Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Satışı İstenen gayrimenkul'de kıymet takdirinin kesinleşmesi?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 02-06-2008, 10:41   #1
Semanur

 
Varsayılan Satışı İstenen gayrimenkul'de kıymet takdirinin kesinleşmesi?

Merhabalar,

Vergi Dairenin alacklı olduğu takipten ötürü müvekkilin gayrimenkulüne haciz konmak suretiyle satışı yapılmış. İhalenin feshi davasında, fesih sebeplerimizden en önemlisi gayrimenkulün değerinin çok altında satılmasıdır.
Satışa esas kıymet takdirine İdare mahkemesinde açmış olduğumuz Kıymet Takdirine itiraz davamız derdest. Sormak istediğim şudur ki İdarenin alacaklı olduğu gayrimenkul satışlarında satış isteyebilmek için kıymet takdirinin kesinleşmesi gerekmez mi? Amme alacaklarının tahsili hakkında kanunda bu yönde hüküm bulamadım. İçtahata da ulaşmadım.? Teşekkür ederim.
Old 04-06-2008, 16:33   #2
TABUOSMAN

 
Varsayılan

6183 sayılı Kanunun 99.maddesi gereğince ihalenin feshi davasını İcra (Hukuk) Mahkemesinde şikayet yolu ile yapmanız gerekiyor. Ancak aşağıdaki Danıştay kararı bu hususta dayanmakta olduğunuz hukuki sebebe itibar edilmediğini gösteriyor kanımca. Kıymet takdirinin kesinleşmesi gerektiğine dair bir hüküm bulamadım. Ama idare Mahkemesinde açılan davada yürütmeyi durdurma talep edilse idi belki satış durdurulabilirdi.

"T.C. DANIŞTAY
4.Dairesi

Esas: 2002/335
Karar: 2002/2997
Karar Tarihi: 25.09.2002

ÖZET: Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca amme alacağının kesinleşmesi için bir takım usule ilişkin işlemlerin yapılması, bağlayıcı ve hak düşürücü bu işlemlerden davacının haberdar edilmesi gerektiği, kaldı ki, 6183 sayılı Yasanın 70 inci maddesine göre borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceği, haczedilecek bile olsa 90 ve 91 inci maddelere göre satış komisyonunca bilirkişi raporu ile gayrimenkule biçilen rayiç değerin davacıya bildirilmesi gerektiğinden dava konusu satış işleminin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar verilmiştir.


(6183 S. K. m. 70, 90, 91)

İstemin Özeti: Davacının vadesinde ödenmeyen vergi borçlarının tahsili amacıyla satışına karar verilen iştirak halinde mülkiyet hakkına sahip olduğu gayrimenkulünün satış işleminin iptali istemiyle dava açılmıştır. ... Vergi Mahkemesi ... günlü ve ... sayılı kararıyla; olayda, satışına karar verilen kagir binanın, davacının babasının ölümüyle mirasçılara intikal eden ve davacının da 3/24 hisse ile iştirak halinde mülkiyet hakkına sahip bulunduğu bir gayrimenkul olduğu ve gayrimenkulde davacının hissesine isabet eden yerin belli olmadığı, diğer yandan, davacı tarafından borcun, faaliyetine son verdikten sonraki döneme ait olduğu, satışa ilişkin yazının tebliğine kadar borçtan haberdar olmadığı, satış komisyonunun gayrimenkul için tespit ettiği değerin bildirilmediği, İdarenin tek yanlı işlemleri sonucu yasal hakların kullanılmasından mahrum bırakıldığının iddia edildiği, satış işleminden önce 213 sayılı Vergi Usul Kanunu ve 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkında Kanun hükümleri uyarınca amme alacağının kesinleşmesi için bir takım usule ilişkin işlemlerin yapılması, bağlayıcı ve hak düşürücü bu işlemlerden davacının haberdar edilmesi gerektiği, kaldı ki, 6183 sayılı Yasanın 70 inci maddesine göre borçlunun haline münasip evinin haczedilemeyeceği, haczedilecek bile olsa 90 ve 91 inci maddelere göre satış komisyonunca bilirkişi raporu ile gayrimenkule biçilen rayiç değerin davacıya bildirilmesi gerektiğinden dava konusu satış işleminin yasaya aykırı olduğu gerekçesiyle iptaline karar vermiştir. Davalı İdare, bilirkişi mütalaası ve satış komisyonu kararının tebliğ edilmesinin zorunlu olmadığını ileri sürerek kararın bozulmasını istemektedir.

Savunmanın Özeti: Savunma verilmemiştir.

Tetkik Hakimi Hülya Z. Yıldırım'ın Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, temyize konu mahkeme kararının bozulmasını sağlayacak nitelikte bulunmadığından temyiz isteminin reddi gerektiği düşünülmektedir.

Danıştay Savcısı Anıl Genç'in Düşüncesi: Temyiz dilekçesinde öne sürülen hususlar, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Yasasının 49. maddesinin 1. fıkrasında belirtilen nedenlerden hiçbirisine uymayıp vergi mahkemesince verilen kararın dayandığı hukuki ve yasal nedenler karşısında, anılan kararın bozulmasını gerektirir nitelikte görülmemektedir.

Açıklanan nedenle temyiz isteminin reddi ile vergi mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Hüküm veren Danıştay Dördüncü Dairesince gereği görüşüldü:

Temyiz dilekçesinde ileri sürülen iddialar, bozulması istenilen kararın dayandığı gerekçeler karşısında, yerinde ve kararın bozulmasını sağlayacak durumda görülmemiştir.

Sonuç: Bu nedenle, temyiz isteminin reddine 25.09.2002 gününde oybirliğiyle karar verildi."
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
gayrımenkullerde kıymet takdirinin geçerlilik süresi akgnc Meslektaşların Soruları 9 23-01-2013 15:38
Evlİlİk BİrlİĞİ Devam Ederken İstenen Katki Payi külekçi Meslektaşların Soruları 2 01-03-2008 17:56
Kıymet takdirinin tebliğ 103 davetiyesi hükmünde olur mu? Av. Canan EKE Meslektaşların Soruları 6 18-12-2007 15:28
Tebligat Kanunu İle İlgili Değişiklikte Anlatılmak İstenen CananM Hukuk Soruları Arşivi 1 25-10-2003 10:28
Mahkemece İstenen Delilin Ücret Karşılığı Sunulması nejan Meslektaşların Soruları 3 25-05-2002 11:04


THS Sunucusu bu sayfayı 0,24134994 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.