Kanallar : Lütfen
Seçiniz |
|
|
|
Yazan : Horae,
Tarih : 19-03-2025 14:36
|
Merhaba Meslektaşlarım,
Kira borcu sebebi ile başlatmış bulunduğumuz takipte, kiracıların iki kişi olması sebebi iki borçlu var. Bu iki borçluya icra ödeme emri farklı zamanlarda tebliğ edildi. Borçlulardan biri için ödeme süresi olan 30 günlük süre geçtiği ve ödeme yapılmadığı için kesinleştirme talep ettik. Fakat kesinleştirme talebimiz yasal süreler dolmadığı gerekçesi ile reddedildi. Uygulamada bu durumla karşılaşan meslektaşımız var mı acaba, icra dairesinin uygulaması doğru mu?
Kira borcuna ilişkin icra takiplerinde; birden fazla kiracı olması durumunda, icra dosyasını kesinleştirmek için tüm kiracılar açısından 30 günlük ödeme süresinin geçmesi mi gerekir?
|
|
|
Yazan : Faltug,
Tarih : 19-03-2025 09:08
|
Meslektaşlarım merhaba,
Öncelikle site içerisinde ilgili konu başlıkları arasında inceleme yaptığımda konuya ilişkin bir başlık bulamamam nedeni ile yeni başlık açmak durumunda kaldım. Eğer konu başlığı daha önceden açılmış ise yönlendirme konusunda yardımınızı, açılmamış ise de, konu ile ilgili değerli görüşlerinizi paylaşmanızı rica ederim.
Müvekkile, kiracısı tarafından verilen tahliye taahhüdünde, tahliye edilecek tarih hem rakam hem de yazı ile yazılmış ancak rakam ile yazılan tarihte yıl kısmında rakam hatası var, ancak yazı ile yazılan tarih doğru.
Buna ilişkin yaptığımız icra takibinde imza, tarih vs. itiraz edildi ve takip durdu. Senette yazı ile rakam arasında fark olması durumunda yazının esas alındığı gibi tahliye taahhüdünde de bu şekilde bir yorum y+apmak mümkün müdür ve buna ilişkin bir emsal karar var mıdır?
Zaman ayırıp cevap veren meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
Yazan : Av.243,
Tarih : 19-03-2025 08:50
|
merhaba iyi günler. Trafik cezasına itiraz edilmiş sonrasında red şeklinde karar verilmiş olup bu karara itiraz edeceğiz. Bu itirazı uyap üzerinden hangi başlık ile göndermemiz daha doğru olur?
|
|
|
Yazan : Av. ETB,
Tarih : 18-03-2025 23:09
|
Sayın meslektaşlar, müvekkil maddi hasarlı bir kaza yaptı. Karşı taraf %75, biz %25 kusurluyuz. Kaza günü çekilen fotoğraflarda karşı tarafın çıkış yaptığı sokakta ''dur'' levhası yok ancak kazadan 1 hafta sonra kaza yerine gittiğimizde ''dur'' levhası konduğunu gördük. İlgili yer çok sık kaza olan bir yer olduğu için dur levhasının başka bir kazadan dolayı yerinden çıktığını ve tam o sırada müvekkilin kazasının yaşandığını düşünüyoruz. Dur levhası kaza anında da mevcut olsaydı müvekkilin kusur oranının daha az çıkacağını ve sigortanın gerek hasar gerek değer kaybı aşamasında daha az bir meblağda rücu edeceği düşünüldüğünde burada idarenin ilgili dur tabelasını derhal yenilememekten kaynaklı olarak nasıl bir sorumluluğu olabilir?
|
|
|
|
Meslektaşlarım merhabalar, adli yardım talepli olarak açmış olduğumuz mal rejiminin tasfiyesi davasında ziynet eşyaları ve ev eşyalarına ilişkin taleplerimizi de dilekçemizde belirtmiştik.
Mahkemece kurulan ara kararla öncelikle adli yardım talebimizin reddine karar verildi. İtirazımız da yine aynı şekilde rededdildi.
Düzenlenen tensip zaptında ise; 1.230,80-TL harcı, 2.132,50-TL masrafı, altınlar için yatırılmayan eksik harcı ve ev eşyaları için yatırılmayan eksik harcı yatırmamız gerektiği ifade olunmuş.
Bu durumda harç ve masraf için toplamda 3.363,30-TL yatıracağız fakat altınlar ve ev eşyaları için ne yapmamız gerekiyor nasıl hesap edip yatıracağız bilmiyorum. Yardımcı olabilen olursa çok sevinirim. İyi çalışmalar dilerim.
|
|
|
|
Meslektaşlarım merhabalar, müvekkil muris anne babasının malvarlığını öğrenmek istiyor. Tereke tespit davasında her iki murisinde malvarlığının tespiti aynı dava içerisinde talep edebilir mi? Şimdiden çok teşekkür ederim ederim.
|
|
|
|
Merhabalar,
Müvekkilim ev sahibi kiracı tarafından ödenen 2024 yılı Ocak, Şubat ve Mart ayı kiralarını " kira bedeli anlaşmazlığından dolayı iade" açıklaması ile kiracıya iade etmiş. Kiracı tarafından söz konusu aylara ilişkin tekrar ev sahibi müvekkile herhangi bir ödeme yapılmamış. Bu tarihten sonra diğer kiralar kiracı tarafından aynı miktarda ve düzenli bir şekilde ödenmiş ancak iade edilen miktar ödenmemiş.
Benim sorum söz konusu aylara ilişkin müvekkil tarafından kiracıya icra takibi başlatılıp başlatılmayacağı cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
|
Merhaba sayın meslektaşlarım,
Murisin geride 3 çocuğu ve eşi kalmıştır. Sağ kalan eşin daha önceki evliliğinden olma 1 çocuğu daha vardır. Sağ kalan eş mirası reddetmiştir. Bu durumda sağ kalan eşin önceki evliliğinden olan 1 çocuğu mirastan pay alacak mıdır?
Şimdiden teşekkür ederim
|
|
|
Yazan : Av.ezel,
Tarih : 16-03-2025 22:12
|
Merhabalar alacaklının elinde çek olmasından dolayı kambiyo senedine dayalı icra takibi başlatmıştık. Bir keşideci olmak üzere 3 tane de ciranta vardı. Toplam 4 tane borçlu vardı. Cİrantalardan biri takibe 5 gün içinde itiraz etti ve icra hukuka dava açtı, daha ben cevap süremin içindeyken de çeki diğer bir borçlu ile alacaklı anlaşmış , ticaretle uğraştıkları için de anlıyorum uzlaşma sağlamışlar. Bunun üzerine bende müvekkilin yazılı talimatı ile icraya feragat dilekçesini gönderdim. Ama şuan kafam karıştı itirazın iptali davasında ki vekalet ücreti ve yargılama gideri ne olur?
Feragat yerine infaz mı talebi mi göndermeliydik? Çünkü davaya konu icra takibi kapatılacak. Sağolun
|
|
|
Yazan : avebs,
Tarih : 16-03-2025 20:09
|
Herkese selamlar,
Bilindiği üzere AYM manevi tazminat davalarında davalı lehine karşı vekalet ücretine hükmedilmesini Anayasa'ya aykırı buldu ve ilgili kanun hükmünü iptal etti. Fakat kararında iptalin aralık ayından itibaren geçerli olacağını da belirtti.
Bu karar şimdiden etki göstermeye mi başlayacak yoksa hüküm iptal olup meclis yeni kanun yapınca mı? Eğer birincisi ise iptal için zaman belirtmenin anlamı nedir, eğer ikincisi ise vatandaşlara Anayasa'ya aykırılığı açıkça tespit edilmiş bir kanun hükmüne göre muamele edilmesi hukuka aykırı olmaz mı, zira kanunlar anayasaya aykırı olamaz, aykırı ise uygulanmaz. Bu durumda tazminat hakkı doğar diye düşünüyorum.
Bir manevi tazminat davası açacağım ve şimdi mi açmalıyım yoksa beklemeli miyim diye kararsızlık içerisindeyim. Usule ilişkin kanunlar anında uygulanacağından davam yeni hükme kadar sürerse yeni hükümden faydalanma imkanım da olabilir.
Bir ikinci sorum manevi tazminat davalarında miktarı nasıl belirlemeliyiz? BTM yaralama ve hürriyetten yoksun kılma için dava açacağım fakat miktar konusunda tahminde bulunamıyorum, karar da bu yüzden mutlu etti zaten. Şimdiden teşekkürler.
|
|
|
Yazan : avebs,
Tarih : 16-03-2025 19:55
|
Herkese selamlar,
Bir müvekkilim BTM ile giderilebilecek şekilde yaralanmış, ardından da polise gideceğini söylediği için evin dış kapısı kilitlenip anahtar alınmak suretiyle 4-5 dakika kadar evden çıkmasına izin verilmemiştir.
Biz de darp raporu ve anahtarın alındığı, evden çıkarılmadığı anların suçu doğrudan gösteren video kaydını da sunarak kasten yaralama ve kişiyi hürriyetten yoksun kılma suçları için şikayetçi olduk.
Savcılık dosyayı itirazlarımıza rağmen yalnızca BTM yaralama için uzlaşmaya gönderdi, ardından iddianameyi de yalnızca yaralama için düzenledi. Biz KYOK vb. sonuçlar doğuran, itiraza açık kararlar verilmeden dosyadan bir fiilin çıkarılmasının mümkün olmadığından bahisle iddianamenin iadesi talepli bir dilekçe verdik fakat mahkeme iddianameyi kabul etti.
Oluşan sonuç gerçekten rahatsız edici, hiçbir itiraz hakkı doğurulmadan şikayetçi olduğumuz video kayıtlı bir fiil, tamamen yok sayıldı. Nasıl bu şekilde hareket edildiğini anlamış değilim.
Şimdiki düşüncem hürriyetten yoksun kılma suçu için tekrardan şikayetçi olmak, bu durumda mecbur SYOK veya KYOK kararı verilmesi gerekir, en azından şikayetimiz dikkate alınır diye düşünüyorum. Bu keyfiyet neye dayanmaktadır? Şimdiki rotam ne olmalıdır? Fikir ve görüşlerinizi merakla beklemekteyim. Saygılarımla.
|
|
|
|
Merhaba Sayın Meslektaşlarım, Emekli memur olan müvekkilimin tarafıma vekaletname vermesi durumunda yeşil pasaport başvuru ve teslim alma işlemlerini gerçekleştirebilir miyim ? bu konuda daha önce deneyimi olan bir meslektaşımız var mı ?
Değerli görüşleriniz için şimdiden teşekkür ederim.
|
|
|
|
Merhabalar,
Miras konusunda bir karmaşa yaşamaktayız. Bilgisi olan paylaşabilirse çok seviniriz.
Mayıs 2016'da vefat eden Nusret'in veraset ilamını almak istiyoruz.
Nusret'in ölümünde geride bir tek oğlu Medet yaşamaktadır.
Medet evli ve bir çocuk sahibidir (Şirin).
Ancak Ekim 2016'da Medet'in eşi Burcu, Medet'i kasten öldürmüştür. (kesinleşmiş hüküm mevcuttur.)
Burcu, tutuksuz yargılandığı sırada Medet'in mirasını reddetmiş, bunun üzerine Medet'in tek mirasçısının Şirin olduğuna dair bir veraset ilamı da mevcuttur.
Biz, sadece mirasın reddi kararı ile Medet'in tek mirasçısının kızı olduğuna dair kararları sunarak Nusret'in mirasçılarını gösterir belge istedik ancak gelin Burcu da mirasçı olarak göründü.
Burcu'yu, Nusret'in mirasından mahrum bırakmak istiyoruz.
Kasten öldürme eylemi Medet'e karşı mirastan yoksunluk sebebidir.
Nusret bakımından ise mirasçılıktan çıkarma sebebidir ve mirastan çıkarma ölüme bağlı tasarruf yolu ile yapılır. Ancak Nusret, öldürme olayından evvel vefat ettiği için tabiiki bir çıkarma sebebi ve ölüme bağlı tasarruf yok.
Bu durumda, yeniden bir sulh hukuk nezdinde, kasten öldürme kararını da sunarak, bu durumun Nusret yönünden bir mirasçılıktan çıkarma sebebi olduğunun tespiti ile mirasçılık belgesi verilerek Nusret'in tek mirasçısının torun Şirin olduğunun tespitini isteyebilir miyim acaba? (Bu tespitte Şirin açısından hukuki yarar mevcuttur.)
|
|
|
|
Merhabalar, müvekkil firmada ilgili yönetmelik gereğince bütün yolcu taşımacılığında kullanılan araçlarda görüntü kaydı alan araç içi kameralar bulunmaktadır. Bu kameraların aynı zamanda ses kaydı alma fonksiyonuna sahip kameralar ile değiştirilmesi gündeme geldi fakat yolcuların ses kayıtlarının alınmasının ölçülülük ilkesi ile bağdaşmama ihtimalinde tereddüt ettim. Ses kaydı alınmasının herhangi bir kanun hükmünün gereği olmaması sebebiyle bunun ancak ve ancak açık rıza ile gerçekleştirilebileceğini düşünüyorum. Yalnızca aydınlatma yükümlülüğünün yerine getirilmesi bu yükümlülüğü KVKK bağlamında meşru kılar mı meslektaşlarım? Kvkk alanında deneyimim olmadığı için her farklı görüş benim için çok değerlidir.
|
|
|
Yazan : tegese,
Tarih : 14-03-2025 16:39
|
Sayın Meslektaşlarım
Örnek 13 takibe itiraz olmadı, ödeme yapılmadı. İcra Hukuk Mahkemesince verilecek tahliye kararına karşı icranın ertelenmesi mümkün mü? Örnek 13 takibe itiraz edilmediği halde temin edilen tahliye kararına karşı tehiri icra almanın mümkün olmadığını belirten Bir Yargıtay kararı okuduğumu hatırlıyorum ancak bu kararı şimdi bulamadım. Özetle örnek 13 e itiraz edilmesi veya edilmemesi arasında tehiri icra yönünden bir farklılık var mıdır?
|
|
|
Yazan : Lycanroc,
Tarih : 14-03-2025 16:29
|
İyi günler meslektaşlarım bir müvekkilim alkollü araç kullandığı için ceza aldı ama adli sicil kaydı temiz ve üzerine atılı suç 3 yıldan az olduğu için 5 yıl süre ile kamu davasının açılmasının ertelenmesi verilmiş ve 5 yıl boyunca suç işlemezse kovuşturmaya yer olmadığına dair karar verilmesi kararı verilmiş.
Aynı ayda müvekkilim cinsel taciz suçuna da karıştı eğer taciz suçu kabul edilirse hem trafik suçunun davası açılacak hem de taciz suçundan HAGB alamayacak değil mi?
|
|
|
|
meslektaşlarım,
sulh hukuk mahkemesinde görülen tahliye taahütnamesine dayalı takibin, itirazın iptali davasında, imza müvekkile ait çıkarak tahliye kararı verildi. istinaf yolu açık.
bu aşamada tehiri icra kararı nasıl alınır. tüm taleplerimizi ve teminatı itirazın iptali davasına konu olan icra dairesine mi yapacağız. ?
|
|
|
|
Merhabalar Sayın Meslektaşlarım,
Müvekkile ofis kirası ödenmediği iddiası icra takibi açıldı 2 aylık kira bedeli üzerinden biz itiraz ettik itirazın iptalinde aleyhe karar geldi.
Şimdi tehri icra yaparken hem tahliye için 3 aylık kira bedeli hemde 2 aylık daha önceden yapılan icra takibi bedelini depo etmemiz mi gerekiyor yoksa tahliyeden kurtulmak adına yalnızca 3 aylık kira bedeli depo etsek yeterli olur mu yoksa icra takibinde kesinleşen borcu de depo etmemiz gerekir mi
Saygılarımla
|
|
|
|
Merhabalar. Baro tarafından görevlendirildiğim bir ceza dosyasında istinafın bozma kararı sonrası yerel mahkemede ilk duruşma görüldü ve müvekkil, bozmaya karşı beyanda bulundu. İl dışında yaşadığından karar duruşmasına gelmek istemiyor ancak öncesinde alınmış bir vareste tutulma kararı da yok. Duruşmaya yalnız benim gitmemde bir problem var mıdır?
|
|
|
Yazan : Lycanroc,
Tarih : 13-03-2025 11:03
|
İyi günler müvekkilim için verilen gözlem altına alınma kararına süresi içinde itiraz ettim ama reddedildi tekrar itiraz edebilir miyim yoksa bir sonraki duruşma tarihine kadar yapabileceğim bir şey yok mu?
|
|
|