Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

6183 S.lı Amme Alacaklarının Tahsili Hakkında Kanun MADDE 7
Borçlunun ölümü halinde, mirası reddetmemiş mirasçılar hakkında da bu kanun hükümleri tatbik edilir. Borçlunun ölümünden evvel başlamış olan muamelelere devam olunur. Terekenin bir mahkeme veya iflas dairesi tarafından tasfiyesini gerektiren haller bu hükmün dışındadır.
Mirasın tutulan defter mucibince kabulü halinde, mirasçı, deftere kaydedilmemiş olsa dahi amme alacağından mirastan kendisine düşen miktar ile mesuldür.
Defter tutma muamelesinin devamı müddetince satış yapılmaz.

Borçlunun ölümü halinde, kamu borçlarından mirasçıların sorumluluğu

Üyemizin Notu: Mirasçıların sorumluğunu düzenleyen kanunun 7'nci maddesi ,borçlunun ölümünden önce kamu alacakları bakımından, hakkında başlatılan işlemlere devam edileceği( ölenin ölüm tarihinden önce başlatılıp kesinleşmiş takipler bakımından ) ve mirası rettetmemiş mirasçılarının da bu kanun hükümlerine göre takip edileceğine yönelik bir düzenleme öngörmüştür. Kanunun anılan maddesindeki düzenleme ile Takip işlemleri tereke üzerinden devam ve yine bu kanunun 50 maddesi hükmü ile ölüm günü dahil olmak üzere takibe 3 gün ara verilecek olup Üçüncü günün bitiminden itibaren takibe kalındığı yerden devam edilecektir. 6183 sayılı AATUHK 50/2. madde hükmü mirasçıların durumu dikkate alınmaksızın, alacağın terekeden tahsili için yapılan bir işlemdir. 6183 sayılı kanun bu dzenleme ile kesinleşen takipler yönünden 2004 sayılı İİK'nun 53. maddesindeki düzenlemeden uzaklaşıp, borçlunun ölümü halinde takibin üç gün süreyle geri bırakılmasını, bu sürenin bitiminde ise, terekenin borçları için takibe devam olanağını öngörmüştür. Zira 2004 sayılı İİK 53 maddesine göre borçlunun takibin yapılıp kesinleşmesinden sonra olmesi durumunda, takibin tereke veya mirasçılara yönelik olarak devamının istemnesi gerekir, bu hükümle alacaklıya 2 seçenek tanınmıştır
1- Alacaklının, takibin mirasçılara yönelik devamını talep etmesi durumunda, Türk Türk Medeni Kanununun Mirasın reddine ilişkin hükümleri göz önnde bulundurularak 3 aylık sürenin beklenilmesi zorunluluğu vardır. Bu 3 aylık sürenin birmesinden sonra mirası reddetmemiş mirasçılar aleyhine takibin devamına karar verilebilecektir. Bu durumda mirasçılara yeniden ödeme emeri çıkarılmasına gerek muhtıra gönderilerek takibin kendilerine karşı da sürdürüleceğinin bildirilmesi ile mümkündür.
2- Alacaklının terekeye karşı takibin devamına talepte bulunması ve bu doğruştuda karar aldırması durumunda, bu aşamadan sonraki işlemler terekeyi yönetecek merciye bildirilmesi telbiğ edilmesi gerekecektir. bu seçeneğin tercih edilebilmesi durumunda,"terekenin henüz taksim edilmemiş veya resmi tasfiyeye tabii tutulmamış yahut mirasçılar arasında aile şirketi tesis edilmemiş olması gerekir. Tereke hakkındaki takipte borçlu hayatta olsaydı hangi usul uygulanacak idi ise o usul uygulanır. Dolayısıyla borçlu hakkında iflas, haciz, rehnin paraya çevrilmesi yollarından hangisi ile takip yapılmışsa takibe o yolla devam edilir.
" ( Yargıtay 12 Hukuk Dairesi 19.03.2007 tarih,2007/2701 E,2007/5159 K.)
Alacaklının bu seçimlikik haklarını kullanmamış olması durumunda ise takibin devamı mümkün olmayacaktır.
işte bu durumda, 6183 sayılı kanunun 7 madesindeki düzenleme 2004 sayılı kanunun 53 maddesindeki düzenlemeden ayrık bir durum ortaya çıkarmaktadır ki bu durum da, takibin, mirasçıların durumunu göz önünde bulundurmaksızın ve her hangi bir takip talebine de gerek olmaksızın terekeye karşı devam edeceğinin öngörülmüş olmasıdır,vergi icra hukukunun bu düzenlemesi bu bakımdanözel hukuktaki düzenlemeden Kamu menfaatini kişi menfaati üzerinde görmüş olduğunu ortaya çıkarmıştır.
Ancak,Terekenin bir mahkeme veya iflas dairesi tarafından tasfiyesini gerektiren hallerin mevcut olması durumunda ise takip işlemleri durdurularak, terekenin tasfiyesini yürüten mercie,alacaklı kamu idareleri tarafından ölenin ödenmemiş ve takibi gereken kamu alacakları bildirilecektir.
4721 sayılı TMK 590 ve 619 uncu madde hükümlerine göre defter tutmaya karar verilmesi durumunda, defter tutma işlemlerinin devam ettiği süre içerisinde terekeye dahil mal varlıklarının satışı yapılamayacaktır.
6183 sayılı AATUHK' nun 50 nci maddesi hükümü uyarınca mirasçılar, mirası kabul veya ret etmemişlerse bu hususta 4721 sayılı Kanunda belirlenmiş süreler geçinceye kadar haklarındaki takip durdurulacaktır. 4721 sayılı Kanunun 606 ncı maddesinde; mirasın 3 ay içerisinde ret olunabileceği hükme bağlanmış olup, bu süre içerisinde mirasın kabul edildiğine dair bir bilgi alınmaksızın mirasçılar hakkında takip veya takibe devam olanağı olmayacaktır.
Ancak, 4721 TMK 610 maddesi hükmüne göre,mirasçıların mirası ret süresi sona ermeden mirasçı olarak;
- Tereke işlemlerine karışan,
- Terekenin olağan yönetiminde olmayan
- Miras bırakanın işlerinin yürütülmesi için gerekli olanın dışında işler yapan
- Tereke mallarını gizleyen
-Bu mallardan edinen
mirasçı mirası reddedemeyeceğinden, mirası ret hakkından mahrum olan bu mirasçılar hakkında mirası ret süresi beklenilmeden takip işlemlerine devam edilmesi gerekmektedir.( Vergi idaresi yayımlamış olduğu 1 sayılı Tahsilat genel tebliğinde bu görüşü benimsemiş olup uygulamaya yönelik kuralları yayımlamıştır. )

6183 sayılı AATUHK nun mütevefanın mirasçılarına borçlarından dolayı öngödrdüğü sorumluluktan başka bu mirasçıların sorumluluğu 213 sayılı VUK 12 nci ve 4721 sayılı TMK Kanunun 681 inci maddesinde düzdenlenmiştir.
213 sayılı Kanunun 12 nci maddesinde, “Ölüm halinde mükelleflerin ödevleri, mirası reddetmemiş kanuni ve mansup mirasçılarına geçer. Ancak, mirasçılardan her biri ölünün vergi borçlarından miras hisseleri nisbetinde sorumlu olurlar.” hükmü ile ölen şahsın kamu korçlarından her bir mirasçının kendi miras hissesi oranında sorumlu olması esası benimsenmiştir.
Bu bağlamda, ölen kamu borçlusundan aranılan kamu alacaklarının 213 sayılı Kanun kapsamına giren alacaklar olması halinde mirasçılara yönelik yapılacak takiplerde mirasçıların sorumlu oldukları tutarların 213 sayılı Kanunun 12 maddesi uyarınca miras hisse oranları göz önünde bulundurularak tespit edilmesi gerekmektedir.
4721 sayılı TMK Kanunun 641 ve 681 inci maddelerinde ise; mirasçıların tereke borçlarından dolayı müteselsilen sorumlu oldukları öngörülmüştür. TMK 641 ve 681 maddelerinde düzenlenen bu sorumluluk; mirasın paylaştırılmasından itibaren 5 yıllık süre için geçerlidir, bu sürenin bitiminden sonra mirasçılar ölenin borçlarından hisseleri oranında sorumlu olacaklardır.
Miras bırakandan aranılan kamu alacaklarının 213 sayılı Kanun kapsamında olmayan alacaklardan olması durumunda mirasçılar hakkında yapılacak takipte 4721 sayılı TMK Kanun hükümleri göz önünde bulundurularak hareket edilmesi geremektedir. Buna göre, mirasçılar müteselsil sorumluluğun sona erdiği tarihe kadar borcun tamamından müteselsilen, bu tarihten itibaren ise miras hisseleri oranında sorumlu tutularak takip edilecektir.


 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Muhsin KOÇAK
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 17-12-2009

THS Sunucusu bu sayfayı 0,03414702 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.