Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2011/6-416Esas 2011/469 Karar İçtihat

Üyemizin Özeti
Ortaklığın giderilmesi davasının konusuz kalması halinde dahi;Paydaşlığın giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan veya kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden, davanın açılmasında tarafların kusuru bulunup bulunmadığının da yargılama giderlerinin yükletilmesi açısından bir önemi bulunmamaktadır.

Bu ilkeden hareketle, başka bir hususa bakılmaksızın, yargılama giderlerinin ve yargılama giderleri arasında sayılan vekalet ücretinin, yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren taraf veya taraflar lehine takdir edilerek, taraflara tapudaki/mirasçılık belgesindeki payları oranında yükletilmesi gerekir.
(Karar Tarihi : 06.07.2011)
Dava: Taraflar arasındaki davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Ankara 10. Sulh Hukuk Mahkemesi'nce konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına dair verilen 05.11.2008 gün ve 2007/2081 E., 2008/2440 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar S ____ ve Ö ____ İ _____ vekili tarafından istenilmesi üzerine,

Yargıtay 6. Hukuk Dairesi'nin 05.10.2009 gün ve 2009/4046-7863 sayılı ilamı ile;

(...Uyuşmazlık bir adet taşınmazdaki paydaşlığın giderilmesi istemine ilişkindir.

Mahkemece dava konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığına, davacının dava açılmasında kusuru bulunmadığından vekalet ücreti hükmedilmesi gerekmediğine karar verilmiş, hüküm davalılardan S ____ İ ____ ve Ö ____ İ _____ vekili tarafından vekalet ücretine hasren temyiz edilmiştir.

Davacılar vekili Ankara İli Mamak ilçesi 2. Bölge Tapu Sicil Müdürlüğü 1916 ada 19 parselde kayıtlı taşınmazın, tapuda, müvekkillerinin murisi H ____ İ _____ adına kayıtlı olduğunu, H ____ İ _____'in ölümü ile mirasçısı olarak tarafları kaldığını, dava konusu taşınmazın taksimi mümkün ise aynen taksimi değilse, satılmak sureti ile taraflar arasındaki ortaklığın giderilmesine karar verilmesini istemiş,

Davalılardan S ____ İ ____ ve Ö ____ İ _____ vekili, müvekkillerinin böyle bir taşınmazdan haberleri olmadığını, eğer böyle bir taşınmaz var ise, satılarak ortaklığının giderilmesini kabul ettiklerini, davacılar dava açılmasına neden olduklarından, yargılama giderleri ve vekalet ücretinin davacılar üzerinde bırakılmasına karar verilmesini istemişlerdir.

Davalılardan M ___ K ____ taşınmazın aynen taksimini, aynen taksimi mümkün olmadığı takdirde satılarak paydaşlığın giderilmesini istediğini bildirmiş, diğer davalı M ____ A ____ B ____ vekili ise, beyanda bulunmak için süre istemesine rağmen beyanda bulunmamıştır.

Mahkemece, davalı parselin, imar uygulaması ile parçalara ayrılması sonucu tapu kaydının hukuki değerini yitirmesi nedeni ile konusuz kalan davada hüküm kurulmasına yer olmadığına, davanın konusuz kalmasında davacıların kusuru bulunmadığından, yargılama giderlerinin gideri yapan üzerinde bırakılmasına, karşılıklı olarak vekalet ücreti verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Paydaşlığın giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan veya kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden yargılama giderleri ve vekalet ücretinin taraflara payları oranında yükletilmesi gerekir.

Olayımıza gelince; davalılardan S ____ İ ____ ve Ö ____ İ ____ yargılama sırasında kendilerini vekil ile temsil ettirmiş oldukların da yukarıda belirtilen ilkeler göz önüne alınarak, yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti verilmesi gerekirken bu husus üzerinde durulmadan yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir...)

Hüküm bu nedenlerle bozulmalıdır.

gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir.

Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü.

Karar: Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkin olup, tek bir taşınmaz davanın konusunu oluşturmaktadır.

Mahkemenin; "dava konusu edilen taşınmaz imar uygulaması sebebiyle parçalara ayrılıp dava konusu tapu kaydı hukuksal niteliğini yitirdiğinden, konusuz kalan dava hakkında karar verilmesine yer olmadığına, dava açılmasında tarafların kusuru bulunmadığından yargılama giderlerinin yapan üzerinde bırakılmasına ve karşılıklı olarak vekalet ücretine hükmedilmesine yer olmadığına" dair verdiği karar; Özel Daire'ce yukarıda açıklanan nedenlerle bozulmuş; Yerel Mahkemece, önceki kararda direnilmiştir.

Direnme kararını davalılar S ____ ve Ö ____ vekili, vekalet ücretine hasren temyiz etmiştir.

Direnme yoluyla Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; konusuz kalması nedeniyle karar verilmesine yer olmadığı yolunda hüküm kurulup davada, kendilerini vekille temsil ettiren davalılar S ___ ve Ö ____ yararına vekalet ücreti takdiri gerekip, gerekmediği noktasında toplanmaktadır.

Paydaşlığın giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalar olup, sonuçta kazanan veya kaybeden taraftan söz edilemeyeceğinden, davanın açılmasında tarafların kusuru bulunup bulunmadığının da yargılama giderlerinin yükletilmesi açısından bir önemi bulunmamaktadır.

Bu ilkeden hareketle, başka bir hususa bakılmaksızın, yargılama giderlerinin ve yargılama giderleri arasında sayılan vekalet ücretinin, yargılamada kendisini vekil ile temsil ettiren taraf veya taraflar lehine takdir edilerek, taraflara tapudaki/mirasçılık belgesindeki payları oranında yükletilmesi gerekir.

Bu açıklamalar ışığında somut olay irdelendiğinde; görülmekte olan ortaklığın giderilmesi davasında, dava konusu 19 nolu parsel paydaşlarından, miras bırakan H____ İ ____ mirasçıları davalılar S ____ ve Ö. İ ____'in kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri açıkça anlaşılmaktadır.

Hal böyle olunca, yargılamada kendilerini vekil ile temsil ettiren davalılar lehine, karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi gereğince vekalet ücreti takdiri ile, taraflardan tapu ve mirasçılık belgesindeki payları oranında alınarak davalılara verilmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir.

Bu nedenle, direnme kararının bozulması gerekmiştir.

KARAR : Davalılar S ____ ve Ö ___ İ ____ vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle direnme kararının yukarıda ve Özel Daire bozma kararında gösterilen nedenlerden dolayı bozulmasına, oybirliği ile karar verildi.
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Medeni Kanunu MADDE 698 :Hukukî bir işlem gereğince veya paylı malın sürekli bir amaca özgülenmiş olması sebebiyle paylı mülkiyeti devam ettirme yükümlülüğü bulunmadıkça, paydaşlardan her biri malın paylaşılmasını isteyebilir.

Paylaşmayı isteme hakkı, hukukî bir işlemle en çok on yıllık süre ile sınırlandırılabilir. Taşınmazlarda paylı mülkiyetin devamına ilişkin sözleşmeler, resmî şekle bağlıdır ve tapu kütüğüne şerh verilebilir.

Uygun olmayan zamanda paylaşma isteminde bulunulamaz.

Gerekçesi için Bkz.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Ufuk BOZOĞLU
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 08-10-2017

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02238798 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.