Kanallar : Lütfen
Seçiniz |
|
|
|
|
Merhaba,
Müvekkilin oğlu annesi ile anne-oğul ilişkisi yürütmediği gibi, sürekli olarak tefeciye veya başka kişilere borçlanıyor. Bu borçlardan kaynaklı olarak müvekkil adına 89/1 gönderiliyor. Bazı borçlar da ödenmek zorunda bırakılıyor. Müvekkil kendi üzerinde olan taşınmazı vefat ettikten sonra oğluna bırakmak istemiyor. Diğer kızlarının tasarrufuna bırakmak istiyor. Bu durumda ne yapmak gerekir. Noter aracılığı ile mi mirastan mahrum bırakabiliriz? Bilgisi olan yardımcı olursa sevinirim
|
|
|
|
Meslektaşlarım merhabalar elimde vade tarihinde karşılığı olmayan bir çek var sorum şu;
a) Keşideci
b) Lehtar ( Çeki Müvekkilin kendisine ciro ediyor)
c) Müvekkil (Müvekkilde kendi şirketine ciro ediyor)
d) Müvekkilin kendi şirketi (Başkasına ciro ediliyor)
e) Ciro edilen (Bu da başkasına ciro ediyor)
d) Son ciranta
İbraz tarihinde çekin karşılıksız çıkması sebebiyle yukarıda ciro silsilesinde '' e '' seçeneğindeki kişiye çek bedelinin tamamı ödeniyor burada yetkili hamil olarak kafamda soru işareti takıldı ciro silsilesinde hem müvekkil hem de onun şirketi yer alıyor Lehtara ve Keşideciye Örnek 10 icra takibi ve karşılıksız çıkması sebebi ile şikayet hakkımı kullanabilir miyim acaba kafam çok karıştım yorumlarınızı bekliyorum meslektaşlarım
|
|
|
Yazan : drako,
Tarih : 30-07-2025 16:42
|
Merhaba maalesef başıma böyle bir olay geldi. Beyannameyi hazırladım ve onayladım sanıyordum ancak onaylamayı yapmamışım. Ödeme görmeyince durumu fark ettim.
Bu durumda pişmanlık ile beyanname vermek en mantıklısı gibi duruyor sanırım. Doğru mu anlıyorum?
|
|
|
Yazan : tegese,
Tarih : 30-07-2025 09:44
|
Sayın Meslektaşlarım
Mahkemece Tedbir nafakasına dair hüküm gerekçeli karar ile verildi. Kararda ''dava tarihinden itibaren 1.000,00 TL tedbir nafakasının müşterek çocuğun reşit olduğu tarihe kadar'' şeklinde açıklama bulunmaktadır. Bu durumda faiz başlangıcı ne olmalıdır? Karar tarihi olmalıdır diye düşünüyorum çünkü öncesinde nafaka yükümlüsünün, ödenmesi gereken nafakadan haberi olmamıştı, karar ile birlikte nafaka ödeme yükümlülüğünü öğrenmiş oldu. Sizin görüşleriniz nedir?
|
|
|
|
Merhaba Sayın Meslektaşlarım;
Müvekkilim ile kiracısı arasında 15.09.2019 başlagıçlı, 5 yıl süreli kira sözleşmesi bulunmakta. Müvekkilim kira sözleşmesini bulamadığı için abonelik idaresinden kira sözleşmesinin örneğini alabildim. Ancak abonelik idaresinde kira sözleşmesinin sadece ilk sayfası bulunmakta. Yani kira sözleşmesinde kira artış oranın belirlenmiş olup olmadığını bilmiyorum. Arabuluculuk başvurusunu gerçekleştirdim. bu koşullar altında sadece 15.09.2025 tarihli yenileme döneminden itibaren mi tespit edilecek bedel üzerinden yeni kira sözleşmesinin kurulmasını isteyebilirim? 15.09.2024 tarihinden itibaren kira sözleşmesinin rayiç bedelinin tespitini hangi koşullar altında telep edebilirim ? nasıl hareket etmeliyim?
Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
|
Değerli meslektaşlarım, tedbir nafakası ödenmemesi nedeniyle icra ceza mahkemesine başvuruda bulunulması durumunda hapis cezası çıkıyor mu? Bence ilamsız icraya konu edildiği için ve ortada henüz kesin bir mahkeme kararı olmadığı için ve hele de nafakaya ilişkin hükümlerin kesinleşmeden icraya konuşamayacağını düşündüğümüzde tedbir nafakası ödenmezse icra takibi çıkmaz diye düşünüyorum. Bilgi verirseniz sevinirim. Emsal var mı acaba?
|
|
|
|
Meslektaşlarım merhaba. Emlak rayiç bedelinin artırılmasına ilişkin ne gibi bir itiraz yapılır yani rayiç bedelin fahiş artırılması, komisyonun şeffaf olmaması vs geldi benim aklıma. Çoğu yerde rayiç bedel on kat artmış. İlk önce dava açsak idari merci tecavüzünden dilekçe reddedilir muhtemelen bu yüzden ilk belediyeye mi itiraz edilmeli? Açıkçası hiç denk gelmediğim bir konu nasıl ilerlemek gerek bilgi sahibi olan bir meslektaşım var mı?
|
|
|
Yazan : drvdrv,
Tarih : 28-07-2025 16:00
|
Meslektaşlarım merhaba, TBK m.351 uyarınca yeni malik sıfatıyla ihtiyaç nedeniyle tahliye davası açacağım. Harca esas değer olarak hangi tutarı yazmam gerekiyor?
Kira sözleşmesindeki bir kira bedeli mi?
Kira sözleşmesindeki yıllık kira bedeli mi?
Güncel kira bedeli mi?
Güncel yıllık kira bedeli mi?
Teşekkür ederim.
|
|
|
|
Merhabalar, 6 Şubat depremleri sebebiyle idare mahkemesinde açmış olduğumuz manevi tazminat dosyamızda 2 yılın sonunda her bir davacı yönünden hangi aile ferdi (vefat eden) için ne kadar manevi tazminat talep edildiği ayrı ayrı gösterilmesi gerektiğinden dilekçe ret kararı verildi. Gelinen aşamada 2 yıl önce talep etmiş olduğumuz manevi tazminat tutarı enflasyon karşısında bir hayli eridi. Sorum şu yeni sunacağımız dilekçe ile talep edilen manevi tazminat tutarlarını artırma şansımız mümkün müdür?
|
|
|
|
2021 yılında açtığımız tahliye davası daha ilk duruşmada süre yönünden reddedildi ve kararı istinaf ettik ve karar 2024 yılında istinafen bozuldu. Bozmadan sonra verilen tahliye kararı istinaf yolu açık olmak üzere verildi. Oysaki dava dilekçesindeki aylık kira bedeli 1000 TL, yıllık kira bedeli toplamı 12.000 TL 2025 yılı için sulh hukuk mahkemelerince verilen kararlardaki kesinlik sınırı olan 40.600.-TLnin altında. Duruşmada hakime kararın kesin olmak üzere verilmesi gerektiğini ifade ettik, hakim bu dosya istinaftan geldi bu yüzden kesinlik sınırına bakılmaksızın istinafa tabi diyerek istinaf yolunu açtı. Davanın esasına girilmeksizin usulen süre yönünden reddedilen bir davada bozmadan sonra verilen kararda kesinlik sınırına bakılmaz mı?
|
|
|
|
Merhaba meslektaşlarım, bir icra dosyasında borçlunun taşınmazına 2024 yılının eylül ayında haciz koymuştuk ve ikinci sırada haczimiz işlenmişti. İlgili taşınmaz ilk sıradaki alacaklı tarafından satışa götürüldü ve bugün satış ilanı tebliğ edildi. Şu aşamada eylül ayında haczin düşme ihtimali mevcut mudur, satış avansı mı yatırmamız gerekir yoksa yenileme mi yapmalıyız? Şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
|
Merhabalar,
Borçlunun birden fazla taşınmazına Uyap üzerinden haciz koyduk. Borçlunun işbu hacizden haberdar olmasını istiyoruz. Tek bir 103 davetiyesi talebi ile tüm taşınmaz bilgilerini yazarak 103 davetiyesinin tebliğini talep edebilir miyiz.
Ek olarak, her ne kadar dosya borcu yüksek bir meblağ olsa da, borçlunun hisse sahibi olduğu birden fazla taşınmaza haciz şerhi işlediğimiz için, 103 davetiyesinde ''dosya borcunu aşar şekilde kötü niyetli haciz yapılmıştır'' gibi bir dönüş alır mıyız, buna ilişkin bir itiraz süreci okumuştum ancak neticesini bilmiyorum.
|
|
|
|
Sayın meslektaşlarım,
A ve B evliler. Bu kişilerin 2 çocuğu bulunmaktadır. Bu çocuklar da C ve D 'dir. A'nın üzerine bir tane ev bulunmaktadır. B'nin ise üzerine bir tarla bulunmaktadır. Şu an A,B,C ve D vefat etmiştir.
Bundan yaklaşık 30 yıl öncesinde A evi C'nin üzerine satış suretiyle geçirmiştir. Fakat herhangi bir ödeme yapmamıştır. C vefat etmiş. Bu taşınmaz vefatından sonra C'nin çocukları tarafından satılmıştır.
Yine yaklaşık 30 yıl öncesinde B de üzerine olan tarlayı C'nin eşine satış suretiyle geçirmiştir. C'nin eşi de vefat etmiştir. C'nin eşi ve C'nin kendisi vefat ettiği için çocuklarına kalmıştır. Şu an bu tarla C'nin çocuklarına kalmıştır.
Şimdi bizim müvekkil adayı D'nin çocuğudur. D tarla ve ev yönünden işlem yapmak istiyor.
Burada D'nin vefat etmesi üzerine mirasçıları olarak tarla yönünden muris muvazası nedeniyle tapu iptal ve tescil davası açabilir mi ? Kök mirasçı olup olmamasının bir önemi var mıdır ?
Satılan ev yönünden de herhangi bir dava açılabilir mi?
Saygılarımla, iyi çalışmalar.
|
|
|
|
Merhaba,
Ekim 2020 başlangıç tarihli kira sözleşmesi için Ekim 2025 tarihinde başlayan yeni dönem için kira tespit davası açabilir miyiz?
|
|
|
Yazan : Rümm,
Tarih : 22-07-2025 17:10
|
Herkese merhabalar.
Müvekkil bir trafik kazasına karışmış. Polis ekiplerince maddi hasarlı ve yaralanmalı (müvekkilin kaburga kemikleri kırıldığından hastanede tedavi görüyor) kaza tespit tutanağı düzenlenmiş.
Tutanağa göre müvekkil %75; karşı taraf %25 kusurlu tespit edilmiş. Fakat az kusurlu olan karşı yan, hem ehliyetsiz hem de aracın zorunlu trafik sigortası yok.
Bu durumda müvekkilin uğradığı zarar ve değer kaybı için ne yapılabilir?
Tutanağa itiraz etmeyi düşünüyorum. E devlet üzerinden SBM itiraz ekranını daha önce kullanmadım, dikkat etmem gereken özel bir husus var mı? polis tutanağına da buradan itiraz ediliyor mu yoksa sadece taraflarca düzenlenen tutanaklar için mi? Sadece kendi sigorta şirketimizin değerlendirmesi olması itiraza engel teşkil eder mi? Süresi 5 iş günü galiba başkaca bilmem gereken bir husus var mı?
Ya da bu durumda Sulh Ceza Hakimliğine mi itiraz etsem daha iyi olur? Karşı tarafın ehliyetsiz ve sigorta yaptırmamış olmasından yola çıkarak olumlu bir sonuç alabilir miyim? Keşif vs. yapılması durumunda epey masraflı olacak, daha kesin nasıl ilerleyebilirim?
Son olarak müvekkilin tedavi giderleri için güvence hesabına mı başvurmalıyım, süreç nasıl başlatılmalı yardımcı olursanız çok sevinirim.
|
|
|
|
müvekkilin arazisinin içinden yan parsel komşuları tedaşın ana direklerinden kendi imkanlarıyla arazilerine elektirik geçirmişler ve direkler müvekkilin arazisinin içinde tedaşta herhangi bir kaydı yok bu konuda kime hangi davayı açmamız gerekiyor?
|
|
|
|
Muristen kalan daire üzerinde Müvekkil ile birlikte 8 mirasçının elbirliği mülkiyeti bulunmaktaydı. Ortaklığın giderilmesi davası devam ederken taşınmaz ÇEVRE ŞEHİRCİLİK bakanlıkça kentsel dönüşüm gerekçesiyle yıkılarak yeniden inşa edilen daire açık arttırmayla mirasçılardan birine satıldı. Açılmış olan ortaklığın giderilmesi davası da haliyle konusuz kaldığından reddolundu.
Sorun şu ki söz konusu satış bedeli mirasçılardan birinin hesabına yatırıldı ve para halen daha hesap üzerinde elbirliği mülkiyeti olduğundan bahisle ancak tüm mirasçıların veya vekillerinin gelmesi halinde bankadan çekilebileceği yönünde banka yetkililerince bilgi verildi. Ancak mirasçılar bu konuda anlaşamıyorlar. Bu noktada bankadaki para üzerindeki ortaklığın paylaşma suretiyle giderilmesi dava edilebilir mi?
|
|
|
|
sayın meslektaşlar merhaba,
sorum biraz ilginç olabilir ancak, daha öncesinde bir mahkeme ilamında kısa kararı imzalayan katip ile gerekçeli kararı imzalayan katibin farklı olmasının bir bozma nedeni olacağı bu farklılığın sebebinin açıklanması gerekliliğine ilişkin kararlar bulmuştum. hem cmk hem hmk açısından rastlamıştım bu kararlara. somut durumda kısa kararı imzalayan bir katip olmasına karşın gerekçeli kararı yazı işleri müdürü imzalamıştır. sizce bu kararlara paralel bir durum mu oluşmuştur? fikri olan var mıdır
|
|
|
Yazan : s.bade,
Tarih : 16-07-2025 20:10
|
Merhaba meslektaşlarım,
Davalı tarafın vekili olduğum önemli bir dosyamda, sehven davanın reddi yerine davamızın kabulüne dair karar verilmesini talep etmişim. Bugün farkettim, bir beyan dilekçesi gönderip cevap ve ikinci cevap dilekçemizi tekrarla maddi hata olduğu aşikardır diyerek davanın reddini talep ettim bir sorun yaşar mıyım ? Kabul beyanı olarak yorumlanabilir mi? Lütfen geri dönüşlerinizi bekliyorum, daha önce yaşayan meslektaşım var mıdır?
Şimdiden teşekkür ederim. İyi akşamlar .
|
|
|
|
Merhaba meslektaşlarım,
CMK kapsamında müdafii olarak görevlendirildiğim bir dosyamda sanık beraat etti, ilk derece mahkemesi beraat vekalet ücretini vermemesi üzerine 2025 tarihli Ceza Genel Kurulu kararına istinaden dosyayı istinafa taşıdım. BAM kararı düzelterek beraat vekalet ücreti verilmesine karar verdi.
Zorunlu müdafilik kapsamında verilen beraat vekalet ücretinin tahsilatını nasıl yapacağız? İcra takibi ve Savcılığa başvuru şeklinde iki ayrı yol izleyen meslektaşlarımız mevcut, dosyada vekaletname olmadığı için nasıl bir yol izlemek gerekir?
Bu konuda işlem yapmış olan veya bilgisi olan meslektaşımız var mıdır ?
|
|
|