Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

4857 S.lı İş Kanunu MADDE 17
SÜRELİ FESİH

Belirsiz süreli iş sözleşmelerinin feshinden önce durumun diğer tarafa bildirilmesi gerekir.

       İş sözleşmeleri;

       a) İşi altı aydan az sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak iki hafta sonra,

       b) İşi altı aydan birbuçuk yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak dört hafta sonra,

       c) İşi birbuçuk yıldan üç yıla kadar sürmüş olan işçi için, bildirimin diğer tarafa yapılmasından başlayarak altı hafta sonra,

       d) İşi üç yıldan fazla sürmüş işçi için, bildirim yapılmasından başlayarak sekiz hafta sonra,

       Feshedilmiş sayılır.

       Bu süreler asgari olup sözleşmeler ile artırılabilir.

       Bildirim şartına uymayan taraf, bildirim süresine ilişkin ücret tutarında tazminat ödemek zorundadır.

       İşveren bildirim süresine ait ücreti peşin vermek suretiyle iş sözleşmesini feshedebilir.

       İşverenin bildirim şartına uymaması veya bildirim süresine ait ücreti peşin ödeyerek sözleşmeyi feshetmesi, bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddesi hükümlerinin uygulanmasına engel olmaz. 18 inci maddenin birinci fıkrası uyarınca bu Kanunun 18, 19, 20 ve 21 inci maddelerinin uygulanma alanı dışında kalan işçilerin iş sözleşmesinin, fesih hakkının kötüye kullanılarak sona erdirildiği durumlarda işçiye bildirim süresinin üç katı tutarında tazminat ödenir. Fesih için bildirim şartına da uyulmaması ayrıca dördüncü fıkra uyarınca tazminat ödenmesini gerektirir.

       Bu maddeye göre ödenecek tazminatlar ile bildirim sürelerine ait peşin ödenecek ücretin hesabında 32 nci maddenin birinci fıkrasında yazılan ücrete ek olarak işçiye sağlanmış para veya para ile ölçülmesi mümkün sözleşme ve Kanundan doğan menfaatler de göz önünde tutulur.

İşK. MADDE 17 Ek Bilgi/Yorum

Üyemizin Notu: İş Kanunu'nun 17. maddesinde yer alan ve uygulamada karışıklık yaratan kurumlardan biri de "kötüniyet tazminatı"dır.

Birçok kişi 4857 sayılı Kanun'a tabi tüm işçilerin kötüniyet tazminatı talep edebileceği düşüncesindir. Oysa yasal düzenlemede buna bir sınırlama getirilmiştir. Her işçi değil sadece iş güvencesi kapsamı dışında olan işçiler kötüniyet tazminatı talep edebilecektir.

Yani yasakoyucu örneğin altı aylık kıdemi olmadığı için iş güvencesi kapsamı dışında kalan işçiye farklı bir imkan getirmiş ve kötüniyet tazminatı talep edebilmesinin önünü açmıştır. Ancak buna karşın iş güvencesi kapsamında olduğu için işe iade davası açma hakkı olan bir işçiyi kötüniyet tazminatı talep etme hakkından yoksun bırakmıştır.

Dolayısıyla bir işçinin işe iade davası açma hakkı ile kötüniyet tazminatı talep etme hakkı birarada bulunmaz. İşçi ya işe iade davası açabilen gruptadır ya da kötüniyet tazminatı talep edebilen grupta.

Uygulamada iş güvencesi kapsamında olan işçiler için alacak davası açılırken ayrı bir kalem olarak kötüniyet tazminatı da talep edilmekte ancak yukarıda bahsettiğimiz sebeplerle talep reddedildiğinde işçi aleyhine vekalet ücretine hükmedilmektedir.


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Engin ÖZOĞUL
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 05-11-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02273893 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.