|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-04-2008, 10:31 | #1 |
|
Alkollü araç kullanmadan dolayı ehliyetin alınması
Kişi hakkında alkol testi yapıldıktan sonra 55 promil alkol çıktığından bahisle ehliyeti alınarak idari para cezası verilmiştir. Kişi herne kadar buna itiraz ederek adli tıptan yeniden alkol testi yapılmasını istediğinde bu isteği yerine getirilmemiştir. Bunun neticesinde şahısta tutulan tutanağı imzalamayarak imzadan imtina etmiştir. Fakat tutanakta açıkça bir itirazı olduğu yazılı değildir.İdare mahkemesinde idari işlemin iptali amacıyla dava açacağım, daha önceden bu konuda dava açan arkadaşlar varsa görüşlerinizi bekliyorum. Açıkçası dilekçeyi de oluşturmakta zorluk çekmekteyim, örnek dilekç bile makbule geçer Teşekkür ederim.
|
01-04-2008, 12:46 | #2 |
|
… İDARE MAHKEMESİ’NE İTİRAZ EDEN : VEKİLİ : DAVALI : … Valiliği. İTİRAZ KONUSU : İŞLEM TARİHİ : …/…/… KONU : Sürücü belgesinin altı ay süreyle geri alınması ve … TL para cezası kesilmesine ilişkin işlemin iptali istemidir. AÇIKLAMALAR : 1-)…/…/… tarihinde saat …:…'da yapılan trafik kontrolü sırasında alkolmetre cihazı ile yapılan ölçüm sonucunda müvekkilin … promil alkollü olduğunun tespit edilmesi üzerine dava konusu işlem tesis edilmiş, müvekkilin alkol ölçümüne itirazı üzerine gönderildiği Adli Tıp Kurumu … Grup Başkanlığı'nca saat ..:..'da müvekkilden alınan kan örneği üzerinde yapılan tahlil sonucunda kanındaki alkol oranının 0,25 promil olduğu belirlenmiştir. 2-)2918 sayılı Yasa'nın 48. maddesinin 5. fıkrasında, uyuşturucu veya keyif verici maddeler almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu, uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleri ile alkollü içkilerin etkili dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla trafik zabıtasınca teknik cihazlar kullanılacağı, tespit usulleri ve muayene şartlarının Sağlık Bakanlığı'nın görüşüne uygun olarak hazırlanacak yönetmelikle düzenleneceği, yönetmelik ile belirlenen miktarların üzerinde alkollü araç kullandığı tespit edilen sürücülerin suçun işlendiği tarihten itibaren geriye doğru beş yıl içinde birinci defada sürücü belgesinin altı ay süreyle geri alınarak haklarında 480 TL para cezası uygulanacağı hükme bağlanmıştır. Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin 97. maddesinde de, uyuşturucu, uyutucu ve keyif verici gibi özelliklere sahip doğal ve sentetik psikotrop maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayollarında araç sürmelerinin yasak olduğu hükme bağlanmış, maddenin devamında; taksi veya dolmuş otomobil, minibüs, otobüs, kamyon, çekici gibi araçlarla kamu hizmeti, yük ve yolcu taşımacılığı yapan sürücüler ile resmi araç sürücülerinin, alkollü içki almış olarak bu araçları süremeyecekleri, alkollü içki almış olarak araç kullandığı tespit edilen diğer araç sürücülerinden kanlarındaki alkol miktarı 0,50 promilin üstünde olanların araç kullanamayacakları, alkollü içki almış sürücülerin ve kanlarındaki alkol miktarının cihazla ölçüleceği, cihazla yapılan tespite sürücünün itiraz etmesi halinde, kanındaki alkol miktarının belirlenmesi için, bu konuda eğitilmiş ve kan almaya yetkili kılınmış personel tarafından kanı alınarak, tahlil için polis kriminal laboratuarına gönderileceği, polis kriminal laboratuarlarında tahlilin mümkün olmaması halinde, sürücü kandaki alkol miktarının tespiti için adli tıp merkezlerine ve Sağlık Bakanlığı'na bağlı tahlil yapılabilecek teknik ve tıbbi imkanlara sahip olan en yakın sağlık kuruluşlarına gönderileceği, kandaki alkol miktarının teknik cihazla ve kan alınarak laboratuarda tespit imkanlarının bulunmadığı hallerde, alkollü olarak araç kullandığı tespit edilen sürücülerin en yakın resmi sağlık kuruluşuna sevk edilerek, bu kurum hekimi tarafından rutin alkol muayenesinden geçirileceği belirtilmiştir. 3-)Müvekkilinalkollü olduğunun trafik kontrolü sırasında saptanmasından sonra, bu ölçüme yapılan itiraz üzerine Adli Tıp Kurumu'nda yapılacak tahlile kadar ki sürede kandaki alkol oranının azalması doğaldır. Ancak, olayda, bu zaman diliminin yaklaşık 1,5 saat olduğu göz önüne alındığında, bu süre içerisinde kandaki alkol oranını 2,30 promilden 0,25 promile düşmesi olanaklı değildir. Bu durumda, yönetmelik maddesine uygun olarak yapılmış tespitle, müvekkilin kanındaki alkol oranının, yönetmelikte öngörülen sınırın altında kaldığı açıktır. 4-) Yasa ve yönetmelik hükümlerine aykırı olarak tesis edilen sözkonusu işlemin iptali için işbu davayı açmak zorunluluğu doğmuştur. SONUÇ VE İSTEM : Yukarıda belirttiğimiz sebeplerle davalı idarece …/…/… tarihinde tesis edilen Sürücü belgesinin altı ay süreyle geri alınması ve … TL para cezası kesilmesine ilişkin işlemin iptal edilmesini, yargılama giderlerinin ve vekalet ücretinin davalı idareye yükletilmesini saygıyla talep ederiz. …/…/… İtirazda Bulunan Vekili Av. |
01-04-2008, 20:15 | #3 |
|
Bu davayı açmadan önce herhangi bir mercie itiraz etmemize gerek varmı acaba? Bir de burda kafama takılan yürütmenin durdurulması talep edilebilirmi ve bir de ehliyet ya da ehliyet yerine geçecek bir evrak istenebilirmi?
|
02-04-2008, 08:04 | #4 |
|
Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
************************************** Kanun No: 2577 İdari Yargılama Usulü Kanunu Kabul Tarihi: 06.01.1982 R.G. Tarihi: 20.01.1982 R.G. No: 17580 Yürütmenin durdurulması Madde 27 - (DEĞİŞİK MADDE:10/06/1994 - 4001/12) 1. Danıştay’da veya idari mahkemelerde dava açılması dava edilen idari işlemin yürütülmesini durdurmaz. 2. Danıştay veya idari mahkemeler, idari işlemin uygulanması halinde telafisi güç veya imkansız zararların doğması ve idari işlemin açıkça hukuka aykırı olması şartlarının birlikte gerçekleşmesi durumunda gerekçe göstererek yürütmenin durdurulmasına karar verebilirler. 3. Vergi mahkemelerinde, vergi uyuşmazlıklarından doğan davaların açılması, tarh edilen vergi, resim ve harçlar ile benzeri mali yükümlerin ve bunların zam ve cezalarının dava konusu edilen bölümünün tahsil işlemlerini durdurur. Ancak, 26 ncı maddenin 3 üncü fıkrasına göre işlemden kaldırılan vergi davası dosyalarında tahsil işlemi devam eder. Bu şekilde işlemden kaldırılan dosyanın yeniden işleme konulması ile ihtirazi kayıtla verilen beyannameler üzerine yapılan işlemlerle tahsilat işlemlerinden dolayı açılan davalar, tahsil işlemini durdurmaz. Bunlar hakkında yürütmenin durdurulması istenebilir. 4. Yürütmenin durdurulması istemli davalarda 16 ncı maddede yazılı süreler kısaltılabileceği gibi, tebliğin memur eliyle yapılmasına da karar verilebilir. 5. Yürütmenin durdurulması kararları teminat karşılığında verilir; ancak, durumun gereklerine göre teminat aranmayabilir. Taraflar arasında teminata ilişkin olarak çıkan anlaşmazlıklar, yürütmenin durdurulması hakkında karar veren daire, mahkeme veya hakim tarafından çözümlenir. İdareden ve adli yardımdan faydalanan kimselerden teminat alınmaz. 6. Yürütmenin durdurulması istemleri hakkında verilen kararlar; Danıştay dava dairelerince verilmişse konusuna göre İdari veya Vergi Dava Daireleri Genel Kurullarına, bölge idare mahkemesi kararlarına karşı en yakın bölge idare mahkemesine, idare ve vergi mahkemeleri ile tek hakim tarafından verilen kararlara karşı bölge idare mahkemesine, çalışmaya ara verme süresi içinde ise idare ve vergi mahkemeleri tarafından verilen kararlara en yakın nöbetçi mahkemeye veya kararı veren hakimin katılmadığı nöbetçi mahkemeye, kararın tebliğini izleyen günden itibaren yedi gün içinde bir defaya mahsus olmak üzere itiraz edilebilir. İtiraz edilen merciler, dosyanın kendisine gelişinden itibaren yedi gün içinde karar vermek zorundadır. İtiraz üzerine verilen kararlar kesindir. 7. Yürütmenin durdurulması kararı verilen dava dosyaları öncelikle incelenir ve karara bağlanır. |
02-04-2008, 12:40 | #5 |
|
İmzadan imtina edilmesinin tutanağı kabul etmeyerek itiraz edildiği anlamında olduğuna ilişkin yeni tarihli danıştay kararı olan arkadaşlar varsa ekleyebilirlermi acaba. ben baya araştırdım ama bulamadım.
|
02-04-2008, 16:14 | #6 |
|
Karayolları trafik yönetmeliği m.97 itiraz hakkımızı çok sınırlamış."Teknik özelliklere sahip olmayan cihazlarla yapılan ölçümlere vaki itirazlar ile mütecaviz davranışlarda bulunulması veya cihazla ölçüme mukavemet gösterilmesi gibi durumlarda; sürücüler adli tıp kurumu, adli tabiplik veya Sağlık Bakanlığına bağlı resmi sağlık kuruluşlarına olay anından itibaren en geç iki saat içerisinde sevk edilerek tespit yapılır demektedir. Teknik özelliklere sahip ancak hatalı ölçüm olduğunda nasıl itiraz edicez?
|
03-04-2008, 01:29 | #7 |
|
Alkollü araç kullanmadan dolayı ehliyetin alınması
Sayın me_as;
Kardeşimin ehliyeti alındığı için (imzadan imtina etmişti) dava açtım. polis hakkında suç duyurusunda bulundum. Polis yerel mahkemeden ceza aldı, Yargıtay bozdu, sonuçta polis beraat etti. İdare mahkemesinde açtığım sdava da reddedildi ve danıştayca onaylandı. Olaaya bakıldığında imzadan imtina varsa bu kabul edilmediği, itiraz edildiğini içinde taşımaktadır. Kabul eden/itiraz etmeyen insan imza atar. İtiraz varsa yasada ve yönetmelikte düzenlenen diğer kurallar gereğince muterizin adli tabipliğe servkedilmesi vb. kuralların uygulanması gerekir. Geçmişte benzer bir olay için sulh cezaya itiraza gittim. Tartıştık. Bana ifadesi adli tıptan alkolsüz olduğuna ilişkin rapor aldınız mı oldu. Bu polisin görevi dediğimde aldığım yanıt polisin tutanağının yanlış olduğunu göstermiyor, isterseniz itiraz edin reddederim oldu. Bunu yargıcı suçlamak için söylemedim. Bence yargıç iyiniyetle davrandı. Bunu yargıda hakim olan bakış açısının sergilenmesi açısından söyledim. Polis tutanak tuttu ise ona güvenilmek zorundadır anlayışı. Buırada temel sorun ehliyetin geri alınması hakkının zabıtaya bırakılması. Böylesine önemli bir hak yoksunluğunu içeren kararın zabıtanın iki dudağı arasına bırakılması yanlıştır. Uygulamada da itirazlar dikkate alınmamakta, ehliyete el konulmakta, uğraşmak yükümü karşı tarafa bırakılmaktadır. Yanlış bir uygulama olacak, geri çekilme olacak ama sanırım bu tür durumda müvakkilimize adli tıp kurumuna giderek tespit yaptırmalarını istemek zorunda kalacağız. Yani idare bizin kusurlu olduğumuzu kanıtlama yükümünden kurtulacak, biz kusursuz olduğumuzu kanıtlamak zorunda kalacağız. Zor ve hukuk ilkelerine aykırı bir durum. Ben bir davada hükmün anayasaya aykırı olduğunu ileri sürdüm. İdare mahkemesince ve danıştayca bu savım kabul edilmedi. Belki gerekçelerimi yeterince açıklayamadım. Hala polisin tek başına verdiği bir karar ile bir insanın sürücü belgesine el koyma hakkı olmadığını düşünüyorum. Saygılar |
03-04-2008, 22:02 | #8 |
|
Öncelikle görüşünüzü paylaştığınız için teşekkür ederim. Müvekkillerimize adli tıpa giderek tespit yaptırmalarını istemek zorunda kalacağız demişsiniz ancak bu görüşe katılamıyorum.Çünkü müvekkilim adli tıp kapısını iki üç kere aşındırmasına rağmen üst yazısız hiçbir şekilde alkol ölçümü yapamayacaklarını belirtmişlerdir.Üst yazı istemek için kuruma gittiğinde de üst yazı vermiyoruz cevabı olmuştur. Bu durumda yapılabilecek hiçbir şey kalmıyor.
|
04-04-2008, 02:09 | #9 |
|
Alkollü araç kullanmadan dolayı ehliyetin alınması
İlginç
istemediğim halde alkoıl kontrolü yapıp ayrıca bedelini de alıyorlar Bilemiyorum Adlitıpla ilişkili hükümlere bakmak gerek ama istemi reddetme haklarının olduğu bana mantıklı gelmedi. Dediğim gibi denemedim, hiç karşılaşmadım. O zaman hüküm fiilen uygulanamaz hale gelir. Herkesin ehliyeti polisin keyfine bağlı kalır. Dediğim gibi ilginç ve bana çok garip geldi. Deneyimi olan arkadaşlar paylaşırsa sevinirim. Saygılar. |
04-04-2008, 07:33 | #10 |
|
Şu anda aynı konuda süren bir davam var.Yürürtmenin durdurulması istemimi idare mahkemesi reddetti.BİM'e itiraz ettim.Sonucunu bekliyorum.Ama sanırım idare mahkemesi davamı reddetcek.Pek ümitli değilim.Olayda müvekkil itiraz ediyor ölçüme kan testi yapılmasını istiyor.Kan testi yapılmıyor üstelik adli tıpta da yine cihazla ölçüm yapılıyor.Polisin yaptığı ölçümle adli tıpta yapılan ölçüm arasında dağlar kadar fark varken idare mahkemesi yürütmenin durdurulması kararı vermiyor.Karayolları trafik yönetmeliği 97.maddeye açık bir aykırılık var bence zira söz konusu maddeye göre kan testi yapılması lazım üstelik buna ilişkin danıştay kararı da sundum ve fakat isteklerim reddedildi.
|
04-04-2008, 21:48 | #11 |
|
Alkollü araç kullanmadan dolayı ehliyetin alınması
Sorun da burada başlıyor;
Sn. me as müvekkilinin üç kez adli tabipliğe gitmesine karşın alkol raporu alamadığını belirtmiş. Sn. tiyerianri davasını anlatmaya çalışmasınakarşın dinletemediğini söylüyor. Halbuki yasa ve yönetmelik gereğince alkole itiraz halinde polis yönetmelikte ayrıntılı biçimde belirtilen prosedürü uygulamak zorunda. Geldiğimiz nokta: Polis ehliyete el koyar, prosedürü uygulamaz, haklıysan haklılığını kanıtla, kanıtlamazsan yapacak bir şey yok. Başka bir ifade ile: Alkollü oto kullanmak yasaktır. Polis yaptığı ölçüm sonucunda alkollü araç kullandığı kanısına varırsa ehliyetine el koyar. Senin itiraz etmen yararsızdır. Polis yasada belirtilen prosedürü uygulamak zorunda değildir. O kendi bildiğini okur. Sen derdine yan. |
25-05-2008, 21:06 | #12 |
|
Dün gece alkol cevirmesinde 0.56 promil alkollü olduğum gerekcesiyle ehliyetime el konuldu. Alkol ölçümüne itiraz ederek tekrar denemek istedimse de, her üfleyiş için evrak düzenlememiz gerekiyor denilerek reddedildi. Bunun üzerine "trafik idari para cezası karar tutanığı"nı "itiraz şerhiyle" imzalamaya kalktim, tartisma cikti. Efendim boyle bir serh, ihtirazi kayit konulamazmis. Memurun magdur rolune soyunma hazirliklarina baslamasi ve etrafimdaki polis sayisinin artmasi uzerine tartismayi kestim. Polis 155'i arayarak durumu bildirdim. Yapacagimiz birsey yok. Savciliga sikayet edin dediler. Tutanaga "imza etmedi" yazip bana verdiler. Alkol olcum raporunu istedim. Altina imza atarsaniz kopya cikti veririz dediler. Raporun altina "itiraz ediyorum" diyerek imzaladim. Bunu bana verdiler. Kendisindeki nüshayi itirazla imzalamama da müsade etmediler. (Sonradan ogrendigime gore, alkol cikti raporunu imzalarsaniz, imzali nüshayi kendileri alip imzasız nüshayi vatandasa veriyorlarmis) Boyelikle bana verilecek belgeyi imzalamami istemesindeki amaci da anlamis oldum. Daha sonra bir meslektasimi arayip arabami teslim almasini sagladim. Teslim tutanaginin altina da itiraz serhi yazacagimi anlayinca bunu da imzdan imtina beyaniyla duzenlediler. En yakin hastaneye gidip kanimdan alkol testi yaptirmak istedim. Polisle konusun dediler. Polis, burada yapilmiyor deyip baska bir hastanenin ismini verdi. Oradada ufak bir sinir gerginligi yasayinca ugrasmaktan vazgectim.
Forumda bu konuda epeyce fikir alisverisi yapildigini gorunce arastirmaya tam anlamiyla baslamadan once fikirlerinizi alma ihtiyaci duydum. Gerci 2003 yili Agustos ayinda imtina etti ibareli alkol ceza tutanagina dayanarak ehliyete el koyma kararini idari yargida iptal ettirmistim. (Gerci bu karari emniyet kayitlarina islememis ve bes yil icinde ikinci kez ihlal gerçekleştirmiş gorunuyorum.) Benim olayimda iptal gerekcesi, imzadan imtinanin itiraz olarak degerlendirilip, buna ragmen hastaneye sevk ve alkol olcumu yapilmamis olmasiydi. Eski yönetmelikde, itiraz halinde bu islemin yapilacagi öngürüldüğünden, Idarenin bizzat kendi düzenlemesine uymamasina dayanmistim. Idare mahkemesi aleyhime karar vermis, danistay karari bozmus ve uyma karari verilmisti. Ancak forumdaki mesajlardan anladigima gore 18 Mayıs 2007 tarihinde Yönetmelik değişmiş. Kalibre edilmis cihazlarla yapilan tespitten sözediyor ve bunlara itiraz edilemiyor gibi bir algilama icindeyim. Karayolları Trafik Yönetmeliği m.97/C'de alkollü içki almış sürücülerin ve kanlarındaki alkol miktarının tespiti esasları düzenlenmiştir : 1) Alkollü olarak araç kullandığından şüphe edilen sürücüler; alkol tespitine ilişkin tarih, saat ve ölçüm sonucu ile cihaza ait seri numarasını gösterir çıktı verebilen ve kalibrasyon ayarı yapılmış teknik cihazlar kullanılarak trafik zabıtası tarafından kontrol edilir. 4) Bu bendin (1) numaralı alt bendinde belirtilen teknik özelliklere sahip olmayan cihazlarla yapılan ölçümlere vaki itirazlar......” dan bunu anliyorum. Fakat bendeki alkolmetre raporunda cihazin son kalibrasyonunun 14.02.2008 tarihinde yapildigi yaziyor. Aradan üç aydan fazla bir süre gecmis. Eskisehir’den Dark isimli üyenin foruma gonderdigi mesajda belirttigi TRAFİK KONTROLLERİ VE ŞERİT DARALTMA YÖNTEMLERİNE İLİŞKİN YÖNERGE’nin (Onay Tarihi :21.10.2002 Onay Makamı :İçişleri Bakanı) Alkol Test Cihazı Kullanımı ve Ölçüm İşlemi baslikli 17. maddesine göre ise kalibrasyonun, yogun kullanim halinde 15, diger hallerde ise en az ayda bir yapilmasi gerektigi belirtilmis. Acikcasi bu düzenlemeye aykiri isleme dayanmayi dusunuyorum. Ancak sizlerin fikirlerini de alip ondan sonra konuyu ayrintili olarak incelemek istiyorum. Forumlara Uyusmazlik Mahkemesi kararlari gonderilmis ve Sulh Ceza mahkemesine basvurudan sözediliyor. Bazi meslektaslar ise, tefhim varsa artik idare mahkemesine basvurmak gerekir demis. Bu konu acikliga kavustu mu? Dark isimli üyenin ekledigi Yargıtay kararına göre Sulh Cezayi görevli anliyorum. Ayrica baska neler yapilabilecegi konusunda da yorumlarinizi bekliyorum. Saygılar. |
25-05-2008, 21:57 | #13 |
|
Alkollü araç kullanmadan dolayı ehliyetin alınması
Sayın ICH.
Sanırım bu konuda en iyi bilgiye siz sahipsiniz. Epeyce mevzuatı incelemişsiniz. Ben site yönetimine bu konuyu ayrı bir başlık altında açmasını öneriyorum. Sık rastladığımız bir sorun Yardımcı olmak isterdim ama sizin kadar mevzuata hakim değilim. Yaklaşımınız hoşuma gitti. Destek olmaya uğraşacağım. Saygılar. |
26-05-2008, 21:13 | #14 |
|
Ben bu olaya başka bir açıdan bakmak istiyorum ; kalibre edilmiş hassa ölçüm yapam alkolmetreler nerede ve nasıl kalibre edilmektedir.Kalibre de kullanılan gazlar kullanma ömrü içinde mi kullanılmaktadır. Ve en önemlisi , tüm hassas ölçü ve tartım yapan aletlerin sapma(hata) payı vardır. Emniyetin kullandığı Lion Alkolmetrelerin sapma payı nedir(-0.02 ile +0,03 diye bliyorum ki bu duurmda 0,54 promile kadra sapma sınırı içinde kalmaktadır) ? sapma payı içnd ekalan ölçümlere neden ve hangi gerekçe ile ceza yazılabilir?
|
26-05-2008, 21:18 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
Yönergeye göre haklısın ancak alkolmetrenin kulanım klavuzunda 6 ayda bir kalibre edilir yazmaktadır. Peki gazla yıkama dışında elektronik ölçümün doğruluğu yani 1 birimi doğru gösterdiği nasıl ayarlanacaktır? Buna ilişkin (elektronik kısma dair) arıza hakkında ne düşünüyorsunuz? |
27-05-2008, 10:57 | #16 |
|
bence avukat isteme hakkın kullandırılmadığı için idare mahkemesine başvur
|
29-05-2008, 23:24 | #17 | |||||||||||||||||||||||
|
|
30-05-2008, 07:37 | #18 |
|
şakaydı
|
02-06-2008, 14:51 | #19 |
|
2918 s.y.nın 119/2.md.si dikkate alınmadan sürücü belgesinin ceza müddetinden fazla olarak geri alınmasına karar verilmesi, yasaya aykırıdır.(Yargıtay 2.cd;30.09.1999;8756/12152)
2918 s.y.nın 119/2.f.na göre sürücü belgesinin ceza süresini geçmemek üzere geri alınabileceği gözetilmeden 1 yıl süre ile geçici olarak geri alınmasına karar verilmesi, yasaya aykırıdır. (Yargıtay 2.cd;14.07.1999;7392/10655) |
02-06-2008, 16:38 | #20 |
|
T.C.
YARGITAY 2. Ceza Dairesi E:2004/20775 K:2005/28625 T:08.12.2005 2918 s. Yasa m. 48 5237 s. Yasa m. 265 Görevli memura olumsuz direnme suçundan sanık Cumhur'un yapılan yargılaması sonucunda; ( MAHKUMİYETİNE ) dair ( GEREDE ) Sulh Ceza Mahkemesinden verilen 02.10.2003 tarihli hükmün Yargıtayca incelenmesi sanık müdafii tarafından istenmekle ve dosya C.Başsavcılığının 08.11.2004 tarihli tebliğnamesiyle dairemize gelmekle yapılan inceleme sonunda gereği düşünüldü: KARAR : Sanıgın, olay günü görevli trafik polisleri tarafından alkollü olarak yakalanması uzerine, alkol metreyle olcum yaptırmak istememesi seklindeki eylemınin 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanununun 48 ve yönetmeliğin 97. maddesinde belirtilen sucu oluşturduğu ve olayın idari mahiyette oldugu gözetilerek görevsizlik kararı verilmesi gerekirken, yargılamaya devamla yazılı şekilde unsurları olusmayan gorevlı memura olumsuz direnme suçundan sanık hakkında mahkumiyet kararı verilmesi, SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafiinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı BOZULMASINA, 08.12.2005 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
27-10-2009, 13:31 | #21 |
|
Alkollü araç kullanmadan dolayı ehliyetin alınması
Öncelikle herkese merhaba. Tartışmanın başlangıcından uzun bir süre geçti. ama bu açıklamayı gerekli buldum.
Bu tartışmayı okumuş olan bir arkadaş dün Adaparı'ndan beni aradı. Kendisinin de alkollü araç kullanma nedeni ile ehliyetinin alındığını, itiraz ettiğini ancak itirazının dinlenmediğini, bunun üzerine adli tabipliğe başvurduğunu ama adlitabipliğin rapor istemini reddettiğini, bunun üzerine hastaneye başvuruda bulunarak kendisinin alkollü olduğunu, başının döndüğünü çok rahatsızlık hissettiğini belirterek müdahale edilmesini istediğini, bunun üzerine alkol oranını belirten bir rapor alarak buna dayanarak dava açtığını ve davayı kazandığını belirtti. Sanırım öncesinde de bir ret olayı var ancak benim bir görüşme içinde olduğum sırada aradığı için uzun ilgilenemedim. Sonuç olarak kendisinin kişisel başvuru ile aldığı rapora dayanarak cezayı iptal ettirdiğini ve ehliyetini geri aldığını kararı da bana faxlayabileceğini belirtti. yukarıda belirttiğim gibi bir görüşmem olduğundan konu ile fazla ilgilenemedim ama ihtiyaç var ise sanırım Sakarya!daki arkadaşlar bulabilir. (dosyanın tam olarak bilinmesi daha yararlı olabilir.) Ben de yeniden kendisine ulaşmaya çalışabilirim. Bu arada kendisinin sadece o gün değil hiç alkol kullanmadığını da belirtti. Saygılar. |
27-10-2009, 14:34 | #22 |
|
merhaba...! aracı olan ve kullananları ilgilendiren bir konu,konu üzerinde ,yaşanmış-yaşanan olaylardaki trafik memuru nun keyfi tutumunu-uygulamalarını anlatan arkadaş-lara tşk.ederim..malesef,eğitimsiz ve kanunları kafasına göre kullanan trafik memuru görevlileri ne dur diyecek bir makam şu anda türkiye de var/yok. elinde maliye bakanlığının baskılı ceza formu olan trafik memuru arkadaşlar,çoğunlukla ,keyfiyete kaçıyorlar,bir an önce(100-sayfa) ceza tutanağını bitirmek adına keyfi cezalar kesiyorlar..bunu bizzat trafik memuru görevi yapan ,kişinin agzından duydum...ve şok oldum..başındaki..amirleri''bitirmeden gelmeyin''gibi sözlerle ekipleri..göreve gönderdiklerini söyledi..burdan yola çıkacak olursak..ve trafik mahkemelerindeki hakim arkadaşlarında ,taktir haklarını genelde trafik memurlarını korumakta kullandıklarınıda ,düşünecek olursak,bize,şimdilik sadece burada fikir tartışmasından başka bir seçenek kalmıyor..(yanlış uygulama ile,yanlış kararları veren ,kanun uygulayıcıları,mahkeme başkanlarını,kınıyorum).....saygılar
|
27-10-2009, 14:42 | #23 |
|
Kişi polis eşlliğinde kan tahlili yapılmak üzere hastaneye götürülse de zaten, çıkan promil değeri üzerine, tahlil için beklenen saat başına promil ekliyorlar DAha ne olsun..Hem de sadece kan alınana kadar geçen süre için değil, son ucu alana kadar geçen süre için..
|
27-10-2009, 15:02 | #24 |
|
İdare mahkemesi yürütmeyi durdurarak yargılama esnasında ehliyetimizi kullanmamızı sağladı. Nihayeten lehimize karar vererek işlemi iptal etti.
|
27-10-2009, 15:30 | #25 | |||||||||||||||||||||||
|
Bu konu çok önemli bir konudur. Lütfen bilginizi daha ayrıntılı paylaşırmısınız? İşlemin iptalinin gerekçesi nedir? |
27-10-2009, 15:50 | #26 | |||||||||||||||||||||||
|
|
27-10-2009, 16:20 | #27 |
|
İstanbul 7. İdare Mahkemesi
2008/1210 E., 2009/651 K., 20.04.2009 Davacı: .......... Davalı: İstanbul Valiliği TÜRK MİLLETİ ADINA karar veren İstanbul 7. İdare Mahkemesi'nce işin gereği görüşüldü: Uyuşmazlık, davacının alkollü araç kullandığının tespit edildiğinden bahisle sürücü belgesinin geçici olarak geri alınması ve 601.00 YTL para cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işlemin iptali isteminden doğmuştur. 2918 sayılı Karayolları Trafik Kanunu'nun (KTK) 48. maddesinde, uyuşturucu veya keyif verici maddeleri almış olanlar ile alkollü içki almış olması nedeniyle güvenli sürme yeteneklerini kaybetmiş kişilerin karayolunda araç sürmelerinin yasak olduğu, uyuşturucu veya keyif verici maddelerin cinsleriyle alkollü içkilerin etki dereceleri ve kandaki miktarlarını tespit amacıyla, trafik zabıtasınca teknik cihazların kullanılacağı, tespit usulleri ve muayene şartlarının, Sağlık Bakanlığının görüşüne uygun olarak hazırlanacak yönetmelikte düzenleneceği hükme bağlanmıştır. Bunun yanı sıra Karayolları Trafik Yönetmeliği'nin (KTY)97. maddesinin c/6. bendinde "Yapılan tespit sonucunda belirlenen limitlerin üzerinde alkollü içki aldığı belirlenen sürücülerin KTK'nun 48. maddesine göre, birinci defada 6 ay, ikinci defada da 2 yıl süreyle sürücü belgeleri geçici olarak geri alınır. İkinci defa geri alma süresi sonunda sürücü, sürücü davranışı geliştirme eğitimine tabi tutulur ve başarılı olması halinde belgesi iade edilir. Üçüncü defa ve fazlasında ise, bu sürücüler, 6aya kadar hafif hapis cezası ile cezalandırılırlar ve belgeleri 5 yıl süreyle geri alınarak psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesine tabi tutulurlar; bu süre sonunda yapılacak psiko-teknik değerlendirme ve psikiyatri uzmanı muayenesi neticesinde belgesinin iadesinde sakınca bulunmayanlara sürücü belgesi iade edilir. Muayene sonucunda sürücü belgesinin iade edilmesinde sakınca bulunanlara ise sürücü belgesi verilmez" hükmü öngörülmüştür. Dosyanın incelenmesinden 25.05.2008 tarihinde saat 03.39 sıralarında .........de yapılan denetimde ........ plakalı aracın sürücüsü olan davacının 0.56 promil alkollü olduğunun tespit edilmesi üzerine alkol ölçümüne itiraz ederek tutanağı imzalamaktan imtina ettiği, anılan tutanağı düzenleyen personelce tutanağa not olarak konulduğu ve davacının herhangi bir sağlık kuruluşuna sevk edilmeyerek dava konusu işlemin tesis edildiği anlaşılmaktadır. Davacının 0.56 promil alkollü araç kullandığının tespiti üzerine davacının trafik ceza tutanağını imzalamaktan imtina ettiğinin tutanağa not olarak konulduğunun anlaşılması karşısında olayda, davacının tutanak içeriğine, bir başka ifade ile alkol ölçümüne itiraz ettiği açık olduğuna göre kan tahlili yaptırılmak veya kriminal labaratuarına veya adli tıp merkezine veya sağlık bakanlığına bağlı sağlık kuruluşlarına gönderilmesi gerekirken itirazın dikkate alınmayarak alkol testi cihazıyla yapılan ölçüme dayalı olarak 2 yıl süreyle sürücü belgesine el konulmasına ve para cezası verilmesine ilişkin işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır. Açıklanan nedenlerle, dava konusu işlemin iptaline... oybirliği ile karar verildi. |
16-11-2009, 11:24 | #28 |
|
Sayın meslektaşlarım, allkollü araç kullanmaktan dolayı sadece alkolmetre ile yapılan test sonucu ceza kesilmesine ve ehliyetin alınmasına itiraz yolu nasıl oluyor?Nereye ne kadar sürede başvuru yapmamız lazım?
|
16-11-2009, 11:54 | #29 |
|
idare mahkemesine 30 günlük süre içerisinde dava açmanız gerekiyor.yapılan ölçümü kabul etmediğinizi ve itiraz ettiğinizi gösterir şekilde.
|
16-11-2009, 12:01 | #30 |
|
Sayın me as, idare mahkemelerinde dava açma süresi 60 gün değil mi?
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 3 (0 Site Üyesi ve 3 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Alkollü araç kullanmak ve sürücü belgesinin geri alınması.. | dark | Ceza Hukuku Çalışma Grubu | 7 | 25-04-2013 11:51 |
ehliyetin geri alınması işlemine karşı nereye ve hangi mevzuata göre başvuruyapılıyor | Mastermindlawyer | Meslektaşların Soruları | 12 | 21-11-2008 14:52 |
Yargıtay: Alkollü araç kullanmak trafiği tehlikeye düşürmeyebilir | Av.Yüksel Eren | Hukuk Haberleri | 17 | 02-12-2007 23:07 |
alkollü araç kullanmak | rizan | Meslektaşların Soruları | 2 | 08-10-2007 17:03 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |