Tapuda İsim Tashihi / tapu iptali ve tescil

Değerli meslektaşlarım,

Somut olayda tapu kaydında malik hanesinde "Mehmet oğlu Hüseyin BOLAT" yazıyor ve aynı köyde bu isme çok yakın "Mehmet oğlu Hüseyin POLAT") var. Oysa tarla gerçekte müvekkilimize ait ve KADASTRODAN ÖNCE VE SONRA ailesi ve müvekkilimiz kullanıyor; müvekkilimizin ismi ise "Ahmet oğlu Hüseyin POLAT".

Kadastro Tutanağındaki izahattaki silsileye bakıldığında müvekkilimizin VE AİLESİNİN KASTEDİLDİĞİ AÇIK ve fakat malik hanesi yukarıdaki gibi yazılmış.

BU hususta fikir ve Yargıtay Kararı yardımına ihtiyacım var.

Teşekkürler

iyi günler üstadım;
tapuda isim tashihi davası açılmalı bence. tapu iptali ve tescil davası koşulları bence yok.
İsim tashihi davası için sizin saydığınız deliller ve yaşlı iki tanık yeterli olur kanaatindeyim.Keşif yapılacaktır.Dava dilekçenizde Mehmet oğlu Hüseyin BOLAT adlı kişilerin o köyde olup olmadığının araştırılmasını talep edin derim çünkü "Bolat" soyadlı kimse o köyde yoksa işiniz kolaylaşacaktır.Fakat eğer BOLAT soyisimli birileri varsa işiniz biraz zorlaşır çünkü hakimler bu konuda hassas davranmakta en azından Urfa'da öyle:-) Aslında kolay bir dava değil çünkü hem baba ismi hem soyisim yanlış yazılmış ve ikisi de düzeltilecek,en büyük yardımcınız iyi konuşabilen tanıklar ve kadastro tutanakları olacaktır.Tanıklarınız ailenin silsilesini bilen ve dava konusu yerleri bu kişilerin kullandığını bilen kişiler olmalı.
iyi çalışmalar dilerim

değerli meslektaşım,

Tapu Sicili Tüzüğü

Tapu sicilindeki bilgilerin güncellenmesi
MADDE 75 – (1) Kadastro çalışmalarından kaynaklanan malikin veya hak sahibinin adı, soyadı ve baba adına ilişkin
tapu kütüğündeki yazım hataları ilgilisinin başvurusu üzerine;
a) Senetsizden tespitlerde; nüfus kayıt örneği ve taşınmazın bulunduğu belediye veya muhtarlıktan alınacak fotoğraflı
ilmühaber,
b) Kayda dayalı tespitlerde; dayanağı kayıt ve belgeler,
incelenmek ve gerektiğinde tanık ve varsa tespit bilirkişileri dinlemek ve zeminde inceleme yapmak suretiyle istemin
gerçek hak sahibinden geldiği belirlenirse, istem yevmiye defterine kaydedilerek düzeltilir.
(2) Zeminde inceleme, kadastro müdürlüğü teknik personeli ile birlikte yapılır ve inceleme neticesinde teknik rapor
düzenlenir. Zeminde incelemede, komşu parsel malikleri, muhtar ve diğer ilgililer dinlenir; vergi kaydı ve diğer her türlü bilgi ve belgeden yararlanılır.

İsim tashihi davası açmadan önce ilgili müdürlüğe başvuru artık dava şartı olarak kabul edilmekte ( son yargıtay kararları gereğince).
Benzer nitelikteki bir olayımızda müvekkilin soyismi hem kadastro tutanağında hem de tapu siciline yazılmamıştı.Kadastro tutanağında yer alan silsileyi ispat edecek nitelikteki Nüfus Kayıt Örneklerini (varsa mirasçılık belgesi - veraset ilamı) Tapu sicil müdürlüğüne ibraz ederek yukarıda zikredilen madde gereğince düzeltilmesini(sicilin tashihini) talep ettik ve talebimiz müdürlükçe kabül gördü.

Şunu belirtmekte fayda vardır ki nüfus kayıtlarına bakılarak tutanakta yazan şahıslarla kütüğe aktarılan şahsın aynı kişi olduğu şüpheye mahal vermeksizin silsileyi ispatlamak mümkün ise sicil müdürlüğü düzetlme yapacaktır. zaten bu hükmün konulmasında yatan sebep de budur.

ama tekrar belirtmek gerekir ki tutanakta yazan hususlar (akrabalık ilişkilerini gösterir kayıtlar) çok önemlidir ve nüfus kayıtları ile bu sorunu çözebilrsiniz.

Peki Müdürlük talebinizi reddederse idari dava mı? Adli yargıda isim tashihi davası mı açılacak.bu konuda şu makaleyi okumanızı tavsiye ederim.

http://www.turkhukuksitesi.com/makale_1779.htm


umarım yardımcı olmuşumdur.

Yukarıdaki meslektaşımın belirttiği üzere Tapu Sicil Tüzüğü hükümlerine göre tapu kaydında düzeltim davası açmadan önce tapu müdürlüğüne başvuru zorunluluğu bulunmaktaydı. Ancak Anayasa Mahkemesi 12.02.2021 tarihli 2018/23292 başvuru numaralı kararında tapu kaydında düzeltim davalarında dava açılmadan önce tapu müdürlüğüne başvuru dava şartı ile ilgili ihlal karar verdi. AYM kararında adil yargılama hakkı kapsamında mahkemeye erişim hakkına getirilecek kısıtlamaların ancak kanunla düzenlenebileceğini ancak burada kısıtlamanın Tapu Sicil Tüzüğünün 75/4 maddesiyle getirildiğini, tüzükle getirilen bu düzenlemenin hukuka aykırı olduğunu tespit etmiştir. Kararın 12.03.2021'de Resmi Gazete'de yayınlanmasının ardından Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü de tüm birimlerine gönderdiği yazıda açılacak olan tapu kaydında düzeltim davalarında kurumu temsil eden kişilerin ve avukatların tapu müdürlüğüne başvuru yapılmadan davanın açıldığı gerekçesiyle davaların reddini istememesini, düzeltim için başvuran vatandaşlara bu başvurunun artık dava şartı olmadığının anatılmasını istedi.

Konuyla ilgili daha detaylı bilgi almak isteyenleri için yazdığım inceleme yazısının linkini bırakıyorum.

https://www.avserkanozturk.com/tapu-...uzeltim-davasi

Davayı, tapu iptal ve tescil davası olarak açtık. Çünkü; bir başkasının önceden açtığı isim tashihi ile o kişinin adına kesinleşmiş bir karar vardı. Yani artık tapu belli bir şahıs adına kayıtlı idi.
Açtığımız tapu iptali ve tescil davasında gerekçe olarak özetle "isim-soyisim benzerliği kullanılarak önceki isim tashihi davasının davacısı kendi adına kaydettirmiş ve karar kesinleşmiş. Oysa gerçek durum ........ şeklindedir" dedik ve önceki davacının yani bizim tapu iptal ve tescil davamızın davalısının tanıkları da bizim tanıklarımız ve köy bilirkişileri de dinlenildi.
Sonuçta; dava, lehine sonuçlandı; tapunun iptali ile müvekkilimiz adına tesciline karar verildi. Yargıtay ilk inceleme ve düzeltme talebiyle yaptığı ikinci incelemede kararı tamamen onadı.