Üyemizin Notu:
Gerekçe; Yürürlükteki Kanunun 243 üncü maddesini karşılamaktadır.
Madde, yürürlükteki metne göre farklı bir ilke getirmemekle birlikte, evlilik içinde ana rahmine düşen çocuğun soybağının reddinde kanıtlama yükünü, daha kapsamlı olarak ve açık ifadelerle düzenlemektedir. Hüküm kaynak Kanunda 1976 yılında yapılan değişiklik (m.256a) izlenmek suretiyle kaleme alınmıştır.
Birinci fıkra, çocuğun evlilik içinde doğmuş olması hâlinde kanıtlama zorunluluğunun davacıya ait olduğunu ve bu kanıtlamanın da, babalığı karine olarak kabul edilen kocanın baba olmadığının kanıtlanması şeklinde gerçekleştirileceğini düzenlemektedir. Fıkranın, yürürlükteki metne göre bir farkı, davacı olarak "koca" yerine genel bir deyişle "davacı" terimini kullanmış olmasıdır; çünkü soybağının reddi davasını koca dışındaki kişiler de açabilmektedir, ikinci fark ise, davacının kanıtlama zorunluluğunun çocuğun evlenmeden başlayarak en az yüzseksen gün sonra doğmuş olması hâlinde söz konusu olacağı hususunun bu fıkraya değil, bir sonraki fıkraya alınmış olmasıdır.
Yürürlükteki metinde bulunmayan ikinci, fıkrada, davacının kocanın baba olmadığını kanıtlama zorunluluğunun yukarıda sözü edilen yüzseksen günlük süre ölçüsüne bağlandığı doğrudan ifade edilmek yerine; birinci fıkrada belirtilen "evlilik içinde ana rahmine düşme" kavramı ile neyin kastedildiği açıklanmakta ve evlenmeden başlayarak en az yüzseksen gün geçtikten sonra ve evliliğin sona ermesinden başlayarak en fazla üçyüz gün içinde doğan çocuğun evlilik içinde ana rahmine düşmüş sayılacağı hükme bağlanmaktadır.
|