tacirler tüketici midir?

merhabalar,
limited şirket adına alınmış bir telefondan ötürü sanırım tüketici hakem heyetine başvuramıyorum. Bu durumda her iki tarafın da ticari şirket olmasından ötürü ticaret mahkemesinde mi dava açmalıyım yoksa miktarın küçük olmasından dolayı sulh hukuk mahkemesine mi başvurmalıyım?

Sorunuzun yanıtı 4077/3-e fıkrasında belirtilmiş
e) Tüketici: Bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek ya da tüzel kişiyi,

Ticari şirket telefonu mesleki amaç ile aldığı için hakem heyetine başvuramıyorsunuz.Dolayısı ile bu bir tüketici davası değildir.

Telefonun değerine göre Ticari davanızı sulh yada asliye hukuk mahkemesine açabilirsiniz.TTK md 4-5

Sn. Meslektaşlarım,

Sn. Av. Barış' ın söyledikleri doğru, davanız uygulamada tüketici mahkemesinin görev kapsamına girmiyor. Ancak ben, her ne kadar uygulamada rağbet görmese de, tacirlerin de, mesleki amaçlar dışında aldığı mal ve hizmetler bakımından "tüketici" sayılması gerektiği fikrindeyim. Bir şirket, müdürünün kullanması için bir telefon aldı ise, bunu mutlaka ticari faaliyeti için aldığı kabul edilmemeli, özellikle de ayıp nedeniyle açılan davalarda tüketici olarak değerlendirilmelidir.

Saygılarımla
Av. Fatih KARACA

sn. fatih karaca ya katılıyorum.. sn. gunseligonca tam olarak bu konuya acıklık getırmemıs olsa da, tacirlerin mesleki amaç dışında özel kullanımları için aldıkları mallar için tuketıcı olarak kabul edılmelerı gerekır.. ancak telefon şirkette (örneğin sekreter kullanıyorsa) kullanılıyorsa burada tuketıcı olarak kabul edılmesı güç olacaktır.. saygılarımla

Soruya ilişkin Av.Barış'ın cevabına katılıyorum. Ancak tacirlerin bazı durumlarda tüketici sayılmaları gerektiği görüşüne katılamıyorum. Ticari işletmenin kullandığı hangi emtialar tüketici sayılmasını sağlayacak. Bunun sınırı ne olmalıdır? Müdürün kullandığı telefon mu? Şirket işçisinin kullandığı araç mı? Şirketin serviste kullandığı kamyonet mi?

Sonuçta hepsi aynı amaca hizmet ediyor. Dolayısıyla bunu ayırmanın mümkün olmadığını düşünüyorum.

Saygılarımla...

Av.Barış'a katılıyorum. Ticaret şirketlerinin her hukuksal işlemi ticari iştir. Bu nedenle tüketici sayılamazlar.

Hukuk sistemimizde ticaret şirketlerinin tüm işlemleri istisnasız ticaridir (TTK md21). Bu maddeden anlaşılacağı üzere sadece gerçek kişi tacirlerin işlemleri, istisnaen özel(ticari olmayan) amaçlı olabilir. Yani şirket adına yapılan işlerde kesinlikle özel amaç olmaz ve yapılan işler TKHK kapsamına girmez. Sn Günseligonca' nın açıklamalarından faturanın şirket üzerine olduğunu anladım, o yüzden TKHK kapsamına girmediğini düşünüyorum. Görevli mahkemeye gelince ben ticaret mahkemesinin görevli olduğunu düşünüyorum çünkü TTK md 4' te belirtildiği üzere her iki taraf için ticari sayılan hususlar mevcuttur.

Alıntı: Yazan günseligonca merhabalar, limited şirket adına alınmış bir telefondan ötürü sanırım tüketici hakem heyetine başvuramıyorum. Bu durumda her iki tarafın da ticari şirket olmasından ötürü ticaret mahkemesinde mi dava açmalıyım yoksa miktarın küçük olmasından dolayı sulh hukuk mahkemesine mi başvurmalıyım?

TTK.m.5 :

Ticaret mahkemelerinin iş sahası:



Madde 5 - Aksine hüküm olmadıkça, dava olunan şeyin değerine göre asliye hukuk veya sulh hukuk mahkemesi ticari davalara dahi bakmakla vazifelidir.

Şu kadar ki; bir yerde ticaret mahkemesi varsa, asliye hukuk mahkemesinin vazifesi içinde bulunan ve bu kanunun 4 üncü maddesi hükmünce ticari sayılan davalarla hususi hükümler uyarınca ticaret mahkemesinde görülecek diğer işlere ticaret mahkemesinde bakılır.

İkinci fıkrada yazılı hallerde, munhasıran iki tarafın arzularına tabi olmıyan işler hariç olmak üzere, bir davanın ticari veya hukuki mahiyeti itibariyle mahkemenin iş sahasına girip girmediği yalnız iptidai itiraz şeklinde taraflarca dermeyan olunabilir. İtiraz varit görüldüğü takdirde dosya ilgili mahkemeye gönderilir; bu mahkeme davaya bakmaya mecburdur; ancak, davanın mahiyetine göre tatbikı gerekli usul ve kanun hükümlerini tatbik eder.

Ticari bir davanın hukuk mahkemesi, ticari olmıyan bir davanın ticaret mahkemesi tarafından görülmesi hükmün bozulması için yalnız başına kafi bir sebep teşkil etmez.

Vazifesizlik sebebiyle dava dilekçesinin reddi halinde yapılacak muamelelere ve bunların tabi oldukları müddetlere dair usul hükümleri, iş sahasına ait iptidai itirazın kabulü halinde de tatbik olunur.