|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
06-10-2006, 14:22 | #1 |
|
İlam Vekalet Ücreti - Faiz Başlangıç Tarihi
slm arkadaşlar ilamda belirten vekalet ücretine faiz karar tarihinden itibarenmi yoksa icra takibi tarihinden itibarenmi istenir. tşk ederim
|
06-10-2006, 15:03 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
Sayın ersen, Kira tespit davasında karar kesinleştikten sonra, diğerlerinde karar tarihinden itibaren faiz yürütülmelidir. Saygılarımla |
06-10-2006, 22:17 | #3 |
|
Vekalet ücreti alacağı ihtarname ile talep edilmiş olmak şartıyla (BK 101. madde gereğince vekalet ücretini ödemesi gereken borçlu taraf temerrüde düşürülmek şartıylıyla) ihtarname tarihinden, aksi takidrde takip tarihinden itibaren fazi uygulanmak gerekir.
Saygılarımla |
06-10-2006, 22:28 | #4 |
|
Sayın Gursan,
Ben de Sayın Suat Ergin'in cevabındaki gibi karar tarihinden itibaren faiz işlediğini biliyorum. Hatta bu şekilde yaptığım takiplere de hiç itiraz gelmedi. Cevabınızın dayanağını belirtirseniz sevinirim. Hata yapıyorsak düzeltelim. |
06-10-2006, 22:45 | #5 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
İki farklı görüş ama iki mesletaşımızın görüşlerini doğrular farklı yargıtay kararlarını aşağıda alıntıladım. Lütfen dikkat!
|
06-10-2006, 23:07 | #6 |
|
BK 101. maddesinin birinci fıkrası temerrüt için ihtar şartı aramaktadır. Ancak takip eden 2. fıkra hükmü "Borcun ifa edileceği gün müttefikan tayin edilmiş veya muhafaza edilen bir hakka istinaden iki taraftan birisi bunu usulen bir ihbarda bulunmak suretiyle tesbit etmiş ise, mücerret bugünün hitamı ile borçlu mütemerrit olur." şeklindedir. Dolayısıyla temerrüt için ihtar her zaman aranmayabiliyor.
Bence mahkeme hükmü "borcun ifa edileceği gün müttefikan tayin edilmiş ise" kısmını karşılayan bir olgudur. İfa gününü taraflar değil ama tartışmasız bir şekilde yargı kararı belirliyor. Dolayısıyla bugünden itibaren temerrüt gerçekleşiyor bence. 3. Hukuk Dairesi'nin kararında belki şu husus dikkate alınmıştır. Siz esasen daha erken bir tarihte mütemerrit sayılabilecek borçluya yazılı olarak yeni bir tarih bildirirseniz temerrüt belirlediğiniz yeni tarihin hitamında gerçekleşmektedir. Yargıtay'ın iki haklı ihtara dayanan tahliye davalarında kabul ettiği kriter bu şekilde. Belki söz konusu kararda da bu ifade edilmek istenmiştir. Karar tarihinden itibaren istemek yerine yazılı olarak yeni bir tarih verilmiş ise faiz yeni tarihten sonra hesaplanacaktır. |
07-10-2006, 15:08 | #7 |
|
Sn. Balku'nun sunduğu 3. daire kararında vekalet ücreti alacağı haricen tahsil edilmiş, ancak daha sonra bu alacağa karar tarihinden itibaren faiz de işletilmeliydi denilerek ek bir talepte bulunulmuş. Burada herhalde vekalet ücretleri haricen tahsil edilirken bir itiraz şerhi düşülse idi karar tarihinden itibaren faiz isteyebilirdi. Ancak mahkeme yazı ile ayrıca talep ettiği tarihten itibaren hükmetmiş. Öte yandan taraflara tebliğ edilen ilam zaten borçluyu mütemerrit kılmaya yeten bir belgedir. Ancak Sn. Suat Ergin'in belirttiği kira tespit ilamlarının özelliği kesinleşmeksizin takibe konulamaması. Peki diğer kesinleşmeksizin takibe konulamayan ilamlarda durum nedir. Tapu iptali vs. gibi ayni haklara ilişkin olabilir. Bunlara ilişkin tereddüdüm var, taradığım kararlarda özellikle kararların kesinleşmeksizin icraya konulabilecek türden olduğu vurgusu yapılıyor. Bunlarda mümkün olduğuna bir şüphe yok.. Ancak kesinleşmeksizin icraya konulamayan kararlar için de karar tarihinden itibaren faiz talep edilebiliyor mu?
|
07-10-2006, 16:06 | #8 |
|
Yargıtay'ın verilen her iki kararı da yanlıştır.Ücreti vekalet için faiz kesinleşme tarihinden itibaren yürütülebilir.BK101'e göre temerrüt ve muacceliyet kesinleşme tarihinde oluşur.Zira,kesinleşmemiş bir kararda geçen ücreti vekalet kayıtsız şartsız kesin olarak ödenmesi gereken bir borç halinde değildir.İtiraz hakkı tanınmış ve ortadan kalkması mümkün bir haldedir. Kesinleşme anında ise tebliğ edilen karar gereği ödenecek miktar belli olduğundan ve kesinleşme ile kayıtsız şartsız kesin olarak ödenmesi gereken bir borç haline geldiğinden faiz buradan yürütülmelidir. Kaldı ki vekalet ücreti karar tarihi itibari ile belirlenir ve davada gösterilen başarı ve harcanan emeğe göre Mahkeme'ce belirlenir.Karar kesinleşmediği sürece,yargılamanın devam etmesi,kararın bozulması,yeniden yargılama yapılması durumlarında karar tarihinde yürürlükte olan tarife uygulanacağından ve Avukatın harcayacağı emek ve başarı henüz bitmemiştir. Yukarıda verilen Yargıtay'ın her iki kararı da kanaatimce yanlış olup daireler arasında dahi görüş farklılığı olduğunu bir kez daha ortaya koymaktadır.
|
07-10-2006, 16:17 | #9 | ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Sayın Av.Can Doğanel, Sizin tereddütünüz benim cevabımda bıraktığım eksikliği gidermemi sağlayacak. Soruda ne tür bir ilamdan söz edildiği belli değildi. Ben de ezbere, en çok karşılaştığımız davalardan kira tespitini örnek göstererek, ama "örneğin" demeden yazınca; diğer bütün ilamlarda karar tarihinden itibaren faiz yürütülebileceği şeklinde bir anlam çıkmaktaydı. Oysa yakın zamanda bir ipoteğin fekki davasına ilişkin ilamdaki vekalet ücreti, icra takibine konu edilince kesinleşmediği için iptal ettirmiştik. Bu anlamda size teşekkür ederim. Hangi ilamların kesinleşmesi gerektiğine ilişkin Yargıtay kararını ekliyorum.Yeterli olur sanıyorum.
Sizin sorunuza gelince...Yukarıda kararda sayılan ilamlar kesinleşmedikçe infaz olunamayacağına göre, paraya ilişkin talepler de muaccel olmayacaktır. Dolayısıyla kesinleşmeden itibaren faiz istenilmelidir. Vekalet ücretine faiz işletilmesi için ihtara gerek olduğunu iddia eden üyelere katılmıyorum.İddia ettikleri gibi olsaydı; örneğin bir tazminat davasına ilişkin ilam için de(Asıl alacak)ilamdan sonra bir de ihtarname keşide etmek gerekecekti. Vekalet ücreti ve diğer yargılama gideri asıl alacağın eklentileridir. Asıl alacak için, kesinleşmeden ilamlı takip yapılabiliyorsa, eklentiler için de yapılır. Yapılan ilamlı takipte, asıl alacak için karar tarihinden itibaren faiz istenebiliyorsa(Kararda, dava tarihinden veya olay tarihinden denilmemişse)eklentiler için de karar tarihinden itibaren faiz yürütülebilmelidir. 3. Daire kararına ilişkin yaptığı açıklamada Sayın kağanulaş'a katılıyorum. Saygılarımla |
09-10-2006, 00:43 | #10 |
|
vekalet ücretine faiz
Arkdaşlar;
Bilindiği üzere hukukumuzda kesinleşmeden icra takibine konu edilebilecek ve edilemeyecek ilamlar vardır. Bunlar yasa ile tanımlanmıştır. Yargıtay'ın yerleşik kararlarına göre kesinleşmeden icra takibine konu edilemeyecek kararlardaki avukatlık ücreti ve masraflar da icra takibine konu edilemez. Örnek vermek gerekirse; Bir boşanma davası, bir taşınmazın aynına ilişkin dava veya kira tespit ilamlarındaki avukatlık ücretlerini dava kesinleşmeden icraya koyamazsınız. Bu yasa koyucunun davaları önemi daha doğru bir deyimle doğuracağı sonuçları göz önüne alarak yaptığı bir tercihtir. Öte yandan kesinleşmeden de icra takibine konu edilebilecek ilamlar vardır. Örneğin bir alacak davası vb. Burada asıl alacağın icra takibine konu edilmesi mümkün iken fer'ilerinin takip dışı bırakılması düşünülemez. Öncelikle kesinleşme kavramı üzerinde duralım: Kesinleşme ile ilamın hükmünü doğuracağı tarihler farklıdır. Verilmiş bir karar onaylanmakla kesinleşir. Ama hükümlerini ne zamandan itibaren doğurur? Karar tarihinden itibaren mi kesinleşme tarihinden itibaren mi? Bu kararın niteliğini bağlıdır. Kesinleşme tarihinden itibaren ise örneğin boşanma davasında müzekkereler bu tarihten sonra yazılacak va karar bundan sonra hukuk aleminde varlık bulacaktır. Hiç kimse "karar onaylandı buna göre ben üç yıl önce boşanmıştım. Denetim gecikti diyemez. Buna karşın kesinleşmeden icra takibi yapılabilecek kararlarda yargıcın kararı ile hak belirlenmiş olur. Artık temerrüt aranmaz. Zaten dava süresince diğer taraf haberlidir ve haksız olduğu yargı kararı ile belirlenmiştir. Bunun için ayrıca ihtar çekmenin gereği yoktur. Bu arada yukarıdaki karara değinmekte de yarar görüyorum: Benim anladığım kadarı ile Yargıtay adam ihtar çekip süre verdiğine göre faizi ancak bu süreden sonra isteyebilir demektedir. Çünkü çekilen ihtar ve verilen süre ile geçmişe ilişkin haklardan feragat edilmiş, yeni bir ödeme süresi tanınmıştır. Olaya bu çerçevede baktığımızda kesinleşmesi gereken kararlar için ancak kesinleşme tarihinden, diğer kararlar için ise karar tarihinden itibaren faiz istenebileceği kanısındayım. Yerleşmiş uygulama da bu şekilde idi. Bir iki yıldır bu tür tartışmalar sürmekle beraber ben bunun bir yanlış anlamadan kaynaklandığını düşünüyorum. Çünkü kesinleşmesi gereken kararlar kesinleştiği tarihten, kesinleşmesi gerekmeyen kararlar ise onama tarihinden değil karar tarihinden itibaren hüküm ifade ederler. (burada konunun özelliğine göre farklı görünümlerin karşımıza çıkabileceği unutulmamalıdır. Bu çerçevede eğer temerrd esas alınacaksa burada ihbarın borçluya ulaştığı an temel alınacağı için kararın veya onama kararının TEBLİĞ EDİLDİĞİ tarih tartışılmalıdır. Ama tartışmalarda bu yoktur. Bence esas yukarıda açıklamaya çalıştığım çerçevede karar tarihi veya kesinleşme tarihi olarak kabul edilmelidir. Saygılar |
10-10-2006, 07:49 | #11 |
|
Vekalet ücretinin bahsi geçtiği ilam kesinleşmeden icra edilebilen kararlardan ise, karar tarihinden itibaren faiz yürütülebilir. Çalıştığım şirkete karşı bu şekilde icraya konan vekalet ücretini mercide şikayet konusu yaptık. Faiz yürütülemeyeceği yönündeki şikayetimiz reddedildi. Ancak faiz yanlış hesaplandığı için hesaplama yönünden düzeltildi.
sonuç olarak kesinleşmeden icra edilebilen kararlardaki vekalet ücretinizi karar tarihinden itibaren yürütülecek faiziyle talep edebilirsiniz. Bu arada kesinleşmeksizin faiz talep edebileceğiniz vekalet ücreti için borçluya mehil verip aksi halde faiz yürütülecektir derseniz kendi pozisyonuzunu zora sokmuş olursunuz. Yargıtay bunu işleyen faizden feragat olarak algılıyor demek ki. |
20-01-2007, 12:30 | #12 |
|
İlam Vekalet Ücreti - Faiz Başlangıç Tarihi
mahkemece hükmedilen vekalet ücretine faiz karar tarihinden itibaren mi yoksa kesinleşme tarihinden itibaren mi istenilir?
|
20-01-2007, 12:45 | #13 |
|
bir kurum avukatı olarak dava vekalet ücretine karar tarihinden itibaren faiz yürütüldüğünü biliyor ve buna göre icra takibi yapıyorum. buna ilişkin Yargıtay kararlarıda vardı. Bulunca gönderirim.
|
20-01-2007, 14:16 | #14 |
|
Vekalet ücreti yargılama giderlerindendir. Yargılama giderlerine faiz işletilemez. Bu nedenle vekalet ücretine faiz işletilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Saygılarımla
|
20-01-2007, 14:20 | #15 |
|
Sayın Hüsnü Yıldırımer
Vekalet ücreti mahkeme gideridir. Mahkeme giderlerine de faiz işletilir. Buna engel bir hüküm bulunmamaktadır. Bu giderlerin de bir alacak olduğu düşünülürse, engel bir hükme gerek de bulunmamaktadır; faiz işletilmesi doğaldır. Mahkeme karar verdiğinde mahkeme giderlerinin ödenmesi muaccel hale geldiğinden, karar tarihinden itibaren faiz işletilir. Saygılarımla |
20-01-2007, 15:46 | #16 |
|
Aşağıdaki karar muacceliyet ve faizin kesinleşmeyle ilgisi konusunda güzel bir özet veriyor :
YARGITAY 12. HUKUK DAİRESİ E. 2003/15858 K. 2003/19864 T. 13.10.2003 • İLAM ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi ) • KARAR TARİHİ ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi ) • FAİZ ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi ) • HÜKMÜN İNFAZI ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu ) • KESİNLEŞME ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu ) • TAKİP TARİHİ ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu ) • FAİZİN HESABLANMASI ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Değerlendirilmesinin Gerekmesi ) ÖZET: Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ilamda yer alan eklentiler de, ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin kesinleşme tarihinden takip tarihine kadar hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : KARAR : Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ilamda yer alan eklentiler de, ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin kesinleşme tarihinden takip tarihine kadar hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir. Somut olayda, boşanma ile birlikte verilen maddi tazminata ilişkin karar, 13.1.2003 tarihinde kesinleştiğine ve boşanmanın eklentisi olduğuna göre bu bölüm için alacaklı, işlemiş faizi kesinleşme tarihinden itibaren başlatabilir. O halde, hesaplamanın buna göre yapılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken infazının istenmesi için kesinleşmesi gerekli olmayan ilamlarla ilgili kurala göre hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi |
20-01-2007, 15:49 | #17 |
|
Sayın AV. Muzaffer Erdoğan ın görüşlerine katılıyorum
T.C. YARGITAY HUKUK GENEL KURULU E. 2001/12-423 K. 2001/456 T. 30.5.2001 • KİRA TESPİTİ DAVASINDA HÜKMEDİLEN YARGILAMA GİDERLERİ VE ÜCRETİ VEKALET ( Hüküm Kesinleşmeden İcraya Konamayacağı ) • HÜKMÜN KESİNLEŞMESİ ŞARTI ( Kira Tesbit Davasında Hükmedilen Yargılama Gideri ve Avukatlık Ücretinin İcraya Konması İçin ) • YARGILAMA GİDERİ VE AVUKATLIK ÜCRETİNİN HÜKÜM KESİNLEŞMEDEN TAHSİL EDİLEMEYECEĞİ ( Kira Tesbit Davasında Hükmedilen ) 818/m.248 ÖZET : Kira tespit ilamları kesinleşmeden infaz edilemez. Bu nedenle kararın kendisi kesinleşmedikçe takip yapılamayacağı gibi ilamda yazılı yargılama gideri ve avukatlık ücreti vs. gibi istekler için de karar kesinleşmedikçe infaz yapılamaz. DAVA : Taraflar arasındaki "şikayet" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Mersin icra Tetkik Mercii Hakimliğince davanın kabulüne dair verilen 21/06/2000 gün ve 2000/934 E- 1164 K. sayılı kararın incelenmesi davalılar vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 12. Hukuk Dairesi'nin 18/09/2000 gün ve 2000/12078-12940 sayılı ilamiyle; ( ...Kira tesbit ilamlarının kira tesbitine ilişkin hükmünün icraya konulabilmesi için 12/11/1979 tarih ve 1979/1-3 sayılı içtihadı birleştirme kararı gereği kesinleşmesi gerekir ise de, edaya dair bölümü olan yargılama giderleri için ilamlı takip yapılabileceği ve karar kesinleşmeden icraya konulabileceği Dairemizin istikrarlı uygulaması gereği olduğundan şikayetin reddine karar verilmek gerekirken kabulüne karar verilmesi isabetsizdir... ) gerekçesiyle bozularak dosya yerine geri çevrilmekle, yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: KARAR : Dava, kesinleşmemiş kira tesbiti ilamına dayalı olarak ilamda yazılı yargılama gideri ve avukatlık ücretinin tahsili için yapılan icra takibinin iptali istemine ilişkindir. Mahkemece, 12/11/1979 günlü ve 1/3 sayılı İçtihadı Birleştirme kararı gereğince kira tespit ilamları kesinleşmeden infaz edilemeyeceği, bu nedenle kararın kendisi kesinleşmedikçe takip yapılamayacağı gibi ilamda yazılı yargılama gideri ve avukatlık ücreti vs. gibi istekler için de karar kesinleşmedikçe infaz yapılamayacağı gerekçesiyle takibin iptaline karar vermiştir. Özel Daire yukarıda açıklanan nedenle kararı bozmuş, yerel mahkeme aynı gerekçelerle direnmiştir. Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dosyadaki tutanak ve kanıtlara, mahkeme kararında açıklanan gerektirici nedenlere ve özellikle delillerin değerlendirilmesinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, usul ve yasaya uygun bulunan direnme kararının onanması gerekir. SONUÇ : Davalılar vekilinin temyiz itirazlarının reddi ile, direnme kararının yukarıda açıklanan nedenlerle ONANMASINA, 30/05/2001 gününde oybirliği ile karar verildi. saygılarımı sunarım av. erdal |
12-10-2007, 20:09 | #18 |
|
İki ayrı başlık altında yazılanlar burada tek başlık altında birleştirilince yazıların sırasına göre sanki görüş ayrılığı varmış gibi algılanmaması için son bir özet gerekmiştir:
- Kesinleşmeden icraya konamayacak kararlarda yargılama giderlerine ( ve tabii avukatlık ücretine) KESİNLEŞME TARİHİNDEN itibaren faiz işletilir. - Kesinleşme gerekmeyen kararlarda yargılama giderlerine ( ve tabii avukatlık ücretine) KARAR TARİHİNDEN itibaren faiz işletilir. Bu konuda aykırı görüş bulunmamaktadır. Saygılarımla |
13-10-2007, 20:10 | #19 |
|
İlam Vekalet Ücreti - Faiz Başlangıç Tarihi
Burada dikkat edilmesi gereken diğer nokta 3. HD. nin borcun muaccel olmasını yeterli bulmayıp, faizi takip tarihinden itibaren başlatmasıdır. Bence yanlış bir uygulama. ama gün geçtikçe yaygınlaşıyor.
Bence tartışmak zorunda kalacağımız sorun bu konuda yoğunlaşacak. Saygılar. |
29-04-2008, 09:47 | #20 |
|
Sayın meslekdaşlarım,
kesinleşmeden icraya konulamıyacak ilamlar kanunda belirtilmiş olarak görünüyor. sınai mülkiyet haklarına ilşkin davalardaki durum sizce nedir? Örneğin, marka ya da patentin hükümsüzlüğüne ilşkin verilen kararlar ancak kesinleştikten sonra hüküm ifade edebilir. Bu kararlarda verilen vekalet ücretlerinin de benim görüşüme göre kararın kesinleşmesinden sonra icrası mümkün olabilir. Ancak buna ilişkin bir Yargıtay kararı bulamadım. yorumlarınızı bekliyorum. saygılarımla. |
29-04-2008, 20:42 | #21 |
|
yargılama giderleri ve yargılama vekalet ücreti karar ile birlikte likit alacak haline gelmişlerdir.davanın mahiyetine göre kararın kesinleşmesinden itibaren icra yapılabilecek kararlar olsa da karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekir kanaatine -görüşlerine katılıyorum, takiplerim sırasında da buna göre icra açıyorum.
sevgi ve saygılar |
30-04-2008, 09:34 | #22 |
|
Kesinleşme gerekmeyen ilamların icra takibine konulması halinde karar tarihinden faiz yürütülmesine bir engel yoktur. Sorun kesinleşmeden icraya konu edilemeyecek ilamlar bakımındandır.Bu ilamlara ilişkin olarak kesinleşmeden önce ödeme talebi ile yazılı başvuru yapılması halinde karar kesinleştikten sonra icraya konulurken bu tarihten itibaren faiz işletmenin mümkün olabileceğini yargıtay kararlarının da bu açıdan yorumlanması gerektiğini düşünüyorum.
|
30-04-2008, 16:30 | #23 |
|
İlam Vekalet Ücreti - Faiz Başlangıç Tarihi
Arkadaşlar;
Avukatlık ücreti açısından tartışıldığında srun açık bir biçimde kendini ortaya koyuyor. 3. HD. Temrrüt oluşmadığı için alacağa (avukatlık ücretine) faiz işletilemeyeceği kanısında. 12. HD. ise avukatlık ücretine karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerektiği kanısında. Burada sorun temerrüdün hangi tarihte oluştuğunda. Bence taraf teşkili sağlanıp karar verilmiş ise temerrüdün karar taihinden başlaması gerekir. İlamda yazılı asıl alacağa daha önceki tarihten faiz yürütürken aynı ilamda yazılı olan avukatlık ücreti için ayrıca ihtar gerektiği şeklinde bir düşüncenin dayanağı yoktur. En azından banim açımdan. |
30-04-2008, 22:45 | #24 | |||||||||||||||||||||||
|
....keza, trafik kazalarında kaza tarihinden,diğer masrafların sarf tarihinden....gibi saygılar |
01-05-2008, 18:00 | #25 |
|
Bir karar kesinleşmedikçe icraya konamıyorsa vekalet ücreti de konamaz. Vekalet ücreti icraya konamadığından borçlunun mütemerrit olması mümkün değildir. Bu nedenle ben istisnasız bir şekilde kesinleşmedikçe icraya konamayan davalar yönünden vekalet ücreti ve yargılama giderlerinin de kesinleşmedikçe icraya konamayacağını düşünüyorum. Daha doğrusu konabilir ancak şikayet üzerine iptal edilir.
|
02-05-2008, 09:11 | #26 |
|
Sn.Kaan , kesinleşmeden takip yapılamayan mahkeme kararları hakkında bir ihtilaf yoktur.mesele,her çeşit mahkeme kararında hükmedilen vekalet ücreti ve giderlere hangi tarihten faiz isteneceği hususundadır.
--burada ancak kesinleştikten sonra icra yapılabilecek kararların niteliği, şeklen kesinleşme ile ilgili olduğu kanaatinxeyim. --şeklen kesinleşme şartı ,karar tarihinden itibaren faiz istemeye engel olmamalıdır. --şekle ilişkin durum,kararın esasını ilgilendiren konu hakkındadır.mülkiyete-şahsa ilişkin hakların korunması yönündendir. --kararda hükmedilen hususlar ,karar tarihinden itibaren hüküm doğururlar. --vekalet ücreti ve giderler hakkında da karar tarihinden itibaren faiz istenebilir, şeklen kararın kesinleşmesi başka şeydir diye düşünüyorum. sevgiler |
05-05-2008, 17:35 | #27 | |||||||||||||||||||||||
|
Sn.Kemal, bir alacağa faiz işleyebilmesi için o alacağın icraya konabilir olması gerekir. Örneğin, menfi tespit davasında hükmolunan vekalet ücreti karar kesinleşmeden icraya konamayacağından faiz de kesinleşme tarihinden itibaren istenebilir. |
07-05-2008, 09:16 | #28 |
|
İdari yargı kararları açısından durum nedir?
|
12-05-2008, 16:27 | #29 |
|
idari yargıda verilen kararlarda belirtilen vekalet ücreti ve yargılama giderlerine de karar tarihinden itibaren faiz işletilmesi gerekir. usul bu şekilde olmakla birlikte uygulamada farklılıklar olabilmektedir.
|
15-07-2009, 16:28 | #30 |
|
ceza davalarında hüküm kesinleşmeden vekalet ücreti icraya konamadığına göre faizin kesinleşme tarihinden itibaren işletilmesi uygundur diye çıkardım ben yazılanlardan ama doğru mudur?
şimdiden teşekkürler.. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İlkbaharın Başlangıç Tarihi | Gemici | Site Lokali | 2 | 04-04-2010 13:20 |
tazminat ve fazin başlangıç tarihi | emirakif2 | Borçlar Hukuku Çalışma Grubu | 4 | 04-04-2007 12:22 |
Malülen emeklilikte aylığın başlangıç tarihi | advokat34 | Meslektaşların Soruları | 1 | 12-11-2006 13:12 |
Sigorta başlangıç tarihi | avegunduz | Meslektaşların Soruları | 2 | 10-11-2006 13:00 |
Ücret Alacağına Uygulanan Faizin Başlangıç Tarihi | İlgili | Meslektaşların Soruları | 2 | 21-06-2002 22:07 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |