11-02-2003, 00:19 | #1 |
|
Eski Medeni Kanun İle 100 Yıl daha Birlikte...
Eski Medeni Kanun ile 100 Yıl Daha birlikte...
Yeni Medeni Kanun yürürlüğe girdiğinden bu yana en çok mal rejimleri ve yürürlük maddesi tartışıldı. Buna bağlı olarak yürürlük maddesi ile miras hukuku düzenlemeleri de çokça tartışılacak konulardan biri olarak görünüyor. Anladığım kadarı ile yürürlük maddesi yeni yasal mal rejiminin 2002 öncesine uygulanmasını engellemiş 2002 sonrası edinilen mallara katılmayı olanaklı kılmıştır. Yürürlük maddesi ayrıca miras açısından da aynı ayrımı sürdürmüştür...Yani 2002 öncesi edinilmiş mallar nasıl ki boşanma halinde eski yasaya tabi ise,ölümde de eski yasaya tabi olacaktır.Sağ kalan eş diğer mirasçılarla birlikte sadece yasal payına razı olmak zorunda kalacaktır. 2002 den sonrai edinilen mallar varsa, ölüm durumunda önce yasal mal rejimi gereği sağkalan eşin yarı payı ayrılacak geri kalan kısım paylasılacak ve sağkalan eş ayrıca bu kısımda mirasçı olacaktır. Kısacası 1 Ocak 2002 öncesi edinilen mallar var oldukça (Bu konu ile sınırlı kalmak kaydı ile)boşanma ve ölümde hep eski yasa uygulanmaya devam edecektir. Bir çok davada ikili uygulama ise kaçınılmaz olacaktır. Son söz: Eski Medeni Kanun ile yüzyıl daha beraberiz. |
14-02-2003, 23:23 | #2 |
|
Sayın Hykayar,
Boşanma davasının açıldığı tarihin bir anlamı olmalıdır diye düşünüyorum.Yani, dava açıldıktan sonra yeni çıkan medeni kanunun yürürlüğünü kastediyorsanız, bu anlamda ölüm ile boşanmanın sonuçlarının miras temelinde farklı olması gerekir. Farklı değil ise, büyük bir hata var demektir! Bana göre, borçları için hacze maruz kalan eşin, diğer eşi Mallara katılayım derken, evdeki bulguru gidecek!! ve yazık olacak.. ve asıl kıyamet o zaman kopacak.. |
10-04-2003, 22:46 | #3 |
|
Eski M.K. sadece mal rejimlerinde ,sadece mirasta değil,boşanma,nafaka ve tazminat konularında da devam ediyor.Yargıtay'ın Yeni M.K.Yürürlüğe girdikten sonra verdiği kararlardan görülüyor ki,boşanmaya sebebiyet veren olaylar Eski M.K.döneminde gerçekleşmişse,o sırada yürürlükte olan kanun uygulanır gibi bir yaklaşım var.Doğal olarak kusur ,nafaka ve tazminatın tartışılmasında da aynı durumda.Boşanmanın hangi tarihte olduğu şu durumu ile tartışılan ve önemsenen bir konu değil.
Sonuç:Eski M.K. yürürlükteyken olan olayların hukuki sonuçları Eski M. K. a göre çözümlenecek gibi görünüyor.Bu yorum konusunda görüşlerinizi almak isterim. Saygılar |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Medeni Kanun Değişikliği | Cest la vie | Meslektaşların Soruları | 18 | 04-01-2007 19:10 |
Yeni Medeni Kanun | ceng | Hukuk Soruları Arşivi | 4 | 13-04-2006 11:19 |
Medeni Kanun | esrainal | Hukuk Soruları Arşivi | 0 | 11-03-2006 21:00 |
Yeni Medeni Kanun Ve Mal Rejimi | uhaskan | Meslektaşların Soruları | 2 | 26-12-2002 18:48 |
Medeni Kanun Kadından Yana mı? | sumru | Hukuk Soruları Arşivi | 5 | 04-05-2002 02:33 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |