16-02-2019, 11:20 | #1 |
|
65 yaşında GENÇ bir AVUKAT
Merhaba her yaştan sevgili meslektaşlarım
Dünya Sağlık Örgütünün Yeni Yaş Dilimlerini biliyorsunuz değil mi? 0-17 yaş arası: ERGEN 18-65 yaş arası: GENÇ 66-79 yaş arası: ORTA YAŞ 80-99 yaş arası: YAŞLI http://www.cumhuriyet.com.tr/haber/t..._orta_yas.html Ve uzmanlar… GENÇLERE… omurganın sağlığı için dans etmeyi öneriyor! Dünya Sağlık Örgütü yaşlılığı, “Yaşamsal fonksiyonların sürekli azalması, tüm organizmanın verimliliğinde görülen azalma, çevresel faktörlere uyum sağlayabilme yeteneğinin azalması” olarak tanımlıyor. Yaşlanmanın ve yaşlılığın bilimi GERONTOLOJİ… https://acikders.ankara.edu.tr/plugi...h%C3%A7esi.pdf Ve ben 65 yaşındayım. Mesleğimi, meslektaşım kızımla birlikte sürdürüyorum. Zamanımın efendisiyim. Kullanabildiğim özgürlüklerim çok ve özgürlük alanım çok geniş. 57 yaşımda iken (2011) mesleğimiz hakkındaki düşüncelerimi paylaşmıştım. http://www.turkhukuksitesi.com/showthread.php?t=64015 Ve bu yıl fark ettim ki ben (iş yoğunluğundan olsa gerek), önceden 65 yaşımı hiç hayal etmemişim. Bu kez 40. meslek yılında ve 65. Yaşında bir meslektaşınız olarak duygu ve düşüncelerimizi karşılıklı olarak paylaşmak için bu sohbeti başlatmak istedim. Yaşımız – Yaşadıklarımız / Yaşayamadıklarımız – Yaşamayı düşlediklerimiz…. Buradayım, beklerim. Hepinize sevgiler |
18-02-2019, 11:34 | #2 |
|
Orta yaşlı olmanıza milyonlarca saniye varken kim bilir bu zaman diliminde neler yaparsınız saygıdeğer üstadım.
Meslekteki tecrübelerinizi, fikirlerinizi paylaştığınız için kendi adıma teşekkür ederim. Bir şey dikkatimi çekti; listede 99 yaş sonrası için bir kategorilendirmeye gidilmemiş. O yaşa geldiğinizde Dünya Sağlık Örgütü'ne bu konuyla ilgili öneride bulunmak için bizzat donör olarak katkı sunmanızı diliyorum. |
18-02-2019, 14:45 | #3 |
|
Merhaba üstadım,
Özellikle son üç haftadır mesleğimiz üzerine değişik düşüncelerle dolu olduğum bir zamanda yaptığınız bu paylaşımınız üzerine benim de mesleğin çok başında olmama rağmen söylemek istediğim şeyler, paylaşmak istediğim tecrübeler var. Üniversite 2. Sınıf öğrencisi iken bir meslektaşımızın yanında staj yapmaya başladım ve bu şekilde her yıl gerek yaz stajları olsun gerek ders programım el verdikçe yarı zamanlı olsun aktif olarak çalıştım ve daha o zamanlar kararım kesindi: AVUKAT OLMAK. Mezun oldum. Avukatlık stajı için başvurduğum hukuk bürolarından olumlu dönüşler aldım ve nihayetinde karar verip başladım ve çok severek, ofisi ve işleri benimseyerek çalıştım, birlikte çalıştığım meslektaşları da aynı şekilde ve hep olumlu geri dönüşler aldım hatta ruhsatımı bir an önce almamı ve onlarla devam etmemi istediklerini her fırsatta dile getiriyorlardı. Ancak bir süre sonra farklı alanlarda çalışmak istediğim fark ettim ve bu düşüncemi onlarla paylaştım. Önce biraz daha düşünmemi, çok yorulduğumu fark etiklerini bir süre izin yapmamın iyi geleceğini söyleyerek fikrimi değiştirmemi beklediler. Ancak sorun ne yorgunluktu ne izin. Ben sadece farklı alanları da staj dönemimde görmek ve meslek hayatıma bu doğrultuda yön vermek istiyordum ve elimdeki işleri tamamlayıp ayrıldım. O günden itibaren benimle iletişimi kestiler. Diğer başvurduğum hukuk bürosundan da hemen kabul aldım ve stajıma devam ettim. Yine çok severek çalıştım. Aynı şekilde olumlu geri dönüşler aldım, aynı odayı paylaştığım meslektaşımın ben gelmeden önce biriktirdiği işler de dâhil verilen her işi birikmeden tamamlıyordum. Stajımı tamamlamak üzereyken kurucu meslektaş onlarla devam etmemi istediğini ve çalışmalarımdan memnuniyetlerini dile getirdi. Ancak aynı odayı paylaştığım meslektaşın yokluğumda sebebini hiçbir zaman bilemediğim bir şekilde sorun çıkarması sebebiyle aynı kurucu meslektaş bir hafta sonra stajyerlerle çalışmaya devam etmek istediklerini, büronun hacminin bir avukata daha ihtiyacı olmadığını belirtti. Her zaman niyetim iki sene bir meslektaşın yanında çalışmak, gerek deneyim gerek maddi birikim sağlayarak kendi ofisimi açmaktı ancak mevcut koşullar sebebiyle bir anda karar verip kendi ofisimi açtım. Hiçbir zaman pişman olmadım açıkçası ancak üzgün olduğumu itiraf etmeliyim. Ben de bilmek isterdim ki, bir sorunum olduğunda, danışmam gerektiğinde telefonun ucunda bir üstadın olduğunu. Türk Hukuk Sitesine, sorduğum sorulara yorumlarını ekleyen, yanıtlayan değerli meslektaşlarıma sonsuz teşekkürler. Ancak bazen işimiz gereği anlık kararlar almak, uygulamak gerekebiliyor yeterli hukuki incelemeyi yapamadan direkt uygulama bilgisine ihtiyacımız olabiliyor ve telefonun ucu kapalı kapılar. Bu ve benzeri sebeplerle hata yapma korkum dolayısıyla stres düzeyim son noktalara ulaşabiliyor. Son dönemde kendimi mesleki dayanışma kapsamında çok yalnız hissettiğim için düşüncelerimi naçizane paylaşmak istedim. Mesleki dayanışmanın, hangi yaşta olursak olalım meslektaş olduğumuzun bilincinde saygı ve sevgiyle paylaşımlarımızın arttığı, hevesimizin daim olduğu nice yıllarımız olsun dilerim. İyi Günler. |
18-02-2019, 18:01 | #4 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Bu iyiymiş işte. Orta yaşıma epey varmış.
Seni tanıyorsam onun iş yoğunluğu ile alakası olduğunu sanmıyorum. Yaşlanmayla "işin" yoktu ki Senin ve benim yaşlarımın aklıma gelen tek sıkıntısı eskisi gibi futbol oynayamamak olsa gerek. Hayvanların başını okşayabiliyorsun, hayvanlara ve insanlara yardım edebiliyorsun, yüzebiliyorsun, yürüyüş yapabiliyorsun, meslek gereği bile toplumla/insanla diyalog halindesin, dans(?) edebiliyor musun? Ulaş'ın en genç arkadaşı da sen değil misin?
Senin genç kalmanın bir sırrı da dünya tatlısı kızın değil mi? Onun enerjisi sana neler yaptırıyor,görüyorum. Gençlerle birlikte olmak her zaman doping etkisi yapar.
Not: Başlığı şimdi gördüm, alelacele bu kadar yazabildim. Sürç-i lisan olduysa affola. Daha sonra daha ciddi yazabilirim belki. |
19-02-2019, 04:46 | #5 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sevgili meslektaşım, Yolculuk niyetle başlar, yola çıkmışsınız. Yollar çıkar yürüyenin önüne. Kapı da açılır çalana. Çaldırın telefonu, mutlaka açarım. Esenlikler diliyorum. Alkış |
19-02-2019, 04:51 | #6 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Evvett dostum, o benim O sevgi yumağı, hepimizin enerjisini tazeledi. Evrenin enerjisi içimizde. Alkış |
19-02-2019, 04:55 | #7 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Evet sevgili Ekici... Her bir saniyenin farkında olarak, tadını çıkararak yaşamalıyız. Gönlünce, güzel anlarla dolu, bir yaşam dilerim. Alkış |
19-02-2019, 06:36 | #8 |
|
İlk davam
Ortaokul son sınıfında Sokrat’la tanıştığımda karar vermiştim avukat olmaya.
İlkokul 3.sıfına geçtiğim yaz tatilinde, İstanbul,Tuzla-İçmeler’de tuzsuz kabak çekirdeği satmaya başladım. Böylece Ticaret ve Borçlar Hukukuyla da tanışmış olduğumu yıllar sonra fark edecektim, İÜHF’nin kapsından içeri girebildiğimde. Çalışarak okudum. “Mecburen, mecburiyetten…” (MFÖ’ye selam olsun). Mesleğe başladığımda İstanbul’da (Sultanahmet) yalnızca 4(dört) Ticaret Mahkemesi vardı (şimdilerde.. ?). Aldığım ilk iş ve açtığım ilk davada, davalı şirket vekili fakültedeki hocamdı !!! “Hocam, davayı kaybedersem, hocama yenildim derim ve mazeretimde haklı olurum… fakat kazanırsammmm…. Hocamı yendim, der ve siz de öğrettiklerinizi öğrenmiş olan öğrencinizle gurur duyarsınız” dedim, gülümsedi… ”Metin, kürsüde ders anlatmak başka, kürsüye karşı konuşmak başka” dedi. Veee hüküm kesinleştiğinde hocam benimle gurur duymuştu.. |
19-02-2019, 09:51 | #9 |
|
[quote=Av. Hulusi Metin]Sevgili meslektaşım,
Yolculuk niyetle başlar, yola çıkmışsınız. Yollar çıkar yürüyenin önüne. Kapı da açılır çalana. Çaldırın telefonu, mutlaka açarım. Esenlikler diliyorum. Alkış[/QUOTE Çok teşekkürler üstadım |
20-02-2019, 17:48 | #10 |
|
İkinci davam
Rahmetli babamın bankacılık sektöründe geçen hizmetlerinin birleştirilmesi için İş Mahkemesine sunulmak üzere dava dilekçesi yazdığımda İÜHF. son sınıf öğrencisiydim.
Davayı açmayı kabul eden üstadım, dilekçemin virgülüne dokunmadan imzalamış, davayı açmıştı. Veeee sonuçta “davanın kabulüne” karar verilmiş ve hüküm kesinleşmişti. Ben, babamdan aldığım “aferin”le o gün zafer sarhoşuydum! İş Hukuku ile ders dışındaki bu birlikteliğim, meslek hayatımdaki ikinci davamla devam etmiş, fakat, bir işçinin açmış olduğu “iş kazası nedeniyle tazminat” davasında, müvekkilim şirketi savunup, davayı kazandığımda üzülmüş, “Ben işçinin vekili olsam, bu davayı kazanırdım” diye düşünmüştüm. Ve sonraki yıllarda hep işverenleri savunmak “kaderim!” oldu. |
21-02-2019, 13:10 | #11 |
|
Ceza Hukuku
İş davaları, “Kazandığıma üzüldüğüm, kaybettiğime sevindiğim !!!” davalar oldu hep.
*** Ceza Hukuku temelim sağlamdır. Hem de nasıl..! Haziran sınavlarına, işten izin alıp gelmişim, soluk soluğa… Arkadaşlar amfiyi göstermiş, hep birlikte girmişiz içeri. Önceden planlanan “arka arkaya” oturuş sırasına göre en önde ben… ki diğerleri benden… Sorular şeker gibi, yazdıkça yazıyorum (arkadakiler de yazıyorlar) Ve çıktık sınavdan, mutlu mesut. Beyazıt meydanında, Çınaraltı’nda kahve… İÜHF’deki Tek/Çift ayrımında “Tek” öğrencilerdik. * Bilmem kaç gün sonra listeler asıldığında, şok olmuş, neye uğradığımıza şaşırmıştık… Hepimiz çakmıştık !!! Asistanın açıklaması açık, kesin ve fakat “kavranabilinemezdi”...! “Kağıtlar aslında geçer kağıt, fakat sizler aynı gün yapılan “Tek”lerin değil, “Çift”lerin sınavına girmişssiniz”… * Haziran’da böylece kaldığım Ceza Hukuku sınavını, o yılın Ekiminde değil, sonraki yılın Şubatında değil, Haziranında verebilmiştim. Ceza Hukuku temelim sağlamdır. Bu sağlam temel daha sonra işime yarayacak, önce kendimi, sonra da meslektaşlarımı savunmamı sağlayacaktı. Kesinleşen " Beraat" kararlarıyla "Yaşasın Adalet" diye haykıracaktık |
22-02-2019, 12:49 | #12 |
|
Derslerden Esintiler
Roma Hukuku’nu sevmemiş olan (şimdilerde okuyan) var mı?
Hukuk Başlangıcı, Fikri Hukuk, Esas Teşkilat (Anayasa), Amme (Kamu) Hukukunu sevmemiş olan olabilir mi !? Medeni Hukuk… Şahsın Hukuku, Aile Hukuku… derken Miras Hukuku. Mülkiyet kavramı ve kapsamı bir paket Bafra’yı ve bir 35’liği geçmeyen öğrenciler olarak vasiyetnameler düzenleyip, ölüme bağlı tasarruflarda bulunmadık mı..? İdare Hukuku’nda İdare’nin Ajanlarını, James Bond tipi ajanlardan ayırmakta zorlanmadık mı? Seçimlik dersimiz Kriminoloji ’de her birimiz birer Sherlock Holmes ve Dr. Watson Değil miydik ? |
22-02-2019, 13:11 | #13 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Şimdilerde (THS'de bile yazan var) Roma Hukuku'nu gereksiz bulanlar var.
Bayıldığım derslerdendir. Hele Siyasal Düşünce Tarihi, ufkumuzu açmıştı.
Lombroso'nun doğuştan suçlu tipler teorisi ile çok dalga geçmiştik. Kafatasına göre insanları suçlu sayardı. |
23-02-2019, 15:47 | #14 |
|
Deniz Hukuku
Üç tarafı denizle çevrili ülkemde Deniz Hukuku ile ilgim ne yazık ki, öğrenciliğimde Kırk Ambar, Ege Denizi ve Kıta Sahanlığı ile,
mezuniyetimden (1976) sonra, 15 Kasım 1979 tarihinde ham petrol yüklü bir tanker gemisi ile bir kuru yük gemisinin çarpışması sonucu İstanbul Boğazı'nda meydana gelen ve “Independenta tanker kazası” ya da “Independenta faciası” diye anılan kazayla sınırlı kaldı. 43 mürettebatın yaşamını yitidiği bu facia, 27 gün süren büyük bir yangına ve çevre felaketine de yol açmıştı. Yanisi Deniz Hukukuyla ilgim Kalamış ve Bebek’teki “nazlı yelkenliler”deki gün batımı sohbetlerini aşamadı. 1961 Anayasası’nın değiştirileceğinden de haberimiz yoktu elbette. |
24-02-2019, 13:55 | #15 |
|
Süzgeç
Vatandaş ile yargıç arasında bir süzgeç gibidir avukat.
Hukuksal yardım talebinde bulunan vatandaşın anlattıklarını, --anlatılanlara kapılmadan--, hukuk süzgecinden geçirerek dinler, notlarını alıp, denklemini kurar. Vekil Avukat sıfatıyla, “Olay-Hukuk” bağlamında yazıya döker süzdüklerini ve saygılarıyla “arz ve talep” ederek yargıca sunar. Avukat, yargıcın tutanağa geçen tümcelerini de müvekkiline “tercüme” eder. En güzel ve en kısa tercüme... “KAZANDIK ! “ diyebilmektir. Avukat, "Olay ve Hukuk" arasında köprü kurabilendir |
25-02-2019, 13:17 | #16 |
|
OLAY ve HUKUK
İdare Hukuku’nun Yetki-Şekil-Sebep-Konu-Maksat unsurları ile
Yedek Subay Personel Okulu’nda öğrendiğimiz VİDAK (Vazife-İmkân-Durum-Amaç-Karar) hemen her davada uygulayabildiğim formüller olmuştur. OLAY – HUKUK – KANIT Süzülerek netleşen OLAY, Olay’a dayanan TALEPLER Taleplere dayanak olacak İlgili YASA ve HÜKÜMLERİ KANIT Örnek kararlar ve Öğreti… Yani, evet… “ Her dava açılırken kazanılır… ya da … “ |
27-02-2019, 06:31 | #17 |
|
Zaman ne ki...
Ben 18…
Ben Ruhsatımı aldığım 25 yaşımda iken… Gördüğüm 65 yaşındaki üstatlarım, benim şimdiki 65 yaşıma hiç benzemiyorlardı (Yoksa bana mı öyle geliyor? Bu satırları okuyan 25 yaşlarındaki meslektaşlarım ne düşünüyorlardır 65'lik bir avukatı gördüklerinde?) Cep telefonları yoktu örneğin… Özgürlükleri, her gün “yazıhane”ye gitmek mecburiyetinden kurtulmuş olmalarından ibaret idi neredeyse… Balık tutmaya başlayanları, “Kıraathanelere” müdavim olanları, değişik uğraşıları hobi edinmeye çalışanları bilirim. Bir de “ bizim zamanımızda…” tümcesiyle başlarlardı anlatmaya… Evet… “Bizim zamanımızda”…. Yani “mesleğe başladığımız zamanlarda…” UYAP falan yoktu. Belli bir miktarın üzerindeki harcı, “vezneye” yatıramaz, Sultanahmet’ten Babıali’deki Mal Müdürlüğü’ne koşturur, harcı yatırır, gerisin geriye döner, makbuzu dosyaya ibraz eder idik. Yani “mesleğe başladığımız zamanlarda…” THS yoktu |
28-02-2019, 11:30 | #18 | |||||||||||||||||||||||
|
Tekerlek icat edilmiş miydi? |
28-02-2019, 16:54 | #19 |
|
Olsaydı da, bulsaydı…
Olsaydı da, bulsaydı…bir araya gelseydi…
Neler olurdu, neler Avukatlık bir meslektir. Hem “kamu hizmeti” ve hem de “serbest bir meslek”tir. Peki sigortalı çalışmak zorunda olan meslektaşlarımız için „serbest meslek“ mensubu olmanın anlamı nedir ki? Örneğin kendilerine teklif olunan işi sebep göstermeden reddedilebilirler mi? (Av.K.m.37,38) TDK.’nin Güncel Sözlük’teki anlamlarıyla, http://www.tdk.gov.tr/index.php?opti...2aa00.50225107 “Kutsal” sözcüğü yasamızdan çıkartılmalı (m.34). Avukatlık bir meslektir…Nokta. “Bizim zamanımızda”… Ruhsatı alır, kimliği cebine koyar…bir üstadın yanında “gerçek” staja başlar, “dünyanın en ünlü avukatı olduğunu düşler ve bir gün kendi büronu açmanın hayalini kurardın. Şairin dediği gibi… “İnsan hayal ettiği müddetçe yaşar”. Ve ben hayallerimi gerçekleştirdim. Bana ulaşabilenler için “dünyanın en iyi avukatı benim” Bugüne kadarki bilgi ve deneyimlerimi 25 yaşımdaki enerjimle birleştirebilseydim… demek yerine… 65 yaşımın bana verdiği özgürlükle, bilgi ve deneyimlerimi, ruhsatımı aldığım 25 yaşımın heyecanını gördüğüm meslektaşlarımla paylaşmaya çalışıyorum. Avukatlık, önce bir sanattır. “Benim tutkum savunmak…“. |
01-03-2019, 16:43 | #20 |
|
Uzman Doktor – Uzman Avukat
Avukat ve Doktor… İnsanın özel yaşamına en yakın iki meslek.
“Hastanın” - “Müvekkilin” sorunlarının bir bütün olarak görülmesi, incelenmesi ve bu bütünlük içerisinde bir çözüm, bir “tedavi”, bir “yasal yol” önerilmesi… Yalnızca “uzmanlık” alanıyla sınırlı bir çözümün, o uzmanın alanı dışında kalan öteki alanlarda bir “yan etkisinin” olabilmesi olasılığı her zaman dikkate alınmalıdır. --Başı ağrıyormuş, aspirin verdim. Ülseri olduğunu bilmiyordum. Mide kanamasından rahmetli oldu ama, baş ağrısı geçmişti. Ağacın bir dalıyla ilgilensek de, ormanın tümünü görmeye çalışmalıyız. "Ekip çalışması" da bunun için değil mi zaten |
02-03-2019, 19:20 | #21 |
|
Bana karşı ben
Dünya Sağlık Örgütünün Yeni Yaş Dilimlerine göre
“GENÇ” sayılan yaş aralığının son basamağı 65 yaşında olmak… Koşuşturma, geçmişle hesaplaşma, “Bana karşı ben” savaşımı, kendini bağışlama aşamalarından geçip, zamanının efendisi olmak, kendini sevmek ve şımartmak lüksüne kavuşabilmiş … Yaşanmış yıllardaki “mecburiyet küfesi”ni sırtından atabilmiş olmak demek…miş |
04-03-2019, 15:15 | #22 |
|
Bir varmış, bir yokmuş...
Dünya tarihi, İsa’da sonra 2019 …
Ben 65. Dünya yılında 40. Meslek yılında 36. Evlilik yılında iken…. Şilemizin “Orta Yaşlı” (75), her zaman şık, zarif ve güzel ve hanımefendi bir meslektaşımızın hakka yürüdüğünü az önce öğrendim… Bir varmış, bir yokmuş… Türk Devrimi'nın yılmaz savunucularından sevgili Gülseren GÜNEY...Güle güle meslektaşım "Yürek değil be, çarıkmış bu, manda gönünden, teper ha babam teper paralanmaz teper taşlı yolları." |
04-03-2019, 15:55 | #23 | |||||||||||||||||||||||
|
Başın sağ olsun, dostum. |
07-03-2019, 13:29 | #24 |
|
O çocuk
İstanbul, Kadıköy, Acıbadem, Çamlıca, Altınbakkal otobüs durağı arkasındaki
bakkala girip, 10 kuruşluk yaz helvası alan o 5 yaşındaki çocuğu içinde yaşatabilmiş olmaktır, 65 yaşında genç bir avukat olabilmenin sırrı. |
08-03-2019, 12:30 | #25 |
|
Avukat
Avukat, Olay ve Hukuk’un ayırdında olabilendir.
Avukatlık bir yaşam tarzı; Yaşam ve Yasa uyumunu sağlayabilme savaşımıdır. |
11-03-2019, 18:04 | #26 |
|
OLAN'ı kabulleniş
Dilediğin saatte (23:00) yatabilmek…
dilediğin saatte (05:00) kalkabilmek özgürlüğüdür, 65 yaşında olmak. Olan’ı kabulleniş… “Bana karşı ben” zıtlaşmasını bırakıp, “ben kendimi olduğum gibi; yaptıklarım ve yap(a)madıklarımla, yanlışlarım ve doğrularımla, kabul edip, seviyorum” diyebilmektir. |
13-03-2019, 15:36 | #27 |
|
65’inde olmak…
ZAN’lardan kurtulmuş olmak,
endişelenmeyi bırakmak, şeye ya da kişiye etiket yapıştırmamak yaşıdır, 65’inde olmak… Olay ve Hukuk bağlamında, yöresel hukuktan evrensel hukuka geçebilen bir dünyayı düşlemek, “Dünyalı” olabilmek bilincine ulaşılacağı inancına sımsıkı sarılmaktır. |
17-03-2019, 11:20 | #28 |
|
Olanı anlamak
Zanlarından…
kendi(ne) yalanlarından... kurtulmak, OLAY’a kapılmadan olanı anlamaktır, 65 yaşında “genç” bir avukat olmak. |
17-03-2019, 17:58 | #29 |
|
Ustanın sorduğu
65 yaşında “genç” bir avukat olmak…
“..Memleket mi, yıldızlar mı, gençliğim mi daha uzak…” sorusunu, Nazım ustayı anarak yinelemektir. |
18-03-2019, 05:35 | #30 |
|
Öğrenmek hevesi
Güne erkenden (05:00) “Bugün neler öğreneceğim…” heyecanıyla başlayabilmektir, 65 yaşında “genç” bir avukat olmak…
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Genç Meslektaşların Sorunları | Av. Duygu May | Hukuk Sohbetleri | 16 | 07-03-2019 11:00 |
genç hukukçuların yol rehberi | hakant | Konumuz : Hukukçular | 5 | 19-08-2016 15:17 |
Kayseri'de Hukuk Bürosunda Çalışacak genç avukat arkadaş arıyorum. | Mecit Tav | Adliye Duvarı | 2 | 19-02-2007 14:32 |
genç arkadaşlara tavsiyeler | av. aslı uçaravcı | Hukuk Sohbetleri | 0 | 30-11-2006 22:43 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |