İZMİR'de çalışacak yeni avukat arıyoruz ...

İzmir’de bünyemizde idare hukuku alanında
çalışacak yeni ruhsat almış avukat arıyoruz.

Özgeçmişi ile referanslarını ve transkriptini

faks veya e@posta ile iletmelerini rica ediyoruz.

Saygılarımızla.

0.232.484 61 74 F:441 12 86
e@posta 35yalcin.onder@gmail.com
yalcin.onder@izsmmmo.com

Sn. YALÇIN ÖNDER,

Merakımı mazur görün lütfen, transkripti niye istiyorsunuz?

Saygılar.

Sayın Yılmaz,

Geenelinde işimizi ciddiye aldığımız, özelinde de idari yargı konusundaki eğitimin çok yetersiz kaldığını bildiğimiz için diyebiliriz.

Bir yığın eksiğine ve zaafına ve de hatta hatalarına rağmen özellikle bazı hukuk fakültelerimizde verilen eğitimin ve yine de aynı anlamdaki rağmenlere, rağmen önemli bir ip ucu olduğunu düşünüyoruz.

Sayın Önder, benzer bir olayda başımdan geçen ibretlik bir anıyı anlatarak duyuru amaçlı açtığınız bu konuda gereksiz kalabalık yaratmak istemiyorum. Ancak haddim olmayarak size vereceğim tavsiye; adaylarınızda transkript ve diplomadan tamamen bağımsız olan iş bitiricilik ve özgüven gibi vasıfları sorgulamaya öncelik vermenizdir.

Saygılarımla

Ben de küçük bişey eklemek istiyorum. Türkiyenin hukuk alanında en saygın fakültelerinden birini dereceyle bitiren bir arkadaş boğazdan geçen geminin üzerinde ANKARA yazısını(geminin ismi) okuyunca gayet ciddi bi tavırla 'arkadaşlar bu gemi Ankaraya mı gidiyor? 'demişti. İnsan beyninin çalışma sistemine bir kez daha hayran kaldığım 'o an'ı sizinle paylaşmak istedim

Saygılarımla........

Ben sınav yapanlarını bile duydum.Saygilar.

peki sınav notuna göre mi maaş veriyormuş))

Transkrip ile Avukatlık paralel gitmiyor çoğu zaman . Saygılar...

Sanki bir şirkete üst düzey yönetici alacaklarmış gibi nitelikler aranıyor,prezentabl stajyer arayanlar bile varken diyecek söz bulamıyorum enteresan....

Aslında adliye duvarına avukatların dışında ilan verilmesini yadırgayanlarınız olabileceğini düşündüğümden ilk başta burada ilan vermeyi düşünmemiştim.

Ama, idari yargının sorunlarıyla ilgilenen ve vergi sorunlarıyla da ilgilenenlerden sanal ortamda da olsa bazı forum üyeleriyle site içinden e@posta yoluyla görüşmelerim üzerine ve avukat forum üyelerinin önerisi üzerine ilanı yayımlamıştım.

Kaygılarım görünüşte haklı çıktı. Görünüşte ilanı içine sindiremeyenlerin bazıları üstü kapalı ve/veya açıktan eleştirilerini yazdılar. Elbette samimi eleştirlere de teşekkür ediyorum.

Ancak, buraya yazmayıp, ilanı burada gördükten sonra e@posta ile veya bizzat başvurarak ilgi gösteren genç avukatlara daha çok teşekkür ediyorum.

Şimdilik bir avukat ile ortak tanıdıklarımızın olması ve deneyimi nedeniyle birlikte çalışmaya başladık.

Başvuruların çokluğu nedeniyle bazıları ile görüşmeye zamanım olmadı.


Ama, sanırım ikinci bir avukata daha ihtiyacımız doğacak. Onun için beklettiğim bazı başvurulara er veya geç cevap vereceğim.


Yine de site yöneticilerine ve ilana ilgi gösteren ve kendini idari yargıda geliştirmek isteyen hukukçulara teşekkürlerimi tekrar sunuyorum.

Bu şekildeki bir başvuruya, mesleki onurlarını ayaklar altına alarak başvuran meslektaşlarımı kınadığımı belirtmek isterim.

Söyleyecek çok şey olduğunu düşünüyorum ama söyleyeceklerimin kaale alınması için mezun olduğum üniversite, orta öğretim başarı puanım, diploma notum, Türkiye derecem, mezuniyet yılım, vs vs vs yeterli olur mu bilemem.

Acikcasi ben bu ilani(ve bunun gibi kriterleri olan ilanlari), cinsiyetine gore avukat arayan ilanlara gore daha adil buluyorum. Hani bu ilan icin en azindan basariyi gormeye calisiyor diyebiliriz, ancak 'bayan' ya da 'bay' ayirimi iceren ilanlar ne amac tasiyor hic anlamiyorum.

Sevgili Ahu,

Ayrımcılığın her türlüsünü kınıyorum. Ancak bay/bayan ayrımı bence bu ilan ile yapılmaya çalışılanın yanında hafif kalmakta bana göre. İlanı veren ve değerlendirmeyi yapacak olan kişinin hukukçu dahi olmadığını görünce tepkim bu kadar sert oldu.

Transkript benden önceki arkadaşlarımın da belirtmiş olduğu gibi kesinlikle bir ölçü olamaz kanaatindeyim. Tek bir Prof.'un ders vermediği bir üniversitede idare hukuku ders ortalaması 80 olan bir öğrenci ile sözgelimi Cüneyt Ozansoy yada Metin Günday'dan bu dersi almış ve ortalaması 60 olan bir öğrenci arasındaki fark ta değerlendirilecek miydi acaba?

Alıntı: Transkript benden önceki arkadaşlarımın da belirtmiş olduğu gibi kesinlikle bir ölçü olamaz kanaatindeyim

Sn.av-yeliz, transkripti neden istediklerini ben de merak edip sormuştum. Açıkçası aldığım yanıt bana ( görece ) tatmin edici geldi. Yani, hukukçu olamayan bir kişi, sizin söylediğiniz kadar detaylı bir değerlendirme yapamayacağından bunu istemiş olabilir.

Tepkinizi de biraz sert bulduğumu söylememe izin verin. Niye meslek onuru ayaklar altına alınmış olsun ki, bu ilana başvurarak? Bence ilan sahibine ve başvuranlara biraz ayıp etmişsiniz. İlan sahibi, transkripti bir ipucu olarak değerlendirmek istediklerini belirtmiş. Yani, bir işyeri (bize ne kadar bize ilgisiz görünürse görünsün) transkript istedi diye, meslek onuru ayaklar altına mı alınmış oluyor?

Şahsen, bir meslektaşımla çalışmak üzere bir ilan versem, transkript istemek aklımın ucundan bile geçmez ama, biri bunu istedi ve diğeri de transkriptiyle o işe başvurdu diye mesleğimin onurunun yerle yeksan olduğunu da düşünmem.

Saygılar.

THS'ye ilan veren her üyemiz böyle sert eleştirilse bir süre sonra ilan verecek kimse kalmayacağını ve bundan da öncelikle bu ilanları takip eden meslektaşların etkileneceğini belirtmek istiyorum.

Bir işveren kendine göre uygun gördüğü gerekçelerle yanında çalıştıracağı kişiyi seçme hakkına sahiptir. Bazılarımız için bu gerekçe sigara kullan(ma)maktır, bir diğerine göre yüksek not ortalaması, bir başkasına göre X hukuk fakültesinden mezun olma. Eğer işveren çok ağır kriterler arıyorsa, iş ilanına kimse başvurmaz, o da aradığı kişiyi bulamaz, bu kadar basit. Ancak işverenlerden (eğer ilanları yasalara aykırı değilse) niçin o kriteri arıyorsun, niçin bu kriteri aramıyorsun diye hesap sormamızın doğru olmadığını düşünüyorum. Siz o işverenin ilanını beğenmediyseniz o ilana başvurmazsınız.

THS'ye verilen özellikle stajyer / genç avukat arama ilanlarına sürekli eleştiriler yöneltiliyor. Kimi üyelerimiz cinsiyet ayrımına takılmış durumda, kimisi niye CV istiyorsunuz biz daha yeni mezunuz ne CV miz olacak diyor, kimi not ortalamasını istemeyin bizim fakültemiz daha zordu diye eleştiriyor, kısaca hangi ilan ne istese hepsi bir şekilde eleştiriliyor. Bu sektörde arzın fazla, talebin az olduğunu düşünüldüğünde ve sadece basit bir "avukat aranıyor" ilanına yüzlerce başvuru geldiği dikkate alındığında, işverenlerin fazla talebi elemek için daha yüksek standartlar aramalarının doğal olduğunu ise kimse dikkate almıyor.

Büyük bir şirketin insan kaynakları bölümünde çalışan bir arkadaşım şirketin oldukça alt bir kademe pozisyonu için verilen 2 kişilik eleman arama ilanına 6000 başvuru aldıklarını belirtmişti. Başvuranlar arasında 5 yabancı dil bilenler de varmış, Amerika'da doktora yapanlar da, 3 üniversite bitirenler de. Elbette sizin 2 kişilik kadronuza 6000 kişi başvuruyorsa, siz mümkünse 10 doktora yapmış olanı alırsınız, ilkokul mezununu değil, öyle değil mi?

Bu işveren olarak sizin takdirinizdir. Talebiniz yasaya aykırı olmadığı sürece saygı duyulmalıdır diye düşünüyorum.

syn Admin kesinlikle katılıyorum size.

ama şu da bir gerçek ki mezun olduğumuzda öyle çok sıkıntıyla karşılaşıyoruz ki, iş ilanlarında verilen bu özellikler moralimizi bozuyor.

hukuk fakültesi mezunu olan bir öğrencinin ne sağlık ve sosyal güvencesi var, ne de devletin staj dönemine ilişkin maddi desteği.

zaten zor bir hal okulu bitirebiliyorsunuz,ailenize artık yük olmamak için her türlü işi kabul edebilecek durumdasınız, bir de az sayıda verilen bu ilanlar başvuru yapmanızı dahi engelliyor.

burada verilen tepkileri bu nedenle çok görmüyorum.

yine de yazdıklarınızın tamamına katılıyorum.işveren için nitelikli çalışana en hızlı sürede ulaşmak önemli. ve istediği ilanı verme hakkına da sahip.

şuraya da dikkat çekmek isterim ki ;

Alıntı: Şimdilik bir avukat ile ortak tanıdıklarımızın olması ve deneyimi nedeniyle birlikte çalışmaya başladık.

tanıdık olmadan iş yürümüyor türkiye'de. kim ne derse desin...

"İZmir Çankaya'da bulunan büyük ölçekli hukuk büromuzun yönetim kurulu başkanı içi üniversitelerin hukuk,iletişim,iktisadi ve idari bilimler v.b. bölümlerinden mezun

• En az 2 yıl meslek tecrübesi olan
• ms office programlarını çok iyi dercede kullanabilen
• organizasyon ve çözüm üretme becerileri gelişmiş
• diksiyonu mükemmel,temsil yeteneği gelişmiş,dış görünüşüne önem veren,
• kurumsal çalışma disiplinine sahip
• pozitif
• sigara kullanmayan
• esnek mesai saatlerine uygun çalışabilecek
• bay veya bayan

YÖNETİCİ ASİSTANI
alınacaktır."


Şimdi soruyorum Değerli Meslektaşlarım;

1. Adalet bakanlığı Hukuk mezunu şoför ilanı veriyor diye kızıyorduk,sayın yönetim kurulu başkanı hukukçu sekreter arıyor....
2. Hukuk büroları ne zamandan beri şirket statüsünde çalışıyor?
3. Sayın Yönetim kurulu başkanı hukukçu(!) bir hukuk mezununu (üstelik 2 yıl staj+1 yıl olsa avukat ünvanlı) yanında sekreter olarak çalıştırmaktan nasıl bir haz duyacaktır?
4. Bu sayın yönetim kurulu başkanı (!) kendini tecrübe hariç nasıl bir üstünlükte görmektedir?

Tepkimi bağışlayın ama ben mesleğime özen gösteren ve gerçekten saygı duyan ve saygı duyulması gerektiğine sonuna kadar inana biriyim.Ve bu ilan beni çok incitti.BAşka şehirlerde şubesi varmış gibi davranan meslektaşlarımı hala anlayamamışken ulusal bir gazetede verilmiş bu ilan mesleğime saygısızlık gibi geldi.

Takdir siz değerli Meslektaşlarımın....
Saygılarımla,

Gerçekten pes! Hukuk mezunu yönetici asistan alındığını maalesef böylece duymuş oldum. Söylenecek söz yok, bu ilan ancak kınanır.

Değerli meslektaşlarım,
Sevgili özge kardeşim,
Pes edecek hiç bir şey yok.Önüne gelen yerde üniversite ve her üniversitede hukuk fakültesi açılırsa meselenin geleceği yer burasıdır.
Bu ilanı ben de şık bulmuyorum.Ama tahminime göre bu ilana yüksek sayıda başvuru olmuştur.
Bu durumda bu işe başvuru yapanlarıda mı kınayacağız.ayrıca hukuk fakültesi mezunlarından yönetici asitan olmaz diye bir kural olduğunu da sanmıyorum.Yönetici asistanlık esasen bazı büyük firmalarda en üst düzey yöneticilik anlamında ve işlevindedir.Kamu kurumlarında ki özel kalem müdürü görev ve yetkisindedirler.
Ama ilandaki asıl dikkat çekici nokta

"İZmir Çankaya'da bulunan büyük ölçekli hukuk büromuzun yönetim kurulu başkanı içi''

bölümüdür.

İşte bu andan itibaren sorun mesleki olup Baroların el atması gereken alana taşmıştır.İzmir barosu yada izmirdeki arkadaşlar yasaya aykırı bu oluşum için gerekeni yapmalıdır.

İlana tepkileri komik buluyorum. Bir işveren, işe alacağı kişide TCK'nın ayrımcılık suçuna ilişkin hükümleri dışında işe ilişkin istediği nitelikleri arayabilir. "Neden şu koşulu arıyorsunuz?" sorusuna da "Size ne?" diye yanıt verebilir.

Evet, herkes istediğini alır ama hukuk mezunu şoförden sonra hukuk mezunu sekreter(asistan) alınmasını incitici buldum. Sayın Muhittin Köylüoğlu'nun vurguladığı kısım da çok önemli, yönetim kurulu başkanı için diyor. Hukuk dünyasında değil şirketler dünyasında tanıdık olduğumuz kavramlar bunlar. Neyse ne, dediğiniz gibi sözleşme özgürlüğü var, isteyen istediğini çalıştırabilir.

İlandaki vehamet Hukuk Bürosu veya Avukatlık Ortaklığı kavramları ile ticaret şirketlerinin karıştırılmasıdır.

Yönetici Ortak olan avukat kendini Yönetim Kurulu Başkanı sanıyorsa yaptığı işi de ticaret sanıyordur. Vahim olan budur.

Rekabet yüzünden hukukçular ne yapacaklarını şaşırdılar; hukuk çerçevesini zorluyorlar: Avukatlık Kanunu’nda hukuk büroları ve avukatlık ortaklığı konusu yeterince ayrıntılı düzenlenmiş; yeter ki okunsun ve sindirilsin.

Ayrıca, Avukatlar “avukat” ünvanından başka sıfat kullanamaz. Kullanmamalıdır; kullanmaya ihtiyaç duymamalıdır. “Yönetim Kurulu Başkanı” gibi bir sıfat takınmak Avukatlık Kanunu’na aykırıdır:

Avukatlık Kanunu
Madde 55 – Avukatların iş elde etmek için, reklam sayılabilecek her türlü teşebbüs ve harekette bulunmaları ve özellikle tabelalarında ve basılı kağıtlarında avukat unvanı ile akademik unvanlarından başka sıfat kullanmaları yasaktır. Bu yasak, ortak avukatlık bürosu ve avukatlık ortaklığı hakkında da uygulanır.

Saygılarımla