Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yanıt Bekleyen Hukukçu Meslektaşların Soruları
Kanallar : Lütfen Seçiniz

Hukuk Haberleri :
23.08. Takı Konusunda Önemli İçtihat Değişikliği - Av.Habibe YILMAZ KAYAR
Haber Ekleyin

Yazan : Gülcan5403, Tarih : 15-05-2024 19:12
İyi günler, Yargıtaydaki bir ceza dosyasına emsal karar için dilekçe göndermek istiyoruz. Birisi dilekçe gönderdikçe dosya öne çekiliyor (inceleme sırası olarak) demiş. Bunun doğruluk payı var mı?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :9854, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.m.cakir, Tarih : 15-05-2024 10:54
Merhabalar, bir müvekkilim vakıfın 1/4 hissesine sahip olduğu bir taşınmazın 3/4 hissesini satın aldı ve vakıfla taşınmaz üzerinde ortak oldu. Şimdi vakıfın sahip olduğu kısmı da iktisap edip tüm mülkiyete sahip olmak istiyor. Bunun için nasıl bir yol izlenmesi gerektiğine tam karar veremedim kanuna baktığım zaman. Vakıf' a taviz bedeli ödenerek almayı teklif ettiğimiz durumda vakfın bunu reddetmesi halinde ortaklığın giderilmesi davasını vakfa karşı açabilir miyiz? Yanıtlarınız için şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :9825, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : oozdemir701, Tarih : 14-05-2024 23:49
Belediye kendi mülkiyetindeki taşınmazda kiracı olan işyeri sahibinin ek yapı yapması halinde imara aykırılıktan para cezası kesebilir mi ?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :9973, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : sailor1981, Tarih : 14-05-2024 07:19
Davacı baba ve 2 çocuğuna velayeten açtığımız haksız fiil nedeniyle destekten yoksun kalma tazminatı davası kabul ile sonuçlanmıştır. Kararda tüm davacılara ( çocuklar lehine velayeten babaya)tazminat takdir edilmiş ve tüm tazminat davalıdan tahsil edilmiştir.

Temyiz sonrası ilam BOZULMUŞ kısmen red kararı verilmiştir.Sorum şu; çocuklar bu arada yetişkin oldular ,davalı ödediği fazla paranın iadesini Babadan mı? Yoksa Ergin çocuktan mı? talep edecek?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :9690, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Tuba A., Tarih : 13-05-2024 11:04
Merhabalar, muris vefat edince geriye uc kardes mirasci olarak kalmistir ve kira sozlesmesinin tarafi haline gelmislerdir. Ancak kira bedelini iki kardes almis ve ucuncu kardes olan muvekkile payi bugune kadar verilmemistir. Bu durumda kira parasinin muvekkilin payi nispetinde diger mirascilardan tahsili icin dava acilacaktir. Bu dava arabuluculuga tabi midir?

Simdiden tesekkur ederim
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :9823, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avkavak, Tarih : 12-05-2024 20:03
Meslektaşlarım merhaba,

İhtiyaç nedeniyle tahliye davası açan davacının Müvekkilime dava açmadan çok kısa bir süre önce diğer taşınmazlarını kiraya verdiği bir dosyam var. Belirttiğim durum nedeniyle ihtiyacın samimi olmadığını gösterir mahkeme içtihadı, tez, makale arıyorum. Elinde olan meslektaşlarım paylaşabilirler mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :10113, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Ömer YÜCEL, Tarih : 11-05-2024 15:50
Sayın Meslektaşlarım merhaba,
Bir devre mülk şirketinde vekil olarak çalışmaktayım. Devre mülk satın alan vatandaşlardan bazıları devre mülk sözleşmelerinin feshi için mahkemelere başvurup davayı kazanmaktadırlar. Bu kazanılan davalardan bazılarında ise vatandaşların ödediği bedelin iadesine karar verilirken vatandaş adına tescil edilen tapular yönünden hüküm bulunmamaktadır(davacı şirket adına tescil yönünde bir beyanda bulunmamış, şirkette o dönemde bunları fark etmemiş). Kararların bir çoğu ise bu şekilde kesinleşmiştir. Şu an ise şirket parasını ödemiş olduğu vatandaşlardan tapu iptal ve tescil davası yoluyla tapuyu iade almak istemektedir. Benim bu noktada şüpheye düştüğüm konu ise vekalet ücreti ve yargılama gideri hususudur. Kişiler mahkemece kararıyla bazıları 5 yıl bazıları 4-3-2-1 yıl gibi süreler kadar öncesinde paralarını iade almış ise de tapular kendilerinde kalmıştır. Kendilerine bir ihtaratta/temerrüde düşürme gayesiyle bulunulmamıştır. Böyle olunca mahkemece "zaten vatandaşlar haklı nedenle sözleşmeyi feshetmiştir, sonrasında tapu üzerlerinde kalmış ise de şirketiniz fesih sürecinde kusuru olması nedeniyle ve vatandaşın temerrüde düşürülmemiş olması sebebiyle tapu tesciline karar versem de yargılama giderleri ve vekalet ücreti yönünden karar vermiyorum" gibi bir gerekçe yazması mümkün müdür? yoksa vekalet ücreti ve yargılama giderleri parasını iade almasına rağmen tapuyu şirkete teslim etmeyen vatandaş üzerinde mi kalır?
Değerli görüş ve önerilerinizi beklerim.
Saygılarımla
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :10222, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avbusranur, Tarih : 10-05-2024 12:43
Muhdesatın aidiyeti iddiası ile açılan davada, müvekkilimiz taşınmazı icradan ihale yoluyla satın almış. Yani taşınmaz üzerindeki muhdesat ile birlikte alınmış. İcradan ihale yoluyla yasal şekilde malik olunan taşınmazla ilgili böyle bir dava açılabilir mi? Elinizde bununla ilgili örnek karar mevcut mu?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :10352, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : avsila, Tarih : 10-05-2024 11:52
meslektaşlarım bir olay ile karşılaştım ve düşüncelerinizi merak ediyorum. Hizmet kusuru ile igili tam yargı davası açılıyor ve maddi tazminat miktarı belirlenirken bilirkişi raporunda davacının ek hizmet ödemelerinin hesaplaması 30 gün değil 5 günden yapılıyor. Rapora birkaç kez itiraz ediliyor fakat idare herhangi bir harekete geçmiyor. Akabinde ıslah ile dava değeri arttırılarak dosya karara çıkartılıyor ve istinaf edilmiyor. Tekrardan idareye kalan miktar için başvuruda bulunulmuş ve idare cevap vermemiş. Benim sorum bu şekilde bilirkişi raporunda dikkate alınmayan hususlar için tekrardan tam yargı davası açılıp açılamayacağıdır? İyi çalışmalar dilerim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :10251, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. Buğra YILDIZ, Tarih : 09-05-2024 14:31
Merhaba;

Bir boşanma davası dosyamızda mahkeme toplu ve tek seferlik 20.000 TL nafaka ödenmesine hükmetti. Aynı zamanda maddi tazminat ve manevi tazminata, ziynet eşyası alacağına ve karşı vekalet ücretlerine hükmetti. Karar kesinleşti.

Bu alacakların hepsine yönelik tek bir dosya üzerinden icra takibi başlattık.

Borçlu taraf sadece mahkemece hükmedilen toplu nafakayı icra dairesinin hesabına ödedi. Açıklama kısmına toplu/birikmiş nafaka ödemesi yazdı.

Bilindiği üzere icra vekalet ücreti ve dava vekalet ücreti alacağım bulunuyor. Avukatın alacağının rüçhanlı olması nedeniyle dosyaya yatan bu parayı icra vekalet ücretine ve diğer vekalet ücreti alacaklarıma mahsup edebilir miyim? Yani bu alacağımı öncelikle alabilir miyim? Bilindiği üzere diğer dosyalarda öncelikle avukat alacağını alıyor, daha sonra borçlunun ödemelerine geçiliyordu. Burada borçlu tarafından icra dairesine ödeme yapılırken birikmiş/toplu nafaka ödemesi yazması biraz kafamı karıştırdı.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :10294, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : ŞenolFurkan, Tarih : 08-05-2024 15:03
Meslektaşlarım merhabalar, müvekkil işci A firmasında çalıştığı sırada çalıştığı mağaza B firmasına devredildi.
İşten ayrılmasını takiben kıdem tazminatı için açtığımız davada devreden firma olan davalı a'yı da davalı olarak gösterdik. Davamızı kazandık. İş mahkemesi tarafından verilen kararın hüküm kısmında 60.000 TL kıdem tazminatının davalılardan müşterek ve müteselsilen (davalı a yönünden 10.000 TL ile sınır olacak şekilde) diye hüküm kuruldu.
Tüm alacak kalemleri yönünde müşterek ve müteselsil borçlu oldukları yönünde hüküm kurulduktan sonra davalı B yani son işveren aleyhine yalnızca icra takibi başlattık. Davalı A'yı takibe eklemedik. İcra müdürü her ne kadar müteselsil borçlu hakkında icra takibi başlatmış olsanda bu durumu takip talebinde belirtmek zorundasın diyerek icra emrini çıkartmaktan imtina ediyor. Daha önce böyle bir durumla karşılaşmadım, müteselsil borçlu olması sebebiyle yalnızca B firması hakkında icra takibi başlatabileceğimi düşünüyorum. İlam gayet açık olup ayrıca müteselsil borçlu olarak belirtmem gerektiğini düşünmüyorum. Sizin görüşleriniz nelerdir? İcra müdürü beyanında haklı mı?
İyi çalışmalar dilerim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :10506, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Hacer SEVİM, Tarih : 08-05-2024 12:23
Merhaba,
Müvekkilin hamili olduğu çekin kaybolması sebebiyle açtığımız çek zayi davası devam ederken müvekkil çeki buldu. Bu durumda davadan vazgeçme dilekçesi mi sunmalıyız?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :10288, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : sadekahveee, Tarih : 08-05-2024 10:10
Müvekkilim kepçe operatörü ve bir firma ile anlaşıp belirli bir süre çalışıyor. daha sonra bu taşeron firmaya 150 bin tlye yakın bir fatura kesiyor ancak taşeron ödeme yapmıyor ve işi bırakıp kaçıyor . asıl işverense 90 bin tl bir ödeme yapıp gerisine karışmam diyor. kalan 60bin tl için direkt icra takibi başlatmayı düşünüyorum ancak asıl taşeron ve asıl işvereni birlikte mi borçlu olarak göstermeliyim ? sadece brine başlatmam doğru olur mu ? ( icra takibi dışında başka bir hukuki yol tavsiyelerine de açığım) şimdiden teşekkürler..
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :10161, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Av.Tansu Çiller Gençaslan, Tarih : 07-05-2024 12:50
Meslektaşlarım merhaba,
1980 li yıllarda müvekkilin babası kendi arazisine sınır olan komşu parsel üzerine konut inşaa etmiş, inşaa tarihinde komşu parselin maliki olan arsa sahibi ise bu duruma sessiz kalmıştır.Aradan yıllar geçmiş, komşu parselin maliki de 5-6 kez değişmiştir.Komşu parseli 2024 yılında devir alan son malik (yapının orada olduğunu bilerek satın alıyor) müvekkile haksız yapıyı yıkmasını aksi takirde yasal yollara başvuracağını şifaen bildirmiş akabinde de müvekkil aleyhine hakkı olmayan yere tecavüz suçu kapsamında şikayette bulunmutur. Savcılıkça alınan bilirkişi raporunda 1.000 m2 lik alanda tecavüzün olduğu tespit edilmiştir.İnşa tarihinde komşu parselin malikinin rızasının olması sebebiyle müvekkilin babasının iyi niyetli olarak yapıyı inşaa ettiğinden bahisle son malike tazminat davası açılması mümkün müdür? Ayrıca bu iyi niyet hakkı olmayan yere tecavüz suçunda beraat gerektirir mi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :8598, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : av.alperşener, Tarih : 06-05-2024 23:57
Merhabalar;
Taraf sayısı kalabalık olan bir davada (227) (ortaklığın giderilmesi davası) gerekçeli karar 2018 yılında yazılmış gerekçeli kararda adının geçmesi gereken mirasçılardan birisinin adı sehven yazılmamış dolasıyla tebligat çıkmamış. Bu noktada mirasçının vekili 2023 yılının 11. ayında kararı istinaf etmiş gerekçeli kararda müvekkilinin adının yazılmaması sebebiyle. Bu noktada istinaf etmek yerine tashih, tavzih yoluna gidilebilir miydi. Açıkçası konuyu uzun uzadıya araştırdım genç bir meslektaşınız olarak bir çözüm yolu bulamadım. Şimdiden hepinize teşekkür eder iyi çalışmalar dilerim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :10345, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : AHMET01, Tarih : 06-05-2024 01:12
Katılma alacağı ve değer artış payı hesaplaması yapan veya bu konuda bilgi sahibi olan siz meslektaşlarıma mümkünse bir hususu danışmak isterim.

Muris Erkeğin, geride sağ olarak eşi, bu eşinden 2 çocuk, diğer eşlerinden 3 çocuk ve 2 torunu vardır. Sağ kalan Eş, bu 7 kişiyi davalı gösterip; bir evden ve arabadan dolayı katılma alacağı ve değer artış payı davası açar. Yargılamanın sonuna doğru kendisi de vefat eder. Öz iki çocuğu yani mirasçıları halefiyet sistemi noktasında ayrı ayrı vekilleri aracılığıyla bu davayı bu sefer davacı sıfatıyla sürdürürler. Davacı murisin katılma alacağı ve değer artış payları toplam 214.000,00 TL. hesaplanır. Bu iki çocuklarının vekilleri bunu aralarında eşit paylaşarak 107.000,00 TL olarak ayrı ayrı ıslah ederler. Hakim de kararında bu iki kişi için ayrı ayrı 107.000,00 Tl. Katılma alacağı ve değer artış payı alacağının davalılardan miras payları oranında alınarak davacı.......'a verilmesine; yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davalılardan müteselsilen tahsiline ve davacı .....a verilmesine şeklinde karar verdi.

Muris Davacının çocuklarından birinin vekili, lehlerine hükmedilen bu 107.000,00 TL. nin tamamını sadece üvey durumunda olan üç çocuk ve iki torundan tahsili için icra takibi başlattı. Ben bu 5 kişini miras payları toplamı 8/16 dır. Dolayısıyla bunun yarısı takibin konusu yapılmalıdır. Bu 107.000,00 TL. den annelerinin vefatı nedeniyle halefiyet sistemi gereği onun haklarının alacaklısı ve takipçisi olan iki kızı da (Bunların Miras payları toplamı da 8/16, hem baba hem de annelerinden dolayı) sorumludurlar diye icra hukuk mahkemesine şikayet yoluna gittiysem de işin ilginç tarafı hakim şikayetimi kabul etmedi. Şimdi bu 107.000,00 TL sadece bu beş kişiden tahsil edilecek. Kanaatimce bu uygun değil. Görüşlerinizi almak isterim.

Son olarak bu tür davalarda vekalet ücreti ve yargılama giderinden davalılar müteselsilen mi sorumlu? Miras payları oranında sorumlu olmaları gerekmez mi?

Verilecek cevaplar için şimdiden teşekkürler.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :10684, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : AHMET01, Tarih : 05-05-2024 18:22
Değerli Meslektaşlarım Merhabalar

Miras kaynaklı Katılma alacağı ve değer artış payı talepli davada hakim asıl alacak yönünden davalılardan miras payları oranında; Yargılama masrafları ve vekalet ücreti yönünden ise davalılardan müteselsilen tahsiline dedi. Bu feri alacaklar için de miras payı oranında tahsili denmesi gerekmez miydi?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :10911, Yanıtlar : 0   [Yanıtlayın]

Yazan : Mtaslak, Tarih : 30-10-2024 16:36
Danıştay Sekizinci Dairesi'nin 14.05.2008 tarih ve E:2006/6384, K:2008/3514 sayılı kararı tedarik edebilen metni paylaşabilirse çok memnun olurum.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :114, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : Av. İbrahim Cem GÖKDUMAN, Tarih : 29-10-2024 11:18
Merhabalar Meslektaşlarım.

Tazminat alacağına ilişkin mahkeme ilamı ilamlı takip dosyası ile haricen tahsil edilip kapatılmıştır. Dosya BAM kesin kararı ile düzeltilmiş ve Yerel Mahkeme kararındaki tazminat miktarları azalmıştır. Bu halde icranın iadesi yoluna başvurulabilir mi? Buna ilişkin Yargıtay kararı var mı?
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :247, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]

Yazan : abuj, Tarih : 28-10-2024 17:21
Sayın meslektaşlarım,

Müvekkilin aracı park halindeyken başka bir aracın çarpması sonucu hasara uğramıştır. Çarpan şahıs olay yerinden kaçtığı için müvekkil meydana gelen hasarı kaskosundan yaptırmak zorunda kalmıştır. Müvekkilin aracında oluşan hasar nedeniyle müvekkil gelecek yıllardaki kasko poliçe ödemelerini yüksek miktarlardan yapmak zorunda kalmıştır. Buna sebep olan şahıs savcılık şikayetimiz sonucunda tespit edilmiştir.

1-) Hasar nedeniyle kaskomuzda meydana gelen prim artışlarının tahsili vurup kaçan şahıstan istenebilir mi?

2-) Ayrıca araçta oluşan değer kaybı aracın trafik sigortasından mı yoksa vurup kaçma nedeniyle sadece şoförden mi istenebilir?

Cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
[Konunun Forumdaki Yeri]  Okuyucu :246, Yanıtlar : 1   [Yanıtlayın]


THS Sunucusu bu sayfayı 0,03222704 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.