İştirak Halinde Mülkiyet Kamulaştırma Davası

Istirak halinde mulkiyet halinde hissedarladan sadece biri aleyhine kamulastirma davasi acikabilirmi?simdiden yanitlariniz icin cok tesekkur ederim.

İdare, tapuda malik görünenlerin tamamını davalı göstererek açıyor davaları. Bankaya depo edilen bedeli de hissedarlar, hisseleri oranında çekebiliyor.

Alıntı: Yazan Av. Talat İdare, tapuda malik görünenlerin tamamını davalı göstererek açıyor davaları. Bankaya depo edilen bedeli de hissedarlar, hisseleri oranında çekebiliyor.

Üstadım çok teşekkürler yanıtınız için ancak sadece bir kısmını davalı göstererek Kamulaştırma Yasası md.14/3 e göre sadece bir kısmına dava açıp tescili sağlayamazmı İdare?

Benim şimdiye kadar takip ettiğim kamulaştırma davalarında idareler, tüm hissedarları hatta ölmüş hissedarın tüm mirasçılarını davalı göstererek ikame etti davaları. Sizin şayet ''fiili taksim'', ''taşınmazdan kamulaştırılan kısım, davalılardan sadece falancanın fiili olarak kullandığı alandan ibarettir'' gibi iddialarınız varsa bu durumu cevap dilekçenizde belirtin ya da duruşmada izah edip zapta geçmesini sağlayın.

Alıntı: Yazan Av. Talat Benim şimdiye kadar takip ettiğim kamulaştırma davalarında idareler, tüm hissedarları hatta ölmüş hissedarın tüm mirasçılarını davalı göstererek ikame etti davaları. Sizin şayet ''fiili taksim'', ''taşınmazdan kamulaştırılan kısım, davalılardan sadece falancanın fiili olarak kullandığı alandan ibarettir'' gibi iddialarınız varsa bu durumu cevap dilekçenizde belirtin ya da duruşmada izah edip zapta geçmesini sağlayın.

Üstadım tekrar teşekkürler..Ama tebligat sorunu var..Çoğuna tebligat yapılamıyor..Bir kısım hissedar da parasını istiyor aksi halde el atma davası açacaklarını söylüyorlar..

Bu şekilde kamulaştırma idare için mümkün değildir. Hissedarların tek başına dava açması onların bir araya gelme zorluğunu aşabilmeleri adına öngörülmüştür. Oysa idare için konu taşınmazdır. Taşınmaz kamulaştırılır ya da kamulaştırılmaz. İdarenin bir hisseyi kamulaştırıp o hissedar yerine taşınmaza hissedar olmasında ve dolayısıyla bu şekilde açtığı davada hukuki yararı yoktur.

"Dava,4650 sayılı Kanunla değişik 2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 10. maddesine dayanan kamulaştırma konusu irtifak hakkı ve pilon yeri bedelinin tespiti ve bu hakkın davacı idare adına tescili istemine ilişkindir.

Mahkemece davanın reddine karar verilmiş,hüküm davacı idare vekilince temyiz edilmiştir.

2942 sayılı Kamulaştırma Kanununun 4650 sayılı Kanunla değişik 14/3. maddesi uyarınca kamulaştırma davalarında paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Haklarında usulüne uygun olarak açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında davalılar yönünden işin esasına girilerek payları oranında tespit ve tescil hükmü kurulması gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir."

(5.HD.16.10.2008 T.2008/9220 E. 2008/12321 K. Bekir YILDIRIM,5.HD.Emekli Bşk. Kamulaştırma ve Kamulaştırmasız El Atma Davaları,2012, Sh:418)

Alıntı: Yazan Yücel Kocabaş "2942 sayılı Kamulaştırma Kanunu'nun 4650 sayılı Kanunla değişik 14/3. maddesi uyarınca kamulaştırma davalarında paydaşlar arasında zorunlu dava arkadaşlığı yoktur. Haklarında usulüne uygun olarak açılan kamulaştırma bedelinin tespiti ve tescili davasında davalılar yönünden işin esasına girilerek payları oranında tespit ve tescil hükmü kurulması gerekirken yazılı gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi doğru görülmemiştir." (5.HD.16.10.2008 T.2008/9220 E. 2008/12321 K. Bekir YILDIRIM,5.HD.Emekli Bşk. Kamulaştırma ve Kamulaştırmasız El Atma Davaları,2012, Sh:418)

Sn.Üstatlarım değerli yorumlarınız benim için gerçekten çok önemli.. Sn.Yücel Bey'in de belirttiği gibi tescil sağlayamazmıyız. Bir kısım iştirak halinde malik hissedarlar bakımından?

Yargıtay pek de ayrım yapmadan bu şekilde açılmasını kabul etmiş. Ancak şahsi olarak yine de idarenin davayı bu şekilde açması için makul bir sebebi olması gerektiğini düşünüyorum. Örneğin çok sayıda mirasçının olduğu durumlarda ulaşılabilen mirasçıların davalı gösterilip, diğerlerinin sonraya bırakılması gibi bir sebep anlaşılabilir. Ancak herkesin kimlik bilgilerine ve adresine ulaşılabiliyorken idarenin bazı hissedarları ayrı tutarak onlara dava açmaması hukuki yarar yokluğu ve usul ekonomisi yönünden sakıncalıdır. Ayrıca idarenin işlemlerinde eşitlik ilkesine uyma zorunluluğu gibi yerlere girersek konu epey uzar. Yargıtay'a göre açılabilir görünüyor ama konunun bu boyutlarını da es geçmemek gerekir.

Peki diyelim davayi actik 7 kisiye ama geride 100 e yakin kisi var bunlarin cogunun adresleri yok ayrica olu cok kisi var..diyelim mahkeme sonra bize diger davalilari dahil et diye sure verdi..bu durumda 7 kisi disindaki kisilere zaten daha evvelden kamulastirma tebligati yapilmadigindan mahkeme davamizi uzlasma davetiyesi yollanmadigindan reddetmezmi?

Alıntı: Yazan artemis87 Peki diyelim davayi actik 7 kisiye ama geride 100 e yakin kisi var bunlarin cogunun adresleri yok ayrica olu cok kisi var..diyelim mahkeme sonra bize diger davalilari dahil et diye sure verdi..bu durumda 7 kisi disindaki kisilere zaten daha evvelden kamulastirma tebligati yapilmadigindan mahkeme davamizi uzlasma davetiyesi yollanmadigindan reddetmezmi?

Kamulaştırma K.bu konuda özel bir hüküm getirmiştir. Bu davalara bakan 5.HD.si yayınladığımız emsal kararında bu özel hükmün idarenin açtığı davalarda da uygulanacağını kabul etmiştir. Burada elbirliği mülkiyetine ait genel kural değil,özel kanunda yazılı özel hüküm uygulanır. Yıllarca 5.HD.sinin başkanlığını yapan Bekir YILDIRIM örnek olarak bu içtihata yer vermiştir. Bizde hakimliğimiz sırasında bu şekilde kararlar vermiş ve bir sorun çıkmamıştır. Yerel mahkemenin bu içtihatı dikkate alarak hangi paydaş/ortak hakkında dava açılmış ise onlar hakkında davayı göreceğini sanıyorum.Diğer paydaş/ortaklar hakkında işlemler tamamlandığında dava açılabilecektir. Yerel mahkemenin davayı ret etmesi halinde örnek içtihatta yazılı olduğu gibi Yargıtay 5.HD.sinin bu kararı bozacağını düşünüyorum.

İdarenin, taşınmaz hissedarlarının tamamına bir defada dava açma zorunluluğu yoktur. Mahkeme sadece davalı olarak gösterilenlerin hissesine düşen bedeli bloke ettirerek, bu kişilerin hissesinin iptaline karar verebilir.

Zira bazı dosyalarımda (İdare vekili olarak), sırf gaip hissedarların taraf teşkilinin sağlanması yıllar alacağından ve bu suretle diğer hazır hissedarlar da kamulaştırma bedeline geç kavuşup, İdarenin "dört aydan uzun süren davalar için" yüklü miktarda faiz ödemesini engellemek amacıyla, kimlik bilgisi bulunan kişilerin davasını ayrı, gaip ve ölülerin davasını ayrı açmıştım.