|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
09-03-2010, 16:13 | #1 |
|
faiz yürütülmesi hakkında
Sayın meslektaşlarım ! istişare konum şöyle;
Bir manevi tazminat davası sonucu verilen kısmi kabul kararında, "...dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan alınrak davacıya verilmesine." dair bir karar yoksa, diğer bir ifaeyle, faize ilişkin bir karar yoksa, biz yine de, dava tarihinden takip tarihine kadar yasal faiz işletmeye devam edecekmiyiz? Şahsi kanaatim, dava tarihinden itibaren faiz işleteceğimiz yönündedir ancak, siz değerli meslektaşlarım da fikrine müracaat ihtiyacı duydum. kolaylıklar dilerim. |
10-03-2010, 12:53 | #2 |
|
Dava dilekçenizde faiz talebiniz olmasına rağmen karar da unutulmuş ise icra takibinde hükmün dışına çıkarak icra emri düzenlenemez. Karar tarihinden itibaren faiz isteyebilirsiniz. Hüküm infaz edilmediğine göre bağımsız bir faiz davası açarak dava tarihi ile takip taihi arasında faizi talep edebileceğiniz kanaatindeyim.Kolay gelsin. Saygılar
|
10-03-2010, 13:04 | #3 |
|
YARGITAY
12. HUKUK DAİRESİ E. 2003/15858 K. 2003/19864 T. 13.10.2003 • İLAM ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi ) • KARAR TARİHİ ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi ) • FAİZ ( Takip Dayanağı İlamda Faizin Başlangıcı Konusunda Bir Hüküm Bulunmaması Halinde Karar Tarihinden İtibaren Faiz İstenebilmesi ) • HÜKMÜN İNFAZI ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu ) • KESİNLEŞME ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu ) • TAKİP TARİHİ ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Bu Kurallar Çerçevesinde Değerlendirilmesi Lüzumu ) • FAİZİN HESABLANMASI ( Hükmün İnfazı için Kesinleşmesi Gereken Hallerde Faizin Kesinleşme Tarihinden Takip Tarihine Kadar Hesaplanması ve İtirazın Değerlendirilmesinin Gerekmesi ) ÖZET: Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ilamda yer alan eklentiler de, ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin kesinleşme tarihinden takip tarihine kadar hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir. DAVA : Yukarıda tarih ve numarası yazılı mercii kararının müddeti içinde temyizen tetkikinin borçlu vekilince istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olmakla okundu ve gereği görüşülüp düşünüldü : KARAR : Takip dayanağı ilamda faizin başlangıcı konusunda bir hüküm bulunmaması halinde, karar tarihinden itibaren faiz istenebilir. Ancak, hükmün infazı için kesinleşmesi gereken hallerde ilamda yer alan eklentiler de, ilamın kesinleştiği tarihte istenebilir hale geleceğinden, faizin kesinleşme tarihinden takip tarihine kadar hesaplanması ve itirazın bu kurallar çerçevesinde değerlendirilmesi gereklidir. Somut olayda, boşanma ile birlikte verilen maddi tazminata ilişkin karar, 13.1.2003 tarihinde kesinleştiğine ve boşanmanın eklentisi olduğuna göre bu bölüm için alacaklı, işlemiş faizi kesinleşme tarihinden itibaren başlatabilir. O halde, hesaplamanın buna göre yapılması ve oluşacak sonuca göre bir karar verilmesi gerekirken infazının istenmesi için kesinleşmesi gerekli olmayan ilamlarla ilgili kurala göre hüküm kurulması isabetsizdir. SONUÇ : Borçlu vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile mercii kararının yukarıda yazılı nedenlerle İ.İ.K. 366 ve H.U.M.K.'nun 428.maddeleri uyarınca BOZULMASINA, 13.10.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi |
10-03-2010, 13:36 | #4 | |||||||||||||||||||||||
|
Cevabınız için teşekkürler. Çok yararlı oldu. Ancak şahsi kanaatim Yargıtay görüşünden farklı olarak, faizin dava tarihinden itibaren işletilmesi gerektiğidir. Zira, dava ile haklılığımız ortaya çıktığında (dava kabul edildiğinde) davanın açılmasına sebep olan olayın haksız (hukuka aykırı) olduğu tespit edilmiş oluyor. Manevi zarar da, o tarihteki hukuka aykırı hareket sonucu zuhur ediyor. Öyleyse, tazminata işletilecek faizin, en kötü ihtimal, dava tarihi itibariyle işletilmesi gerekmesi hukuka, hakkaniyete ve fiiliyata uygun olacaktır. Yani, Yargıtay' ın hangi hukuk mantığını kullanarak emsal oluşturmuş bilemiyorum. Teşekkür ederim. |
10-03-2010, 14:13 | #5 |
|
Aşağıdaki HGK kararı, kanaatimi doğrular nitelikte olduğunu düşünüyorum. Yine de siz değerli meslektaşlarımın fikrini merak ediyorum.
"Haksız fiilde zarar olay anında oluşur. Hal böyle olunca hesaplanan tüm giderlere olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi gerekir. Zararın giderimine yönelik harcamanın ilerdeki bir tarihte yapılmış olması, haksız fiilde olay tarihinden itibaren faiz yürütülmesi kuralını etkilemez." Y.HGK.E. 2005/4-643,K. 2005/675,T. 30.11.2005 |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Yargılama Giderlerine Faiz Yürütülmesi | m_kesik | Meslektaşların Soruları | 10 | 24-10-2023 09:49 |
Yönetmeliklerin yayımlanma tarihinden geriye yürütülmesi hakkında. | tlevent | Hukuk Soruları | 2 | 22-01-2009 16:58 |
Davanın başka yerde yürütülmesi hakkında bir soru! | av.egemen | Meslektaşların Soruları | 1 | 27-05-2007 21:56 |
Soruşturmanın Selametle Yürütülmesi | mehmetdemirlek301 | Hukuk Sohbetleri | 0 | 29-01-2006 19:45 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |