Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Yargıtay 11. Hukuk Dairesi, Esas: 2012/7234, Karar: 2012/9580 İçtihat

Üyemizin Özeti
Lehdar tarafından, bonoların kaybedildiği ileri sürülerek ikame olunan bonoların iptaline dair davada görevli mahkeme asliye ticaret mahkemesi ve ticaret mahkemesinin bulunmadığı yerler bakımından ise asliye hukuk mahkemesidir.
(Karar Tarihi : 01.06.2012)
"Hasımsız görülen davada Adana 3. Asliye Ticaret Mahkemesi'nce verilen 30.3.2012 tarih ve 2011/583-2012/105 Sayılı kararın Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenmiş ve temyiz dilekçesinin süresi içinde verildiği anlaşılmış olmakla, dava dosyası için düzenlenen rapor dinlendikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra işin gereği düşünüldü:

Davacı vekili, keşidecisi Ö____ Şti., lehdarı müvekkili şirket olan, 28.2.2012, 28.3.2012, 8.4.2012, 16.4.2012, 205.2012, 16.6.2012 vade tarihli bonoların kaybedildiğini ileri sürerek mezkur bonoların iptaline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

Mahkemece, TTK.nun 669 vd. maddelerine dayalı ve çekişmesiz yargı işi niteliğindeki işbu taleple ilgili görevli mahkemenin HMK.nun 382/2-e-6 ve 383. maddeleri uyarınca sulh hukuk mahkemesi olduğu gerekçesiyle görevsizlik kararı verilmiştir.

Karar, davacı vekilince temyiz edilmiştir.

İstem, kıymetli evrakın zayii sebebiyle iptaline ilişkindir.

1.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren HMK.nun 383. maddesinde çekişmesiz yargı işleriyle ilgili olarak "aksine bir düzenleme bulunmadığı sürece" sulh hukuk mahkemesinin görevli olacağı öngörülmüştür. Söz konusu hükümden anlaşılması gereken, aksine bir düzenlemenin varlığı halinde görevli mahkemenin bu düzenlemeye göre belirleneceğidir.

Konuya bu bağlamda yaklaşıldığında, TTK.nun 563 vd. maddelerinde düzenlenen kıymetli evrakın zayi sebebiyle iptaline dair davaların gerek 1086 Sayılı Kanun'un yürürlükte kaldığı süreçteki yargısal uygulama ve gerekse de 6100 Sayılı HMK.nun 383/2-e/6 maddesi uyarınca ticaret hukukuna dahil çekişmesiz yargı işi niteliğinde olduğu söylenmelidir. Bu nedenle, ilk bakışta, bu nitelikteki davaların da sulh hukuk mahkemesinde görülmesi gerektiği ileri sürülebilecektir. Ancak bu nitelikteki davalar HMK.da tercih edilmiş tanımıyla işlerin, aynı zamanda TTK.nun 4. ve 5. maddeleri uyarınca ticari dava veya iş niteliğinde bulunduğu da kuşkusuzdur. TTK.nun 4. ve 5. maddesinin özel nitelikte birer usul hükmü niteliğinde bulundukları düşünüldüğünde, bu davalar ve esasen ticaret hukukuna dahil ve mahkemece görülecek olan çekişmesiz yargı işlerinin tümü bakımından görevli mahkemenin tayininde, HMK.nun 383. maddesinde belirtilen hükmün aksine ve özel bir düzenlemenin var olduğu; bu durumda TTK.nun 5. maddesinin başlığıyla birlikte nazara alındığında, Ticaret Kanunu'nda yer alan çekişmesiz yargı işleri bakımından asıl görevli mahkemenin asliye ticaret mahkemesi olup ticaret mahkemesinin bulunmadığı yerler bakımından ise asliye hukuk mahkemesinin görevli kabul edilmesi gerektiği açıktır. Nitekim, 6100 Sayılı HMK.ile aynı tarihte kabul edilen 6102 Sayılı Türk Ticaret Kanunu'nun 757/1. maddesinde bu tür işlerde ticaret mahkemelerinin görevli olduğunun belirtilmiş olması da yasa koyucunun iradesinin söz konusu yorum yönünde tecelli ettiğinin açık bir göstergesidir.

Tüm bu sebeplerle mahkemece yazılı gerekçeyle ve Dairemize ait bulunmayan bir karar emsal gösterilip usul hükümleri bakımından yapay bir dava/iş ayrımından yola çıkılarak görevsizlik kararı verilmiş olması yerinde olmamış, davacı vekilinin temyiz itirazının kabulüyle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA karar vermek gerekmiştir.

KARAR : Yukarıda açıklanan sebeplerle davacı vekilinin temyiz isteminin kabulüyle yerel mahkeme kararının BOZULMASINA, ödenen temyiz peşin harcın istemi halinde temyiz edene iadesine, 01.06.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi."
İlgili Mevzuat Hükmü : Türk Ticaret Kanunu (Yeni) MADDE 4 :(1) Her iki tarafın da ticari işletmesiyle ilgili hususlardan doğan hukuk davaları (Ek: 6335 S.K.-26.06.2012/m.1) "ve çekişmesiz yargı işleri" ile tarafların tacir olup olmadıklarına bakılmaksızın;

a) Bu Kanunda,

b) Türk Medenî Kanununun, rehin karşılığında ödünç verme işi ile uğraşanlar hakkındaki 962 ilâ 969 uncu maddelerinde,

c) 11/1/2011 tarihli ve 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun malvarlığının veya işletmenin devralınması ile işletmelerin birleşmesi ve şekil değiştirmesi hakkındaki 202 ve 203, rekabet yasağına ilişkin 444 ve 447, yayın sözleşmesine dair 487 ilâ 501, kredi mektubu ve kredi emrini düzenleyen 515 ilâ 519, komisyon sözleşmesine ilişkin 532 ilâ 545, ticari temsilciler, ticari vekiller ve diğer tacir yardımcıları için öngörülmüş bulunan 547 ilâ 554, havale hakkındaki 555 ilâ 560, saklama sözleşmelerini düzenleyen 561 ilâ 580 inci maddelerinde,

d) Fikrî mülkiyet hukukuna dair mevzuatta,

e) Borsa, sergi, panayır ve pazarlar ile antrepo ve ticarete özgü diğer yerlere ilişkin özel hükümlerde,

f) Bankalara, diğer kredi kuruluşlarına, finansal kurumlara ve ödünç para verme işlerine ilişkin düzenlemelerde,

öngörülen hususlardan doğan hukuk davaları ticari dava (Ek: 6335 S.K.-26.06.2012/m.1) "ve ticari nitelikte çekişmesiz yargı işi" sayılır. Ancak, herhangi bir ticari işletmeyi ilgilendirmeyen havale, vedia ve fikir ve sanat eserlerine ilişkin haklardan doğan davalar bundan istisnadır.

(2) (Değişik: 7101 S.K. m.61 (R.G: 15.3.2018)) Ticari davalarda da deliller ile bunların sunulması 12/1/2011 tarihli ve 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu hükümlerine tabidir; miktar veya değeri (değişik 5.4.2023 7445 S.lı Kanun) “bir milyon” Türk lirasını geçmeyen ticari davalarda basit yargılama usulü uygulanır.Bu fıkrada belirtilen parasal sınır, 6100 sayılı Kanunun ek 1 inci maddesinin birinci fıkrasına göre artırılır.



 
Şerhi Ekleyen Üyemiz:
Av.Nevra ÖKSÜZ
Hukukçu
Avukat
Şerh Son Güncelleme: 05-04-2013

THS Sunucusu bu sayfayı 0,02514195 saniyede 8 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.