ayıplı mal

arkadaşlar merhaba, acil çözüm bulmam gereken bir mesele var, şöyle ki müvekkil firma inşaat işleri yapar ve boru satın almak istemektedir.aracı bir firma vasıtası ile boru satan bir firma ile görüşür, yapılan sözlü görüşmelerde müvekkil firma alacağı boruları ileride boyatacağını söylediğinde boru firması satcısı ellerinde zaten boyalı boru olduğunu bunlardan satabileceğini, müvekkil'in boyasız boru alıp kumlatıp tekrar uğraşmasına gerek olmadığını beyan eder, müvekkil firma da boyalı boru alsada tekrar kendisinin bir kat daha boya yapacapını bildirdiğinde alacağı boyalı borunun üstüne tekrar boya yapılabileceğini beyan eder ve müvekkil sözleşme yapmadan boyalı boruları satın alır.üç ay sonra müvekkil firma boyacı bir şirket ile anlaşıp boruları bir kat daha boyatmak istediğinde söz konusu boruların tekrar boyanır ise sağlıklı bir sonuç çıkmayacağını ilk kat boyanın sağlıksız olması sebebi ile kalkacağını, atacağını beyan ederek işlemi kabul etmez, yine başka bir boya firması ile görüşüldüğünde o firma da aynı cevabı verir ve işi kabul etmez.satıcı boru firması bu şikayeti ilk kez duyduklarını ve bu konuda bir şey yapamayacaklarını sözlü olarak yapılan görüşmede bildirir.müvekkil firma inşaata acilen devam etmek zorundadır ve tekrar boruları kumlatıp, boyayıp vakit kaybetmeden işe devam etmek istemektedir, bu durumda ayıplı mal söz konusu olduğunu var sayarsak hangi yolu izlemem gerekmektedir, şimdiden teşekkür

Sayın Meslektaşım,
Ticari satımlarda ayıp ihbar süreleri Türk Ticaret Kanunu’nun 23’üncü maddesinin c bendi gereği
“Malın ayıplı olduğu teslim sırasında açıkça belli ise alıcı iki gün içinde durumu satıcıya ihbar etmelidir. Açıkça belli değilse alıcı malı teslim aldıktan sonra sekiz gün içinde incelemek veya incelettirmekle ve bu inceleme sonucunda malın ayıplı olduğu ortaya çıkarsa, haklarını korumak için durumu bu süre içinde satıcıya ihbarla yükümlüdür. Diğer durumlarda, Türk Borçlar Kanununun 223 üncü maddesinin ikinci fıkrası uygulanır.”
Basit bir muayene ile tespit edilemeyecek ayıplara ilişkin düzenlemeyi yapan Türk Borçlar Kanunu’nun 223’üncü maddesinin 2’nci fıkrası
“Alıcı gözden geçirmeyi ve bildirimde bulunmayı ihmal ederse, satılanı kabul etmiş sayılır. Ancak, satılanda olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıp bulunması hâlinde, bu hüküm uygulanmaz. Bu tür bir ayıbın bulunduğu sonradan anlaşılırsa, hemen satıcıya bildirilmelidir; bildirilmezse satılan bu ayıpla birlikte kabul edilmiş sayılır.”
Olağan bir gözden geçirmeyle ortaya çıkarılamayacak bir ayıpta “hemen” yapılacak bildirimin hangi süre içinde yapılacağı hususu ise Türk Borçlar Kanunu’nun 231’inci maddesinin 1’inci fıkrasında düzenlenmiş olup,
“Satıcı daha uzun bir süre için üstlenmiş olmadıkça, satılanın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılandaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar. Alıcının satılanın kendisine devrinden başlayarak iki yıl içinde bildirdiği ayıptan doğan def’i hakkı, bu sürenin geçmiş olmasıyla ortadan kalkmaz.”
hükmündedir. Maddeye göre satılan malın ayıbından doğan sorumluluğa ilişkin her türlü dava, satılan maldaki ayıp daha sonra ortaya çıksa bile, satılanın alıcıya devrinden başlayarak iki yıl geçmekle zamanaşımına uğrar.
Aatılan malda gizli ayıp var ise, iki yıllık zamanaşımı süresi uygulanmayacaktır. Bu durumda Türk Borçlar Kanunu’nun satıma ilişkin hükümlerinde başkaca bir düzenleme olmadığından, genel zamanaşımı süresi uygulanacaktır.

Bu durumda öncelikle malların ayıplı olduğuna dair bilirkişi raporu almanız, ayıp ihbarı yapmanız ve ayıplı malların teslim alınması ve bedelin iadesi davası açmanızı tavsiye ederim.