Mernis adresine tebligat

Borçlunun nafaka ödeme yükümlülüğünü yerine getirmemesinden dolayı hakkında yaptığım şikayet nedeniyle açılan davada sanığın mernis adresine T.K.m.21 e göre tebligat çıkarıldı.Tebligat iade edildi.Tebligatın üzerinde de aynen şu şekilde geçiyor:
T.K.MD.21: Gösterilen adres muhatabın adres kayıt
sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış
veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ
memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar
heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya
memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin
adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın
kapısına yapıştırır.(MUHATABIN ADRESİ MERNİS ADRESİDİR)

Bu durumda ne yapabilirim?

Teşekkürler...

Tekrardan madde 21 e göre tebligat çıkarılmalı. Ve bu sefer usulüne uygun yapılmalı yani tebligatı yapacak memur biraz daha dikkatli olmalı. Diye düşünüyorum.

Zaten Hakim karşı tarafa tebligat yapılamadı diye bir sonraki celsede gerekli kararı alacaktır, yeniden tebligat çıkarılmasına diye.

Posta Memurları tebligat kanununun 21. maddesi olayını daha tam anlamıyla çözemediler.Benimde başıma bir kaç tane böle olay geldi..Benim yaptığım çözüm yolu ise şu şekilde, Tebligat parçasının üzerinde yazan MUHATABIN ADRESİ MERNİS ADRESİDİR ibaresini fosforlu kalemle çiziniz bu sefer memur mernis adresine tebligatı yapar. belki gözünden kaçmış olabilir.Eğer bu seferde yapılmazsa şikayet yoluna gidebilirisniz.

Benim de başıma buna benzer bir sorun gelmişti. Tebligat Kanunu'ndaki bu değişiklik yeni olduğu için uygulamada sorun çıkıyor. Ben duruşma tarihi gelmeden mahkemeye bir dilekçe yazarak tebligatın tekrar aynı adrese gönderilmesini istemiştim. Sonuçta Mahkeme duruşmada zaten tebligatın yine aynı adrese tekrardan gönderilmesine karar verecekti. Bence sizde duruşma gününü beklemeden mahkemeye bir dilekçe verip tebligatın tekrar aynı adrese gönderilmesini talep edin. Aksi takdirde araya adli tatil de gireceği için mahkeme 3-4 ay sonraya duruşma için gün verecek.Hem bu usul ekonomisinin de bir gereği.

Mernis adresi olduğu bilgisi var olup, borçlunun TC nosu da yazılmış ise, muhtarın tebliği alması zorunludur. Bu anlamda tebliğat üzerinde muhatabın TC nosunun olup olmadığına bakınız.

Tebligat 21/2 "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." demektedir.
MErnis adresi ile AKS adresi farklı olup, sizin tebligatınızda adresin Mernis adresi olduğu yazdığı için postacının doğru hareket ettiğini düşünüyorum. bu sefer AKS adresine tebligat gönderin MErnis adresi diye yazmayaın.

mernis adresine tebligatın açık mavi zarfla yapılması gerekir. Aksi takdirde tebligat geçersizdir.
T.C.
Yargıtay
12. Hukuk Dairesi

Esas No:2016/11780
Karar No:2017/2991
K. Tarihi:1.3.2017

MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü:
Borçlu tarafından, icra mahkemesine yapılan başvuruda; sair şikayetlerinin yanında ödeme emri tebliğ işleminin usulsüz olduğu da ileri sürülerek tebliğ tarihinin öğrenme tarihine göre düzeltilmesi talep edilmiş, mahkemece; tebliğ işleminin 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi kapsamında usulüne uygun olarak yapıldığı gerekçesiyle usulsüz tebliğ şikayetinin, süre aşımı nedeniyle de diğer şikayetlerin reddine karar verilmiştir.
7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun "Tebliğ İmkansızlığı ve Bilinen Adreste Tebligat" başlıklı 21/2.maddesi; ''Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru, tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır'' hükmünü, "Usulüne Aykırı Tebliğin Hükmü" başlıklı 32. maddesi de; ''Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunur'' hükmünü içermektedir.
Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin "Bilinen adreste tebligat" başlıklı 16/2. maddesinde; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır. Ayrıca başkaca adres araştırması yapılmaz. 79. maddenin ikinci fıkrasına göre renkli bastırılan tebliğ zarfında, adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek bu adrese tebligat yapılacağına dair meşruhata yer verilir” düzenlemesi, yine aynı Yönetmeliğin 79/2. maddesinde de; “Bu yönetmeliğe ekli örneklere göre bastırılacak evrakın beyaz renkte olması gerekir. Ancak 16. maddenin ikinci fıkrası uyarınca adres kayıt sistemine göre düzenlenecek tebliğ zarfı açık mavi renkte bastırılır” düzenlemesi yer almaktadır.
Somut olayda, mernis adresine çıkartılan tebligat evrakında, sadece adresin başında “mernis adresi” ibaresinin yazılı olduğu, bu şerh dışında, tebligatı çıkaran mercii tarafından tebliğ zarfı üzerine, 7201 sayılı Kanunun 23/1-8. ve Yönetmeliğin 16/2. maddesi kapsamında; “adresin muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresi olduğu belirtilerek, bu adrese Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesi uyarınca tebligat yapılacağına dair meşruhat” verilmediği, ayrıca tebliğ zarfının beyaz renkli olduğu, dolayısıyla yapılan tebliğin, 7201 sayılı Kanunun 23/1-8. ve Tebligat Yönetmeliğinin 16/2. maddelerine aykırı olup usulsüz olduğu anlaşılmaktadır.
Usule aykırı tebliğin hükmü ise yukarıda yer aldığı gibi 7201 sayılı Kanunun 32. ve benzer düzenlemenin yer aldığı Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 53. maddelerinde düzenlenmiş olup, anılan maddelerde; tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatap tebliğe muttali olmuş ise geçerli sayılıp, muhatabın beyan ettiği tarihin tebliğ tarihi olarak kabul edileceği belirtilmiştir.
O halde mahkemece, 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun 32. maddesi uyarınca muhatabın beyan ettiği ıttıla tarihinin, tebliğ tarihi olarak kabulü ile, tebligat tarihinin buna göre düzeltilerek, borçlunun diğer şikayetlerinin esaslarının incelenmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK'nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 01.03.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.