07-05-2007, 11:23 | #31 |
|
Sinema filmi tadında dizi serisi "the practice" de hukukla ilgili en muhteşem yapımlardan.Neredeyse her bölümünü soluksuz izlemiştim.(cnbc-e de oynamıştı)
|
08-05-2007, 23:02 | #32 |
|
Söylemeden geçemedim LA Confidential, polisiye değil, kara film kategorisindedir.
ifadenize saygı duyuyorum.forumun başlığıyla örtüşmese de kara film olduğunu ve polisiye film olmadığını iddia eden eden sayın ısıl yılmaz hanımefendinin sinema kültürü ile yakından ilgilendiği belli oluyor.la confidental filmini defalarca izlemiş biri olarak polisiye film olmadığını tasavvur etmek sanırım sinemayı bence inkar etmektir.kategori farklılığı olabilir.kara film yani black noir dediğimiz kendine has üslubu ve özellikleri olan bir akım olabilir ama polisiye film değil değiniz zaman işler değişir. bu kısa önemsiz hatırlatma akabinde mesela eklemek istediğim güneşe yolculuk,uzlaşma,iz,liar liar(yalancı yalancı jim carrey.) |
14-05-2007, 14:36 | #33 |
|
Bekçiler Kralı ( Kemal SUNAL). Ne dersiniz.Özellikle bütün teşebbüs suçlarını ayrıntılı olarak almış .Herkese tavsiye ederim.
|
02-06-2007, 11:38 | #34 | |||||||||||||||||||
|
Find me Guilty(Beni Suçle Bulun)-> Vizyonda
Bir göz atın http://sinema.milliyet.com.tr/Film.aspx?FilmNo=1665 Saygılar... |
14-06-2007, 12:27 | #35 |
|
martın luther--kesinlikle izlenmesi gereken bir film..bir insanın bir devri düşünceleriyle nasıl tarihe gömebileceğini gösteren eşsiz bir yapıt.cesaret verici.mutlaka izleyin..
|
15-06-2007, 00:16 | #36 |
|
Bir iki hafta önce gösterimde olan- halen devam ediyor olabilir- "Cinayet gecesi" adlı filmi tavsiye ederim. Özellikle ceza ile ilgili güzel bi filmdi
|
17-06-2007, 22:29 | #37 |
|
:)
Şeytanın Avukatı... Mutlaka izleyin...
|
02-07-2007, 11:53 | #38 |
|
" İlk Korku - richard gere ve edward norton" kesinlikle izlenmeye değer ve taktire şayan müthiş bir film bence. " şeytanın avukatı" da kaçırılmayacak bir film gerçi çoğu arkadaş izlemiştir ama yinede izlemeyenler mutlaka izlemeli diye düşünüyorum. " philedelphia - tom hanks" aynı şekilde mükemmel mahkeme sahneleri olan ve ders verici bir film. hukukla ilgisi az olsa da " olağan şüpheliler" ısrarla tavsiye ederim, özellikle sonu müthiş...
|
09-07-2007, 19:26 | #39 |
|
PARDON, tuk hukuk sıstemını en ıyı sekılde tıye alan muhtesem bır komedı..bundan once de davacı vardı..1984 yılında cevrılmıstı sanırım,pardon ıse 2000 konular aynı fılmlerımız bıle degısemıyor
|
17-07-2007, 13:56 | #40 |
|
- The Firm (Tom Cruise)
- Fracture (Anthony Hopkins) - The life of David Gale (Kevin Spacey) |
24-07-2007, 09:56 | #41 |
|
Hukuk ve adalet sisteminin çarpıklığını,yargının nasıl yavaş işlediğini anlatan bir film '' PARDON'' mutlaka izlemelisiniz.
|
25-07-2007, 18:55 | #42 |
|
Şeytanın Avukatı-bir Al pacino ve Keanu Reeves klasiği...
Philadelphia-Denzel Washington ve Tom Hanks; iki usta oyuncu da oyunculuk böyle olur dedirtiyor. A Murder of Crows (Masum Bir Katil)-Cuba Gooding jr. barodan ihraç edilen bir avukat üzerine...dikkatimi çeken diğer nokta ise; dvdnin arka kapağında yazan, Shakespeare'in sözü: "YAPACAĞIMIZ İLK İŞ, HAYDİ BÜTÜN AVUKATLARI ÖLDÜRELİM" Saygılar |
25-07-2007, 23:46 | #43 |
|
yukarda arkadaşlardan biri değinmiş..haluk kurdoğlu'nun başrolde oynadığı reis bey vicdani muhasebe açısından oldukça önemli..türk filmlerini de anmak lazım..
|
26-07-2007, 09:48 | #44 |
|
dünyada best-seller olmuş bir romandan uyarlanan "the firm - şirket" .. Tom Cruise'un muhteşem bir performansı sözkonusu.
|
27-07-2007, 11:39 | #45 |
|
LA Confidential'i izlemedim. Aşağıdaki "kurallar" konuyu netleştirebilir diye düşünüyorum.
Yirmi Kuralda Polisiye”, Willard Huntington Wright adlı yazarın bulduğu kurallar zinciridir: • Okur ve ‘hafiye’ olayın gizemini aydınlatmada eşit olanaklara sahip olmalıdır. • Okur (katilin ‘hafiye’ye hazırladıklarının dışında) hiçbir hile ve aldatmacayla karşılaşmamalıdır. • Polisiye romanlarda aşka yer yoktur. Burada önemli olan birbirini seven iki insanı nikâh memurunun önüne çıkarmak değil, asıl suçlu kişiyi adalete teslim etmektir. ( Sinema, her şeye rağmen bu kuralın dışında örnekler verir. Filmlerde olaya karışmış iki genç sevgili mutlaka değilse bile, genelde vardır.) • Suçlu, kesinlikle ne ‘hafiye’, ne de (varsa) yardımcısı olamaz. Böyle bir işe kalkışmak, okuru fikren dolandırmak, düş kırıklığına uğratmaktır. • Suçu işleyenin ortaya çıkarılabilmesi için soruşturma, mantık ve akıl çerçevesi içinde yapılmalıdır. Sonuca hiçbir zaman bir rastlantıyla ya da durup dururken bir itirafla varılmamalıdır. Suç sorununu bu şekilde çözmek, okuru gereksiz yere çıkmaz sokaklarda dolaştırmak olur. Soruşturma ve araştırmanın sonucu, kesinlikle, daha başlardayken çantada keklik durumuna getirilmemelidir. Bu uygulamada o yazar kişi her kimse, okurunu okur yerine koymamıştır. • Polisiye romanda bir ‘hafiye’ bulunmalıdır. ‘Hafiye’, bir ‘şey’i bulup çıkaran kişidir. Görevi, kitabın birinci bölümünde suçu işleyen kişiyi ele geçirecek kanıtları toplamaktır. Eğer ‘hafiye’ bu kanıtların irdelenmesi yoluyla sonuca varamazsa, o zaman o ‘hafiye’nin matematik ödevinin çözümünü, çözüm kitabına baktığı halde yapamayan bir ilkokul çocuğundan ne farkı kalır ki? • Suç işleyen tek bir kişi olmalıdır. Bu kişi hikâyede az ya da çok, önemli bir rol oynayabilir. Gerçekte okurun ilgi duyacağı ve kesinkes kuşkulanmayacağı ( en azından romanın sonuna dek ) bir kişi olması zorunluluğudur. • Yazar, evin hizmetçilerinden ya da uşaklarından birini (asla) suçu işleyen yapmamalıdır. Böyle bir seçim, olayın özünü zedelemekle kalmaz, çözümü de basitin basitine indirgemiş olur. Suçlu, mutlaka saygın bir kişi olmalıdır. Böylesi bir kişiden kim kuşkulanabilir ki? ( Herkes hancıyı katil sanıyordu ama katil Alternoon papazı idi..) • Cinayetler birden fazla olsa bile; katil, yine tek bir kişi olmalıdır. Cinayetlerin sayısal olarak çoğalması ( burada aşırıya kaçmamak baş koşuldur) hiç önemli değildir. Yazar, ardı ardına cinayetler işletir ve bunlar için akılcı gerekçeler hazırlayamazsa roman güme gider, ilgi dağılır, ‘kalite’ sıfıra iner. Elbette, katile doğrudan ya da dolaylı yoldan yardım eden kişi de bulunabilir romanda; ama işlenen suçun ya da suçların tüm yükünü yine tek bir kişi taşımalıdır. Okurun merakı ve olanca kızgınlığı o kara yürekli kişi üzerine yoğunlaştırılmalıdır. • Polisiye romanda gizli örgütlere, çetelere, Mafya ve benzeri örgütlü suçlara yer verilmemelidir. Böyle bir örgütün olaya karışması, ( daha da kötüsü) cinayetin bu türden bir örgütçe işlenmesi; yapılışıyla da, aydınlatılmasıyla da okurda heyecan uyandırması gerekli dört dörtlük bir cinayetin sorumluluğunu birden çok kişiye yüklemek, dolayısıyla okuru düş kırıklığına uğratmak ve cinayeti aydınlatma zevkinden mahrum bırakmak olur. Polisiye romanda katilin bir cinayeti ustaca hazırlamak, kendisini ele verecek bütün olanakları ortadan kaldırmaya çalışmak gibi bir şansı vardır.Romanı çekici kılan da budur zaten. Cinayeti bir örgüte işletmek, bu çekiciliğin ortadan kaldırılması anlamına gelir. • Cinayetin işlenme yöntemleri de, bu cinayetin aydınlatılması yöntemleri de akılcı ve bilimsel olmalıdır. Gizli bilimlere, uydurma teknolojik numaralara, düş gücüne ve yapay kuruntulara polisiye romanda yer yoktur. Eğer bir yazar, Jules Verne gibi düşler dünyasının içine dalmaya kalkarsa, polisiye romanın dışında bulur kendisini. Yeri, serüven romanlarıdır. • Olayın gerçek yanları açık seçik ve anlaşılır olmalı; yani, olaydaki neden - sonuç bağlantısı akılı nitelikler taşımalıdır. Böylece okur, olayı örten giz perdesinin kaldırılmasından sonra kitabı yeniden okuyacak olursa, ‘hafiye’nin soruşturması sırasında, bir takım ip uçlarının verildiğini, bu ipuçlarının birbirine eklenmesi ile romanın sonunda kesin sonuca (çözüme) ulaşıldığını fark edecek, “ben de ‘hafiye’ kadar dikkatli olsaydım, onun vardığı sonuca varırdım” diyebilecektir. • Bir polisiye romanda kesinlikle kaza sonucu ölüme ya da intihara yer verilemez.. Bir soruşturmanın böylesi bir sonuca ulaşması, okurda derin bir düş kırıklığı uyandıracaktır. • Polisiye romanlarda, tüm suçlar kişisel nedenlerle işlenmelidir. Uluslar arası komplolar, siyasal suikastlar, savaş politikaları türünden nedenler başka bir edebiyat türü içindedir.(2) ( Casus - Ajan romanları) GERİLİM / POLİSİYE FİLMLERİ ( 100 Filmde), KAKINÇ.T, BİLGİ YAYINEVİ |
29-07-2007, 12:17 | #46 |
|
bende sizlere PELİKAN DOSYASI,PARDON ve ŞEYTANIN AVUKATIN'ı tavsiye edebilirim.özellikle palikan dosyasını ama.
|
29-07-2007, 17:35 | #47 |
|
Bu güzel filmlerin yanına Ahmet Ümit'in romanından uyarlanan Karanlıkta Koşanlar dizisini de eklemek gerektiğini düşünüyorum.
|
29-07-2007, 21:14 | #48 |
|
Konu tam olarak avukatlık v.s. olmasa da; "hukukçu ruhu" bakımından izlenilmesi lazım dediğim bir film de benden: Malcolm X...
|
28-08-2007, 17:47 | #49 |
|
Bu nasıl sarışın?
|
25-09-2007, 22:09 | #50 |
|
Bu konuyu okurken aklıma ilk gelen '' Bu nasıl Sarışın '' oldu ama yazıp yazmama konusunda tereddütlüydüm..
|
10-11-2007, 23:41 | #51 |
|
12 Angry Men
|
23-11-2007, 12:20 | #52 |
|
old boy; kore yapım bir film. şuan yönetmenini hatırlamıyorum ama şok edici bir film.
|
07-11-2008, 05:23 | #53 |
|
Kesinlikle oniki kızgın adam.
beyaz perdeden alıntı: Latin kökenli bir Amerikalı genç babasını bıçaklayarak öldürdüğü gerekçesiyle birinci dereceden cinayetle suçlanır ve mahkeme önüne çıkarılır. Sanığın kaybettiğini söylediği bir bıçak cinayetin işlendiği odada bulunmuştur, mahkemeye sunduğu savunma oldukça zayıftır ve kurbanın çığlıklarını ve katilin kaçışını duyduklarını söyleyen pek çok tanık vardır, dolayısıyla dava kısa sürecek gibi görünmektedir. Sanık suçlu bulunduğu taktirde idama mahkum edilecektir. Jüri üyeleri kararı açıklamak için odalarından döndüklerinde şaşırtıcı olmayan sonuçlar ortaya çıkar: oniki jüri üyesinden onbiri genç adam hakkında "suçlu" hükmünde bulunmuşlardır. Sekiz numaralı jüri üyesi Davis "suçsuz" hükmü yönünde oy veren tek üyedir. Davis'in jüri üyelerini kararlarını tekrar düşünmeye ve eldeki kanıtları tekrar değerlendirmeye ikna etmeye çalışması esnasında her jüri üyesinin "suçlu" kararı vermesinin arkasında aralarında yabancı düşmanlığı, kanuna aşırı güven, çoğunluğa uyma, geçmişle hesaplaşma gibi farklı kişisel sebepler olduğu ortaya çıkar |
11-11-2008, 23:55 | #54 |
|
Babam İçin "In the name of father" adlı filmi izlemenizi kesinlikle tavsiye ederim. İzleyenler olduysa fikirlerini paylaşırlarsa çok sevinirim.
|
12-11-2008, 09:23 | #55 |
|
1-"İçimdeki Deniz" - Alejandro Amenabar
2-"Carandiru" - Hector Babenco 3-"Deney" - Oliver Hirschbiegel 4-"Otomatik Portakal" - Stanley Kubrick 5-"Üç Renk Üçlemesi" - Krzysztof Kieslowski Forumda yazılmamış olup da aklıma gelen, "bir hukukçunun mutlaka izlemesi gereken film" dediğim filmlerden. Naçizane tavsiyemdir. (Bütün ünlü yönetmenler de bize çalışmış sanki) |
13-11-2008, 14:14 | #56 |
|
mesela eklememiz gerektiğine inandığım orson welles dahisinin citizen kane den sonra başyapıtı olarak ilan edilen touch of evil filmi vardır bulabilen varsa izlesin arkadaşlar orson welles police captain hank quinlan rolündedir ve olağanüstü performans sergilemektedir.bu filmde delilden sanığa gitme-sanıktan delile gitme anlayışları tartışılmaktadır.kaçırmayın.
mıchael clayton,Anatomy of a Murder,in the heat of the night ve tabiiki the darknight mutlaka izlenilmesi gereken filmlerdir. |
30-04-2009, 14:56 | #57 |
|
yazılan filmlerin hemen hepsini izledim fakat aralarında en başarılı bulduğum
57 yapımı henry fonda'nın oynadığı harika film.. '12 Angry Men' baştan sona sadece jüri odasında geçmesine rağmen izleyiciyi hiç sıkmayan bir yapıt.. siyah-beyaz çekilmiş ama karakterler açısından ele alacak olursak 12 farklı renk var.. |
03-05-2009, 03:06 | #58 |
|
birçok film izledim.
hukukçu arkadaşların 12 öfkeli adam filminin rusya uyarlaması olan 12 isimli filmi mutlaka izlemeleri gerekir. ayrıca eski filmleri es geçmemek gerekir. witness for prosecuetion adlı film vardır.sıkı film. tabi bunun yanında ox bow accident adlı film vardır ki mutlaka izlenilmesi gerekir. ayrıca fritz lang ustanın M isimli filmini es geçmemek gerekir diye düşünüyorum. devamı gelecektir. |
28-06-2009, 17:15 | #59 | |||||||||||||||||||||||
|
Teşekkürler en kısa zamanda izleyeyim şimdi bayağı merak ettim. |
17-10-2009, 02:26 | #60 |
|
The Life of David Gale "Ölümle Yaşam Arasında"
Çok ama çok etkileyici. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hukukçuların Başarısı | Hamdi Sırrı Duyguseli | Hukuk Sohbetleri | 3 | 07-04-2013 14:53 |
Dizi filmler ve HUKUK | ahmetsacit | Hukuk Sohbetleri | 17 | 02-11-2008 13:00 |
Tecavüz Ve Ensest Konulu Porno Siteleri Kapatılmalı Mı? | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Kadın Hakları Çalışma Grubu | 27 | 10-03-2007 22:52 |
yeni filmler geliyor | yemliha | Sinema ve Televizyon | 0 | 17-10-2006 19:33 |
Kadın Günü'nde 'Mor' Filmler | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Sinema ve Televizyon | 0 | 06-03-2006 23:53 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |