|
(Karar Tarihi : 01.07.2014)
MAHKEMESİ : Dikili Sulh Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 29/01/2014 NUMARASI : 2013/187-2014/29 Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan yukarıda tarih ve numarası yazılı tahliye ve itirazın iptali davasına dair karar, davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü. Dava, tahliye taahhüdü nedeniyle kiralananın tahliyesine yönelik icra takibine yapılan itirazın iptali ve tahliye istemine ilişkindir. Mahkemece taşınmaz tahliye edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 05.05.2012 başlangıç tarihli sözleşme ile kiracı bulunduğunu, davalının 05.05.2013 tarihinde taşınmazı tahliye edeceğine dair 05.06.2012 tarihinde tahliye taahhüdü verdiğini, tahliye edeceği tarihte taşınmaz tahliye edilmeyince hakkında icra takibi başlattıklarını, davalının takibe haksız olarak itiraz ettiğini belirterek, itirazın iptali ve kiralananın tahliyesini talep etmiştir. Davalı ise kira sözleşmesi ile birlikte davacının kendisinden zorla tahliye taahhüdü aldığını, iki katlı çiftlik binasının bölgede yapılan imar uygulaması sonucunda kıyı kenar çizgisi dâhilinde ve devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunduğunu, müvekkilinin iki katlı eskiden kalma çiftlik binasına geçtiğini ve işgal ettiği binanın hazineye ait olması nedeniyle bu yere ilişkin ecrimisil bedelinin kendisinden alınmasını talep ettiğini belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece çiftlik binası haricindeki taşınmazların tahliye edildiğinden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiş, çiftlik binası yönünden ise gerekçede, davalı kiracının bu taşınmaza ilişkin olarak Milli Emlak Müdürlüğüne ecrimisil ödemeye başladığından bahsederek, hükümde, olumlu veya olumsuz bir karar verilmemiştir. Hükme esas alınan 02.04.2010 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile dava konusu çiftlik evinin de davalı kiracıya kiralandığı konusunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde kiralayan olmak için malik olmak gerekmez. Davacının taşınmazın mülkiyetini kaybetmiş olması ve malik sıfatının kalmamış olması kira sözleşmesine dayanarak dava açmasına engel değildir. Bu durumda, Mahkemece, çiftlik evine ilişkin olarak da bir karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile çiftlik evi hakkında olumlu veya olumsuz bir karar verilmemesi doğru olmadığından kararın bozulması gerekmiştir. KARAR : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK.ya 6217 Sayılı Kanunla eklenen geçici 3.madde hükmü gözetilerek HUMK.nın 428.maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 01.07.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. |
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Borçlar Kanunu (Yeni) MADDE 345 :Kira bedelinin belirlenmesine ilişkin dava her zaman açılabilir.
Ancak, bu dava, yeni dönemin başlangıcından en geç otuz gün önceki bir tarihte açıldığı ya da kiraya veren tarafından bu süre içinde kira bedelinin artırılacağına ilişkin olarak kiracıya yazılı bildirimde bulunulmuş olması koşuluyla, izleyen yeni kira dönemi sonuna kadar açıldığı takdirde, mahkemece belirlenecek kira bedeli, bu yeni kira döneminin başlangıcından itibaren kiracıyı bağlar. Sözleşmede yeni kira döneminde kira bedelinin artırılacağına ilişkin bir hüküm varsa, yeni kira döneminin sonuna kadar açılacak davada mahkemece belirlenecek kira bedeli de, bu yeni dönemin başlangıcından itibaren geçerli olur. |
|
Şerh Son Güncelleme: 12-09-2024
|
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |