Haciz esnasında hacizli malın borçlular tarafından çalınması

Haciz esnasında icra müdürü 1 adet dizüstü bilgisayarı haciz tutanağına geçirerek muhafaza için gelen araca ve görevlilere teslim ediyor. Borçlunun oğlu muhafaza edilmiş bilgisayarı aracın başındaki görevliden "açık kaldı, kapatayım" diyerek alıp, kaçıyor. Bu durum daha sonra haciz tutanağına da işleniyor. Borçlunun oğlunun eylemi hakkında ne İİK ne de TCK da uygun bir suç nevi bulamadım. Meslektaşların değerli görüşlerini bekliyorum. Şimdiden teşekkürler

Alıntı: Yazan Av.Evran KIRMIZI Haciz esnasında icra müdürü 1 adet dizüstü bilgisayarı haciz tutanağına geçirerek muhafaza için gelen araca ve görevlilere teslim ediyor. Borçlunun oğlu muhafaza edilmiş bilgisayarı aracın başındaki görevliden "açık kaldı, kapatayım" diyerek alıp, kaçıyor. Bu durum daha sonra haciz tutanağına da işleniyor. Borçlunun oğlunun eylemi hakkında ne İİK ne de TCK da uygun bir suç nevi bulamadım. Meslektaşların değerli görüşlerini bekliyorum. Şimdiden teşekkürler

Üstad " cuk " oldu diyecektim ama bir sorun var: Mülga TCK 765. ( Yeni 5237'de, 765 sy. yasanın 309. maddesinin karşılığı yok)


T.C.

YARGITAY

6. CEZA DAİRESİ

E. 2002/18525

K. 2004/156

T. 20.1.2004

• YEDİEMİNDE BULUNAN MALLARINI ZORLA ALMAK ( Hırsızlık Suçundan Hüküm Kurulamayacağı )

• HACİZLİ MAL ( Yediemine Teslim Edildikten Sonra Sanık Borçlu Tarafından Alınıp Götürülmesi )

• HIRSIZLIK ( Suçundan Hüküm Kurulamayacağı - Sanığın Yedieminde Bulunan Hacizli Mallarını Zorla Alması )

765/m. 64, 309/2, 492/2, 522

ÖZET : Sanığın yakınına borcundan dolayı haczedilip yediemin olarak yakınana teslim edilen mobilyalarını oğlu sanık ile alıp götürmekten ibaret eylemlerinin TCK'nun 309/2. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmelidir.

DAVA : Hırsızlık suçundan sanık Mustafa ve Sedat haklarında yapılan duruşma sonunda, TCK'nun 64. maddesi yoluyla 492/2, 522. maddeleri gereğince mahkumiyetlerine ilişkin Ç. Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 13.11.2000 tarihli hükmün Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar savunmanı tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından bozma isteyen 26.09.2002 tarihli tebliğname ile 01.11.2002 tarihinde daireye gönderilmekle okunarak gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 13.11.2000 tarihli oturumun devamını oluşturan ve kısa kararı içeren tutanak altında hakim imzasının bulunması karşısında tebliğnamedeki düşünceye katılınmamış, diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

Ancak; Sanık Mustafa'nın yakınan Ömer'e borcundan dolayı haczedilip yediemin olarak yakınan Ersin'e teslim edilen mobilyalarını oğlu sanık Sedat ile alıp götürmekten ibaret eylemlerinin TCK'nun 309/2. maddesine uyan suçu oluşturduğu gözetilmeden TCK'nun 492/2. maddesiyle hüküm kurulması,

SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, sanıklar Mustafa ve Sedat savunmanının temyiz itirazı ve tebliğnamedeki düşünce bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenle BOZULMASINA, 20.1.2004 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

765 sayılı TCK'nın 309/2 maddesi..

Madde 309 - (Değişik madde: 11/06/1936 - 3038/1 md.)

Hükmen yedi nezolunup da müstahiklerine teslim kılınan gayrimenkul malları tekrar zaptı işgal eden kimse iki aydan bir seneye kadar hapsolunur.

Muhafaza edilmek üzere başkasına resmen teslim olunan merhun veya mahcuz veya her hangi bir sebeple vaz'ıyet edilmiş olan menkul malını alan veya tahrib veya telef eden kimse bir aydan bir seneye kadar hapsolunur.

Bundan evvelki fıkrada yazılı cürüm, muhafızının müsamahasından ileri gelmişse on liradan yüz liraya kadar ağır para cezasile cezalandırılır.

Üstad teşekkür ederim ama dediğiniz gibi yeni TCK'da bu madde yok. İİK 331'e göre mal varlığını eksiltmek diyeceğim ama bu suçun sanığı sadece borçlu olabilir. Üstelik suç tipi de uymuyor. Hırsızlık olmuyor çünkü aracın başındaki görevli tecrübesizlik edip malı kendisi vermiş. Dolandırıcılık çok geniş tanımlanmış acaba olabilir mi diyorum.

Alıntı: Yazan Av.Evran KIRMIZI Üstad teşekkür ederim ama dediğiniz gibi yeni TCK'da bu madde yok. İİK 331'e göre mal varlığını eksiltmek diyeceğim ama bu suçun sanığı sadece borçlu olabilir. Üstelik suç tipi de uymuyor. Hırsızlık olmuyor çünkü aracın başındaki görevli tecrübesizlik edip malı kendisi vermiş. Dolandırıcılık çok geniş tanımlanmış acaba olabilir mi diyorum.

Üstad TCK'da malvarlığına karşı suçlar 2. kısım 10. bölümde kaleme alınmıştır. Somut olayda suç mala karşı işlenmiştir. O halde TCK'nın doğru bölümüne bakıyoruz.

Suç tasniflerine bakıldığında sizin de değerlendirdiğiniz gibi, fiilin daha ziyade dolandırıcılık suçunun unsurlarını taşıdığını söyleyebiliriz.


Dolandırıcılık

MADDE 157 - (1) Hileli davranışlarla bir kimseyi aldatıp, onun veya başkasının zararına olarak, kendisine veya başkasına bir yarar sağlayan kişiye bir yıldan beş yıla kadar hapis ve beşbin güne kadar adlî para cezası verilir.


Somut olaya bakıldığında şüpheli, hileli (açık kaldı, kapatayım) davranışla, başkasının zararına (alacaklının), başkasına bir yarar sağlayan (borçluya) kişidir. Bu durumda, siz şikayet dilekçenizi bu minval üzerine düzenleyin. Malumunuz savcılık gerekli tahkikatı yapıp, fiile uyan kanun maddesinde kamu davasını açacaktır. Yani suçun hangi maddeye girdiğini bulmak savcının görevidir. Ancak siz bu husuları dile getirip, suç dolandırıcılık diye yol gösterirseniz savcı da bir yol haritası bulur önünde.


P.S. Hatta zorlarsanız nitelikliden de talepte bulunabilirsiniz


Nitelikli Dolandırıcılık

MADDE 158 - (1) Dolandırıcılık suçunun;

a) Dinî inanç ve duyguların istismar edilmesi suretiyle,
b) Kişinin içinde bulunduğu tehlikeli durum veya zor şartlardan yararlanmak suretiyle,
c) Kişinin algılama yeteneğinin zayıflığından yararlanmak suretiyle,

(Haciz anındaki kargaşa, algının dağılması vs. diyerek)