Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

faiz oranı kaç olmalıdır?

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 23-12-2009, 15:36   #1
av.ta

 
Varsayılan faiz oranı kaç olmalıdır?

merhabalar

limited şirket olan bir özel okul , öğrenci velisinden eğitim-öğretim bakiye alacağını tahsili için başlattığı icra takibinde asıl alacağın faiz oranı kaç olmalıdır?bu olayda avans faiz oranının uygulanamaması mümkün müdür?buna dair içtihat var mı?

teşekkürler
Old 23-12-2009, 15:39   #2
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ta
merhabalar

limited şirket olan bir özel okul , öğrenci velisinden eğitim-öğretim bakiye alacağını tahsili için başlattığı icra takibinde asıl alacağın faiz oranı kaç olmalıdır?bu olayda avans faiz oranının uygulanamaması mümkün müdür?buna dair içtihat var mı?

teşekkürler

Sözleşmeye baktınız mı?
Old 23-12-2009, 15:42   #3
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Yasal faiz olmalıdır. % 9

T.C. YARGITAY
13.Hukuk Dairesi

Esas: 2007/510
Karar: 2007/1989
Karar Tarihi: 15.02.2007

İTİRAZIN İPTALİ DAVASI - ÖĞRENİM BEDELİ ALACAĞI - KARAŞILIKLI ALACAKLARIN TAKAS EDİLDİĞİ İDDİASI - GECİKME FAİZİ ŞARTININ GEÇERLİ OLMAMASI - TAKİP TARİHİNDEN İTİBAREN YASAL FAİZ YÜRÜTÜLMESİ GEREĞİ

ÖZET: Somut olayda, öğrenci başvuru ve kayıt formunun alt kısmında yazılı <Velinin yazılı beyanı> başlıklı kısımdaki şartların davacı tarafından düzenlenen ve standart nitelikte bir metin olduğu anlaşılmaktadır. Taksitlerin, vadesinde ödenmediği takdirde her ay için % 12 gecikme faizi ödeneceğine dair şartın müzakere edilerek karşılıklı mutabakatla hüküm altına alındığına ilişkin bir delilin varlığı iddia ve ispat edilememiştir. Bu nedenle açıklanan şartın davalı tüketici açısından bağlayıcılığı yoktur. Mahkemece belirlenen alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve asaya aykırı olup bozma nedenidir.


(4077 S. K. m. 6) (2004 S. K. m. 67)

Dava: Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde taraflar avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:

Karar: Davacı, davalının kızı G.'nin 2000, 2001 eğitim öğretim döneminde 8. sınıf öğrencisi olarak okullarında öğrenim gördüğünü, davalının 2.008.800.000.- TL öğrenim bedelini ödemediğini ileri sürerek alacağının tahsili için başlattığı İcra takibine vaki itirazın iptaline ve % 40 İcra inkar tazminatına karar verilmesini istemiştir.

Davalı, kızı G'nin davacıya ait okulda öğrenim gördüğünün doğru olduğunu, ancak kendisi matbaacılık işi ile ilgilendiği için okula ait birtakım matbaa işlerini yapmak üzere anlaştıklarını, işleri yaparak davacıya teslim ettiğini, karşılıklı alacaklarını takas ettiklerini savunarak davanın reddini dilemiştir.

Mahkemece, davalının yaptığı işle ilgili 111.150.000.- TL bedelli faturanın davacı defterlerine işlenmiş olması nedeniyle bu miktarın mahsubu ile bakiye 1.893.650.000.- TL için itirazın iptaline, takibin devamına, fazla talebin reddine, % 40 inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmiş; hüküm, davalı tarafından temyiz edilmiştir.

1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle yasaya uygun gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre davalının aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekir.

2- Dava, özel okul öğrenim ücreti karşılığı düzenlenen faturanın ödenmemesinden doğan itirazın iptaline ilişkindir. Davalı tarafından imzalanan 08.09.2000 tarihli öğrenci kayıt ve başvuru formu başlıklı belgede öğrenim giderinin vadesinde ödenmediği takdirde her ay için % 12 gecikme faizi ile birlikte ödeneceğinin kabul edildiği yazılıdır. Davacı başlattığı İcra takibinde 2.008.800.000.- TL asıl alacak ile alacağının takip tarihinden itibaren aylık % 12 gecikme faizi ile birlikte tahsilini istemiş, davalı ise İcra takibine itirazında borcun fer' ileri ile birlikte tamamına itiraz ettiğini bildirmiştir. Mahkemece belirlenen ve hüküm altına alınan alacağın tahsili için itirazın iptaline karar verilmiş olmakla takip tarihinden itibaren asıl alacağa aylık % 12 faiz yürütülmesi doğrultusunda karar verilmiş olmaktadır.

4822 Sayılı Kanunla değişik 4077 Sayılı Kanunun <Sözleşmedeki Haksız Şartlar> başlığını taşıyan 6. maddesinde <Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir.

Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.

Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez> hükümleri düzenlenmiştir.

Somut olayda, öğrenci başvuru ve kayıt formunun alt kısmında yazılı <Velinin yazılı beyanı> başlıklı kısımdaki şartların davacı tarafından düzenlenen ve standart nitelikte bir metin olduğu anlaşılmaktadır. Taksitlerin, vadesinde ödenmediği takdirde her ay için % 12 gecikme faizi ödeneceğine dair şartın müzakere edilerek karşılıklı mutabakatla hüküm altına alındığına ilişkin bir delilin varlığı iddia ve ispat edilememiştir. Bu nedenle açıklanan şartın davalı tüketici açısından bağlayıcılığı yoktur. Mahkemece belirlenen alacağa takip tarihinden itibaren yasal faiz yürütülmesine karar vermek gerekirken yazılı şekilde hüküm tesisi usul ve asaya aykırı olup bozma nedenidir.

Sonuç: Yukarıda 1 nolu bentte açıklanan nedenlerle davalının sair temyiz itirazlarının reddine, 2 nolu bentte yazılı nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, 15.02.2007 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤)


Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları
Old 23-12-2009, 15:58   #4
av.ta

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Suat Ergin
Sözleşmeye baktınız mı?


yazılı bir sözleşme yapılmamış

bir de icra takibinden önce ihtar da yapılmamış,faizi iki sene önceden başlatmış alacaklı.,ihtar şartı aranır mı bu olayda?
Old 23-12-2009, 16:14   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ta
yazılı bir sözleşme yapılmamış

bir de icra takibinden önce ihtar da yapılmamış,faizi iki sene önceden başlatmış alacaklı.,ihtar şartı aranır mı bu olayda?

Anladığım kadarıyla faturaya dayalı bir icra takibi ve takipten önce temerrüde düşürülmemiş. Bu nedenle takipten itibaren faiz işletilmelidir.
Old 23-12-2009, 16:20   #6
Av.Özgür KARABULUT

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan av.ta
yazılı bir sözleşme yapılmamış

bir de icra takibinden önce ihtar da yapılmamış,faizi iki sene önceden başlatmış alacaklı.,ihtar şartı aranır mı bu olayda?

Merhaba;

818 sayılı Borçlar Kanunu'nun "Şartlar" başlıklı 101. maddesi:

Alıntı:
Madde 101 - Muaccel bir borcun borçlusu, alacaklının ihtariyle, mütemerrit olur.

ve aynı Kanun'un 103. maddesi:

Alıntı:
Madde 103 - Bir miktar paranın tediyesinden temerrüt eden borçlu mukavele ile daha az bir faiz tayin edilmiş olsa bile geçmiş günler için senevi yüzde beş hesabiyle faiz tediyesine mecburdur.

Akitte doğrudan doğruya veya taksite raptedilmiş komüsyon şeklinde yüzde beşten ziyade bir faiz şart edilmiş ise bu faizde temerrüt eden borçludan istenebilir.
Öte yandan 3095 sayılı Kanuni Faiz ve Temerrüt Faizine İlişkin Kanun'un 2. maddesi:

Alıntı:
Temerrüt faizi

Madde 2 - Bir miktar paranın ödenmesinde temerrüde düşen borçlu, sözleşme ile aksi kararlaştırılmadıkça, geçmiş günler için 1 inci maddede belirlenen orana göre temerrüt faizi ödemeye mecburdur.

Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının önceki yılın 31 Aralık günü kısa vadeli avanslar için uyguladığı faiz oranı, yukarıda açıklanan miktardan fazla ise, arada sözleşme olmasa bile ticari işlerde temerrüt faizi bu oran üzerinden istenebilir. Söz konusu avans faiz oranı, 30 Haziran günü önceki yılın 31 Aralık günü uygulanan avans faiz oranından beş puan veya daha çok farklı ise yılın ikinci yarısında bu oran geçerli olur.

Temerrüt faizi miktarının sözleşmede kararlaştırılmamış olduğu hallerde, akdi faiz miktarı yukarıdaki fıkralarda öngörülen miktarın üstünde ise, temerrüt faizi, akdi faiz miktarından az olamaz.
Old 23-12-2009, 16:26   #7
baruter

 
Varsayılan

Temerrüt olmadan faiz başlamış sayılmaz, kaldı ki asıl alacak zamanaşımı defi ile karşılaşabilir.
Old 23-12-2009, 16:36   #8
Aybüke Kağan

 
Varsayılan Acİl-Özel Okula Verİlen Bono

Müvekkilin çocuğu özel okulda öğrenci ve her aylık ödemesini teminen müvekkilden bono alınmış. Bu bonolardan biri süresinde taksit ödenmediği için takibe konulmuş ve %27 den aşağı olmamak üzere avans faiz istenmiş. Yarın 5 günlük itirazın son günü. Sizce ne yapmalıyım?
Old 23-12-2009, 16:41   #9
baruter

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Aybüke Kağan
Müvekkilin çocuğu özel okulda öğrenci ve her aylık ödemesini teminen müvekkilden bono alınmış. Bu bonolardan biri süresinde taksit ödenmediği için takibe konulmuş ve %27 den aşağı olmamak üzere avans faiz istenmiş. Yarın 5 günlük itirazın son günü. Sizce ne yapmalıyım?

Avans faizi %19'a düştü. İşlemiş faiz miktarını da kontrol ederek tetkike bu yönüyle götürebilirsiniz. Söz konusu hizmet verilmemiş, bono karşılıksız kalmışsa bonoların listelendiği akti de sunarak menfi tespit isteyebilirsiniz.
Old 23-12-2009, 16:49   #10
Aybüke Kağan

 
Varsayılan

Her ne kadar bono verilse de avans faizi değil yasal faiz istenebilir diye düşünüyorum. Bu konuda görüşlerinizi almak istedim. Buradaki ilişki ticari değil.okul taksidini teminen bono verilmiş.

Sayın Ergin,ne dersiniz?
Old 23-12-2009, 20:40   #11
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Eklenen Yargıtay kararına rağmen;

TTK.3, 8 ve 21/2. madde hükmü dairesinde bir taraf için ticari iş sayılan husus -kural olarak- diğer taraf için de ticari iş sayılır ve TTK.8. maddeye göre ticari faize konu edilebilir, düşüncesindeyim.

(Gönül ister ki aksi olsun! Ama maddeler ortada)

Faiz oranı konusunda ise şuradaki bilgileri incelemenizi öneririm: http://www.turkhukuksitesi.com/showt...310#post361310
Old 23-12-2009, 22:04   #12
wellan

 
Varsayılan

Tanımlar
Madde 3 –
(Değişik: 6/3/2003-4822/3 md.) Bu Kanunun uygulamasında;
a) Bakanlık: Sanayi ve Ticaret Bakanlığını,
b) Bakan: Sanayi ve Ticaret Bakanını,
c) Mal: Alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları,
d) Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti,
e) Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi,
f) Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri,
g) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri,


Yukarıdaki hususlar gözönüne alındığında ticari iş kapsamına girmesi biraz güçleşiyor sanırım.Okul ticari amaçla hizmeti sunan taraf,tüketici yani öğrenci ise ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hizmetten yararlanan taraf.Bu durumda yasal faiz uygulanması gerekmez mi?SAYGILARIMLA.
Old 23-12-2009, 22:35   #13
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan wellan
Tanımlar
Madde 3 – (Değişik: 6/3/2003-4822/3 md.) Bu Kanunun uygulamasında;
a) Bakanlık: Sanayi ve Ticaret Bakanlığını,
b) Bakan: Sanayi ve Ticaret Bakanını,
c) Mal: Alış-verişe konu olan taşınır eşyayı, konut ve tatil amaçlı taşınmaz malları ve elektronik ortamda kullanılmak üzere hazırlanan yazılım, ses, görüntü ve benzeri gayri maddi malları,
d) Hizmet: Bir ücret veya menfaat karşılığında yapılan mal sağlama dışındaki her türlü faaliyeti,
e) Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi,
f) Satıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri,
g) Sağlayıcı: Kamu tüzel kişileri de dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetleri kapsamında tüketiciye hizmet sunan gerçek veya tüzel kişileri,


Yukarıdaki hususlar gözönüne alındığında ticari iş kapsamına girmesi biraz güçleşiyor sanırım.Okul ticari amaçla hizmeti sunan taraf,tüketici yani öğrenci ise ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hizmetten yararlanan taraf.Bu durumda yasal faiz uygulanması gerekmez mi?SAYGILARIMLA.

Sayın Wellan,

Bahsettiğiniz madde "tüketici"yi tanımlamaktadır. "Tüketici ticari faiz ödemez" diye bir kural mı vardır anlayamadım! Hangi maksatla tüketici tanımını verdiniz? Bunun konuyla bağlantısını izah edebilir misiniz?

Sizin bakış açınıza göre, bir tüketicinin banka dahil hiç bir şirkete ticari faiz ödememesi gerekecektir. Bunun dayanağını açıklarsanız sevinirim. Çünkü gösterdiğiniz madde sadece tüketici tanımıdır.
Old 24-12-2009, 13:02   #14
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

4822 Sayılı Kanunla değişik 4077 Sayılı Kanunun <Sözleşmedeki Haksız Şartlar> başlığını taşıyan 6. maddesinde <Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir.

Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.

Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez> hükümleri düzenlenmiştir.

Somut olayda, özel okulda öğrenim görme tüketici hukukuna tabi bir durum olup, bu durumda belirlenen alacağa yasal faiz yürütülmesi gerekir. Konunun tükitici tanımı ile ilgisi budur.
Diğer yandan saygıdeğer meslektaşım Sayın Dikici "Sizin bakış açınıza göre, bir tüketicinin banka dahil hiç bir şirkete ticari faiz ödememesi gerekecektir. Bunun dayanağını açıklarsanız sevinirim" şeklinde bir soru yöneltmiştir. Evet tüketici banka dahil karşı tarafın belirlediği oranda haksız oranda faiz ödemeye zorlanamaz. Nitekim, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 4822 Sayılı Kanun’un temerrüt faizini akdi faizin % 30 fazlası olarak uygulanmasını öngören 15. ve 16. maddelerine göre (4077 Sayılı Kanun’un 10 ve 10/A maddeleri) , temerrüt faizi akdi faizin % 30 fazlasını geçemeyecektir.
Saygılar
Old 24-12-2009, 13:24   #15
Av.Şenel DELİGÖZ

 
Varsayılan

Sayın Aybüke KAĞAN; sanırım takip kambiyo senetlerine mahsus yolla yapılan bir takip. 5 gün içinde faiz oranına yapacağınız itirazınız dar yetkili bu mahkemede kabul görmeyecektir. 3095 Sayılı Kanunun 2. maddesi temerrüt faizi başlığı altında, ticari işlerde temerrüt faizinin hangi oranlarda istenebileceğini hükme bağlamıştır. Takip dayanağı bono olduğuna; bono düzenlemenin ticari iş sayılacağının kuşkusuz bulunmasına göre ticari avans faizi talebi haklı görülecektir.
İzlenecek yol, öğrenci velisi ile özel okul arasında sözleşme var ise ve bu sözleşmede bonolara atıf var ise menfi tespit davası açmanızdır. Bu durumda yukarda belirttiğim gibi taraflar arasındaki ilişki tüketici hukukuna tabi olduğundan ancak yasal faiz istenebilecektir.
İyi çalışmalar, kolay gelsin
Old 24-12-2009, 14:29   #16
Av.Mehmet Saim Dikici

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan Av.Şenel DELİGÖZ
4822 Sayılı Kanunla değişik 4077 Sayılı Kanunun <Sözleşmedeki Haksız Şartlar> başlığını taşıyan 6. maddesinde <Satıcı veya sağlayıcının tüketiciyle müzakere etmeden, tek taraflı olarak sözleşmeye koyduğu, tarafların sözleşmeden doğan hak ve yükümlülüklerinde iyi niyet kuralına aykırı düşecek biçimde tüketici aleyhine dengesizliğe neden olan sözleşme koşulları haksız şarttır. Taraflardan birini tüketicinin oluşturduğu her türlü sözleşmede yer alan haksız şartlar tüketici için bağlayıcı değildir.

Eğer bir sözleşme şartı önceden hazırlanmışsa ve özellikle standart sözleşmede yer alması nedeniyle tüketici içeriğine etki edememişse, o sözleşme şartının tüketiciyle müzakere edilmediği kabul edilir.

Sözleşmenin bütün olarak değerlendirilmesinden, standart sözleşme olduğu sonucuna varılırsa, bu sözleşmedeki bir şartın belirli unsurlarının veya münferit bir hükmünün müzakere edilmiş olması, sözleşmenin kalan kısmına bu maddenin uygulanmasını engellemez> hükümleri düzenlenmiştir.

Somut olayda, özel okulda öğrenim görme tüketici hukukuna tabi bir durum olup, bu durumda belirlenen alacağa yasal faiz yürütülmesi gerekir. Konunun tükitici tanımı ile ilgisi budur.
Diğer yandan saygıdeğer meslektaşım Sayın Dikici "Sizin bakış açınıza göre, bir tüketicinin banka dahil hiç bir şirkete ticari faiz ödememesi gerekecektir. Bunun dayanağını açıklarsanız sevinirim" şeklinde bir soru yöneltmiştir. Evet tüketici banka dahil karşı tarafın belirlediği oranda haksız oranda faiz ödemeye zorlanamaz. Nitekim, Tüketicinin Korunması Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair 4822 Sayılı Kanun’un temerrüt faizini akdi faizin % 30 fazlası olarak uygulanmasını öngören 15. ve 16. maddelerine göre (4077 Sayılı Kanun’un 10 ve 10/A maddeleri) , temerrüt faizi akdi faizin % 30 fazlasını geçemeyecektir.
Saygılar

Sayın meslektaşım,

Zikrettiğiniz "standart sözleşme"den kastın Genel İşlem Şartı olarak bilinen sözleşmeler olduğu, alıntıladığınız bölümden anlaşılıyor.

Bu itibarla Genel işlem şartı niteliğinde olmayan normal sözleşmeler bakımından, muhatabın salt tüketici olması nedeniyle, verdiği bono için ticari faizin uygulanamaması yönünde bir kuralın olduğunu ben hatırlamıyorum.
Old 08-01-2010, 18:04   #17
Av.Yaşar Gürhan

 
Varsayılan

Sözleşmenizde takip konusu bonoya atıf yoksa,"kıymetli evrak iliyetten mücerrettir" kuralı greğince senet metninden anlaşılayan hiçbir defi ve itirazı ileri süremezsiniz. takibe konu senet, kabiyo senedi olan bono olduğundan, ticari faiz ödemek zorundasınız.Sözleşmede bonoya atıf varsa menfi tespit davası yoluyla ticari olmayan yasal faizi kabul ettirebilirsiniz. diye düşünüyorum. saygılarımla.
Old 08-01-2010, 22:05   #18
avmbayraktar

 
Varsayılan

Takibe konu senet, kabiyo senedi olan bono olduğundan, ticari faiz ödemek zorundasınız.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Faiz Oranı AV.AYŞE GÜL Meslektaşların Soruları 1 28-09-2009 11:43
sıra cetvelinden başka dosyadan gelen satış parasının harç oranı ne olmalıdır? pir_i fani Meslektaşların Soruları 6 23-01-2009 21:53
faiz oranı attorneytalay Meslektaşların Soruları 10 04-02-2008 14:19
faiz oranı avhalit Meslektaşların Soruları 5 30-03-2007 15:35
Mvk Den Vek Ücr Faiz Oranı Av.ALKIS Meslektaşların Soruları 9 20-12-2004 23:25


THS Sunucusu bu sayfayı 0,06013989 saniyede 16 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.