|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
01-10-2009, 14:19 | #1 |
|
kısmen kabul kısmen red
Mahkemece yapılan yargılama sonucunda verilen kısa karar da sadece " ayrıntıları gerekçeli kararda açıklanacağı üzere davanın kısmen kabul kısmen reddine" biçiminde karar verilebilir mi? Dava konusu tazminat ve açılan davanın ne kadarlık kısmının kabul ne kadarlık kısmının red edildiği belirtilmeyen bir karar olur mu?
|
01-10-2009, 14:43 | #2 |
|
Düşüncelerinize aynen katılıyorum.Mahkemenin verdiği kararda taraflara ne kadar borç-alacak yüklediğini,en azından davanın TL olarak kabul edilen kısmının yazılması gerekirdi.Saygılarımla.
|
01-10-2009, 15:18 | #3 |
|
T.C. YARGITAY
Hukuk Genel Kurulu Esas: 2008/9-541 Karar: 2008/520 Karar Tarihi: 17.09.2008 ÖZET: Hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. (1086 S. K. m. 381, 388, 389) (1412 S. K. m. 261, 268) (5271 S. K. m. 34, 223, 230, 231, 232) (YHGK. 19.06.1991 T. 1991/2-323 E. 1991/391 K.) (YHGK. 05.12.2007 T. 2007/3-981 E. 2007/936 K.) (YHGK. 23.01.2008 T. 2008/14-29 2008/4 K.) (YCGK. 02.02.1976 T. 1976/1-22 E. 1976/25 K.) (YCGK. 05.02.2002 T. 2001/1-417 E. 2002/153 K.) Dava: Taraflar arasındaki <alacak> davasından dolayı yapılan yargılama sonunda; Kartal 3. İş Mahkemesince davanın kısmen kabulüne dair verilen 25.06.2007 gün ve 2005/91 E-2007/666 K. sayılı kararın incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmesi üzerine, Yargıtay 9. Hukuk Dairesi'nin 27.12.2007 gün ve 2007/31158-39993 sayılı ilamıyla bozularak dosya yerine geri çevrilmekle yeniden yapılan yargılama sonunda; mahkemece önceki kararda direnilmiştir. TEMYİZ EDEN : Davalı vekili HUKUK GENEL KURULU KARARI Karar: Hukuk Genel Kurulu'nca incelenerek direnme kararının süresinde temyiz edildiği anlaşıldıktan ve dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra gereği görüşüldü: Mahkeme kararlarında nelerin yazılacağı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu'nun 388. maddesinde belirtilmiştir. Buna göre, hüküm sonucu kısmında gerekçeye ait her hangi bir söz tekrar edilmeksizin isteklerin her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların mümkünse sıra numarası altında birer birer açık şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gerekir. Aynı kural HUMK.nun 389. maddesinde de tekrarlanmış; HUMK.nun 381.maddesinde ise <Kararın tefhimi en az 388.maddede belirtilen hüküm sonucunun duruşma tutanağına geçilerek okunması suretiyle olur> hükmüne yer verilmiştir. Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır. Hatta giderek denebilir ki, dava içinden davalar doğar ve hükmün hedefine ulaşması engellenir. Kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Ayrıca, bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini yitirdiğinden ona atıf suretiyle hüküm tesisinin yukarıda açıklanan kurallara uygun düşmeyeceği de aşikardır. Nitekim, Yargıtay'ın yerleşmiş görüşü de bu yöndedir (Hukuk Genel Kurulu'nun 19.6.1991 gün 323/391 sayılı;10.9.1991 gün 281-415 sayılı; 25.9.1991 gün 355-440 sayılı; 05.12.2007 gün ve 2007/3-981/936 sayılı; 23.01.2008 gün ve 2008/14-29/4 sayılı kararları). Ceza Genel Kurulu'nca da önceleri C.M.U.K.nun benzer hükümleri taşıyan 261 ve 268 maddelerinin, 5271 sayılı Ceza Muhakemesi Kanunu’nun yürürlüğe girmesi ile birlikte de bu kanunun 34, 223, 230,231,232 maddelerinin uygulanmasında bozulan kararın geçerliliğini ve yerine getirilme yeteneğini yitirdiğinden <önceki hükümde direnilmesine> denilmekle yetinilerek ve atıf suretiyle hüküm kurulamayacağı kabul edilmiştir (Ceza Genel Kurulu'nun 2.2.1976 gün 1/22-25 sayılı; 12.05.1998 gün ve 1998/6-104-171 sayılı; 05.02.2002 gün ve 2001/1-417-2002/153 sayılı kararları). Somut olayda da aslolan kısa kararda, hüküm fıkrası oluşturulmamış; yalnızca <önceki kararda direnilmesine> denilmekle yetinilmiştir. O itibarla mahkemece HUMK.nun 388.maddesinin açık hükmü gözetilmeksizin yazılı biçimde karar verilmesi doğru değildir. Direnme kararı bu nedenle bozulmalıdır. Sonuç: Direnme kararının yukarıda gösterilen nedenlerden dolayı HUMK.nun 429.maddesi gereğince BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının incelenmesine şimdilik yer olmadığına, istek halinde temyiz peşin harcının iadesine, 17.09.2008 gününde oybirliği ile karar verildi. (¤¤) Sinerji Mevzuat ve İçtihat Programları |
02-10-2009, 00:12 | #4 |
|
bence de neyin kabul neyin red edildiği gösterilmeli en basiti temyiz süresi işlediği takdirde temyiz edip etmeme de sorun çıkabileceği gibi ayrıca kısmene ilişkin sonrasına dair keyfi tutum ortaya çıkabilecektir.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
İtirazın kaldırılması davası kısmen açılabilir mi? | Y.Kurban | Meslektaşların Soruları | 5 | 05-10-2011 09:39 |
Nafaka Davasının Kısmen Kabulü | Kemosabe | Meslektaşların Soruları | 1 | 20-06-2009 17:03 |
kısmen kabul kısmen redde inkar tazminatı sorunu | dadaş | Meslektaşların Soruları | 3 | 14-02-2009 15:20 |
ilamın kısmen icraya konulması | av.duyguf | Meslektaşların Soruları | 1 | 08-01-2009 19:14 |
delil listesinin kısmen ıslahı | miss_lawyer | Meslektaşların Soruları | 6 | 01-04-2008 15:30 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |