Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2022/2729 E. , 2022/6662 K. İçtihat

Üyemizin Özeti
Kira sözleşmesinin özel koşullarında " yıllık kira artış % Tefe Tüfe olarak artırılacaktır" ifadesi bulunması durumunda artış oranını "belirli" ve "net"tir. Bu sözleşmelerde kira artış oranları tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı esas alınarak belirlenmelidir.
(Karar Tarihi : 02/06/2022)
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi


Yukarıda tarih ve numarası yazılı Bölge Adliye Mahkemesince verilen kararın müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklılar tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Adi kiraya ve hasılat kiralarına ilişkin örnek 13 icra takibinde; borçlunun takibe itirazı üzerine alacaklılar tarafından itirazın kaldırılması ve tahliye talebi ile icra mahkemesine başvurulduğu, İlk Derece Mahkemesi'nce, kira sözleşmesinde kira bedelinin artış oranı net olmadığından, bilirkişi raporunun, borçlunun beyan ettiği artışlı kira tutarına göre hazırlanan kısmına itibar edilerek, borçlu tarafından yapılan ödeme ile borcun sona erdiğinden bahisle istemin reddine hükmedildiği, kararın alacaklılar tarafından istinaf edilmesi sonucunda Bölge Adliye Mahkemesi'nce, kira sözleşmesindeki muayyen olmayan artış şartının geçerli olmadığına dair İlk Derece Mahkemesi ile aynı yöndeki gerekçeyle, alacaklının istinaf başvurusunun esastan reddedildiği, kararın alacaklılarca temyiz edildiği görülmüştür.
Somut uyuşmazlıkta; takip dayanağının 01.8.2010 başlangıç tarihli yazılı kira sözleşmesi olduğu, ödeme emrinde 01.6.2018 ile 01.6.2019 tarihleri arasındaki ödenmemiş kira farkı alacağı olan 215.328,00 TL ile 25.610,02 TL işlemiş faizinin tahsilinin talep edildiği, ödeme emrinin borçluya 16.6.2019 tarihinde tebliğ edildiği, borçlu tarafından icra müdürlüğüne sunulan 21.6.2019 tarihli itiraz dilekçesi ile; kira sözleşmesine konu taşınmazın devrinden sonra kira bedellerinin 21.240,00 TL brüt olarak ödenmeye başlandığını ve 31.12.2018'e kadar düzenli ödendiğini, 01.01.2019'dan sonraki dönem için ise, taşınmazın sonradan ayıplı hale gelmesi nedeniyle 30.6.2019 tarihine kadarki altı ay için bedelsiz kullanılması konusunda taraflarca mutabık kalındığını, bu suretle borcu bulunmadığını ileri sürerek takibe konu borca ve ferilerine itiraz edildiği, takip konusu kira sözleşmesinin incelenmesinde; sözleşmenin özel şartlar bölümünün kira artışını düzenleyen 7. maddesinin " yıllık kira artış % Tefe Tüfe olarak artırılacaktır." şeklinde olduğu, İlk Derece Mahkemesi'nin 07.11.2019 tarihli duruşma tutanağının 2. bendinde; kira sözleşmesinde artış oranının belirli olmadığı gerekçesiyle kiracının kabul ettiği aylık kira miktarı esas alınarak rapor hazırlanması için dosyanın bilirkişiye tevdi edildiği, İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemeleri'nce hükme esas alınan 05.3.2020 havale tarihli bilirkişi raporunda, hesaplamanın taraflarca kabul edilen kira bedellerine göre ihtimalli şekilde hazırlandığı anlaşılmıştır.
18.01.2019 tarihli Resmi Gazete'de yayımlanan 7161 sayılı Kanun'un 59. maddesi ile 6217 sayılı Kanun'un geçici 2. maddesine; " bu fıkrayı ihdas eden Kanunla değiştirilen 6098 sayılı Kanunun 344'üncü maddesindeki tüketici fiyat endeksindeki on iki aylık ortalamalara göre değişim oranının esas alınacağına ilişkin hüküm, birinci fıkra kapsamında olan kira sözleşmeleri ile akdedilmiş diğer kira sözleşmelerinin yenilenmesinde uygulanır." hükmü eklenerek, tüm çatılı gayrimenkul kiralarında 01.01.2019 tarihinden itibaren yapılacak kira artışlarının tüketici fiyat endeksindeki oniki aylık ortalamalara göre değişim oranı esas alınarak belirleneceği hüküm altına alınmıştır. Buna göre, kanuni artış oranı ayrım yapılmaksızın TÜFE olarak belirlemiştir.
O halde; takip dayanağı kira sözleşmesinde kira artış oranının Tefe - Tüfe olarak kararlaştırılmış olması ve TÜFE'nin kanuni artış oranı olarak düzenlenmesi karşısında, kira sözleşmesinde artış oranının belirlenmediği sonucuna ulaşılamayacağı nazara alınarak, mahkemece TÜFE oranı uygulanmak suretiyle, takibe konu aylara ait kira bedelinin belirlenmesi amacıyla bilirkişiden Yargıtay denetimine ve hüküm kurmaya elverişli ek rapor alınarak, oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken, tarafların tek yanlı kira oranı ve kira bedeli belirlemesine itibar edilerek düzenlenen bilirkişi raporuna göre hüküm kurulması isabetsizdir.
KARAR : Alacaklıların temyiz itirazlarının kabulü ile, yukarıda yazılı nedenlerle 5311 sayılı Kanun ile değişik İİK'nun 364/2. maddesinin göndermesiyle uygulanması gereken 6100 sayılı HMK'nun 373/1. maddesi uyarınca, ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi'nin 01.12.2021 tarih ve 2021/142 E. - 2021/2305 K. sayılı kararının KALDIRILMASINA, ... 1. İcra Hukuk Mahkemesi'nin 17.9.2020 tarih ve 2019/719 E.- 2020/268 K. sayılı kararının BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının bu aşamada incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde ilgiliye iadesine, dosyanın İlk Derece Mahkemesi'ne, kararın bir örneğinin de Bölge Adliye Mahkemesi'ne gönderilmesine, 02/06/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : İcra ve İflas Kanunu MADDE 269 :(Değişik madde: 18/02/1965 - 538/109 md.)

Takip adi kiralara veya hasılat kiralarına mütedair olur ve alacaklı da talep ederse ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtarı ve kanuni müddet geçtikten sonra icra mahkemesinden borçlunun kiralanan şeyden çıkarılması istenebileceği tebliğini ihtiva eder.

Bu tebliğ üzerine borçlu, yedi gün içinde, itiraz sebeplerini 62 nci madde hükümleri dahilinde icra dairesine bildirmeye mecburdur. Borçlu itirazında, kira akdini ve varsa buna ait mukavelenamedeki imzasını açık ve kesin olarak reddetmezse, akdi kabul etmiş sayılır.

İtiraz takibi durdurur. İtirazın tebliği tarihinden itibaren altı ay içinde itirazın kaldırılmasını istemiyen alacaklı, bir daha aynı alacaktan dolayı ilamsız icra yoliyle takip yapamaz.

Borçlar Kanununun 260 ıncı maddesinin kiralayana altı günlük mühletin hitamında akdi feshe müsaade ettiği hallerde itiraz müddeti üç gündür.


İTİRAZ ETMEMENİN SONUÇLARI:
MADDE 269/a.

(Değişik madde: 17/07/2003 - 4949 S.K./65. md.)

Borçlu itiraz etmez, ihtar müddeti içinde kira borcunu da ödemezse ihtar müddetinin bitim tarihini takip eden altı ay içinde alacaklının talebi üzerine icra mahkemesince tahliyeye karar verilir.


İTİRAZ VE KALDIRILMASI USULÜ:
MADDE 269/b.

(Ek madde: 18/02/1965 - 538/110 md.)

Borçlu itirazında kira akdini ve varsa mukavelenamede kendisine izafe olunan imzayı reddettiği takdirde alacaklı; noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tastik edilmiş bir mukavelenameye istinat ediyorsa merciden itirazın kaldırılmasını ve ihtar müddeti içinde paranın ödenmemesi sebebiyle kiralananın tahliyesini istiyebilir.

Borçlunun akde ve şartlarına dair mukabil iddia ve def'ilerini aynı kuvvet ve mahiyette belgelerle tevsik etmesi lazımdır.

Akdi reddeden borçlu bu itiraz sebebiyle bağlıdır. İtirazın varit olmadığı tahakkuk ettikten sonra ödeme, takas veya sair bir def'ide bulunamaz.

Takip yukarda yazılı belgelere istinat etmemesi sebebiyle alacaklı umumi hükümler dairesinde dava açmaya mecbur kalırsa ihtarlı ödeme emri, Borçlar Kanununun 260 ve 288 inci maddelerinde yazılı ihtar yerine geçer.

(Değişik fıkra: 09/11/1988 - 3494/51 md.) Kira sözleşmesindeki imzanın inkarından dolayı alacaklı umumi mahkemede dava açmaya mecbur kalır ve lehine karar alırsa, borçlu ayrıca yüzbin liradan beşyüzbin liraya kadar para cezasına mahkum edilir.


KİRA AKDİ DIŞINDAKİ İTİRAZLAR VE TAHLİYE:
MADDE 269/c.

(Ek madde: 18/02/1965 - 538/110 md.)

Borçlu akdi reddetmeyip kiranın ödendiğini veya sair bir sebeple istenemiyeceğini bildirerek itiraz etmiş veya takas istemişse, itiraz sebeplerini ve isteğini noterlikçe re'sen tanzim veya imzası tasdik edilmiş veya alacaklı tarafından ikrar olunmuş bir belge yahut resmi dairelerin veya yetkili makamların yetkileri dahilinde ve usulüne göre verdikleri bir makbuz veya vesika ile ispat etmeğe mecburdur.

Senet veya makbuzun alacaklı tarafından inkarı halinde 68 inci madde hükmü kıyasen uygulanır.

İcra mahkemesinin tahliyeye mütedair kararının infazı için kesinleşmesi beklenmez. Ancak tahliye için, kararın borçluya tefhimi veya tebliği tarihinden itibaren ongün geçmesi lazımdır. Borçlu tahliye kararı hakkında 36 ncı madde hükmünden faydalanabilir.


KIYASEN UYGULANACAK MADDELER:
MADDE 269/d.

(Ek madde: 18/02/1965 - 538/110 md.)

62, 63, 65, 66, 68, 70 ve 72 nci maddeler hükümleri kıyas yolu ile burada da uygulanır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Sinan ÖZTÜRK
Hukukçu
Şerh Son Güncelleme: 10-04-2023

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02324510 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.