Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Hukuk Sohbetleri Hukuki yorumlar, görüşler ve tartışmalar.. Soru niteliği taşımayan her türlü hukuki sohbet için.

Anket Sonucu: Ceza hukukunda af müessesi
Hiç Olmamalı 471 49,22%
Olabilir 448 46,81%
Kararsız 38 3,97%
Oy Verenler: 957. Bu ankette oy kullanamazsınız. (Anket no : 285)

Suçluların Affedilmesi ve Ceza Hukukunda Af: Affetmeli Mi, Affetmemeli Mi?

Yanıt
Konu Notu: 11 oy, 4,64 ortalama. Değerlendirme: Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 07-02-2010, 22:40   #1
GECE

 
Varsayılan Suçluların Affedilmesi ve Ceza Hukukunda Af: Affetmeli Mi, Affetmemeli Mi?

Sevgili hukukçular,
"AF" kavramına bakış açınızı merak ediyorum.
1-Hüküm giymiş birine "af" getirmek doğru mudur?
2-Affetme yetkisi kimde olmalı; devlette mi, o suçun ilgilisinde (mağduru,zarar göreni vs) mi?
3-Affın suçlular üzerindeki etkisi nedir?
Old 08-02-2010, 18:30   #2
Gemici

 
Varsayılan

Simdiye kadar 14 kisi ankete oy vermis. Bu 14 kisiden 8 i,(yüzde 57,14ü) neredeyse ücte ikisi "hic af olmamali" secenegini isaretlemis.

Merak ettim gerekceleri nedir "olmamali" diyenlerin.
5 kisi hicbir tartisma olmadan "af olmali" diye isaretlemis.
Onlarin da gerekcelerini merak ettim.
"Kararsiz" secenegini isaretleyen tek üye, olasi bir tartismanin sonucunu mu bekliyor, yoksa baska bir gerekcesi mi var?
Herhangi bir seye evet veya hayir demeden önce, o seyin ne oldugu üzerinde tartismak gerkmez mi?
Af kavramindan ne anliyoruz?

Saygilarimla
Old 08-02-2010, 19:29   #3
Av.Barış

 
Varsayılan

ben her zaman uzlaşmanın genişletilmesi taraftarıyım. Af karşıtıyım.

Suç kime karşı işlenmişse bu hakkı belirli şartlarda bu kişiler bu hakları kullanabilmelidir.
Old 08-02-2010, 21:37   #4
Gemici

 
Varsayılan

Sayın GECE,

açtığınız konu için teşekkürler. Bir konunun önemli olup olmadığı konusunda yürüttüğüm tahminler çoğunlukla tutmuyor, ama bu konuda yanılacağımı zannetmiyorum. Yararlı bir tartışma ortamı olur ümit ederim.


Alıntı:
Yazan Av.Barış
ben her zaman uzlaşmanın genişletilmesi taraftarıyım. Af karşıtıyım.

Suç kime karşı işlenmişse bu hakkı belirli şartlarda bu kişiler bu hakları kullanabilmelidir.

Belirli şartlarda demekle, 'suç kime karşı işlenmişse' onun af edip etmeme konusunda karar vermesi tezinizi biraz yumuşatmışsınız. Ben buna rağmen yazdıklarınızın, hukuk devleti ve bu devletin hangi fiilin suç oluşturacağı ve bu suça hangi cezanın verileceği konusundaki tekeli ile çeliştiği düşüncesindeyim. Suçtan zarar görene af konusunda 'karar verme hakkı' verdiğiniz zaman, o kişiye cezanın ağırlığı konusunda bir hak vermiş olmuyor musunuz? O kişi suçluya 'bak eğer bunu, bunu ve bunu yapmazsan seni affetmem' diyerek onu baskı altına almaya çalışırsa ne yapacaksınız? Şartlı ve şantajlı af.

Saygılarımla
Old 09-02-2010, 19:52   #5
Özoğlu

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Barış
ben her zaman uzlaşmanın genişletilmesi taraftarıyım. Af karşıtıyım.



Suç kime karşı işlenmişse bu hakkı belirli şartlarda bu kişiler bu hakları kullanabilmelidir.



Bu fikre katılmakla birlikte şu sorgulamanın yapılması gerektiğini düşünüyorum: Malum kimi suç tiplerinin mağduru muayyen değildir.Kamu ya doğrudan mağdurdur ya da suçtan zarar gören konumundadır.Şu halde kamu adına uzlaşmanın tarafı kim olacaktır? Kanaatimce millet adına yasama yetkisini kullanan parlementonun bir tasarrufu olan 'af ' bu boşluğu bir bir bakıma doldurur niteliktedir.
Bu bağlamda af kapsamına mağduru belli bir kimse olan suçların failleri alınmamaldır. Şikayete bağlı suçlarda ise affın hiç söz konusu olamaması gerekir.Zira kovuşturmanın mecburiliği ilkesinden mağdurun iradesine belli hallerde fadakarlık yapılan şikayete bağlı suçlarda,sonradan af getirerek mağdurun şikayet iradesinin hiçe sayılması bir çelişki olacaktır.
Son olarak af kurumunun mahkumlar açısından ne ifade etmesi gerektiğine değineyim. Kanaatimce objektif olarak suçlu olan ve bu doğrultuda mahkumiyetine hükmedilmiş kimsenin af beklentisi meşru değildir.Zira cezanın genel ve özel önleme amaçları bu beklentiye manidir.Ancak adli hatalar nedeniyle maddi gerçekle tenakuz halindeki bir hükümle mahkum olmuş kimseler için af bir beklenti olabilir.
Bu doğrultada affın,bir siyasi argüman olmaktan çıkması ve zikrettiğim ihtiyaçlara göre gündeme gelmesi gerekir düşüncesindeyim.
Old 10-02-2010, 14:23   #6
Av.Barış

 
Varsayılan

suç tehlike suçu mu, yoksa zarar suçu mu?
mağdur müşteki devlet mi yoksa birey mi?

a şahsına vermiş olduğunuz zarar suçundan dolayı ceza çıkmış fakat devlet onu affediyor==> karşıyım
Uzlaşma ile ceza davası düşüyor ==> olabilir
Halkı alenen suç işlemeye tahrik suçundan yargılanan birisi
mağdur devlet olarak görülür af yetkisi==>tartışılır
uzlaşma==>modern hukuk ölçütü uyarınca bence en doğrusu
Old 10-02-2010, 16:18   #7
Avukat Hakan Eren

 
Varsayılan

Af olmalııdır; aksi halde cezaevleri dolup taşıyor.

Afla n'oluyor; cezaevleri biraz rahatlıyor, gerçi sonra gene doluyor ama olsun. En azından arada rahatlıyor.

Ah, gelmedi ki şöyle bir vicdan sahibi "first lady"; acısın cezaevlerindekilere, güzelce bir af yasası hazırlasın.

Sonra alışık olduğumuz üzere AYM eşitlik ilkesinden hareketle iptaller yapsın; herkes tahsliye olsun.

Cezaevleri rahatlas... (bunu söylemiştim galiba)

Evet, affa karşı olanlara karşıyım...

Özledik seni Rahşan...
Old 10-02-2010, 21:42   #8
Alican MERT

 
Varsayılan

Her suçta sürekli pasif suje devlettir. Cezalar ise devletin menfaatleriyle çatışan fiilleri sınırlandırma, varolan düzeni koruma ve daha iyiye götürme amaçlı konulamaktadır. Bu sebeple artık yukarıdaki durumları tehdit etmeyen bir suçtan dolayı hüküm giyen suçlular için af olabilir; ama bu iş ne bir hapishane boşaltma amacıyla ne de siyasi bir rant amacıyla olmamalıdır kesinlikle. Suçlunun işlediği suçla, bir takım kişilerin de menfaatlerini ihlal ettiği unutulmamalıdır. Hakları muhtel olan kişilerin adalet duygularına ters düşmemelidir.

Onun için ben oyumu af olabilir yönünde kullandım; ama yinelemekte yarar görüyorum, bu müessese kullanılacaksa çok dikkatli davranılmalıdır. Yoksa bu af, suç oranların artmasına ve toplumsa bir kargaşaya dönebilir.
Old 10-02-2010, 22:36   #9
Adli Tip

 
Varsayılan

Af, devletin adil bir karar vermediğinin itirafı anlamını taşıyabilir sadece!

Ve bu, adalete güveni sarsar.

Saygılar,
Old 10-02-2010, 23:57   #10
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Ceza hukukunda Af kurumu, AB ülkelerinde de bizde ki gibi uygulanmakta mıdır? Açıkçası merak ediyorum.
Old 11-02-2010, 03:31   #11
SIDDIK ÖZCAN

 
Varsayılan

Devletİn Sadece Kendİsİne KarŞi İŞlenmİŞ SuÇlara KarŞi Affetme Yetkİsİ Olmalidir Bİreylere KarŞi Affetme Yetkİsİ Olmamalidir.bana KarŞi İŞlenen Bİr HaksizliĞa KarŞi İhkaki Hak Yasaksa Devlete DevretİĞİm Cezalandirma Yetkİsİnİ GereĞİ Gİbİ Yerİne Getİrmesİ Gerekİr Aksİ Halde Hem Toplum Vİcdani Hemde Magdur Rahatsiz Olur Dolayisiyla Af Olmamali...
Old 11-02-2010, 09:31   #12
Cihangir Kurt

 
Varsayılan

Bana (şahsa) karşı işlenen suçların suçtan etkilenen (sadece zarar gören -DEMİYORUM-)kişilerin rızası olmadan affedilmesine karşıyım. Devlet ( ya da ilgili erk´i )-çok istiyorsa- kendisine karşı suç işleyenleri affetsinPsiko-patoloji diye bir şey var yahu.
Old 11-02-2010, 10:08   #13
Academic

 
Varsayılan

Ceza ya da değişik konularda çıkarılan afların asıl olarak suç işlemeyen ve olması gerektiği gibi hareket eden insanların cezalandırılması olduğunu düşünüyorum.

Bu nedenle af çıkarılmasına karşıyım. Ayrıca burada kimin af yetkisi olduğu da tartışılıyor. Suç kime karşı işlenirse onun affetmesi yaklaşımı her ne kadar suçtan o kişinin zarar görmesi anlayışından kaynaklanıyor olsa da bana göre uygun bir bakış açısı değildir. Zira suç o kişiye karşı işlenmiş bile olsa esasen kamu düzenine karşı işlenmiş olarak değerlendirilir ve o kişiye yetki tanınması hem karmaşaya neden olur hem de subjektifliğe yol açabilir. Meclisin halkın temsilcisi olarak af çıkarması anlayışı bu açıdan ele alındığında daha makuldür. En azından bu subjektifliği engeller ve suçun kamu düzenine karşı işlendiği tezini de doğrular şekilde af yetkisini de bu kuruma verir. Ancak en başta belirttiğim gibi, aflar asıl olarak uygun davranan vatandaşa bir cezalandırmadır. İnsanların kanunlara ve adalete olan güvenini, inancını zayıflatır.

Bunu öğrenci aflarında da gözlemliyoruz. Ne zaman başarısızlık nedeniyle atılmış öğrenciler için ikinci bir şans olarak af çıkarılsa, belki hasbelkader herhangi bir sebepten başarısız olmuş bir insana yeni bir şans tanıyarak onlardan bir kısmını kazanabiliyor olabilirsiniz ama geride kalan kitlede büyük bir grubun "nasıl olsa eninde sonunda af çıkar, nasıl olsa çalışanın değeri yok" gibi düşünmesine neden olabilirsiniz ki burdan kaybınız bence kazancınızdan çok daha büyüktür.

Üstelik ceza ve tutukevlerinin dolu olduğu için af çıkarılması fikri ise kesinlikle kabul edilemez. Bu devlet kendisine karşı işlenen suç için ceza verdiğine yer de sağlayabilecek kudrete sahip olmalıdır..
Old 11-02-2010, 11:27   #14
Av.Barış

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Mehmet Saim Dikici
Ceza hukukunda Af kurumu, AB ülkelerinde de bizde ki gibi uygulanmakta mıdır? Açıkçası merak ediyorum.

Bildiğim kadarı ile sadece fransa'da Cumhurbaşkanının af yetkisi var.1990 lı yıllara kadar neredeyse teamül olarak uygulanmış.Ancak son dönemlerde pekte uygulandığı söylenemez.
Old 11-02-2010, 11:45   #15
osman uld

 
Varsayılan

Af olmalı ancak affedilmeyi hak edeceğine inanılan kişi affedilmeli suçu işlemeyi meslek edinenler değil. Yani kader mahkumu dediğimiz kişiler gerçekten kader mahkumu ise şikayetçi varsa onun da rızasıyla affedilmeli tabi böyle bir sistemin günümüz koşullarında adil bir şekilde yürütülebilmesi mümkün olabilirmi net bir cevap veremem
Old 11-02-2010, 14:37   #16
hasan hüseyin tıraş

 
Varsayılan

Af bütün suçlar için değil de belirli suçlar için af getirilebilir
Old 11-02-2010, 16:29   #17
akoguz

 
Varsayılan af yetkisi

Alıntı:
Yazan GECE
Sevgili hukukçular,
"AF" kavramına bakış açınızı merak ediyorum.
1-Hüküm giymiş birine "af" getirmek doğru mudur?
2-Affetme yetkisi kimde olmalı; devlette mi, o suçun ilgilisinde (mağduru,zarar göreni vs) mi?
3-Affın suçlular üzerindeki etkisi nedir?

Hüküm giymiş birisi affedilebilir. Ancak burda toplumun vicdanı ile af yetkisinin kullanılması arasında bir bağlantı kurulmalıdır. Türkiye'de genelde yapılan kısmi aflarda, Devlet kendisine karşı işlenen suçlarda (TCK'nun tabiriyle) af yetkisi kullanmadığı halde kişilere karşı işlenen suçları af etme yetkisini kullanmaktadır. Oysa ki, düzenleme bir meclisin sahip olduğu bir yetki olmaktan çıkartılmalı ve bir hak olarak suçun mağduruna tanınmalıdır. Suçun mağduru affetmedikçe, Devlet bu yetkisini kullanamamalıdır. Ben tek başına Devletin af yetkisinin olduğu düzenlemeyi sağlıklı bulmuyorum.
Ayrıca, suç işleyen kişiye ceza müeyyidesinin kullanılmasının temel amacı kamu düzenini bozan kişiye karşı cezalandırma yetkisinin Devlette olmasını sağlamak suretiyle, kısasa kısas ilkesinin ortadan kaldırılması ile suç işleyen kişinin yine Devletin ilgili birimleri kanalıyla ıslah ederek topluma kazandırmak ve bu süre içerisinde de suçu işleyenleri kısmen topluma zarar veremeyecek şekilde izole etmektir. Ancak af yetkisinin kullanılması suç işleyende bir beklenti yaratmakta ve ıslah olmadan af sayesinde tekrar toplumsal yaşantıya dahil olmasını sağlamaktadır.
Devlet, dönem dönem (maalesef) yapmış olduğu kısmi af veya şartlı salıverme gibi adı ne olursa olsun örtülü aflarla, suçun mağdurlarının vicdanını yaraladığı gibi, Devlete ve yargıya olan güveni ve inancı zedelemektedir. Toplumda Rahşan affı olarak bilinen şartlı salıverme yasası amacına ulaşmamış ve suç işleyip de bu yasadan yararlanıp özgürlüklerine kavuşan çoğu hükümlü yeniden suça bulaşmak suretiyle affın bir çözüm olmadığını göstermişlerdir.
Basitçe sıraladığım bu nedenlerle, affın bir yetki olarak düzenlenmesini doğru bulmuyorum. Ancak başlı başına suçun mağdurları tarafından kullanılan bir hak olarak düzenlenmesinin sakıncalarının olabileceği düşüncesiyle, en azından bir hak ve yetki olarak Anayasada düzenlenmesi gerektiği kanaatindeyim. Saygılarımla...
Old 11-02-2010, 16:44   #18
Gemici

 
Varsayılan

Ceza verme hakki kimde ise, onun af etme hakki vardir. Ceza verme hakkini elinde tutan devletin magdura "al bunu sana teslim ediyorum, ister af et ister cezasini sonuna kadar cekmesine sen karar ver demesi" devletin ceza verme tekelini magdura terk etmesi anlamina gelir.
Ceza verme hakki ve ceza teorileri konulari icin:
http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=3609

ve

"Genetik Kodlama" teorisine katilmasam bile Sayin M. Ihsan Darende"nin THS - Hukuki Incelemeler Kütüphanesindeki makalesi:
http://www.turkhukuksitesi.com/makale_75.htm

Sayiglarimla
Old 11-02-2010, 23:25   #19
judge21

 
Varsayılan

"af" cezaların caydırıcılığını ortadan kaldırır. Sayın Gemici, her iki yorumunda da söylemek istediklerimi dile getirmiş.saygılar üstadım.
Old 12-02-2010, 09:30   #20
Armağan Konyalı

 
Varsayılan


Hiç affetmeyen birini kimse affetmez. Affetmemeye cesaret edenin kusursuz olması gerekir. Toplumumuz kusursuz değil. Toplum olarak barışık yaşamak için af içimizden eksik olmamalı.

Toplumun kusurlarından biri de “her hükümlüye bir yatak” sağlamamaktır.

Özetle, affa karşı olmak için bütçeden Adalet Bakanlığına ayrılan payı arttırmak gerekir.
Old 12-02-2010, 13:50   #21
onureyuboglu

 
Neşeli Sen Affetsen Ben affetmem

Şöyle bir baktığımda verilen yanıtlardan "Af olsun" mealindekilerin tamamı belli suçlar, kader mahkumları v.s. diyerek belli kriterler getirmeye çalışmıştır. Peki bu durumda af kapsamına giren suçları neye göre belirleyeceğiz? Kader mahkumlarına af gelsin!!!! Peki gelsin... de "ben tabancamı temizlerken maktul yanımdaydı kazara tabanca 14 el ateş aldı, istemeden öldürdüm" kader mahkumu olacak mı? Ya da "Kusura bakma sen cinayeti canavarca hislerle işlemişssin sen af kapsamında değilsin ama seninle aynı koğuşta yatan mahkum X kader mahkumu o nedenle o af kapsamı içinde onu salıvereceğiz" mi denilecek mahkumlara??? Kanuna "Aç kaldığı için ekmek çalan hırsızlar af kapsamında kalacak ancak kredi kartı borcunu ödeyemediği için banka soymaya kalkanlar aftan yararlanamayacak " diye bir hüküm mü eklemek gerekecek? Veya tam tersi mi olacak? "Kader Mahkumu" kime denilecek?
Bu soruları uzatmak mümkün, hatta sonsuza kadar da sorabiliriz. Ancak neticede kimseyi memnun edemeyiz. Sonunda da "Rahşan Affı" gelir önümüze. Hatırlarsanız Rahşan Ecevit bile şaşırmıştı sonunda gelinen noktaya.
Değerli meslektaşlarım ben yasama organının af yetkisini elinde tutmasına karşıyım. Bunu yasamanın yargı üzerindeki baskısı olarak görüyorum. Kanunlar, yasama tarafından sulandırılmadıkları müddetçe, her suça yönelik hem kanuni hem de takdiri hafifletici sebepler öngörmüştür. Hakimler de bu yetkilerini sağolsunlar gerekli gereksiz kullanırlar hatta " mahkemedeki iyi hal" neredeyse kural olmuştur. Sanık alenen mahkemeye ya da savcıya hakaret etmemişse, avukatlara hakaret edilebilir, iyi halden yararlanır cezasında indirime gidilir. Tutuklu kaldığı süre düşülür, o düşülür bu düşülür infaza girer zaten geriye kuş kadar bir ceza kalır. Eh bırakalım da en azından o cezayı çeksinler.
Son olarak şunu söyliyeyim. Devlet affeder ama ya suçtan zarar gören??? Onlar devleti affeder mi??? Yanıtı başlıkta gizli...
Saygılarımla
Old 12-02-2010, 15:47   #22
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan onureyuboglu
Bu soruları uzatmak mümkün, hatta sonsuza kadar da sorabiliriz. Ancak neticede kimseyi memnun edemeyiz. Sonunda da "Rahşan Affı" gelir önümüze. Hatırlarsanız Rahşan Ecevit bile şaşırmıştı sonunda gelinen noktaya.
Değerli meslektaşlarım ben yasama organının af yetkisini elinde tutmasına karşıyım. Bunu yasamanın yargı üzerindeki baskısı olarak görüyorum. Kanunlar, yasama tarafından sulandırılmadıkları müddetçe, her suça yönelik hem kanuni hem de takdiri hafifletici sebepler öngörmüştür. Hakimler de bu yetkilerini sağolsunlar gerekli gereksiz kullanırlar hatta " mahkemedeki iyi hal" neredeyse kural olmuştur. Sanık alenen mahkemeye ya da savcıya hakaret etmemişse, avukatlara hakaret edilebilir, iyi halden yararlanır cezasında indirime gidilir. Tutuklu kaldığı süre düşülür, o düşülür bu düşülür infaza girer zaten geriye kuş kadar bir ceza kalır. Eh bırakalım da en azından o cezayı çeksinler.
Son olarak şunu söyliyeyim. Devlet affeder ama ya suçtan zarar gören??? Onlar devleti affeder mi??? Yanıtı başlıkta gizli...


VI. Egemenlik

MADDE 6.– Egemenlik, kayıtsız şartsız Milletindir.

Türk Milleti, egemenliğini, Anayasanın koyduğu esaslara göre, yetkili organları eliyle kullanır.

Egemenliğin kullanılması, hiçbir surette hiçbir kişiye, zümreye veya sınıfa bırakılamaz. Hiçbir kimse veya organ kaynağını Anayasadan almayan bir Devlet yetkisi kullanamaz.



VII. Yasama yetkisi

MADDE 7.– Yasama yetkisi Türk Milleti adına Türkiye Büyük Millet Meclisinindir. Bu yetki devredilemez.

VIII. Yürütme yetkisi ve görevi

MADDE 8.– Yürütme yetkisi ve görevi, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından, Anayasaya ve kanunlara uygun olarak kullanılır ve yerine getirilir.

IX. Yargı yetkisi
MADDE 9.– Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.

Sayin onureyuboglu,

Anayasa hangi yetkinin hangi organ tarafindan kullanilacagini belirtmis. Af yetkisini "Yasama Organindan" alip hangi organa vereceksiniz?

Yoksa Egemenlik hakki, af söz konusu oldugunda baska bir organ tarafindan mi kullanilir diyecegiz. Hangi organ?

Saygilarimla
Old 12-02-2010, 16:38   #23
onureyuboglu

 
Varsayılan

Sayın Gemici;
Sanırım tam olarak anlaşılamadım. Ben herhangi bir organın af yetkisini haiz olmasına karşıyım. Böyle bir yetki olmasın. Çünkü böyle bir yetkinin bulunması iktidar partisi için " Siyasi Rant" kapısı olacaktır diye düşünüyorum. Suçlular suçları karşılığında yasada öngörülen cezalarını tamamlasınlar. Islah olurlar ya da olmazlar bu onların bileceği bir şey ancak ülkemizde aflardan, konuyla uzaktan yakından ilgisi olmayan insanlar doğrudan etkilenmektedir. Bu etkilenimi ortadan kaldırmanın tek yolu suçluların affedilmesinin önünün tamamen kapatılmasıdır.
Saygılarımla
Old 12-02-2010, 23:02   #24
Gemici

 
Varsayılan

Af yetkisi dayanağını Anayasanın 87 ve 104 maddelerinden almaktadır. Türkiye Büyük Millet Meclisi'nin yetkilerinden bir tanesi de 'üye tamsayısının beşte üç çoğunluğunun kararı ile genel ve özel af ilânına ve Anayasanın diğer maddelerinde öngörülen yetkileri kullanmak ve görevleri yerine getirmektir'
Cumhurbaşkanı'nın: Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebi ile belirli kişilerin cezalarını hafifletmek veya kaldırmak, yetkisi vardır. Anayasa'nın bu hükümleri batı demokrasisi olarak adlandırdığımız ülkelerin düzenlemesi ile uyuşmaktadır. Diğer ülkelerdeki af düzenlemesi konusunu başka bir sefere bırakıp, ülkemizdeki af uygulamasına kısaca değinmek istiyorum.
Konuyu merak edenler T.B.M.M.Tutanak Dergisinde, parti politikası kısmından arındırarak, affın gerekliliği konusunda ilgiç bilgiler elde edebilirler.

http://www.tbmm.gov.tr/tutanak/donem.../bas/b092m.htm

Meclis tutanaklarında öğrenebildiğim kadarı ile Türkiye'de 2002 yılına kadar 55 tane af çıkarılmış. Bu aflardan bir veya bir kaçının 'Rahşan Affı' diye nitelendirilen türden olduklarını düşünsek bile, Türkiye'nin neden bu kadar af yasasına gereksinimi var sorusunu gelişigüzel yanıtlarla geçiştiremeyiz. Eğer bir ülke bu kadar kısa zamanda bu kadar af yasasına gereksinim duyuyorsa, nedenleri üzerinde düşünmek zorundayız. Yasalarımız mı yetersiz, mahkemelerimiz ve hukuk sistemimiz mi ülke gerçekleri ile uyuşmuyor, toplulumuz büyük bir gelişme içinde ve hukuk sistemimiz bu gelişimeye ayak mı uyduramıyor, yasalarımız toplum yapımıza göre çok mu ileride, yasama organımız ülke gereksinimlerine cevap verecek yasaları çıkarmaktan aciz mi, demokrasimiz mi daha yerleşmemiş?

Anayas'nın af konusundaki düzenlemesini göz önünde bulundurarak bu forumun başlığı üzerinde de düşünmek gerekir bence.
Başlık şu: 'Suçluların Affedilmesi ve Ceza Hukukunda Af: Affetmeli Mi, Affetmemeli Mi?',
Benim kafama takılan soru: Af konusu gerçekten bir ceza hukuku konusu mudur, yoksa yasamayı ve yürütmeyi ilgilendiren bir konu mudur?

Değinmek istediğim başka bir konu: Af konusunda kafalarımızda bir kavram kargaşası olduğunu düşünüyorum. Af derken genel af mı demek istiyoruz, yoksa özel af mı?

Bir çok ülke genel af ve özel af arasındaki farkı bu kavramları değişik şekilde adlandırarak çözmüş. Genel af çoğu ülkede Eski Yunanca'dan gelen amnēstia, unutmak, bağışlamak fiili ile ifade ediliyor. Bu tanımı ile af yasama organının yetki alanına giriyor ve amnesti yasaları ile kişilerin cezaları bağışlanmış oluyor.

Wiktionary Amnestie konusunda şu bilgileri veriyor:
Arnavutça: amnisti
Danimarka: benådning ; amnesti
İngilizce: amnesty
Esperanto: amnestio
Fince: amnestia
Fransızca: amnistie
İtalyanca: amnistia
Polonyaca: amnestia
Portegizce: amnistia
Rusça: амнистия (amnistija)
İsveçce: amnesti
Sırpça: амнестија / amnestija
Slowakça: amnestia ; urèite
İspanyolca: amnistía
Çekce: amnestie → cs f
Türkçe: af , bağışlama , genelaf
Ukranyaca: амнiстiя (amnistija) ; помилування
(pomyluvannja)
Diğer ülkelerin kullandığı 'amnesti' kavramını kullanmak zorunda değiliz, ama en azından 'af' ve 'genel af' kavramlarını bir biri ile karıştırmayalım.
Almanlar Devlet Başkanı'nın yetki alanına giren özel af için 'Begnadigung' kelimesini kullanıyor.

Saygılarımla
Old 13-02-2010, 14:38   #25
TAHAVAN

 
Varsayılan 'nasıl af'

kanaatimce,af müessesi sosyoloji ve hukuk felsefesinde yeri vardır.. ama bu af müsesesi ilkeli ve sistematik olmalıdır...suç tipi,zarar gören ve af yetksinin kimde olması hususu gibi(bu kriterler çoğaltılabilir) ....
Old 13-02-2010, 22:42   #26
avdavut

 
Varsayılan

devlete karşı işlenen suçlarda af pekala kabul edilebilir ancak şahsa karşı işlenen suçlarda mağdururn da iradesine hakkaniyet ilkesi gereğince müracaat edilmesi gerekir diye düşünüyorum..
Old 14-02-2010, 01:32   #27
sütçüler

 
Karar Daha profesyonel ceza yargılaması, kişisel af

Öncelikle ceza yargılamamızda köklü bir reforma gidilmesi, sanık bu cürümü işlerken içinde bulunduğu koşullar, suça eyilimi, bir daha suç işleyeyip işlemeyeceği yönündeki davranışlarının Türk Milleti Adına Yargılama yapmaya yetkili Mahkemelerin çatısı altında kurulabilecek bir alt kurul tarafından Mahkemeye ibraz edilecek rapora göre (tabiki hakim takdiri ile) hüküm fıkrasına eklenecek genel yada aftan yararlanır yada yararlanamaz şeklinde affın kişiselleştirilmesi gerektiği inancındayım. Hakimlerimiz yada Cumhuriyet Savcılarımız psikolog mu, medyum mu ki sanığın bir daha suç işlemeyeceği yönünde olumlu kanaat oluştursunlar. Sonuç itibarıyla daha profesyonel bir ceza yargılaması ve affın kişiselleştirmesi taraftarıyım.
Old 14-02-2010, 02:05   #28
Gemici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan avdavut
..ancak şahsa karşı işlenen suçlarda mağdururn da iradesine hakkaniyet ilkesi gereğince müracaat edilmesi gerekir diye düşünüyorum..

Aynı düşünceden hareketle, ceza oranını belirlemede 'mağdurun da iredesine hakkaniyet ilkesi gereğince müracaat edilmesi' gerekmez mi?

Saygılarımla
Old 14-02-2010, 12:03   #29
Av. Hulusi Metin

 
Varsayılan Katkı

Hukuk devletinin gücü ve güvencesi; yasalara uyulması gerektiği bilincidir.
Yasalara “yasa” oldukları için uyulur. Yasama bu amaçla yasa yapar, Yürütme yasayı korur ve Yargı yasaya aykırılıklara yaptırım uygular.

Yasaya aykırılığa öngörülen yaptırımın “caydırıcılığı”; yasanın mutlak uygulanacağı toplumsal kabulüdür.

Hemen her konuda “ af ” beklentisi, umudu, söylentisi olan bir toplumda, aykırılığa ilişkin yaptırımların temel hedefi “caydırıcılık” gerçekleşemez.

Hukuk Devletinde af kurtuluş kapısı; af yetkisinin kullanılması “ferman” olmamak gerekir.
Old 14-02-2010, 15:41   #30
Gemici

 
Varsayılan

24 nolu mesajımda af konusundaki kavram kargaşasından bahsetmiştim ve devlet başkanının af yetkisini 'özel af' olarak nitelendirmiştim. Bu gün farkına vardım, aynı kavram kargaşasından ben de nasibimi almışım. Ama bir ülkenin adalet bakanlığının bile düştüğü hataya düştüğümü fark edince rahatladım biraz.

Üzerinde durmak istediğim konu 'özel af' ama konuya açıklık getirmek için af kavramınının ve af türlerinin açıklanması gerektiğini düşünüyorum.

Prof. Dr. Ejder Yılmaz'ın Hukuk Sözlüğü'nden
Genel af: Umumi af; yapılmakta ve yapılacak olan takibin veyahut hüküm altına alınan cezanın kaldırılması sonucunu doğurur ve kişisel hakka zarar gelemek üzere suçu, takibi ve mahkumiyeti ortadan kaldırır. Affın bir kişi hakkında olması konunun genelliğini etkilemez, yani uygulamada bazen sanıldığı gibi o af özel af olamaz; genel(umumi terimi), affın, cezanın bütün sonuçlarını ortadan kaldırması yüzündendir.

Özel af: Husui af; cezanın kısman veya tamamen yerine getirilmesinden feragattir. Bu af türünde, genel aftan farklı olarak, cezanın bütün sonuçları değil, sadece asli ceza ortadan kalkar; ehliyetsizlikler devam eder. Uygulamada, özel af denince, bnazen bir veya birkaç kişinin affedilmesi sanılır. Oysa, özel af bütün suçlulara ilişkin olabilir, ancak bu onun genel af olması değildir. Özel terimi, cezanın bütün sonuçlarını kaldırmaması yüzündendir.
Kişisel af: özel af kavramının ne olduğunu açıkladıktan sonra geriye, devlet başkanının af bir veya birkaç kişiyi affetme yetkisine ne ad vereceğimiz konusu kalıyor; kişisel af. Bu açıklamadan sonra Adalet Bakanlığının 'ÖZEL AF TALEPLERİNDE YAPILMASI GEREKEN İŞLEMLER HAKKINDA GENELGE (CEZA İŞLERİ GENEL MÜDÜRLÜĞÜ)' genelgesinde sözü geçen 'özel af' tamlamasının yanlış olduğunu düşünüyorum. http://www.mevzuat.adalet.gov.tr/html/26675.html Not: Sayın Ejder Yılmaz, kişisel af konusunda bir açıkllama getirmiyor. Ben ekledim.

Bir hukuk devleti hukukçularının bir internet hukuk sitesinde(THS) 'suçtan zarar gören mağdurlara af yetkisi verilmelidir' türünden düşüncelerini bir daha okumamak beklentisi ile, Atılım Üniversitesi öğretim üyelerinden Sayın Doç.Dr. Selahattin Keyman'ın 1965 yılında sunmuş olduğu doktora tezinin linkini veriyorum. Affın gerekliliğini veya gereksizliğini, af lehinde ve aleyhinde görüşleri çok güzel açıklayan bir çalışma. http://auhf.ankara.edu.tr/auhf-yayin...kukunda-af.pdf

Saygılarımla
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Ceza Hukukunda Temyİz lawyer35 Meslektaşların Soruları 14 25-06-2011 21:00
Ceza Hukukunda Şikayet ... Burak_Cu Meslektaşların Soruları 3 31-05-2009 14:32
Ceza Hukukunda Direnme Ve İtiraz Av. Hulusi Metin Meslektaşların Soruları 0 17-03-2005 06:46


THS Sunucusu bu sayfayı 0,08097410 saniyede 17 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.