Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

nüfus kaydının düzeltilmesi

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 27-03-2008, 14:18   #1
av.birsenavcı

 
Varsayılan nüfus kaydının düzeltilmesi

Merhaba,
Evlilik birliği hukuken devam ederken, koca ikinci evliliğini yapıyor. İkinci eşinden olan ilk çocuğunu ilk eşi dünyaya getirmiş gibi nüfusta ilk eşinin üzerine kaydettiriyor. Öncelikle, dava davalıların ikametinde mi açılacak? Yoksa davacının ikametinde mi? İkincisi ise, kaydı düzeltieleck çocuk ve çocuğun gerçek annesi de hasım olarak gösterilecek mi? Teşekkürler...
Old 27-03-2008, 15:19   #2
avukatzd

 
Varsayılan

5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanununa göre yetki kuralı şöyledir;

NÜFUS DAVALARI
MADDE 36- (1) Mahkeme kararı ile yapılan kayıt düzeltmelerinde aşağıdaki usûllere uyulur:
a) Nüfus kayıtlarına ilişkin düzeltme davaları, düzeltmeyi isteyen şahıslar ile ilgili resmî dairenin göstereceği lüzum üzerine Cumhuriyet savcıları tarafından yerleşim yeri adresinin bulunduğu yerdeki görevli asliye hukuk mahkemesinde açılır. Kayıt düzeltme davaları Cumhuriyet savcısı ve nüfus müdürü veya görevlendireceği nüfus memuru huzuru ile görülür ve karara bağlanır. .....


T.C.
YARGITAY
2. Hukuk Dairesi
Esas : 1996/5991
Karar : 1996/6704
Tarih : 17.06.1996
ÖZET : Nüfus kaydının düzeltilmesine ait davalar davacının oturduğu yer mahkemesinde ve C.Savcısı ile Nüfus temsilcisinin huzurunda görülür.
Evlenen kadın eşi ile bir araya gelmemiş olsa bile eşinin ölümü halinde nüfus siciline dul olarak kaydedilir. Zira buradaki kayıtlar anatomik değil hukuki durumu belirlemek için kullanılan ifadelerdir.
(1587 sayılı Nüfus K. m. 5, 46) (1086 sayılı HUMK. m. 427/6)
KARAR METNİ :
Davacı tarafından açılan tespit davasının yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm yasa yararına bozulması Adalet Bakanlığının yazısı üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından istenilmiş olup evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü.
Davacı Füsun Evmez 15/11/1994 günlü hasımsız dava dilekçesinde, Bayram Evmez ile 16/08/1990 gününde nikahlandıklarını, fiili evlilik olmadan eşinin 21/10/1990 gününde öldüğünü, nüfus kütüğündeki Medeni hali hanesinde yazılı olan dul sözünün bekar (bakire) olarak düzeltilmesi ve tesciline karar verilmesini istediği, mahkemece davanın kabulüne karar verildiği ve kararın temyiz edilmeyerek kesinleştiği anlaşılmaktadır.
1- Dava, nüfus kaydının düzeltilmesi niteliğinde olup mahkemece de bu biçimde kabul edilerek karar verilmiştir.
1587 s. Nüfus Yasasının 46.maddesi hükmüne göre nüfus kayıtlarının düzeltilmesine ait davalar, ilgilinin oturduğu yer asliye hukuk mahkemesinde Cumhuriyet Savcısı ve nüfus idare temsilcisi huzuru ile görülür ve sonuçlandırılır.
Davacının Bolu’da oturduğu anlaşılmaktadır.
Bu sebeple dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmesi gerekirken görev unsuru nazara alınmadan davanın esasına girilerek yazılı biçimde karar verilmiş olması ve Cumhuriyet Savcısı ve nüfus idaresinin yetkili memuru huzuru ile davanın görülmesi gerektiğinin düşünülmemesi doğru bulunmamıştır.
2- 1587 s. nüfus yasasının 5.maddesi Nüfus Hizmetlerine ilişkin kuruluş, görev ve çalışma yönetmenliğinin 48 ve müteakip maddeleri uyarınca şahsi hallerdeki değişiklikleri nüfus memuru aile kütüklerine yazmaya mecburdur. Kişinin medeni hali nüfus kaydının mahsus sütununda, evli olanlar için evli, eşi ölenler için dul, boşananlar için boşanmış, hiç evlenmemiş olanlar için bekar olarak yazılır. Evlenen kişinin fiilen eşi ile bir arada yaşamamış cinsel ilişkiye girmemiş olması onun evlenmiş ve eşinin ölmüş olması olgusuna etki yapmaz. Bu yazılar anatomik durumu değil hukuki durumu ifade eder.
Davacı 21/10/1990 gününde ölen eşi Bayram ile 16/08/1990 gününde evlenmiş olmasına rağmen dul kaydının silinerek Bakire olarak yazılmasına karar verilmesi de usul ve kanuna aykırıdır.
SONUÇ: Hukuk Usulü Muhakemeleri Yasasının 427/6.maddesi gereğince Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının Yasa yararına bozma isteğinin kabulüne, Temyiz edilmemek şartıyla kesinleşmiş bulunan Düzce Asliye Hukuk Mahkemesinin 15/11/1994 gün ve 1994/1367-1387 s. kararının yasa yararına BOZULMASINA oybirliğiyle karar verildi.17/06/1996
Kaynak : Corpus

T.C.
YARGITAY
18. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/1678
K. 2005/2939
T. 29.3.2005
• AD SOYADI VE YAŞ DÜZELTME DAVALARI ( İlgilinin Oturduğu Yer Asliye Hukuk Mahkemesinin Yetkili Olduğu - Kanunla Belirlenmiş Özel Yetki Kuralı Olduğundan Re'sen Nazara Alınacağı )
• ÖZEL YETKİ ( Ad Soyad Ve Yaş Düzeltilmesine İlişkin Davalarda İlgilinin Oturduğu Yer Asliye Hukuk Mahkemesinin Yetkili Olduğu - Re'sen Nazara Alınacağı )
• İKAMETGAH ( Ad Soyad Ve Yaş Düzeltilmesine İlişkin Davalarda İlgilinin Oturduğu Yer Asliye Hukuk Mahkemesinin Yetkili Olduğu - Re'sen Nazara Alınacağı )
1587/m. 46
1086/m. 27
ÖZET : Nüfus Kanununa göre, ad ve soyadının düzeltilmesine ilişkin davalarda ilgilinin oturduğu yer asliye hukuk mahkemesi yetkilidir. Söz konusu yetki kuralı, kanunla belirlenmiş özel yetki kuralı olduğundan re'sen nazara alınır. Somut olayda, davacının avukatına verdiği vekaletnamedeki adrese göre dava açılan mahkeme yetkili değildir. Yetki yönünden davanın reddi gerekirken esasa girilmesi hatalıdır.

DAVA : Dava dilekçesinde davacının soyadının nüfus kütüğüne tescili istenilmiştir. Mahkemece davanın reddi cihetine gidilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.

Temyiz isteminin süresi içinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği düşünüldü:

KARAR : 1587 sayılı Nüfus Kanunu'nun 46. maddesinin 1. fıkrasına göre, ad ve soyadı davaları ilgilinin oturduğu yer asliye hukuk mahkemesinde görülür. Bu, kanunla belirlenmiş özel bir yetki hükmü olduğu cihetle resen dikkate alınır.

Davacı, avukata verdiği Mudanya Noterliği'nce düzenlenen 01.09.2004 gün ve 8257 yevmiye numaralı vekaletnamede ikametgah adresini Osmangazi-Bursa olarak belirtmiş olduğuna göre Mudanya Asliye Hukuk Mahkemesi yetkili değildir.

Bu durumda davaya Bursa Asliye Hukuk Mahkemesi'nde bakılacağından davanın yetki yönünden reddine karar verilmesi gerekirken işin esasına girilerek hüküm tesisi doğru görülmemiştir.

SONUÇ : Bu itibarla yukarıda açıklanan esaslar göz önünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile şimdilik diğer yönleri incelenmeksizin hükmün HUMK'nun 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, temyiz peşin harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 29.03.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Ayrıca -benim düşüncem tabi bu- gerçek annenin de davlı olarak gösterilmesi gerekir.
Old 27-03-2008, 23:11   #3
FYLOZOF

 
Varsayılan

Sayın avukatzd nin belirttiği gibi, dava , davacının ikamet ettiği yerde açılır. Davalı ise, Nufus müdürlüğü ve çocuğun şu an üzerinde kayıtlı olduğu annedir.
Davacı; gerçek annedir.
Old 25-05-2010, 12:25   #4
Av.Seda ALÇINAR

 
Varsayılan

Merhaba,
"Lüzum üzerine C.Savcısının talebiyle" şeklindeki ifade pratikte nasıl olmaktadır acaba? C. Savcılığı'na müracaat mı edeceğiz, yoksa asliye hukuk mahkemesinde dava açıp C.Savcısına ihbar mı edilecek?
Bir de benim müvekkilim eşinin başkasından olan çocuğunun kendi çocuğu gibi kayıtlarda yer almasından rahatsız. Yaşı da ilerlediği için miras konusunda endişe duymakta, davayı açacağım ama bu savcılık meselesini nasıl yapacağımı bilmiyorum.

İlgi ve cevaplarınız için şimdiden teşekkür ederim.
Old 26-05-2010, 10:13   #5
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

Bu gibi davalar kural olarak miras ve soybağı hukukunu ilgilendirdiği için yanlış kayıttan etkilenen taraflarca açılır. Eğer bu husus bir resmi kurumca yapılmakta olan bir işlemi ilgilendiriyorsa , o resmi kurumun ( örneğin Nüfüs , Tapu idaresi gibi) başvurusu ile C. Savcısı tarafından da açılabilir.

Miras ve soybağı hakları etkilenen sıfatıyla, gerçek anne, nüfusta kayıtlı olan anne ,baba , çocuk veya kayyımı bu davayı açabilir. Bu kişilerin ayrıca C.Savcılığına başvurma gereği bulunmamaktadır. Davacı hangisi ise diğerlerini
davalı olarak gösterilmesi , çocuk küçükse mahkemece kendisine bir kayyım atanmasının sağlanması gerekir.Diye düşünüyorum.

T.C.
YARGITAY

2. HUKUK DAİRESİ

E. 2003/6018

K. 2003/7302

T. 5.5.2003

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü.
KARAR : 1-Kaydının iptali istenilen 14.9.1992 doğumlu İbrahim El'in nüfusta kayden annesi olarak görünen davacının boşandığı eşi Ayten'in davaya dahil edilmesi,
2-Küçük İbrahim El'e, Türk Medeni Kanununun 426/2. maddesi gereğince, davada temsil etmek, hak ve menfaatlerini korumak üzere kayyım tayin ettirilerek, kayyımın davaya iştirakinin sağlanması, gösterdiği takdirde delillerinin toplanması,
3-Duruşmaya gelerek, davacının hanesine tescili yapılan 14.9.1992 doğumlu İbrahim El'in gerçek annesi olduğunu ve onu kendisinin doğurduğunu ifade eden, Romanyalı olduğunu bildiren Pavel ve Elena kızı 1957 doğumlu Nita Filotea'nın davaya dahil edilmesi, pasaportunun ve ikamet tezkeresinin onaylı örneklerinin dosyaya alınması,
4-Küçük İbrahim El ile davacının, kayden annesi olarak görünen Ayten'in ve çocuğun gerçek annesi olduğunu ifade eden Nita'nın gerektiğinde DNA analizlerinin yaptırılarak, çocuğun davacıdan olup olmadığının ve doğuran kadının kim olduğunun tıbben belirlenmesi, tüm deliller birlikte değerlendirilerek hasıl olacak sonuç uyarınca karar verilmesi gerekirken, eksik hasımla ve eksik inceleme ile hüküm kurulması usul ve yasaya aykırıdır.
Temyiz olunan hükmün yukarıda gösterilen sebeplerle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine oybirliğiyle karar verildi.
Old 03-12-2010, 12:53   #6
avcrn

 
Varsayılan Türkiye'de ikametgahı bulunmayan davacı

Merhabalar;

Davacının Türkiye'de ikametgahının bulunmaması halinde hangi mahkeme yetkili olacaktır ? İstanbul, Ankara, İzmir Mahkemeleri olması gerektiği yönünde bir fikrim oluşuyor ancak dayanak bulamadım. Bu mahkemelerin yetkisine ilişkin bir örnek karar yahut kanun hükmünün varlığı hakkında bilgisi olan mestektaşım var mıdır acaba ?
Old 10-12-2010, 14:14   #7
av.birsenavcı

 
Varsayılan

Tekrar merhaba,
Açmak istediğiniz davanın ne olduğunu yazmanız halinde size yetkiyle ilgili bir şeyler söyleyebilirim diye düşünüyorum. Sizden haber bekliyorum. Hoşçakalın...
Old 13-12-2010, 17:05   #8
avcrn

 
Varsayılan Teşekkür ederim

Merhabalar;
Dava nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin, nüfus müdürlüğünce yapılan hata sonucu esasen üvey anne olan kişi müvekkilin öz annesi olarak görünüyor. Şimdiden teşekkür ederim..
Old 17-12-2010, 12:30   #9
av.birsenavcı

 
Varsayılan

Nüfus davalarında, başvuran kişinin yani davacının ikamet ettiği yer mahkemeleri yetkilidir. Farklı bir uygulama yapıldığını henüz görmedim. Selamlar...(Bir an için soybağı ile ilgili bir dava olabilir diye düşünmüştüm.)
Old 24-03-2011, 15:46   #10
üye32062

 
Varsayılan

Sn.Birsenavcı aynı davadan bizde açtık mahkeme davalının ikametgahı mahkemesi yetkilidir diyerek yetkisizlik kararı verdi. Sizin açtığınız dava sonuçlandımı, safahati ile ilgili bilgi verebilirmisiniz? Şimdiden teşekkürler
Old 25-03-2011, 15:23   #11
av.birsenavcı

 
Varsayılan nüfus kaydının düzeltilmesi

Dava müvekkilimizin lehine sonuçlandı. Ancak bildiğiniz gibi yetki itirazla gündeme gelebilen bir konu. Görevde olduğu gibi hakimin resen harekete geçmesi mümkün değil. Eğer yetki itirazında bulunulmuş ise hakim yetkisizlik kararı verebilir. Acaba olayınızda böyle bir durum mu vardı?
Old 26-03-2011, 14:53   #12
üye32062

 
Varsayılan

Hayır sn.meslektaşım daha tebligat bile yapılmadan resen verilmiş. Gerekçeyi görmedim ancak nufus kanununun 46.maddesi uyarınca ilgilinin ( küçük çocugu ) nüfus kaydının bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir şeklinde olabilir. Ben davacının bulunduğu yer mahkemesi yetkilidir diye düşünüyorum, sonuçta çocugun nüfus kaydı düzeltildiği kadar davacı annenin nüfus kaydı da düzeltiliyor.

BÖLÜM 9: Kayıt Düzeltmeleri

Madde 46 - Yaş, ad, soyadı ve diğer kayıt düzeltme davaları ilgilinin oturduğu yer asliye hukuk mahkemesinde Cumhuriyet savcısı ve nüfus başmemuru veya nüfus memuru huzurunda görülür ve karara bağlanır.
Old 28-03-2011, 11:03   #13
av.didem

 
Varsayılan

meslektaşlarım aynı tür bi dava bende de var.Fakat benim davamda cocuklar baba beyanına göre nüfus müd.kaydedilmişler.Ben dava acarken davalı olarak hem babayı hemde nufus mud.gösterdim.Fakat şöyle bir sorunum varki çocuklar 18 yasından kuçukler ve gercek annelerının kim olduguna dair bir fikrimiz yok.Bu durumda taraf teşkilini nasıl sağlayabilirim,yardımınızı bekliyorum..
Old 07-12-2012, 13:34   #14
av. ayçe

 
Varsayılan

sayın meslektaşlarım bir şey soracağım... anne ve baba nişanlı ike çocuk dünyaya geliyor ve nüfusta nine ve dede adına kaydediliyor. soybağı davaları açabilmek için gerekli süreyi kaçırdık. bu durumda nüfus kaydının düzeltilmesi davasımı açmalıyım.
Old 07-12-2012, 14:46   #15
Av.Kaya

 
Varsayılan

Kanımca bu olayda nüfus kaydının düzeltilmesi davası olmaz. Soy bağı davası da mümkün değilse evlat edinmeyle çözüm bulunabilir düşüncesindeyim.
Old 07-12-2012, 15:33   #16
Av. Caner Arıcı

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av. ayçe
sayın meslektaşlarım bir şey soracağım... anne ve baba nişanlı ike çocuk dünyaya geliyor ve nüfusta nine ve dede adına kaydediliyor. soybağı davaları açabilmek için gerekli süreyi kaçırdık. bu durumda nüfus kaydının düzeltilmesi davasımı açmalıyım.

Sayın av. ayçe;

Nüfus kaydının düzeltilmesi davası açabileceğiniz kanaatindeyim. Konuya ilişkin örnek bir içtihat:

Alıntı:
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ

E. 2004/2274 K. 2004/3344 T. 17.3.2004

• NÜFUS KAYDININ DÜZELTİLMESİ DAVASI NİTELİĞİ ( Davalının Davacının Murisi Tarafından Gerçekte Kendi Çocuğu Olmadığı Halde Kendi Çocuğu Olarak Kaydedilmiş Olduğu İddiasıyla Açılan Tashih Davası )

• MİRASÇININ DAVA AÇMAKTA HUKUKİ YARARININ BULUNMASI ( Davalının Davacının Murisi Tarafından Gerçekte Kendi Çocuğu Olmadığı Halde Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Açılan Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası )

• HUKUKİ YARAR BULUNMASI ( Gerçekte Murisin Çocuğu Olmayan Davalının Muris Tarafından Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Mirasçının Açtığı Davada - Talebin Soybağının Reddi Davası Niteliğinde Olmaması )

• SOYBAĞININ REDDİ DAVASI NİTELİĞİNİN BULUNMAMASI ( Gerçekte Murisin Çocuğu Olmayan Davalının Muris Tarafından Kendi Çocuğu Olarak Kaydedildiği İddiasıyla Mirasçının Açtığı Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası )

1587/m.46 4721/m.39,286,291


ÖZET :Muris B.'in davalı Serhat'ı gerçekte kendi çocuğu olmadığı halde kendi çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirdiği ileri sürülerek, yanlış kaydın düzeltilmesi istenmiştir. İstek gerçek durumu göstermeyen yanlış nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 286. ve 291. maddelerinde düzenlenen soybağının reddi ile ilgisi bulunmamaktadır. Davacı muris Bekir Y'un 2. eşi olup mirasçısı olduğuna göre mevcut kayıt nedeniyle mirasçılıktan doğan hakları zedelendiğinden böyle bir davayı açma hakkına sahiptir. Davanın kabulü halinde davalı Serhat'ın anasının yanında babasının da değişecek olması, isteğin soybağının reddi olarak nitelendirilmesine imkan vermez.
DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
KARAR : Olayları açıklamak taraflara, hukuki niteleme ise hakime aittir. ( HUMK. md. 76 ) İstek gerçek durumu göstermeyen yanlış nüfus kaydının düzeltilmesine ilişkin olup, Türk Medeni Kanununun 286. ve 291. maddelerinde düzenlenen soybağının reddi ile ilgisi bulunmamaktadır. Muris B.'in davalı Serhat'ı gerçekte kendi çocuğu olmadığı halde kendi çocuğuymuş gibi nüfusa kaydettirdiği ileri sürülerek, yanlış kaydın düzeltilmesini istenmiştir. Davacı muris Bekir Y'un 2. eşi olup mirasçısı olduğuna göre mevcut kayıt nedeniyle mirasçılıktan doğan hakları zedelendiğinden böyle bir davayı açma hakkına sahiptir. Davanın kabulü halinde davalı Serhat'ın anasının yanında babasının da değişecek olması, isteğin soybağının reddi olarak nitelendirilmesine imkan vermez. Bu sebeple tarafların gösterecekleri delillerin toplanıp sonucuna göre karar verilmesi gerekirken, yanlış nitelendirme ile isteğin reddi usul ve yasaya aykırıdır.
SONUÇ : Temiz edilen kararın gösterilen sebeple BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, 17.03.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.
Old 20-08-2013, 16:10   #17
Av. Burçin Özenli

 
Varsayılan

Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında davanın Cumhuriyet Savcılığına ve Hazine'ye ihbarı gerekli midir? benim de merak ettiğim soru bu
Old 27-02-2015, 12:27   #18
peren_ogut

 
Varsayılan

Merhabalar,
Ben bir müvekkilim için nüfüs kaydının düzeltilmesi davası açacağım.
Öncelikle, müvekkilim 1935 doğumlu olup, almış olduğu ilkokul diplomasında ve eski nüfus cüzdanında baba adı Adil olarak gözükmektedir. Müvekkil Sındırgı nüfusuna kayıtlı olup, Balıkesir'in Bigadiç ilçesinde ikame etmektedir. Sındırgı nüfusunda yangın çıkınca tüm kayıtlar yanmış ve nüfus kayıtları oluşturulurken Esas Kütük Defterleri esas alınmıştır. Esas alınan kütük defterlerinde ise müvekkilin baba adı Hadi olarak gözüktüğünden yeni nüfus kayıtlarında müvekkilin babasının adı Hadi olarak geçmektedir.
5490 S. Kanunda açıkça; ilgilinin yerleşim yeri adresi asliye hukuk mahkemesinin görevli olduğu belirtilmiştir. Bu özel yetki kuralına göre dava için yetkili ve görevli mahkeme Bigadiç Asliye Hukuk Mahkemesidir(Asliye Hukuk Mahkemesinde bu davayı Aile Mahkemesi sıfatıyla mı açmalıyım?) ancak benim sorum bu davayı açarken Hasım gösterecek miyim? Eğer gösterecek isem hasmım Sındırgı Nüfus Müdürlüğü mü olacak?
Esas Kütük Defterindeki yanlış kaydın düzeltilmesini talep edeceğim ancak bu esas defterleri ayrık bir usule tabii midir?

Yanıtlarınız için şimdiden teşekkürler.
Old 06-05-2016, 14:26   #19
zizou21

 
Varsayılan

Müvekkilin ağabeyi vefat edince, ağabeyinin oğlu müvekkilin ve müvekkilin eşinin nüfusuna yazılmış. Şimdi nüfus kaydının düzeltilmesi talepli dava açmayı düşünüyoruz. Bu davada müvekkil ve eşinin; çocuğun biyolojik anne ve babası olmadığını ispatlamamız yeterli mi? Yoksa gerçek anne ve babayı belirtip kaydın bu şekilde düzeltilmesini talep etmemiz gerekmekte? İyi çalışmalar.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Davası Av.Elvan Akkaya Meslektaşların Soruları 25 06-09-2024 09:18
Nüfus Kaydının Düzeltilmesi Yargıtay Kararları Av.Habibe YILMAZ KAYAR Aile Hukuku Çalışma Grubu 6 15-06-2013 13:02
nüfus kaydının düzeltilmesi Av.Baran Karadağ Meslektaşların Soruları 2 28-01-2008 02:23
Nüfus Kaydının Düzeltilmesi... av.knel Meslektaşların Soruları 5 16-01-2008 16:10
Nüfus kaydının düzeltilmesi davasında davalı! muratozsa Meslektaşların Soruları 5 22-03-2007 13:23


THS Sunucusu bu sayfayı 0,04073501 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.