|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
11-01-2011, 20:10 | #1 |
|
Borçlar kanunu mu 6570 sayılı kanun mu
Herkese iyi günler. Müvekkilin bir arsası var. 2002 yılında arsa olarak kiraya veriyor. Kiracı üzerine üstü örtülü atölye yapıyor. Daha sonra 2007 yılında 3 yıllığına sözleşmeyi yeniliyorlar. Sözleşmede kiralananın cinsi yine ARSA olarak belirtilmiş. 3 yıl sonra sözleşmenin biteceği ve taşınmazı arsa olarak müvekkile teslim edileceği yazmaktadır. Üç yılın sonunda süresi içinde ihtar çekip, borçlar kanununa göre tahliyesini talep ettik. Sorum şu: 'Hakim keşifte kiracıyı dinledi. Kiracı üzerindeki yapıyı birinci sözleşmeden sonra fakat ikinci sözleşmeden önce yaptığını beyan etti. Fakat sözleşmede taşınmazın cinsi arsa olarak belirtilmiş. Sanırım Hakim üzerindeki yapının ikinci sözleşmeden önceyapıldığı için Borçlar kanunu değil, 6570 sayılı kanunun uygulanacağını mı düşünüyor sorusu aklıma geliyor. Bu sebepten dolayı bu konuyla ilgili bana yardımcı olursanız ve konuyla ilgili yargıtay kararı olan arkadaşlar eklerse sevinirim.
|
11-01-2011, 22:37 | #2 | |||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|
Değerli meslektaşım, ben bahsettiğiniz olayda, 2002 yılında yapılan sözleşme esnasında bina yapılmış olduğundan ve sonrasında yapılan 2007 başlangıç tarihli, 3 yıllık sözleşme esnasında bu arz üstü yapı mevcut olduğundan, "arsa" nitelemesine itibar edilmeksizin, 6570 sy. kanunun tatbik edileceği kanaati taşımaktayım. Olayınıza birebir değgin HGK. kararını da ekliyorum. Saygılarımla.
|
12-01-2011, 09:52 | #3 |
|
Sorunun düğümü şuradadır:
Arsa olarak kiralanan yere musakkaf bina yapılması konusunda taraflar arasında anlaşma var mıdır? Sorulan olayda böyle bir anlaşma olduğunu kiracının kanıtlaması gerekir. T.C. YARGITAY 6. HUKUK DAİRESİ E. 2008/5127 K. 2008/6632 T. 27.5.2008 • FESHİ İHBAR NEDENİYLE KİRALANANIN TAHLİYESİ ( Arsa Niteliğinde Olan Taşınmazla İlgili Olarak Sözleşme Düzenlendikten Sonra Kiracının Yetkisiz Olarak Taşınmaz Üzerine Bina Yapmış Olması Kiralananın Sözleşmedeki Niteliğini Değiştirmediği ) • KİRALANAN TAŞINMAZIN SÖZLEŞMEYE AYKIRI KULLANILMASI ( Kiracının Yetkisiz Olarak Taşınmaz Üzerine Bina Yapmış Olması Kiralananın Sözleşmedeki Niteliğini Değiştirmediği - Uyuşmazlığın B.K Hükümlerine Göre Çözümleneceği ) • KİRA SÖZLEŞMESİNİN FESHİ NEDENİYLE TAHLİYE ( Kiracının Yetkisiz Olarak Taşınmaz Üzerine Bina Yapmış Olması Kiralananın Sözleşmedeki Niteliğini Değiştirmediği - Uyuşmazlığın B.K Hükümlerine Göre Çözümleneceği ) • ARSA NİTELİĞİNDEKİ TAŞINMAZ ( Sözleşme Düzenlendikten Sonra Kiracının Yetkisiz Olarak Taşınmaz Üzerine Bina Yapmış Olması Kiralananın Sözleşmedeki Niteliğini Değiştirmediği - Feshi İhbar Nedeniyle Tahliyesi İsteminin B.K Hükümlerine Göre Çözümleneceği ) • SÖZLEŞMENİN NİTELİĞİ ( Arsa Niteliğinde Olan Taşınmazla İlgili Olarak Sözleşme Düzenlendikten Sonra Kiracının Yetkisiz Olarak Taşınmaz Üzerine Bina Yapmış Olması Kiralananın Sözleşmedeki Niteliğini Değiştirmediği ) 818/m.263 ÖZET : Uyuşmazlık feshi ihbar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Kira sözleşmesi kurulurken arsa niteliğinde olan taşınmazla ilgili olarak sözleşme düzenlendikten sonra kiracıya açıkça tanınmış bir yetki olmaksızın taşınmaz üzerine bina yapılmış olması kiralananın sözleşmedeki niteliğini değiştirmez. Bu gibi hallerde uyuşmazlığın Borçlar Kanunu hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. DAVA : Mahalli mahkemesinden verilmiş bulunan tahliye davasına dair karar davacı tarafından süresi içinde temyiz edilmiş olmakla, dosyadaki bütün kağıtlar okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR : Uyuşmazlık feshi ihbar nedeniyle kiralananın tahliyesi istemine ilişkindir. Mahkemece istemin reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Davacı vekili, dava dilekçesinde, davalının 05.09.1999 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi ile kiracı olduğu boş arsanın feshi ihbar nedeniyle tahliyesini istemiştir. Davalı kiralananın 6570 sayılı Yasa kapsamında olup Borçlar Kanunu'na tabi bulunmadığını, davanın reddini savunmuştur. Taraflar arasında 05.09.1999 başlangıç tarihli ve 1 yıl süreli kira sözleşmesi konusunda bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Kira sözleşmesinde kiralananın boş arsa durumunda olduğu, kömür satış ve inşaat malzemeleri işi için kullanılacağı yazılıdır. Kira sözleşmesinin özel şartlar bölümünün 1. maddesinde ise, kiracının kiralamış olduğu arsanın içindeki barınma yerini çıkarken söküp götüreceği kararlaştırılmıştır. Kira sözleşmesinde belirtilen bu niteliklerinden ve sözleşme anındaki durumundan kiralananın Borçlar Kanunu'nun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olduğu anlaşılmaktadır. Davalının Belediye İmar Müdürlüğü'ne verdiği 19.04.2004 tarihli dilekçesinde de yeri boş arsa olarak kiraladığı, üzerine iki katlı bir yer ve çevre düzenlemesi yaptırıp işlettiğini belirttiği görülmektedir. Taşınmaz başında yapılan keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporu ile davacı adına kayıtlı 128 m2 alanlı 9 parsel sayılı, halen çay bahçesi olarak kullanılan taşınmaz üzerinde 10,33 m2 alanlı alüminyum doğrama yazıhane ile 50.85 m2 oturum alanlı giriş ve birinci kattan ibaret taşınabilir niteliği bulunmayan bir bina bulunduğu tespit edilmiş ise de, Dairemizin kararlılıkla devam eden ve sapma göstermeyen uygulamasına göre, kira sözleşmesi düzenlendikten sonra kiracının kendisine tanınmış açık bir yetki olmaksızın taşınmaz üzerine sökülüp götürülmesi mümkün bulunmayan örtülü nitelikte yapı yapmış olması kiralananın sözleşmedeki niteliğini değiştirmez. Örtülü yapıya rağmen sözleşmeye konu taşınmaz Borçlar Kanunu'nun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olmaya devam eder. İlk kira ilişkisi kurulduktan ve kiracı tarafından kiralananda musakkaf nitelikte bina inşa edildikten sonra taraflar arasında akdi ilişkinin yenilenmesi halinde ancak kiralananın niteliğinin değiştiğinden bahsedilebilir ki bu durum olayımızda gerçekleşmemiştir. Örtülü nitelikteki yapıların yapımına ilişkin kiracıya yetki tanınmadığına, 05.09.1999 başlangıç tarihli kira sözleşmesinin yazılı olarak yenilenmesi suretiyle yapılan binalara davacı tarafından onay verilmediğine göre, kiralananın Borçlar Kanunu'nun adi kiraya ilişkin hükümlerine tabi olduğunun kabulü zorunludur. Kaldı ki, 128 m2 alanlı taşınmaz üzerinde bulunan yapıların toplam yüzölçümleri itibariyle taşınmazın üstün niteliğinin örtüsüz olduğu, bu hali ile de taşınmazın 6570 sayılı Yasa'ya tabi bulunmadığı kuşkusuzdur. Açıklanan maddi ve hukuki olgular karşısında uyuşmazlığın Borçlar Kanunu'nun hükümlerine göre çözümlenmesi gerekir. Taraflar arasındaki 05.09.1999 başlangıç tarihli ve bir yıl süreli kira sözleşmesi Borçlar Kanunu'nun 263. maddesi gereğince bir yılın sonunda 05.09.2000 tarihinde süresiz hale dönüşmüş olup, davacı tarafından davalıya gönderilen 11.05.2006 keşide ve 30.05.2006 tebliğ edilen feshi ihbar altı aylık dönem sonu olan 05.09.2006 tarihinden üç ay öncesini kapsadığından 14.09.2006 tarihinde açılan dava süresindedir. Dava süresinde açıldığına göre başka bir sebep aranmaksızın akdin feshiyle kiralananın tahliyesine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmesi usul ve yasaya aykırıdır. Hüküm bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ : Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile HUMK.nun 428. maddesi uyarınca hükmün ( BOZULMASINA ), istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine, 27.05.2008 tarihinde oybirliğiyle karar verildi. (Kazancı’dan alınmıştır) |
12-01-2011, 10:29 | #4 | |||||||||||||||||||
|
[
Davanın yanlarından birinin kanıtlaması ile elbetteki sorun çözülür. Ancak isbat yüklemesi tek yanlı değildir. Bu husus, kiralayan ile kiracının zamana yaygın "ortak sözleşmesel davranışlarından" da çıkarılabilir. Saygılarımla. |
11-02-2013, 10:18 | #5 |
|
Konu ile bağlantılı olduğunu düşündüğüm bir durumla ilgili fikirlerini paylaşan meslektaşlarıma şimdiden teşekkür ediyorum.
Müvekkilimin boş arsa, arazi olarak kiraladığı taşınmazla ilgili olarak kira tespit davası açabilmem mümkün müdür? Öncelikle kiralanan taşınmaz boş arsa niteliğinde olduğundan 6570 Sayılı kanuna değil Borçlar kanununa tabi. Yapmış olduğum araştırma neticesinde mülga Borçlar Kanununda tespite ilişkin hükümler bulunmadığından ancak sözleşmenin feshi ile tahliye istenebileceğine ilişkin Yargıtay kararlarına rastladım. Ancak aynı zamanda 6570 SK. ise 6101 sayılı kanunun 10. maddesi ile yürürlükten kaldırılmış ve uygulama açısından 6098 Sayılı Borçlar kanuna atıfta bulunulmuştur. Hal böyle olunca yeni BK uyarınca boş arsa olarak kiraladığımız taşınmaz için kira tespit davası açabilir miyim? Teşekkkürler. |
11-02-2013, 11:25 | #6 | |||||||||||||||||||||||
|
Eski uygulama devam edecektir. Mecur "konut" veya "çatılı işyeri" olmadığı için, tespit davası açılamaz. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
6570 sayılı kanun kapsamı | avsel | Meslektaşların Soruları | 3 | 24-11-2010 20:12 |
6570 sayılı kanun m 11 | kemal çelik | Meslektaşların Soruları | 4 | 01-06-2009 12:48 |
Yargıtay 6. H.D Kararları - Borçlar Kanunu - 6570 Sayılı Kanun | justicewarior | Meslektaşların Soruları | 10 | 13-05-2009 22:08 |
Borçlar Kanunu mu, 6570 sayılı Kanun mu ? | yesuge | Meslektaşların Soruları | 16 | 06-08-2007 10:11 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |