Avukatı Haklı Azli Mümkün Mü ?

Herkese kolaylıklar dilerim öncelikle.

Bir tanıdığım 2009 yılında trafik kazası geçirmiş , sigortaya karşı açılacak tazminat davasını da dava değerinin %10 üzerinden yazılı ücret sözleşmesi karşılığında bir avukata veriyor.

Avukat 2009 yılında sigorta şirketini temerrüde düşürmeden tazminat davasını belirsiz alacak davası olarak ve faiz isteyerek tazminat davasını açıyor , dava yıllarca devam ediyor ve 2014 yılının son aylarında bilirkişi raporuna bağlı olarak avukat davayı ıslah ediyor, yerel mahkeme ise 70 BİN TL kadar maddi tazminat ve 1 BİN TL faize karar veriyor .İlgili avukat kazanılan tazminatı icraya koyuyor ve hala icra aşaması devam edip tazminat tahsil edilmemiş.

Avukatın sigorta şirketini temerrüde düşürmemiş olması ve bununla birlikte davanın belirsiz alacak davası olmasından ötürü talep artırımı yapmayı davayı ıslah etmiş olmasından ötürü 50 BİN TL kadar yasal faizi müvekkil aleyhine kaybediyor.

Şimdi sormak istediğim davanın 2009 yılında açılmış olması ve HUMK uygulamasını bilmediğim için bu hatadan dolayı avukatın haklı azli mümkün müdür?Haklı azil mümkün olursa ,
1.Azlin sonuçları yasal vekalet ücretini ve yazılı vekalet ücretini nasıl etkiler
2. Davanın icra aşamasında olması azlin sonuçlarını nasıl etkiler..

Haklı azil mümkün değilse avukata karşı vekalet ilişkisinden kaynaklı bir alacak davası açılabilir mi ?

Yargıtay kararları veya değerli yorumlarınızı paylaşırsanız sevinirim.

Meslektaşımızın sigorta şirketini Temerrüde düşürmemesi kısmını biraz detaylı anlatırmısınız

Meslektaşimiz sigorta şirketine yazili bir sekilde zararin tazminin istemediğinden sigorta sirketi temerude düsurmemiş olup faizi dava dilekcesinde dava tarihiyle istemiş. Sonradan ıslah etmiş olduğundan faiz başlangıcı ıslah tarihi olmuştur

Alıntı: Yazan av.mucahit ...Bir tanıdığım 2009 yılında trafik kazası geçirmiş , ...Avukat 2009 yılında sigorta şirketini temerrüde düşürmeden tazminat davasını ... açıyor , dava ... 2014 yılının son aylarında ... ıslah ediyor, yerel mahkeme ... 70 BİN TL kadar maddi tazminat ve 1 BİN TL faize karar veriyor ... Avukatın sigorta şirketini temerrüde düşürmemiş olması ve bununla birlikte davanın belirsiz alacak davası olmasından ötürü talep artırımı yapmayıp davayı ıslah etmiş olmasından ötürü 50 BİN TL kadar yasal faizi müvekkil aleyhine kaybediyor. Şimdi sormak istediğim davanın 2009 yılında açılmış olması ve HUMK uygulamasını bilmediğim için bu hatadan dolayı avukatın haklı azli mümkün müdür?Haklı azil mümkün olursa , 1.Azlin sonuçları yasal vekalet ücretini ve yazılı vekalet ücretini nasıl etkiler 2. Davanın icra aşamasında olması azlin sonuçlarını nasıl etkiler.. Haklı azil mümkün değilse avukata karşı vekalet ilişkisinden kaynaklı bir alacak davası açılabilir mi ? Yargıtay kararları veya değerli yorumlarınızı paylaşırsanız sevinirim.

Dava, kazanın olduğu 2009 yılında ikame edilmiş. 6100 sayılı HMK 1.10.2011 tarihinde yürürlüğe girmiştir. Avukat, 2009 yılında yürürlükte olmayan bir Kanun'a istinaden dava açmış olamayacağına göre sorunuza konu dava "belirsiz alacak davası" değil "kısmi dava" olarak ikame edilmiştir. Dolayısıyla avukat, (ayrıntı vermemişsiniz ama zamanaşımı ile ilgili bir sorun da yok) dava değeri belirli hale geldiğinde ıslah yolunu kullandığına göre bu konuda müvekkilinin hak kaybı söz konusu değildir.
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=16204

Mahkeme, ıslah tarihinden itibaren faize hükmetmişse karar bu yönden temyiz edilebilir:
Yargıtay 17 HD: "...Dava konusu olayda davadan önce sigorta şirketine başvuru yapılmadığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla, mahkemece davalının ıslah edilen bölüm bakımından da dava tarihinde temerrüde düştüğü kabul edilerek, ıslah edilen miktar bakımından da dava tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmek gerekirken, davalı sigorta şirketi yönünden ıslah edilen bölüm bakımından ıslah tarihinden itibaren temerrüt faizine hükmedilmesi doğru olmamıştır..."
Kararın tamamı için:
http://www.turkhukuksitesi.com/serh.php?did=16206
Böylece; kazanın olduğu yılla aynı yıl dava ikame edildiğinden "tanıdığınız"ın 50.000 TL faiz zararına uğramış olması mümkün değildir.

P.S: İkame olunan davada mahkemenin miktar belirterek faize hükmetmiş olması (Bin TL olarak belirttiğiniz) da pek mümkün değil; "tanıdığınız"ın tek taraflı afaki anlatımlarına göre değil de evraklar üzerinden inceleme yaparak değerlendirme yapmanızı öneriyorum...

Nevra Öksüz cevabınız için teşekkür ederim.
Ben sadece tanıdık anlatımlarına dayanıyorum, eleştiriniz de haklılık payınız var.

Sn.Av.Mücahit; eksik inceleme ve bilgiye dayalı tespitlerle meslektaşın bu denli eleştirilmesi hiç doğru değil. Asgari saygıyı ilk önce meslektaşlardan görmeliyiz ki tolumun diğer kesimlerinden de saygı bekleyebilelim.Temerrüt ve faiz konusunda meslektaşlar gerekli açıklamayı yapmış. Benim üzerinde durduğum konu tahsilat konusu. Sigorta şirketinden ilamın icrasını yapamamak pek olası değil. 2009 yılında oluşan kaza ve açılan davada verilen hükmün Yargıtayda olduğunu ve davalı şirketin tehiri icra aldığını düşünüyorum. Bu hususu da bir araştırın isterseniz.