Idari Para Cezasina Itiraz

Tüm meslektaşlarıma iyi çalışmalar diliyorum. Sorum şudur;

Müvekkil bir dalış okulu sahibidir. Müvekkilin, 1997 model Şahin marka eski, klimasız ve başka herhangi bir konfor göstergesi bulunmayan bir aracı vardır. Bu araçla arkadaşları ve aynı zamanda dalış okulundan arkadaşları olan 4 kişiyi akldıkları otelden alıp kurs verdiği otele götürmek istemiş. İki otel arası mesafe 5 km dahi değil. Yola çıktıktan kısa bir süre sonra polis memuru müvekkilin aracını durdurarak tüm açıklama ve itirazlarına rağmen “yetki belgesiz yolcu taşıdığı” gerekçesiyle müvekkile ceza yazmış ve aracı trafikten men ederek otoparka çektirmiş. Müvekkil ve arkadaşları bu olay sonrası yolun ortasında öylece kalmışlar ve mağdur olmuşlar. Olay günü müvekkilin aracındaki yabancı uyruklu kişiler, her tatile gelen müvekkilin yıllardır tanıdığı ve aynı zamanda arkadaşları olan kişiler. Hatta müvekkil, bu kişilerden birine 2011 yılından bu yana dalış eğitimi vermiş ve eğitimler sonunda üç yıldız dalıcı belgesi vermiş. Söz konusu eğitime ait dalış kayıt defteri ve üç yıldız dalıcı belgesini itiraz dilekçesi ekinde sunduk. Müvekkil bu kişileri, tutanakta iddia edildiği gibi korsan taşımacılık yapmak amacıyla değil, hem arkadaşları olması hem de dalış eğitimi verecek olması nedeniyle aracına aldığını belirttik. Müvekkilin, 1997 model Şahin marka eski, klimasız ve başka herhangi bir konfor göstergesi bulunmayan bir araçla Antalya gibi yaz aylarında sıcaklığın çok yüksek seviyelere çıktığı bir şehirde turistlere yönelik taşımacılık yapmasının mümkün olmadığını da belirttik. Müvekkilin 5 km’lik kısa bir yolda korsan taşımacılık yaparak geçimini sağladığı iddiasının gerçek dışı ve hayatın olağan akışına aykırı olduğunu, kaldı ki müvekkilin Lion Dalış Merkezi adlı işyerinin sahibi olarak ne böyle bir ihtiyacı ne de bu işe ayıracak vaktinin bulunmadığını da belirtik.

Emniyet Müdürlüğü verdiği savunmada özetle; aracın hususi bir araç olduğu, ticari taşıma belgesi olmadığı, yabancı uyruklu 4 kişiyi işletmekte olduğu dalış eğitimi vermek için götürdüğü, dalış eğitimi ücret karşılığı yapıldığından yapılan taşımacılığın maddi bir karşılığı olduğu belirtilmiş.

Benim görüşüm; Emniyet Müdürlüğü'nün verdiği savunmadaki gerekçelere göre hiç kimse, yurtdışından gelen yabancı bir müşterisini hususi aracıyla havaalanından ya da otelinden alıp onunla herhangi bir sözleşme yapamaz. Çünkü o sözleşmeden para kazanacağına göre yapmış olduğu taşımanın da maaddi bir karşılığı olmalı.Bu mantığa göre o zaman herkes taksiye binmeli. Bana çok mantıksız geldi, bir de sizin değerli görüşlerinizi almak istedim.

Burada , 4925 sayılı kanunun gerekçesi önemlidir.Mezkur kanun ulaşım hizmetleri ve ticari amaçlı yolcu taşıma işlerini düzenlemektedir.Müvekkiliniz , ulaşım hizmeti mi vermektedir ? Evet ; ama aynı zamanda hayır ! Ticari amaçlı yolcu mu taşımaktadır ? Yine evet ve yine hayır ! Eğer geniş yorumlayacak olursak ; sabah büroya gelirken , otobüs durağında görüp , aracımıza aldığımız müvekkilimiz için de yolcu taşıma belgesine ihtiyaç duyduğumuz söylenebilecektir.Özellikle bizim gibi sıcakkanlı bir toplum gözönüne alındığında sizin durumunuzun ; ticari amaçlı yolcu taşıması olarak değerlendirilmemesi gerektiğini düşünüyorum.

Bu olay bence ilgili memurun işgüzarlığından başkaca bir şey değil Olayın hukuki bir boyutu asla yokturç İnşallah dosyaya bakan hakim de benim gibi düşünür de davayı bir an evvel kabul ile cezayı iptal eder. Bence sonrasında ilgili memurlar hakkında tazminat davası açmanızı öneririm.

Ceza iptal edildiğinde yapacak olduğumuz ilk şey o olacak zaten