Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

THS Şerhine Son Eklenen Şerhler

 Bilgi  [HMK. 223] Madde Gerekçesi
Maddede, delillerin taraflarca getirilmesi ve ibrazı ilkesinin bir sonucu olarak 1086 sayılı Kanunun 325 inci maddesinde olduğu gibi, yabancı dille yazılmış belgelerin ibraz şekli düzenlenmiştir.
(Şerh No: 10268 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 17:42)

 Bilgi  [HMK. 222] Madde Gerekçesi-"Adalet Komisyonu Raporu"ndan
"...Tasarıya, 225 inci maddesinden sonra gelmek üzere ticari defterlerin ibrazı ve delil olması ile ilgili olarak aşağıdaki gerekçelerle verilen önerge Komisyonumuzca kabul edilmiş ve söz konusu madde, Tasarıya yeni 228 inci madde olarak eklenmiştir. “Türk Ticaret Kanununun ticarî defterlerle ispat konusunu düzenleyen 80 ilâ 86. maddeleri modern kanunlarda benzer hükümler yer almadığı gerekçesiyle Türk Ticaret Kanunu Tasarısına alınmamıştır. Bu durum uygulamada önemli bir sakınca yaratacaktır...
(Şerh No: 10267 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 17:42)

 Bilgi  [HMK. 221] Madde Gerekçesi
“Tarafın belgeyi ibraz etmemesi” başlıklı 224 üncü (yasada 220 nci) maddede tarafların belge ibrazından kaçınma hâli düzenlenmiştir. Bu maddede de, bir önceki madde hükmüne paralel olarak, üçüncü kişilerin elindeki belgenin ibrazı söz konusu olduğunda, bundan kaçınmanın sonuçları düzenlenmiştir. Üçüncü kişilerin, ellerindeki belgeleri ibraz konusunda zorunluluklarının bulunduğu açık şekilde vurgulanmıştır. Üçüncü kişi istenen belgeyi ibrazdan kaçınırsa, bunun sebebini, delilleri ile açıklaması ö...
(Şerh No: 10266 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 17:41)

 Bilgi  [BK. 82] Gerekçe
(TASARININ 81. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 82. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 81 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 66 ncı maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 81 inci maddesinde, sebepsiz zenginleşme nedeniyle açılacak davanın tâbi olduğu zamanaşımı süresi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 66 ncı maddesinin kenar başlığında kullanılan "D. Müruruzaman" şeklindeki ibare, Tasarının 81 inci maddesinde "D. Zamanaşımı'' şeklinde değiştirilmiştir. 8...
(Şerh No: 10265 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 17:00)

 Bilgi  [BK. 81] Gerekçe
(TASARININ 80. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 81. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 80 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 65 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 80 inci maddesinde, hukuka veya ahlâka aykırı bir amaca ulaşmak için verilen şeyin geri istenememesi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 65 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "C. İstirdadın Caiz Olmaması" şeklindeki ibare, Tasarının 80 inci maddesinde "C. Geri istenememe" şeklin...
(Şerh No: 10264 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:59)

 Bilgi  [BK. 80] Gerekçe
(TASARININ 79. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 80. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 79 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 64 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 19 uncu maddesinde, sebepsiz zenginleşenin geri vermekle yükümlü olduğu şeylere yaptığı harcamalardan doğan hakkı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 64 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "II. Masraftan mütevellit haklar" şeklindeki ibare, Tasarıda "II. Giderleri isteme hakkı" şe...
(Şerh No: 10263 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:59)

 Bilgi  [BK. 79] Gerekçe
(TASARININ 78. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 79. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 78 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 63 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 78 inci maddesinde, sebepsiz zenginleşenin geri verme yükümlülüğü düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 63 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "B. İadenin Şümulü / I. Müddeaaleyhin borcu" şeklindeki ibareler, Tasarıda "B. Geri vermenin kapsamı /1. Zenginleşenin yükümlülüğü" şeklind...
(Şerh No: 10262 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:58)

 Bilgi  [BK. 78] Gerekçe
(TASARININ 77. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 78. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 77- 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 62 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 77 nci maddesinde, sebepsiz zenginleşmenin özel bir çeşidi olan borçlanılmamış edimin ifası düzenlenmektedir. Para borçlarının ifası için kullanılması uygun olan "tediye" teriminin, diğer borçların ifasını belirtmek amacıyla kullanılmasının yanlış olduğu göz önünde tutularak, Tasarıda, maddenin kenar b...
(Şerh No: 10261 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:57)

 Bilgi  [BK. 77] Gerekçe
(TASARININ 76. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 77. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 76 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 61 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 76 ncı maddesinde, sebepsiz zenginleşmenin koşulları düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda, 61 inci maddeyle başlayan "Üçüncü Fasıl / Haksız bir fiil ile mal iktisabından doğan borçlar" şeklindeki üst başlığın öğretide eleştirildiği göz önünde tutularak, bu üst başlık, Tasarıda "Üçüncü Ayı...
(Şerh No: 10260 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:56)

 Bilgi  [BK. 76] Gerekçe
(TASARININ 75. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 76. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 75 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda yer verilmeyen, "III. Geçici Ödemeler" kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının iki fıkradan oluşan 75 inci maddesinde, geçici ödemeler düzenlenmektedir. Bu yeni düzenlemeyle, meselâ, hiçbir sosyal güvenceden yararlanamayacak durumda bulunmakla birlikte, somut olayda uğradığı zararın giderilmesi için acilen parasal bir desteğe ihtiyaç duyan ve tazminat yükümlüsün...
(Şerh No: 10259 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:55)

 Bilgi  [BK. 75] Gerekçe
(TASARININ 74. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 75. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 74 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46 ncı maddesinin ikinci fıkrasını karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 74 üncü maddesinde, hâkimin tazminat hükmünü değiştirme yetkisi ve bunun koşulları düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 46 ncı maddesinin ikinci fıkrasında kullanılan "hükmün tefhimi tarihinden itibaren iki sene zarfında, hâkimin, tetkik salâhiyetini muhafaza etmeğe hakkı...
(Şerh No: 10258 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:54)

 Bilgi  [BK. 74] Gerekçe
(TASARININ 73. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 74. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 73 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53 üncü maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 73 üncü maddesinde, sorumlu kişi hakkında ceza yargılaması sonucunda verilen kararların, tazminat davasına ilişkin medenî yargılama üzerindeki etkisi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53 üncü maddesi, tek fıkradan oluşmaktadır. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 53 üncü maddesinin "VIII. Ce...
(Şerh No: 10257 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:53)

 Bilgi  [BK. 73] Gerekçe
(TASARININ 72. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 73. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 72 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda yer verilmeyen, "II. Rücu isteminde" kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının iki fıkradan oluşan 72 nci maddesinde rücu isteminin tâbi olduğu zamanaşımı süreleri ile bu sürelerin başlangıç anı düzenlenmektedir. Maddenin birinci fıkrasına göre, rücu istemi, tazminatın tamamının ödendiği ve birlikte sorumlu kişinin öğrenildiği tarihten başlayarak iki yılın ve h...
(Şerh No: 10256 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:52)

 Bilgi  [BK. 72] Gerekçe
(TASARININ 71. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 72. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 71 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 60 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 71 inci maddesinde, haksız fiilden doğan tazminat isteminin zamanaşımı süresi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun söz konusu maddesinin kenar başlığında kullanılan "F. Müruruzaman" şeklindeki ibare, Tasarının 71 inci maddesinde, "C. Zamanaşımı / I. Kural" şeklinde değiştirilmiştir. 81...
(Şerh No: 10255 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:52)

 Bilgi  [BK. 71] Gerekçe
(TASARININ 70. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 71. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 70 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda yer verilmeyen, 'III. Tehlike sorumluluğu ve denkleştirme" kenar başlıklı yeni bîr maddedir. Tasarının dört fıkradan oluşan 70 inci maddesinde, kusursuz sorumluluk türlerinden biri olan tehlike sorumluluğunun genel ilkesi düzenlenmektedir. Borçlar Kanunu’muzun kaynağını oluşturan İsviçre Hukuku’nda, tehlike sorumluluğunun öngörüldüğü birçok özel kanun bulunduğu h...
(Şerh No: 10254 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:51)

 Bilgi  [BK. 70] Gerekçe
(TASARININ 69. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 70. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 69 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 59 uncu maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 69 uncu maddesinde, başkasına ait bir bina veya diğer yapı eserlerinden zarar görme tehlikesiyle karşılaşan kişinin, bu tehlikenin önlenmesini isteme hakkı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 59 uncu maddesinin kenar başlığında kullanılan "II. Tedbirleri temin"' şeklindeki ibare, Tasarın...
(Şerh No: 10253 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:50)

 Bilgi  [BK. 69] Gerekçe
(TASARININ 68. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 69. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 68 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 58 inci maddesini kısmen karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 68 inci maddesinde, yapı malikinin, intifa ve oturma hakkı sahiplerinin sorumluluğu ve bu sorumluluğun yaptırımı olan giderim yükümlülüğü düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 58 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "E. Bina ve diğer şeylerde mesuliyet / 1. Zarar ve ziyan" şek...
(Şerh No: 10252 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:49)

 Bilgi  [BK. 68] Gerekçe
(TASARININ 67. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 68. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 67 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 57 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 67 nci maddesinde, bir taşınmazın zilyedinin, bu taşınmaz üzerinde zarar veren, başkasına ait bir hayvanı alıkoyma hakkı düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 57 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "II. Hayvan üzerinde hapis hakkı" şeklindeki ibare, Tasarının 67 nci maddesinde "b. Alık...
(Şerh No: 10251 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:49)

 Bilgi  [HMK. 220] Madde Gerekçesi
Maddede, 1086 sayılı Kanunun 330, 331 ve 332 nci maddelerinde yer alan ve tarafların ellerindeki belgeleri ibraz etmemeleri hâlinde uygulanacak usulle, bunun sonuçlarını gösteren hususlar tek maddede düzenlenmiştir. Bu hükümle, daha basit bir düzenleme yapılmış ve belgeyi ibrazdan kaçınma hâlinde uygulanacak usulle, ibraz etmemenin sonuçları birbiriyle bağlantısı tam kurularak yeniden düzenlenmiştir. Tarafın belgeyi ibraz etmemesinin sonuçlarıyla ilgili 1086 sayılı Kanunun 331 inci maddesindeki ...
(Şerh No: 10250 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:48)

 Bilgi  [HMK. 219] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun aynı konuyu düzenleyen 326 ncı maddesi hükmünden hem şekil hem içerik yönünden farklıdır. 1086 sayılı Kanunda, önce genel olarak tarafların ellerindeki belgeleri ibraz edecekleri düzenlenmiş, daha sonra dört bent hâlinde konuyla ilgili hangi belgelerin ayrıca ibraz edileceği belirtilmiştir. Maddenin birinci fıkrasında bu sayma yerine, tüm belgeleri kapsayıcı genel bir düzenleme yapılması uygun görülmüştür. Şöyle ki: 1086 sayılı Kanunda, Türk Medeni Kanunu ve Tür...
(Şerh No: 10249 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:48)

 Bilgi  [BK. 67] Gerekçe
(TASARININ 66. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 67. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 66 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 56 ncı maddesini karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 66 ncı maddesinde, hayvan bulunduranın giderim yükümlülüğü düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 56 ncı maddesinin kenar başlığında kullanılan "D. Hayvanlar tarafından yapılan zarardan mesuliyet / 1. Zarar ve ziyan" şeklindeki ibareler, Tasarıda "2. Hayvan bulunduranın sorumluluğu / a. Gider...
(Şerh No: 10248 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:48)

 Bilgi  [HMK. 218] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 323 üncü maddesinin yeniden düzenlenmiş hâlidir. Ayrıca bu hüküm, ispat ve delillere ilişkin genel kısımdaki konuyla ilgili düzenlemeyle de doğrudan bağlantılıdır. Ancak genel hükümlerde tüm delilleri kapsayacak nitelikte bir düzenleme yapılmıştır. Burada ise özellikle belgeler bakımından durumun özelliği dikkate alınmıştır. Birinci fıkra hükmüne göre mahkemeye getirilmesi zor ve sakıncalı belgeler ancak yerinde incelenecektir. Özel bir ortamda korunması gereken ...
(Şerh No: 10247 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:48)

 Bilgi  [HMK. 217] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanundaki 311 inci maddenin yeniden düzenlenmiş hâlidir. Bir kişi ya da kurumun elindeki belgenin aslını mahkemeye teslimi gereken durumlarda, belgeyi teslim edenin bulunduğu ya da belgenin teslim edileceği yerdeki asliye mahkemesine bir örneği tasdik ettirilerek, aslı belgeyi isteyen mahkemeye gönderilecek veya teslim edilecektir. Burada yeni olan husus, belgenin aslını tasdik edecek mahkemenin asliye mahkemesi olduğudur. Bu düzenleme ile, görevli mahkeme konusundaki tered...
(Şerh No: 10246 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:48)

 Bilgi  [HMK. 216] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 321 ve 322 nci maddelerinde düzenlenmiş olan, belge aslının istenmesi ve geri verilmesi hususu, birbiriyle bağlantı kurularak tek maddede sadeleştirilerek birleştirilmiştir. Birinci fıkra uyarınca, belgenin sadece örneğinin mahkemeye sunulduğu durumlarda, mahkeme talep üzerine ya da kendiliğinden aslını isteyebilir. Özellikle tereddütlü olan belge aslının görülmesi ve incelenmesi gereken durumlarda belgenin örneği ile yetinilemez, aslının verilmesi gerekir. İkinci fıkra...
(Şerh No: 10245 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:48)

 Bilgi  [HMK. 215] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunda sadece özel belgelerin halefler aleyhine kullanılması düzenlenmişti. Hüküm sadece özel belgelerin halefleri bağlaması şeklinde değil, tüm belgeleri kapsayacak şekilde genelleştirilmiş; ayrıca sadeleştirilmiştir. Burada senet yerine belge terimi özellikle kullanılmıştır. Bir belge senet niteliğinde olsun olmasın haleflerini bağlayacağından ve bu Tasarıda belge terimi kanunî bir terim olarak kabul edildiğinden, senet yerine belge tercih edilmiştir.
(Şerh No: 10244 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:48)

 Bilgi  [HMK. 214] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunda ayrı maddelerde düzenlenen, sahtelik hakkında hukuk ve ceza mahkemesi kararlarının birbirine etkisi, tek maddede düzenlenmiştir. Bunun dışında 1086 sayılı Kanundaki düzenleme, günümüz Türkçesine uyarlanmıştır.
(Şerh No: 10243 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:47)

 Bilgi  [HMK. 213] Madde Gerekçesi
Maddede haksız yere sahtelik iddiasına ilişkin yaptırımlar düzenlenmiştir. 1086 sayılı Kanunda da bu konuda hüküm bulunmakla birlikte, farklı hükümlerdeki düzenlemeler tek maddede toplanmış ve yaptırımların caydırıcılığının artırılması amaçlanmıştır. Birinci fıkrada, sahtelik iddiasında haksız çıkan tarafa karşı yaptırım uygulanabilmesi için, kötüniyetli olma şartı aranmıştır. Böylece haklı sayılabilecek sahtelik iddialarına engel olunmayarak, hak arama özgürlüğünün korunması amaçlanmıştır...
(Şerh No: 10242 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:47)

 Bilgi  [HMK. 212] Madde Gerekçesi
Maddede bir senedin sahte olduğuna dair kararın kesinleşmesinden sonra senedin iptal olunacağı düzenlenmiştir. Resmî senedin sahte olduğunun anlaşılması hâlinde, kamu güvenliği açısından bunun senet aslında belirtilmesinde fayda bulunmaktadır. Bu sebeple 1086 sayılı Kanundaki düzenleme korunmuştur.
(Şerh No: 10241 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:47)

 Bilgi  [HMK. 211] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 308, 309 ve 316 ncı maddelerinde yer alan sahtelik incelemesi, tek maddede sistematik olarak yeniden düzenlenmiştir. Bu düzenlemenin yapılmasında, yerleşik yargı kararları ile doktrindeki görüşler de dikkate alınmıştır. Bir belge hakkında sahtelik iddiası söz konusu olduğunda, öncelikle karşı tarafın bu konudaki açıklamaları da dikkate alınacaktır. Zira sahtelik iddiası konusunda sadece bir tarafın açıklamaları dikkate alınarak değerlendirme yapılması, tarafların eşitliği ...
(Şerh No: 10240 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:47)

 Bilgi  [HMK. 210] Madde Gerekçesi
Güvenli elektronik imzayla oluşturulan verinin inkârı hâlinde, bu iddianın incelenmesi, diğer belgelerdeki sahtelik incelemesinden farklılık gösterecektir. Zira, güvenli elektronik imzayla oluşturulan verinin doğruluğu konusundaki tereddüdün giderilmesi, ancak teknik bir incelemeyle mümkündür. Bu sebeple, güvenli elektronik imzalar konusundaki iddialar, konunun uzmanı bilirkişilerin yapacağı inceleme ile açıklığa kavuşturulabilir. Ancak, bu inceleme yapılmadan önce, inkârda bulunan tarafın dinle...
(Şerh No: 10239 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:47)

 Bilgi  [HMK. 209] Madde Gerekçesi
Maddede yazı veya imza inkârının sonucu, 1086 sayılı Kanundaki prensipler korunarak, ancak daha açık şekilde, adî senetlerle resmî senetler için ayrı ayrı düzenlenmiştir. Birinci fıkrada, adî bir senette yazı ve imza inkâr edildiğinde, bu konuda bir karar verilinceye kadar o senedin bir işleme esas alınmayacağı kuralı tekrarlanmıştır. İkinci fıkrada resmî senetlerdeki yazı ve imza inkâr edildiğinde, senetteki yazı veya imzanın sahteliği, ancak mahkeme kararıyla sabit olunca, bu senedin he...
(Şerh No: 10238 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:47)

 Bilgi  [HMK. 208] Madde Gerekçesi
Madde ile 1086 sayılı Kanunun 308, 310 ve 314 üncü maddelerindeki konu ile ilgili farklı hükümler tek bir maddede düzenlenmiştir. Dağınık hükümlerin bulunması nedeniyle ortaya çıkan tereddütler kaldırılmış, sistematik bütünlüğün sağlanması amaçlanmış ve böylece sahtelik iddiasının ileri sürülme şekli netleştirilmiştir. Maddenin kenar başlığında “Yazı veya imza inkârı” ibaresi birlikte kullanılmıştır. Her iki husus uygulamada sahtelik iddiası olarak adlandırılan durumu ifade etmektedir. Bi...
(Şerh No: 10237 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:47)

 Bilgi  [BK. 66] Gerekçe
(TASARININ 65. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 66. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 65 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 55 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının dört fıkradan oluşan 65 inci maddesinde, adam çalıştıranın sorumluluğu düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 55 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "C. İstihdam edenlerin mesuliyeti" ibaresi, Tasarıda "II. Özen sorumluluğu / 1. Adam çalıştıranın sorumluluğu" şekline dönüştürülmüştür. 818 sayılı Bor...
(Şerh No: 10236 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:47)

 Bilgi  [HMK. 207] Madde Gerekçesi
Maddeyle, senedin güvenilirliğinde tereddüt doğuracak şekilde çıkıntı, kazıntı veya silintinin var olması hâlinde, geçerliliğine ilişkin hüküm gösterilmiştir. 1086 sayılı Kanunun 298 inci maddesi hükmü daha açık ve net bir hâle getirilmiştir. Burada özellikle belirtilmesi gereken husus, kazıntı veya silinti bulunması hâlinde, kazıntı veya silinti ile ortadan kaldırılan senet kısmının dikkate alınması gerektiğidir.
(Şerh No: 10235 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:47)

 Bilgi  [HMK. 206] Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanundaki muadil hükümden hem sistematik hem de içerik olarak farklı düzenlenmiştir. Öncelikle, imza atamayanların senet düzenlerken durumunu belirleyen genel bir hüküm hâline getirilmiştir. Birinci fıkrada, imza atamayan veya imza atmaya muktedir olmayan kimselerin, mühür veya bir alet ya da parmak izi kullanmak suretiyle işlem yapabilecekleri kabul edilmiştir. Ancak, bu şekilde mühür, alet ya da parmak izi kullanarak yapacakları hukukî işlemleri içeren belgelerin senet...
(Şerh No: 10234 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:47)

 Bilgi  [HMK. 205] Madde Gerekçesi
Madde ile, 1086 sayılı Kanunda yer alan adî senetler ile elektronik imzalı belgelerin ispat gücü hakkındaki düzenlemenin özünde bir değişiklik yapılmamış olmakla birlikte günümüz Türkçesine uyarlanmıştır. Maddenin birinci fıkrasına göre, adî senetler, mahkeme huzurunda ikrar edilmişse (inkâr edilmemişse), aksi ispat edilmedikçe kesin delil olarak kabul edilecektir. Bu açıdan hükmün, 1086 sayılı Kanundaki düzenlemeden farklı bir yanı bulunmamaktadır. İkinci fıkra ile, güvenli elektronik imz...
(Şerh No: 10233 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:47)

 Bilgi  [HMK. 204] Madde Gerekçesi
Maddede resmî senetlerin ispat gücü, açık ve yalın şekilde düzenlenmiştir. Madde metninde 1086 sayılı Kanundaki hükme göre esaslı bir değişiklik yapılmamıştır. Ancak konunun daha anlaşılır olması için, ilgililerin beyanına dayanılarak noter senetlerine geçirilen kayıtlarla, diğer yetkili memurların görevleri içinde usulüne uygun olarak düzenledikleri belgelerin, aksi sabit oluncaya kadar kesin delil sayılacağı hususu, ilâmlar ve düzenleme şeklindeki noter senetlerinden farklı olarak ayrı bir fık...
(Şerh No: 10232 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:47)

 Bilgi  [HMK. 203] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 293 ve 294 üncü maddelerinde, iki ayrı madde hâlinde düzenlenen, senetle ispat zorunluluğunun istisnasını oluşturan maddî ve manevî imkânsızlık hâlleri tek maddede birleştirilerek sistematik bütünlük sağlanmıştır. Maddenin içeriğinde 1086 sayılı Kanunda yer alan bir bent çıkartılarak yeni bir bent de eklenmiştir. Bunun dışında, Türk Medenî Kanununda kullanılan kavramlar ve terimler esas alınarak maddedeki terimler güncelleştirilmiştir. Ayrıca, bentlerin sıralanmasında ...
(Şerh No: 10231 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:47)

 Bilgi  [HMK. 202] Madde Gerekçesi
Madde, senetle ispat kuralının istisnalarından biri kabul edilen, delil başlangıcının bulunmasını düzenlemektedir. Bu konuda 1086 sayılı Kanundaki düzenleme esas alınmıştır. Ancak, maddenin ikinci fıkrasında, 1086 sayılı Kanunun 292 nci maddesinin ikinci fıkrasında yer alan “vukuuna delalet eden” ifadesi yerine, hem Türk uygulama ve öğretisinde hem de mukayeseli hukukta genellikle benimsenen anlayışa uygun olarak, “muhtemel gösteren” ifadesi kullanılmıştır. Öte yandan, haberleşmenin önemli b...
(Şerh No: 10230 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:47)

 Bilgi  [HMK. 201] Madde Gerekçesi
Maddede 1086 sayılı Kanunda senede karşı senetle ispat kuralı (veya tanıkla ispat yasağı) hakkındaki hükümler bazı ifade değişiklikleri ile kabul edilmiştir. Senede karşı ileri sürülen hukukî işlemlerin değeri senetle ispat kuralına ilişkin miktardan daha az olsa bile yine senetle ispat edilmelidir.
(Şerh No: 10229 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 16:46)

 Bilgi  [BK. 65] Gerekçe
(TASARININ 64. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 65. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 64 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesini kısmen karşılayan "B. Kusursuz sorumluluk / I. Hakkaniyet sorumluluğu" kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının iki fıkradan oluşan 64 üncü maddesinde, kusursuz sorumluluk hâllerinden biri olan hakkaniyet sorumluluğu düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "B Temyiz Kudretim Haiz Olmayanl...
(Şerh No: 10228 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:46)

 Bilgi  [BK. 64] Gerekçe
(TASARININ 63. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 64. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 63 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 52 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının üç fıkradan oluşan 63 üncü maddesinde, hukuka aykırılığı kaldıran hâllerde sorumluluk düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 52 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "VII. Meşru müdafaa, ıztırar ve kendi hakkım vikaye için kuvvet kullanılması" ibaresi Tasarıda "3. Sorumluluk" şekline dönüştürülmüştür. ...
(Şerh No: 10227 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:45)

 Bilgi  [BK. 63] Gerekçe
(TASARININ 62. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 63. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 62 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda yer verilmeyen, "VI. Hukuka aykırılığı kaldıran hâller / 1. Genel olarak" kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının iki fıkradan oluşan 62 nci maddesinde, hukuka aykırılığı kaldıran hâller düzenlenmektedir. Maddenin birinci fıkrasında, öğreti ve uygulamada da kabul edildiği gibi, yasal bir yetkiye dayanan ve bu yetkinin sınırları içinde kalan bir fiilin, zarara...
(Şerh No: 10226 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:45)

 Bilgi  [BK. 62] Gerekçe
(TASARININ 61. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 62. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 61 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 50 nci maddesinin birinci fıkrasının ikinci cümlesi ile 51 inci maddesinin ikinci fıkrasını kısmen karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 61 inci maddesinde, müteselsil sorumluluğun iç ilişki bakımından hükümleri düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 51 inci maddesinin kenar başlığında kullanılan "2. Muhtelif sebeplerin içtimai hâlinde" şeklinde...
(Şerh No: 10225 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:44)

 Bilgi  [BK. 61] Gerekçe
(TASARININ 60. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 61. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 60 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 50 nci maddesi ile 51 inci maddesinin birinci fıkrasını karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 60 inci maddesinde, müteselsil sorumluluğun dış ilişki bakımından hükümleri düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 50 nci maddesinin kenar başlığında kullanılan "VI. Müteselsil mesuliyet / 1. Haksız fiil hâlinde" şeklindeki ibareler, Tasarının 60 inci m...
(Şerh No: 10224 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:43)

 Bilgi  [BK. 60] Gerekçe
(TASARININ 59. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 60. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 59 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nda yer verilmeyen, "V. Sorumluluk sebeplerinin çokluğu /1. Sebeplerin yarışması" kenar başlıklı yeni bir maddedir. Tasarının tek fıkradan oluşan 59 uncu maddesinde, sorumluluk sebeplerinin yarışması düzenlenmektedir. Maddede, öğreti ve uygulamadaki çağdaş gelişmeler göz önünde tutularak, bir kişinin sorumluluğunun birden çok hukukî sebebe dayandırılabilmesi durumund...
(Şerh No: 10223 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:42)

 Bilgi  [BK. 59] Gerekçe
(TASARININ 58. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 59. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 58 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesinin ikinci fıkrasını karşılamaktadır. Tasarının tek fıkradan oluşan 58 inci maddesinde, ayırt etme gücünün geçici kaybı hâlinde verilen zarardan sorumluluk düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 54 üncü maddesinin kenar başlığında kullanılan "B. Temyiz kudretini haiz olmayanların mes'uliyeti" ibaresi, Tasarıda "4. Ayırt etme gücünün geçici...
(Şerh No: 10222 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:41)

 Bilgi  [BK. 58] Gerekçe
(TASARININ 57. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 58. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 57 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49 uncu maddesini kısmen karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 57 nci maddesinde, kişilik hakkının zedelenmesinde manevî tazminat düzenlenmekledir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49 uncu maddesinin kenar başlığında kullanılan "3. Şahsî menfaatlerin haleldar olması" şeklindeki ibare, Tasarının 57 nci maddesinde, "3. Kişilik hakkının zedelenmesi hâlinde" şe...
(Şerh No: 10221 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:41)

 Bilgi  [BK. 57] Gerekçe
(TASARININ 56. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 57. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 56 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 48 inci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 56 ncı maddesinde, haksız rekabet düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 48 inci maddesinin birinci fıkrasında kullanılan "yanlış ilânlar" şeklindeki ibare, iletişim teknolojisinde "meydana gelen gelişmeler göz önünde tutularak, Tasarıda "gerçek olmayan haberlerin yayılması veya bu tür ilân...
(Şerh No: 10220 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:40)

 Bilgi  [BK. 56] Gerekçe
(TASARININ 55. MADDESİ KANUNUN YASALAŞAN METNİNİN 56. MADDESİNE KARŞILIK GELMEKTEDİR.) MADDE 55 - 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47 nci maddesini karşılamaktadır. Tasarının iki fıkradan oluşan 55 inci maddesinde, bedensel bütünlüğün, zedelenmesi ve ölüm hâlinde manevî tazminatın belirlenmesi düzenlenmektedir. 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 47 nci maddesinde, hâkimin, bir kimsenin hukuka aykırı olarak cismanî zarara uğraması veya ölmesi durumunda, zarar görene ya da ölenin ailesine "adalete ...
(Şerh No: 10219 - Ekleyen: Av.Ufuk BOZOĞLU - Tarih : 13-02-2011 16:39)

 Bilgi  [HMK. 200] Madde Gerekçesi
Maddede 1086 sayılı Kanundaki senetle ispat kuralı aynen kabul edilmiştir. İspat sisteminde temel değişiklik yapılmadığı için, bu sistem içinde önemli bir hüküm olan senetle ispat kuralı da aynen muhafaza edilmiş, sadece senetle ispat kuralı için parasal sınır değiştirilmiştir. 1086 sayılı Kanunun 289 uncu maddesi hükmü, senetle ispat kuralının dışına çıkılarak, tanıkla ispata imkân tanıyan bir düzenlemeyi içermektedir. Ancak bu maddenin içeriği, senetle ispat kuralı ile doğrudan bağlantılı o...
(Şerh No: 10218 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:04)

 Bilgi  [HMK. 199] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanundan farklı olarak, belge kavramına da bu Tasarıda yer verilmiştir. Belge, bir üst kavram olarak kabul edilmiştir. Belge kavramının, hukukumuzda yeni yer alması sebebiyle ayrıca tanımı da yapılmıştır. Belge tanımlanmakla birlikte, senedin tanımlanmasından özel olarak kaçınılmıştır. Bunun bir sebebi, senedin öteden beri kanunda yer alması, bu konuda doktrinde ve yargı uygulamasında ciddi bir tereddüdün mevcut olmamasıdır. Ayrıca, senedin kesin delil olarak kabulü sebebiyle,...
(Şerh No: 10217 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:04)

 Bilgi  [HMK. 198] Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanundaki düzenlemenin bir değişiklik yapılmaksızın sadeleştirilmiş hâlidir. Hâkimin delilleri serbestçe değerlendireceği belirtilerek kanunî istisnalar saklı tutulmuştur.
(Şerh No: 10216 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:04)

 Bilgi  [HMK. 197] Madde Gerekçesi
Bu madde ile 1086 sayılı Kanunun farklı maddelerinde yer alan, delillerin incelenmesine ilişkin hususlar birlikte düzenlenmiştir. Birinci fıkrada, doğrudanlık ilkesinin de bir sonucu olarak, delillerin davaya bakan mahkeme huzurunda ve mümkün olduğunca birlikte ve aynı duruşmada inceleneceği belirtilmiştir. Ancak, kanunun belirttiği hallerde bu ilkeden vazgeçilebilir. Zorunlu durumlarda bazı delillerin incelenmesi başka bir duruşmaya bırakılabilir. İkinci fıkrada, başka yerde bulunan ve ma...
(Şerh No: 10215 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:04)

 Bilgi  [HMK. 196] Madde Gerekçesi
Bu madde, 1086 sayılı Kanundaki benzer düzenlemenin genelleştirilmiş hâlidir. 1086 sayılı Kanunda delilden vazgeçmeye ilişkin hüküm, senetlere ilişkin olarak düzenlenmişti ve uygulama ile doktrinde bu çerçevede yorumlayan görüşler olduğu gibi aksine görüşler de mevcuttu. Bu madde ile duruma açıklık getirilerek, herhangi bir delili gösteren tarafın, bu delilden vazgeçmek istemesi durumunda, bunun ancak karşı tarafın açık izni ile mümkün olduğu belirtilmiştir.
(Şerh No: 10214 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:04)

 Bilgi  [HMK. 195] Madde Gerekçesi
Bu madde 1086 sayılı Kanundaki ilgili hükmün daha açık ve yeniden düzenlenmiş hâlidir. Taraflar ellerinde bulunan delilleri sunmak, ellerinde bulunmayan delillerin ise nerede bulunduğuna ilişkin bilgi vermek durumundadırlar. Ancak, üçüncü kişilerle resmî makam veya mercilerin elinde bulunan delilleri tarafların temin etmesi onlardan beklenemez. Tarafların ellerinde bulunmayan delillerin incelenmesine karar verilmesi durumunda, mahkemece ilgili resmî makam ve mercilerle, üçüncü kişilere delil...
(Şerh No: 10213 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)

 Bilgi  [HMK. 194] Madde Gerekçesi
Bu madde yeni bir düzenlemedir. Maddenin amacı, bir yandan ispatın genel hükümleri çerçevesinde temel bir kavrama yer vermek iken, diğer yandan da uygulamada genel geçer ifadelerle somut vakıalara dayanmadan davaların açılıp yürütülmesinin önüne geçmektir. Birinci fıkrada, somutlaştırma yükü düzenlenmiştir. Bir davada, ispat faaliyetinin tam olarak yürütülebilmesi, mahkemenin uyuşmazlığı doğru tespit ederek yargılama yapabilmesi, karşı tarafın ileri sürülen vakıalara karşı kendini savunabilme...
(Şerh No: 10212 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)

 Bilgi  [HMK. 193] Madde Gerekçesi
Maddede 1086 sayılı Kanunda da kabul edilmiş olan delil sözleşmesi, sınırları ve türleri de belirtilerek yeniden düzenlenmiştir. Birinci fıkrada, tarafların kanunda belirli delillerle ispatı öngörülen vakıaların, başka delil veya delillerle de ispat edilebileceğini kararlaştırabilecekleri ya da belirli delillerle ispatı öngörülmeyen vakıaların, belirli delil veya delillerle ispatı konusunda sınırlama getirebilecekleri kabul edilmiştir. Birinci durumda, münhasır olmayan delil sözleşmesi; ik...
(Şerh No: 10211 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)

 Bilgi  [HMK. 192] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 367 nci maddesine karşılık gelen bu maddeyle, kanunda düzenlenmemiş olan delillerin hukukî çerçevesi çizilmiştir. Bu düzenleme, 1086 sayılı Kanundaki anlayışı muhafaza etmekte ve delilleri tek tek sayarak sınırlamamaktadır. Her ne kadar tanık beyanı, bilirkişi görüşü, senet ve yemin ayrı ayrı düzenlenmişse de amaç, sadece düzenlenmiş olan bu unsurların delil olabilmesi değildir. Maddeyle, kanunun belirli bir delille ispat zorunluluğunu öngörmediği hâllerde, kanunda düzenlenme...
(Şerh No: 10210 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)

 Bilgi  [HMK. 191] Madde Gerekçesi
Bu madde 1086 sayılı Kanunun 239 uncu maddesinin karşılığı olup, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılmaksızın dili sadeleştirilmiştir.
(Şerh No: 10209 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)

 Bilgi  [HMK. 190] Madde Gerekçesi
İspat yüküne ilişkin kural daha önce Türk Medenî Kanununda düzenlenmiş olmasına rağmen ispat yükü kurallarının maddî hukuk temelli olmakla birlikte bir usul hukuku müessesesi olması sebebiyle, bu Kanun içerisinde yeniden düzenlenmiştir. Ayrıca bu durum, ispat hukukuna ilişkin tüm genel hükümlerin birlikte düzenlenmesinin de bir sonucudur. İspat yükü kuralı, Türk Medenî Kanunundaki düzenleniş tarzına göre daha açık ve üzerinde uzlaşılan bir şekilde ifade edilmiştir. Birinci fıkrada, ispat ...
(Şerh No: 10208 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)

 Bilgi  [HMK. 189] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 218 ve 287 nci maddelerindeki düzenlemelere kısmen karşılık gelen bu maddenin birinci fıkrası ile, ispat hakkı kavramı, kanunî sınırları belirtilmek suretiyle, bir davanın her iki tarafına da tanınmış olmaktadır. Böylece ispat, bu maddede taraflar bakımından sadece bir yük olmanın ötesinde aynı zamanda kanunî bir hak olarak düzenlenmiştir. İkinci fıkra ile, ispat hakkının delillere ilişkin yönünün hukukî çerçevesi çizilmiş, bir davada ileri sürülebilecek her türlü delilin ...
(Şerh No: 10207 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)

 Bilgi  [HMK. 188] Madde Gerekçesi
Bu madde, 1086 sayılı Kanunun 236 ncı maddesinin karşılığı olup, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılmaksızın dili sadeleştirilmiştir.
(Şerh No: 10206 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)

 Bilgi  [HMK. 187] Madde Gerekçesi
Bu madde 1086 sayılı Kanunun 238 inci maddesinin karşılığı olup, içeriğinde herhangi bir değişiklik yapılmaksızın dili sadeleştirilmiştir. Maddede geçen “Herkesçe bilinen” ibaresi “Maruf ve meşhur ”tabirinin karşılığı olarak ve her iki terimi kapsayacak anlamda kullanılmıştır.
(Şerh No: 10205 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)

 Bilgi  [HMK. 186] Madde Gerekçesi
Maddede hükümden önceki son yargılama aşaması olan sözlü yargılama aşaması düzenlenmiş bulunmaktadır. Hangi yargılama usulü uygulanırsa uygulansın tarafların yargılamada sözlü olarak görüş ve değerlendirmelerini ifade etmeleri özel bir önem taşımaktadır. Yazılı yargılama usulü içerisinde de tarafların hükümden önce son kez mahkeme huzurunda sözlü değerlendirme yapıp açıklamada bulunmaları, doğru bir karar verilmesi bakımından önemlidir. Birinci fıkrada, tahkikatın bitiminden sonra sözlü yargı...
(Şerh No: 10204 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)

 Bilgi  [HMK. 185] Madde Gerekçesi
Toplu mahkemelerde tahkikat için görevlendirilen hâkim, tahkikatın tamamlandığı kanaatine varırsa, tarafların davanın tümü hakkında açıklama yapabilmelerinin sağlanması için dosyayı mahkeme başkanına verir. Toplu mahkeme gerçeğin ortaya çıkması ve davanın aydınlanabilmesi için gerekli görürse, tahkikat hâkimi tarafından dinlenen tanıkları ve bilirkişiyi tekrar çağırıp dinleyebilir. 1086 sayılı Kanunun 378 inci maddesinde de düzenlenmiş olan bu imkânla, mahkeme, tarafların daha önce dilekçele...
(Şerh No: 10203 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:03)

 Bilgi  [HMK. 184] Madde Gerekçesi
Bu madde 1086 sayılı Kanunun 375 inci maddesine karşılık gelmektedir. Ancak söz konusu maddeden farklı olarak burada hâkim taraflara öncelikle tahkikat hakkında sözlü açıklama yapabilmeleri için imkân hazırlamakta olup, taraf tahkikat hakkında açıklamalarda bulunmak durumundadır. Hâkim dosyadaki tüm delilleri inceledikten sonra taraflara tahkikat hakkında açıklama yapabilmeleri için söz verir. Yapılan sözlü açıklamalardan sonra mahkeme gerekli görürse tahkikatı sürdürür. Aksi hâlde tahkikatın...
(Şerh No: 10202 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:02)

 Bilgi  [HMK. 183] Madde Gerekçesi
Maddeyle, dava dosyasında bulunan belgelerdeki açık yazı ve hesap hatalarının, karar verilinceye kadar düzeltilebileceği, bu hataların düzeltilmesi sonucunda yargılama uzamışsa yargılama giderlerinin hesaplanmasında bu durumun da dikkate alınacağı düzenlenmiştir. Diğer yandan madde, 1086 sayılı Kanunun 80 inci maddesinin sadeleştirilmiş şeklidir. Bu maddede geçen “daima” ibaresi yerine “karar verilinceye kadar” ifadesi kullanılmıştır.
(Şerh No: 10201 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 15:02)

 Bilgi  [HMK. 182] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 90 ıncı maddesinde yer alan, kötüniyetle yapılan ıslaha ilişkin hüküm, önemli değişiklikler yapılarak ve ifadesi sadeleştirilerek yeniden düzenlenmiştir. Buna göre, ıslahın davayı uzatmak veya karşı tarafı rahatsız etmek gibi kötüniyetle yapıldığı anlaşılırsa, mahkeme, yapılan ıslahı dikkate almadan karar verebilecektir. Bilindiği gibi, daha önce kötüniyetle ıslah yapılsa dahi ıslah geçerli kabul ediliyor, ancak, mahkeme para cezasına ve karşı tarafın zararlarının ödenmesine ...
(Şerh No: 10200 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)

 Bilgi  [HMK. 181] Madde Gerekçesi
Bu maddede, 1086 sayılı Kanunda mevcut olmayan bir hükme yer verilmiştir. Bir önceki maddede tamamen ıslah ayrıca düzenlendiğinden, kısmen ıslahın da aynı şekilde düzenlenmesi uygun görülmüştür. Kısmen ıslah yoluna başvuran taraf, ıslah talebiyle birlikte, ıslah etmek istediği işlemi ve ne şekilde ıslah edeceğini de belirtebilir. Bu şekilde ıslah talebiyle birlikte işlem de hemen ıslah edilirse, dava buna göre görülecektir. Ancak, kısmen ıslaha başvurmak isteyen taraf, ıslah talebiyle birlik...
(Şerh No: 10199 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)

 Bilgi  [HMK. 180] Madde Gerekçesi
"Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının 184 üncü maddesinin görüşülmesi esnasında aşağıdaki gerekçelerle önerge verilmiştir. “Tamamen ıslah hâlinde ne yapılması gerektiği konusunda uygulamada tereddüt ortaya çıkabilmektedir. Düzenlemeyle bu tereddüt açıklığa kavuşturulmuştur. Davasını tamamen ıslah eden taraf, bu bildirimden itibaren yedi gün içinde yeni bir dava dilekçesi vermek zorundadır. Böylece, ıslah yapan tarafın davayı gereksiz yere uzatmadan davanın yeni şekline göre dilekçe ve...
(Şerh No: 10198 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)

 Bilgi  [HMK. 179] Madde Gerekçesi
Bu madde ile, ıslahın yapılması hâlinde hangi etki ve sonuçların doğacağı düzenlenmiştir. Madde esas olarak 1086 sayılı Kanunun 87 nci maddesinin karşılığıdır. Söz konusu 87 nci madde, bu düzenlemede fıkralara ayrılmış, ifadesinde ve kapsamında bazı değişiklikler yapılarak düzenlenmiştir. Birinci fıkrada, ıslahın, ıslah eden tarafın belirteceği noktadan itibaren, usul işlemlerinin yapılmamış sayılması sonucunu doğuracağı belirtilmiştir. İkinci fıkrada ise ıslah ile geçersiz sayılamayacak i...
(Şerh No: 10197 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)

 Bilgi  [HMK. 178] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 86 ncı maddesi hükmünün ifadesi ve kapsamında bazı değişiklikler yapılarak, tekrar düzenlenmiştir. Buna göre, ıslah sebebiyle geçersiz hâle gelen işlemlerle, karşı tarafın uğradığı zarar dışında, uğrayabileceği zarar da hükmün kapsamına dahil edilmiştir. Ayrıca, 1086 sayılı Kanunun 86 ncı maddesinde, geçersiz sayılan işlemler sebebiyle karşı tarafın zararlarının hemen tazmini öngörülmüş ise de, bu maddede zarar ve ziyanlar karşılığı olarak takdir edilen teminatın öngörüle...
(Şerh No: 10196 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)

 Bilgi  [HMK. 177] Madde Gerekçesi
Maddeyle, ıslahın tahkikat sona erinceye kadar yapılabileceği kabul edilmiştir. Bu hüküm, esas olarak 1086 sayılı Kanunun 84 üncü maddesinde düzenlenmiş ve orada tahkikata tâbi olan davalarda, tahkikat sona erene kadar, tahkikata tâbi olmayan davalarda ise yargılamanın sonuna kadar yapılabileceği belirtilmiştir. Ancak, bu düzenleme çerçevesinde, tahkikata tâbi olan ve tâbi olmayan dava ayırımına gerek duyulmadığı için, ıslahın tahkikatın sonuna kadar yapılması esası kabul edilmiştir. Maddenin...
(Şerh No: 10195 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:34)

 Bilgi  [HMK. 176] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun 83 üncü maddesi hükmü esas olarak kabul edilmiş, ancak anlaşılmasını kolaylaştırmak için ifadesi değiştirilmiş ve iki fıkra hâlinde düzenlenmiştir. Taraflar, daha önce olduğu gibi, ıslah yolu ile iddialarını ve savunmalarını genişletip değiştirebileceklerdir. Buna göre, davacı dava dilekçesinde belirttiği dava sebebini değiştirebileceği gibi, örneğin; daha önce belirttiği ödünç sözleşmesi sebebini değiştirip, sebepsiz zenginleşme sebebine dayanabilecektir. Keza, davacı dav...
(Şerh No: 10194 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 175] Madde Gerekçesi
Tarafın isticvabı tarafın bir nevi tanıklığıdır. Bu sebeple tanıklığa ilişkin sır nedeniyle çekinmeye dair 252 (yasada 249), menfaat ihlâli tehlikesi nedeniyle çekinmeye dair 253 üncü (yasada 250 nci) maddeler ile tanıkların mahkeme huzurunda dinlenmesine, tanığın dinlenmeden önce bilgilendirilmesine, tanığın dinlenilme şekline, karşı tarafın isteği üzerine soru yönlendirilmesine, karşı tarafın doğrudan soru yönlendirme yasağına ve gerektiğinde tercüman veya bilirkişi kullanılmasına ilişkin 262 ...
(Şerh No: 10193 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 174] Madde Gerekçesi
Bu madde, 1086 sayılı Kanunun 235 inci maddesinden ifadesi değiştirilerek ve sadeleştirilerek alınmıştır. Son cümlede “haklı sebep olmaksızın” tutanağı imzalamaktan kaçınma hâlinde bunun da tutanakta gösterilmesi hükme bağlanmıştır. İsticvap olunanın göstereceği haklı sebebin de tutanağa geçirilmesi tabiîdir. Haklı sebebin anlamı ve sınırını belirlemek her zaman çok kolay olmadığından, isticvap olunanın kendince ortaya koyduğu haklı sebebin değerlendirmesi hâkim tarafından serbestçe takdir edile...
(Şerh No: 10192 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 173] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrası, 1086 sayılı Kanunun 231 inci maddesinde yer alan, mahcur veya küçük kişiler yerine, bunların velisi veya vasisinin isticvap edileceğine ilişkin düzenleme, “Bizzat isticvap edilme” kenar başlıklı 176 ncı maddenin gerekçesinde gösterildiği üzere bu Tasarıya alınmamış, değişikliği vurgulamak üzere bu fıkra düzenlenmiştir. İkinci fıkra, isticvap olunacak kişiyi, doğruyu söylemeye yönlendirme görevini hâkime yükleyen bir hükümdür. Üçüncü fıkraya, 1086 sayılı Kanunun 23...
(Şerh No: 10191 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 172] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrasına, 1086 sayılı Kanunun 232 nci maddesi sadeleştirilerek alınmıştır. Birinci fıkranın ikinci cümlesi ise yeni bir hükümdür. İmkân oldukça tarafın hüküm verecek hâkimle yüz yüze gelmesinde, gerçeğin ortaya çıkması bakımından fayda umulmuş, mahkemenin yargı çevresi dışında fakat mahkemenin bulunduğu ilde bulunan kişilere dahi mahkemeye gelme mecburiyeti getirilmiştir. Ancak mahkemenin bulunduğu il dışında oturanlar için ses ve görüntü nakline ilişkin teknik imkânlardan y...
(Şerh No: 10190 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 171] Madde Gerekçesi
Bu maddede 1086 sayılı Kanunun 234 üncü maddesinde düzenlendiği gibi, isticvap edilecek kimselerin mahkemeye çağrılmaları ile gelmemeleri yahut cevap vermemelerinin sonuçları gösterilmiştir.
(Şerh No: 10189 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 170] Madde Gerekçesi
Bu madde, 1086 sayılı Kanunun 231 inci maddesinden alınmıştır. Tüzel kişilerin isticvabı söz konusu olduğunda, tüzel kişiyi temsile yetkili kimseler davet edilerek isticvap edilecektir. Buna karşılık ergin olmayan veya kısıtlıların isticvap edilmesi söz konusu olduğunda ise onlar adına kanunî temsilcileri davet edilerek isticvap edilecektir. Ancak, ergin olmayan veya kısıtlıların bizzat dava açabilecekleri hâllerde, bizzat kendilerinin isticvabı düzenlenmiştir. Ergin olmayan veya kısıtlıl...
(Şerh No: 10188 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 169] Madde Gerekçesi
Maddenin birinci fıkrası, 1086 sayılı Kanunun 230 uncu maddesinin birinci fıkrasının birinci cümlesinden, ifadesi sadeleştirilmek suretiyle, alınmıştır. İkinci fıkra ise aynı maddenin ikinci fıkrasının, güncelleştirilmiş şeklidir. Böylece hâkime, taraftan kendisini bağlayıcı beyan alma imkânı getirilmiştir.
(Şerh No: 10187 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 168] Madde Gerekçesi
Bu maddede, bölge adliye mahkemelerinin kuruluşu da dikkate alınarak, aynı yargı çevresinde yer alan aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahkemelerinde görülmekte olan davalar yönünden verilen birleştirme ve ayırma kararlarına karşı istinaf yoluna; bölge adliye mahkemesi kararları hakkında ise temyiz yoluna ancak esas hükümle birlikte gidilebileceği vurgulanmıştır. Ayırma ve birleştirme kararları bakımından tek başına istinaf yoluna başvurulması bölge adliye mahkemelerinde hükmün kaldırılarak esastan ...
(Şerh No: 10186 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 167] Madde Gerekçesi
“Davaların ayrılması” başlığını taşıyan bu maddede 1086 sayılı Kanunun 46 ncı maddesi metnine bağlı kalınmış olup, davaların ayrılmasına karar verilmesi hâlinde mahkeme, davaları başka bir mahkemeye göndermeyip, bizzat bakmaya devam edecektir. Sözü edilen husus, usul ekonomisinin bir gereği olarak bu düzenlemeye yansıtılmıştır. Öte yandan, 1086 sayılı Kanunun 47 nci maddesi hükmü, uygulama alanının bulunmaması sebebiyle ve teorideki düşüncelere de uygun olarak bu Tasarıda yer almamıştır.
(Şerh No: 10185 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 14:33)

 Bilgi  [HMK. 152] Madde Gerekçesi
"Adalet Komisyonu Raporu"ndan: "...Tasarının 156 ncı maddesinden sonra gelmek üzere madde ihdas edilmesi için aşağıdaki gerekçelerle önerge verilmiştir. “Duruşma, yargılamada sözlü ve canlı bir süreci ifade etmektedir. Bu süreç ve aşama, yargılamada doğrudanlık ilkesine, adil yargılanma ve hukukî dinlenilme hakkına ve bunlara bağlı olarak gerçeğin anlaşılması ve ortaya çıkmasına hizmet etmektedir; ayrıca sözlülük ilkesinin de en somut tezahür şeklidir. Bu aşamanın etkin bir şekilde kullanılm...
(Şerh No: 10184 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:58)

 Bilgi  [HMK. 166] Madde Gerekçesi
“Davaların birleştirilmesi” başlığını taşıyan bu maddeye göre, ayrı ayrı açılmış davalar arasında ancak bu maddede gösterilen anlamda bir bağlantı bulunması hâlinde, davaların birleştirilmesi istenebilir. Davaların aynı veya birbirine benzer sebeplerden doğması ya da biri hakkında verilecek hükmün diğerini etkileyecek nitelikte bulunması hâlinde, davaların birleştirilmesi usul ekonomisi açısından önem taşımaktadır. Bu durumda aynı yargı çevresinde yer alan, aynı düzey ve sıfattaki hukuk mahk...
(Şerh No: 10183 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)

 Bilgi  [HMK. 165] Madde Gerekçesi
Bir davanın görülmesi sırasında ortaya çıkan ve bu davanın incelenebilmesi veya sonuçlandırılabilmesi için, mahkemenin görevi dışında kalması sebebiyle, görevli yargılama makamınca çözümlenmesine kadar beklenilmesi gereken sorunlara, bekletici sorun denir. 1086 sayılı Kanunda bekletici soruna ilişkin bir hüküm yer almamakta iken, bu maddede iki tür bekletici sorun düzenlenmiştir. Birinci hâl, bir davada hüküm verilebilmesi, başka bir davaya veya idarî makamın tespitine yahut dava konusuyl...
(Şerh No: 10182 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)

 Bilgi  [HMK. 164] Madde Gerekçesi
Bu madde, 1086 sayılı Kanunun 223 ve 224 üncü maddelerinin tek madde altında düzenlenmiş hâlidir. Hâkimin, davada ileri sürülen ön sorun hakkında öncelikle incelemeye değer bulunup bulunmadığı yönünden karar vermesi, şayet incelemeye değer görür ise bu incelemenin usulü tanzim edilmiştir.
(Şerh No: 10181 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)

 Bilgi  [HMK. 163] Madde Gerekçesi
1086 sayılı Kanunun Beşinci Faslında düzenlenmiş olan “Hadise” kurumu bu Tasarıda, “Ön Sorun” olarak ifade edilmiştir. Bu madde 1086 sayılı Kanunun 222 nci maddesinin karşılığı olup, ön sorunun duruşma sırasında veya dışında nasıl ileri sürülebileceği düzenlenmiştir.
(Şerh No: 10180 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)

 Bilgi  [HMK. 162] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 158 inci maddesine tekabül etmektedir. 158 inci maddedeki kurallar muhafaza edilmiştir.
(Şerh No: 10179 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:47)

 Bilgi  [HMK. 161] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 157 nci maddesinin ikinci cümlesine tekabül etmektedir. Davanın tarafları, katılanlar ya da Avukatlık Kanununun açık hükmüne göre avukatlar dosyayı inceleyebilecektir. Dava ile ilgili olduğunu bildiren kişiler ise bunu yaklaşık olarak ispata yarayan delilleri göstermeli ve hâkimin iznini almalıdır. Gizli olarak saklanmasına karar verilen belge ve tutanaklara gelince; 162 nci maddenin gerekçesinde açıklandığı üzere davanın hiçbir evrakı taraflardan ve davaya katı...
(Şerh No: 10178 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 160] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 156 ncı maddesinin ikinci fıkrasına tekabül etmektedir. Dosyanın dizi listesine bağlanması, içeriğinin daha iyi saklanması bakımından önem taşır. Bu konu ayrı bir madde hâline getirilerek mahkeme personelinin dikkati çekilmek istenmiştir.
(Şerh No: 10177 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 159] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 156 ncı maddesine tekabül etmektedir. Belgenin dosyaya konuluş tarihi, davanın seyri bakımından önem taşır. Belgenin dosyaya havale tarihini belirleme işini hâkim yapar veya görevlendirilmişse yazı işleri müdürü de yerine getirebilir. İkinci fıkrada, davanın delili olarak dosyada bulunan belgenin, kaybolmasını önlemek amacıyla, re’sen veya talep üzerine alınacak tedbirler düzenlenmiştir. Dava dosyasının bir başka mahkeme ya da merci tarafından istenilmesi durumunda,...
(Şerh No: 10176 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 158] Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanunun 155 inci maddesine tekabül etmektedir. Davanın hiçbir evrakı taraflardan ve davaya katılandan gizlenemez. Taraflar ve katılan dava evrakını istedikleri zaman, kuralları çerçevesinde inceler. Mahkemeler dava evrakının taraflarca incelenmesini kolaylaştıracak tedbirleri de almalıdır. Bu tedbirler kapsamında tutanakların örneklerinin tamamen ya da kısmen taraflara veya katılana verilmesi hüküm altına alınmıştır. Ancak dava evrakı arasına getirilen veya konan belgelerin ...
(Şerh No: 10175 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 157] Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanunun 154 üncü maddesine tekabül etmektedir. Zabıt kâtipleri, mahkemenin oluşumunda önemli unsurlardır. Binaenaleyh tüm mahkeme işlemlerinde hâkimin yanında bulunmalıdırlar. Çok istisnaî hâllerde, zabıt kâtibi hukukî veya fiilî sebeplerle görev yapamayacak durumda olur ve işin de gecikmesinde sakınca bulunursa, ehil olan herhangi bir kimse yemin ettirilerek, zabıt kâtibi olarak görevlendirilebilir. Böylece, işin, süratle görülmesinin mümkün hâle getirilmesi amaçlanmıştır.
(Şerh No: 10174 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 156] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 153 üncü maddesine tekabül etmektedir. 153 üncü maddede, tutanağın ispat gücü, sadece sözlü muhakemeye hasredilmişken, yeni sistem içerisinde bu güç, ön inceleme ile tahkikat ve yargılamanın diğer işlemlerine de teşmil edilmiştir.
(Şerh No: 10173 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 155] Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanunun 152 nci maddesine tekabül etmekte ve tutanağın imza altına alınması düzenlenmektedir. Maddenin birinci fıkrasında, hâkim ve zabıt kâtibine tutağın derhal imzalanması gereği hatırlatılmaktadır. Zira dava evrakının ana belgelerinden biri de tutanaklardır. Bu belgenin tartışma yaratmayacak bir biçimde düzenlenmesi davanın selameti bakımından önem taşır. İkinci fıkrada ise tutanağa imza koyması gereken ve fakat imza bilmeyenler ile imza veya parmak izi koyamayanları...
(Şerh No: 10172 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 154] Madde Gerekçesi
Madde 1086 sayılı Kanunun 151 inci maddesine tekabül etmektedir. Birinci fıkrada, tutanağa, yargılama işlemleri ile iki tarafın ve diğer ilgililerin sözlü açıklamalarının yazılacağı belirtilip, böylece tutanağın amacı ortaya konmuştur. İkinci fıkrada, sözlü açıklamaların doğrudan ancak hâkimin izniyle tutanağa geçirilebileceği belirtilmiş; üçüncü fıkrada, tutanakta mutlaka bulunması gereken hususlar gösterilmiştir. Bu fıkranın (ç) bendinde, imza ile onanması zorunlu bazı işlemler gösterilmiş,...
(Şerh No: 10171 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 153] Madde Gerekçesi
Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin 10 uncu maddesinin ikinci fıkrasında “Herkes görüşlerini açıklama ve anlatım özgürlüğüne sahiptir. Bu hak, … haber veya fikir almak ve vermek özgürlüğünü de içerir… bu özgürlükler, demokratik bir toplumda, zorunlu tedbirler niteliğinde olarak… yargı gücünün otorite ve tarafsızlığının sağlanması için yasayla… sınırlamalara ve yaptırımlara bağlanabilir.” biçiminde ifade edilen kural uyarınca ve birçok batı ülkeleri kanunlarında olduğu gibi, madde ile, yargılamanı...
(Şerh No: 10170 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 13:46)

 Bilgi  [HMK. 151] Madde Gerekçesi
Madde, 1086 sayılı Kanunun 150 nci maddesine tekabül etmektedir. Maddenin birinci fıkrasında, 1086 sayılı Kanunun bu konudaki hükmü benimsenmiş, mahkemenin düzenini bozan kimsenin, öncelikle mahkeme salonundan çıkartılması yaptırımı ile karşılaşması düzenlenmiştir. Maddenin ikinci fıkrasında ise mahkemenin düzenini bozmakta veya münasip olmayan söz ve davranışta ısrar eden kişilere, Ceza Muhakemesi Kanununda olduğu gibi, disiplin hapsi öngörülmüştür. Mahkemenin düzenini bozan veya münasip...
(Şerh No: 10169 - Ekleyen: Av.Nevra ÖKSÜZ - Tarih : 13-02-2011 12:13)

 
THS Sunucusu bu sayfayı 0,73556709 saniyede 10 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.