Başkanı X in şirketten bir alacağının olmadığını icra müdürlüğüne bildirdi!

İİK338 e göre İcra Mahkemesine başvurmadan X in icra dairesi tarafından bir alacağının olup olmadığı sorgulanabilir mı?

Teşekkür ederim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2976, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Mellivora, Tarih : 18-02-2025 10:46
Meslektaşlarım merhabalar, 1.5 - 2 yıl kadar önce (bu süreden tam olarak emin değilim önemliyse lütfen belirtin) kiracıya %200 zam yapılıyor. Sözleşmede tüfeye göre artış yapılması kararlaştırılmış olmasına rağmen. Kiracı da %200 zamma göre kirayı ödemeye başlıyor. Kiracı şu anda dava açarak kira sözleşmesinde yazandan fazla artış yapıldı diyerek dava açabilir mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :2984, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Kaygusuz1, Tarih : 17-02-2025 22:47
Merhaba. işçilik alacağı dosyamızda işçinin işten çıkış bildirimi SGK'ya istifa koduyla bildirilmiş. Gerçekte ise SGK'ya bildirilmeden çok daha önce küçülme gerekçesiyle işten çıkartılmış. Biz de söz gelimi 30'ında SGK'ya bildirilmişse müvekkilin sözlü olarak çıkarıldığını söylediği tarih olan 15'ini çıkış tarihi olarak dilekçede yazdık. 5'i asıl çıkış tarihi olarak düşünülebilir. Fakat SGK kayıtlarını incelediğimizde bu tarihte başka yerde çalışması olduğunu gördük. İşçinin tarihi net hatırlamaması bizimde acemiliğimiz sebebiyle çıkış tarihini yanlış bildirmiş olduk.
1)Bu tarihte başka yerde çalışması karşı tarafın istifa iddiasını doğrular mı? Karşı tarafta söylediğimiz tarih(15) için devamsızlık tutanağı tutmuş.
2) Bundan sonra sehven yazılmış diye bir beyan dilekçesi mi vermek gerekir, bilirkişi raporunu mu beklemek mi gerekir?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :3049, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04606700 saniyede 13 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.