|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
25-05-2002, 16:50 | #1 |
|
Çekte Ödeme Yasağı (TK.M.711/III)
TK.m.711/III uyarınca, çekin rıza dışı elden çıkması durumunda, keşidecinin muhatabı çeki ödemekten men etme yetkisi uygulamada nasıl kullanılmaktadır?
Banka keşidecinin bu yetkisini haklı (yasal) bir nedenle kullanıp kullanmadığını denetleyemeyeceğine göre, hamilin hakları nasıl korunmaktadır. Uygulamada avukat meslektaşlarımızın ne tür yöntemler kullandığını merak etmekteyim. |
25-05-2002, 18:31 | #2 |
|
711/3 hükmü bilindiği üzere, muhatap banka ile müşterisi arasındaki sözleşmeye bağlı olarak, çek karnesi sahibi müşterinin tek taraflı beyanıyla, sözleşmenin diğer tarafı muhatap bankaya talimat vermesini düzenlemektedir. Buradaki ödeme yasağı, sözleşme kaynaklıdır.
Bu ikili ilişkiye yabancı çek hamili, doğal olarak tarafı olmadığı, banka-müşteri anlaşmasına itibar etmek zorunda değildir. Hamil, bankanın imtina şerhini çekin arkasına derc ettikten sonra, mahkemeden İhtiyati haciz talebi de dahil tüm icrai haklarını kullanabilmektedir. Kısaca, 711/3' e dayalı ödeme yasağı çek hamilinin icra kanalıyla alacağını almasına engel değildir. Uygulama bu yöndedir. Selam ve saygılarımla. |
25-05-2002, 20:14 | #3 |
|
Takip değil tahsil imkanı yok mu?
Çekle ilgili icrai ve ihtiyati haciz imkanları kullanılabilse dahi, en azından icra takibinden olumlu sonuç alınamadığı durumlarda çekin bankadan tahsili konusunda bir şey yapılamıyor mu?
Banka talimat üzerine çek hesabını bloke ediyor. Ne zamana kadar? |
25-05-2002, 20:36 | #4 |
|
Bu sorunuzda haklısınız. Sonsuza kadar mı bekleyecek çek hamili? Evet ne yazık ki, bu yönde ne bir hüküm ne de uygulama var..
Bankanın gerekçesi hazır... çek karnesi anlaşması iki taraflı bir anlaşmadır. 711/3 hükmü, çek karnesi sahibine tanınan bir haktır, kolay tedbir yoludur.. Banka yaptığı anlaşmaya ve kanun hükmüne riayetle yükümlüdür. Ancak ben sizin haklı eleştirinize katılıyorum. Çek hamilinin güveni sağlanmalıdır. Bankanın ödeme yasağının, mahkemeye müracaatla tedbir kararı çıkarılıncaya kadar geçmesi gerekli süre kadar devam etmesi, doğru ve adil olur. Bu maddenin konuluş amacının, mahkemeye müracaat edip, tedbir çıkarılıncaya kadar hakkın sona ermesi riskini önlemek olması gerekir.. Uygulamada buna dikkat edilmemektedir. Bu anlamda bankanın bir sorumluluğu da bulunmamaktadır. Çünkü bankayı belli bir süre ile sınırlayan hiç bir hüküm yoktur. En azından benim bildiğim bu yönde bir açık hüküm yoktur. Boşluk var gibi.. Selamlar |
26-05-2002, 01:13 | #5 |
|
Derinleşmek Amacıyla...
Konu üzerinde biraz daha derinleşerek düşünelim isterim:
Ödememe talimatını alan banka gerekçenin haklılığını tartışmaksızın ve ayrıca bir mahkeme kararı da aramaksızın, çeki ibraz edecek hamile ödemekten kaçınması gerekir. Ödememe talimatının muhatap açısından bağlayıcılığı kesin ve mutlaktır. Ödememe talimatına rağmen çek bedelini ödeyen banka, keşideciye karşı sorumlu olur. Ödeme yasağı karşısında, çeki ibraz eden hamile ödemekten kaçınan banka, aynı zamanda çek hamilinin de haklı olabileceği ve bu nedenle korunması gerektiği düşüncesiyle, karşılığı bulunan çek bedelini bloke bir hesaba almalı ve bu karşılık üzerinde keşidecinin tasarrufuna engel olmalıdır. Çeki ödenmek üzere bankaya ibraz eden ve ödeme yasağı ile karşılaşan hamil, bu yasaklamanın haksızlığını ileri sürerek kaldırılmasını mahkemeden talep edebilir. Hak sahipliği tartışmalı bulunan ve bloke edilen çek bedelinin, banka veya hamilin talebi üzerine, mahkemece, diğer bir bankaya veya notere tevdi edilmesine (emanet bırakılmasına) karar verilebilir. Ödememe talimatının geçerliliği ve etkinliği için ilk planda mahkeme kararına ihtiyaç yoksa da, bu etkinin devamı bakımından, çek rızası dışında elinde çıkan keşideci veya hamilin, uygun bir süre içinde iptal (veya istirdat) talebi ile mahkemeye başvurarak "ödeme yasağı kararı" alması ve bu kararı bankaya ibraz etmesi gerekir . Aksi halde, çekin elinden rıza dışı çıkmış olduğu iddiası gerçekdışı olan kötü niyetli kişilerin, çek bedelinin tahsiline haksız olarak engel olmalarına fırsat tanınmış olur. Ödememe talimatı üzerine hangi süre içinde ödeme yasağı kararı elde etmek üzere başvuruda bulunulması gerekeceği açıkça düzenlenmemektedir. Kanaatimce bu durumda, HUMK.m.109 hükmüne kıyasen, bir ihtiyati tedbir kararı niteliğinde olan ödememe talimatını izleyen 10 günlük süre içinde mahkemeye gidilmesi gereği kabul edilmelidir. Eğer hakkında ödememe talimatı verilen çek, ödenmek amacıyla süresi içinde muhataba ibraz edilmez veya ödememe durumu tespit ettirilmez ise, meşru hamilin çek borçlularına başvuru hakları düşeceğinden; çekin rızası dışında elinden çıktığını iddia eden tarafın iptal davası açmasına veya açılmışsa bu davaya devam etmesine gerek yoktur. Bu durumda bloke hesap çözülerek karşılık yeniden keşidecinin tasarrufuna hazır hale getirilir. Önceden verilmiş ödememe talimatını ise, ibraz süresinden sonra geçerli olmak üzere yapılmış bir çekten cayma beyanı olarak değerlendirmek gerekir. Çekin rıza dışı elden çıktığı iddiası doğru değilse, bu iddiayı ileri süren taraf, meşru hamile karşı sorumludur. |
27-05-2002, 12:55 | #6 |
|
Uygulamada bankalar, 711/3' e dayalı talimat üzerine ödeme yasağı koydukları hesabı bloke altına almaktadır. Ancak bazen bloke anında hesapta para olmaya biliyor, bu durumda ise, çek tutarı tamamlanıncaya kadar, bedel hesaba ilk girdiğinde bloke altına alınıyor.
HUMK.109. madde hükmü , belki olaya uygulanabilir niteliktedir ancak, Türkiye' de ne kıyas, ne de MK.1 imtiyazı kullanılmamaktadır. Hakimlerimizde inanılmaz bir çekingenlik gözlemlenmektedir. Bu konuda, kanun boşluğu alenen ortadadır. MK.1 madde yetkilendirmesi doğrultusunda kanuni boşluğu ''şu şekilde şu gerekçelerle doldurdum'' diyebilecek hakimlerimizi görmek istiyoruz.. Yerel mahkemenin MK.1 yetkisini kullandığına ben hiç rastlamadım ve de hiç duymadım. 711/3 ' e uygun talimat geri alındığı zaman, bloke çözülecek midir? Çözülmeyecek ise, keşideci blokeyi çözmek için ne yapmalıdır? Bu hususlar da ciddi sorun yaratmaktadır.. |
28-05-2002, 05:50 | #7 |
|
Katkı - Bankaların sorumluluğu
Çek bedellerinin ödenmesi konusunda , bankaların yükümlülükleri ile sorumlulukları, 3167 sayılı "Çekle Ödemelerin DüzenIenmesi ve Çek Hamillerinin Korunması Hakkındaki Kanun"un 1-2-4-5-7-8-15. maddelerinde düzenlenmiştir. Hukuken havale hükmünde olan çekin, yasanın 4. maddesi ile karşılığının bulunması halinde, muhatap banka tarafından hamiline ödenmesi zorunluluğunu getirmiştir.
Karşılığı bulunmayan çek hakkında ne gibi işlem yapılacağı konusunda, 3167 sayılı yasada hüküm bulunmamaktadır: Çekin ;karşılığı yoksa, Çek Yasası'nın 1. maddesinin yollamasıyla bu durumda TTK. hükümlerine göre işlem yapılması, çekin arkasına bu hususun yazılması, tartışmadan uzak bir zorunluluktur. Çekin karşılığı var fakat yine de ödenemiyor ise, yasanın 5. maddesine göre, muhatap banka karşılığı olduğunu ve ödememe nedenini bildirmekle yükümlüdür. Yasa koyucu 5. madde hükmü ile, hesapta karşılığı bulunan bir çek bedelinin, yine de ödenmemesi olasılığına karşı bir çözüm getirmiştir. Yasanın hazırlanış gerekçesinde, Adalet Komisyonu'nun raporunda, hükümetin teklifinde ve tasarının kanunlaşan son halinde hep aynı olasılık üzerinde durulmuştur. Çekin üzerinde yasal bir engel olmakla beraber, esasen karşılığı da yok ise, muhatap banka bu durumda TTK hükümlerine göre çekin karşılıksız olduğunu usulüne uygun olarak, çek hamiline bildirmek zorundadır. Uygulamada muhatap bankaların çekin gösteriminde (ibrazında), karşılığının 'olup olmadığını tespit ve hamiline usulüne göre beyan etmeden yalnızca ödemeye engel yasal bir nedeni, çekin arkasına ödememe sebebi olarak yazılmakla yetindikleri görülmektedir. Bu uygulama yasanın 5. maddesi hükmünün lafzına ve ruhuna, maddenin vaz'ediliş gerekçesine ve TTK'nın hükümlerine mutlak olarak aykırıdır. Hamil, müracaat haklarını TTK'nın 720. maddesindeki koşulların gerçekleşmesiyle kullanabileceğine göre, bir çekin karşılıksız olduğu ya da ödenmediği saptanmadan o çek hakkında, ihtiyati haciz kararı alınamayacağı, icra takibi yapılamayacağı yasa gereğidir. (İİK.,TTK., 3167 s. yasa). Bir güven kurumu olan bankaların, çekin süresinde ibraz edildiği tarihte, karşılığının bulunmamasına karşın, 3167 sayılı yasanın 5.maddesine uygun davranıldığı savı ile, TTK'nın 720. maddesine aykırı olarak çekin ödenmediğini, karşılıksız olduğunu beyan etmeden, yalnızca örneğin ihtiyati tedbir kararının varlığını çekin arkasına yazmaları kusurlu bir davranıştır. Hamilin alacağına kavuşmak için gerekli etkinliği gösterebilmesi, muhatap bankanın kuşku uyandırmayacak beyanına mutlak olarak bağlıdır. Muhatap bankanın yükümlülüğü Çek Yasası'nın 4. maddesi ile sınırlı olmadığından bankanın ihmali, korunması öngörülen hamilin tüm müracaat haklarına engel olacak ve belki de çekin, borçlularından tahsil edilememesi ve neticede bankanın bir tazminat davasına maruz kalması sonucunu doğuracaktır. Çek, hangi nedenle ödenmemiş olursa olsun, hamilin müracaat haklarını kullanmasına engel olmamak için, karşılığının olup olmadığı, bedelinin ödenmemiş olduğu, varsa yasal ödememe nedeni ile birlikte muhatap banka tarafından çekin arkasına yazılıp imzalanması yasal bir zorunluluktur. Aksine davranış, bankanın beyanının yanıltıcı ve davranışının kusurlu sayılmasını ve sorumluluğunu gerektirir. Av. Hulusi Metin (Cumhuriyet, 21.04.1991, s.15) |
28-05-2002, 09:03 | #8 |
|
Hamilin Hakları?
TK.m.711/III: "Keşideci çekin, kendisinin veya üçüncü bir kimsenin elinden rızası olmaksızın çıkmış olduğu iddiasında ise muhatabı çeki ödemekten men edebilir”.
Çek görüldüğünde ödenmesi gereken bir kıymetli evrak olduğundan ve ödeme aracı olması itibariyle çekte vade öngörülmesi mümkün bulunmadığından; kanun koyucu, çekin rıza dışı elden çıkması ihtimalinde ilgilileri koruyabilmek için mahkeme kararı şartını aramamış, çek keşidecisinin tek yanlı bir irade açıklaması ile (geçici bir süre için de olsa) ibraz süresi içerisinde de çekin ödemesinin durdurulmasını sağlayıcı bir düzenleme kabul etmiştir. Keşideciye tanınan bu hak, muhataba verilen ödeme talimatından (yetkisinden) rücu veya cayma değil, etki doğurması başlangıçta mahkeme kararına ihtiyaç göstermeyen bir ihtiyati tedbir niteliğindedir. Keşidecinin ödeme yasağı koydurabilmesi için ilk şart, çekin kendisinin veya üçüncü bir kişinin elinden rızası olmaksızın çıkmış bulunmasıdır. Rıza dışı elden çıkma kavramı ile anlatılmak istenen, çekin çalınması, kaybedilmesi veya zorla gasbedilmesidir. Çek düzenlenmesine neden olan alt-temel- ilişkideki sakatlıklar gibi sadece hamile karşı ileri sürülebilecek nisbi defilere dayanarak ödeme yasağı konulması imkanı yoktur. Ödeme yasağı konulan çekin nama, emre ya da hamiline olması, ödeme yasağı konulabilme bakımından önem taşımaz. Zira, rıza dışı elden çıkmış bir senedi iyi niyetle (yani kötü niyet veya ağır kusur bulunmaksızın) elde eden üçüncü kişilerin bu iyi niyetinin korunması konusu, ileride açılabilecek bir iptal davasının konusu olup, bu tedbir alma aşamasında dikkate alınmaz. Çekten cayma konusunda olduğu gibi, muhatabı isteğe bağlı bir açıklama ile ödemekten men etmek yetkisi, sadece keşideciye tanınmıştır. Çek rıza dışı elinden çıkan hamil ise, sadece keşideciye başvurarak onun muhataba ödememe talimatı vermesini isteme hakkına sahiptir. Bu isteği karşılanmayan hamil, açacağı iptal davasında çekin ödenmemesi için mahkemeden ihtiyati tedbir kararı isteyebilecektir. Ödememe talimatı da, çekten cayma gibi, keşideci tarafından muhataba yöneltilmesi gereken ve muhataba ulaşmakla hukuki sonuçlarını doğuran tek taraflı bir irade açıklamasıdır. Ödememe talimatı bir geçerlilik şekline de bağlanmamıştır. Bu nedenle telefonla verilmiş bir talimat da geçerli sayılır. Bununla birlikte ispat güçlüğü çekilmemesi bakımından yazılı yapılmasında yarar vardır. Ödeme yasağı talimatında keşideci, ayırıcı özelliklerini bildirdiği çekin kendisi veya üçüncü kişinin elinden rıza dışı çıktığını ve ödenmemesi gerektiğini açıkça belirtmesi gerekir. İbraz süresi geçtikten sonra keşideci rıza dışı elden çıkma gibi bir şarta bağlı olmaksızın çekten cayma imkanına sahip bulunduğundan, ibraz süresinin bitiminden sonra verilen bir ödeme yasağı talimatı çekten cayma anlamında bir irade açıklaması olarak yorumlanmalıdır. |
28-05-2002, 10:54 | #9 | |||||||||||||||||||
|
Bir not ve hatırlatma:
Belirtmek gerekir ki, Çek, sadece nakit konusunda düzenlenebilen ''hususi '' nitelikte bir havaledir. BK. 457-462 arasında düzenlenen adi havaleden, bu yönü ile ayrılmakta olup, ayrıca damga vergisinden muaf olma anlamında da çek, adi havaleden farklıdır.. Selamlar. |
07-06-2002, 11:58 | #10 |
|
Çek karmaşaları;
Uygulamada kaybedilen,çalınan vs. kısaca 'rıza hilafında' elden çıkan çekler konusunda gerek bankaların gerekse mahkemelerin karmaşa yaratan kararlarıyla karşılaşmaktayız. Öncelikle; TTK 711/3 maddesindeki talimatı alan banka ne yapmalı? a) Hiç bir şekilde ödeme yapmamalı, b)Karşılığı varsa karşılığının bulunduğunu ancak keşidecinin talimatı nedeniyle ödeme yapmadığını çek arkasına yazmalı, eğer ödeme yasağı talimatına mahkeme kararı yada savcılık hazırlık numarası belirtilmişse bu dosya numarasını da çek arkasına yazmalı.Hesap bakiyesinin çek miktarı kadar kısmını bloke etmelidir. Bloke mahkeme tarafından getirilecek bir karara kadar devam etmelidir. c)Çekin karşılığı yoksa karşılığının olmadığı şerhini ve ödemeden men talimatını çekin arkasına derc etmelidir.Yine ödeme yasağı talimatına bir mahkeme kararı eklenmişse bu hususta çek arkasına yazılmalıdır.Bu durumda tıpkı karşılıksız çek keşide edilmiş gibi 3167 sayılı yasadaki diğer yükümlülüklerini (ihtar vs.) yerine getirmelidir. d)Çeki ibraz eden kişinin ikametgah adresini ve kimlik bilgilerini alıp saklamalıdır. Bankaların yapması gerekneler sıralandıktan sonra yapmaması gereken bir şeyden söz etmek isterim: Gerek ödemeden men talimatı verilen gerekse ödeme yasağı kararı sunulan bazı banka görevlilerinin çeki ibraz eden hamile 'hırsız' muamamelesi yaptıklarına, yada karakollara bilgi verip çeki ibraz eden kişileri 'yakalattıklarına' tanık olunmaktadır. Saygılarımla. |
27-01-2006, 17:56 | #11 |
|
Keşideci ödemeden men talimatı verdikten sonra banka karşılığının bulunup bulunmadığını belirtmeden T.T.K m.711/3 gereğince ödenmediğine dair şerh düşüyor.BU durumda çek karşılıksız muamelesi görmüyor.Burada bankanın karşılığının bulunup bulunmadığını belirtmemesi nedeniyle sorumluluğuna gideceğimiz bir düzenleme yok mudur? Ancak kanun maddesi veya Yargıtay kararı bulamıyorum bu konuyla ilgili.
|
10-04-2006, 11:28 | #12 |
|
ödeme yasağı icra işlemlerini durdurmuyor bunu biliyoruz. ancak kötü niyeli ödeme yasağı konulmasına karşı hamilin elinde takib açmaktan başka borçluyu tazyik edebilecek hukuk yolları nelerdir?karşılıksız çekte olduğu gibi şikayet hakkı var mıdır?
|
25-06-2006, 22:55 | #13 |
|
Selam,
Mahkemeden alınan tedbir kararı sebebiyle ibraz anında karşılıksız kaşesi vurulmuş çeklere ilişkin icra takibi yapıldığında Bursa icra müdürlüklerinin uygulaması, tedbirden bahsederek takibi durdurmak, Bursa ceza mahkemelerinin uygulaması ise tedbir devam ettiği müddetçe şikayet hakkının doğmadığı ve işlemediği ve karşılıksızlık durumu tespit edilmediği için sanık hakkında beraat kararı vermek. Henüz memur muamelesini şikayet veya ceza mahkemesi kararının temyizi yoluyla net bir sonuç geçmedi elime ama geçince ulaştırırım sizlere. Saygılar... |
26-06-2006, 13:43 | #14 |
|
Benim de bu konuyla ilgili bir sorum olacak.Keşideci tarafından ödemeden men talimatı verilen çek cirantalardan biri tarafından icraya konulmuş ve cebr-i icra yoluyla tahsil edilmişse süresi içerisinde istirdat davası açılabilir mi,açıldığı takdirde sonuç sizce nasıl olur?
|
26-06-2006, 19:57 | #15 | |||||||||||||||||||||||
|
İstirdat davası açılabilir ama gerekçeniz ne olacak? bunu bilmeden cevap vermek mümkün değil. Bilindiği gibi icra takiplerinden önce veya sırasında Menfi tespit davası açılabiliyorken, tahsilat gerçekleştiğinde bu davalar istirdata dönüşüyor ya da tahsilattan sonra açılacak davaya istirdat davası deniyor. 1 yıl içinde açabilirsiniz. Bu davada Çekin bedelsiz kaldığını yahut karşılığının ödendiğini ya da başkaca bir sebeple borcun sona erdiğini usulü dairesinde ispatlamanız gerekir. Bu arada bedelsizlik iddianız sadece lehdara yönelik ise, iyi niyetli hamil bakımından sonuç almanız mümkün olmaz. (TK.599) Olayı açmanız gerekir ki sağlıklı cevap verebilelim. |
07-07-2006, 14:42 | #16 |
|
Merhabalar,
Biraz gecikmeli oldu,kusura bakmayın. Şöyle açıklayayım müvekkil yapılması gereken bir iş karşılığında çek keşide ediyor,ancak iş lehdar tarafından bitirilmediğinden müvekkil bankaya ödemeden men talimatı veriyor. Bu esnada lehdar çeki 3.kişiye ciro ediyor. Sonrasında hamil, ödemeden men talimatı verilmiş çeki müvekkil aleyhine icra koyuyor. Müvekkil ödeme yaparken fazlaya ilişkin hakları saklı tutuyor. Bu şartlarda cirantaya istirdat davası açılmış,sizce davanın kabulü şansı nedir? Olumsuz ise davadan feragat edip lehdara mı yönelmeliyiz?( sebepsiz zzenginleşme ,maddi tazminat vs.) Bu arada ödemeden itibaren 1.5 yıllık bir süre geçmiş. Teşekkür ederim. |
07-07-2006, 17:23 | #17 |
|
Ciranta (ya da hamil diyelim) TTK.599 kapsamında iyi niyetli sayılabilir. Başka bir ifade ile kötü niyetli olmayabilir ve bu durumda ona karşı hak idddia edemezsiniz.
İstirdat davası için uygulanan 1 yıllık dava açma süresi geçmiş, bu da bir engel olarak karşınıza çıkabilir. Siz sadece lehdara karşı çekin kısmen veya duruma göre tamamen bedelsiz olduğunu ileri sürüp, ciro nedeniyle ödemenize bağlı olarak dava açabilirdiniz. Sebepsiz zenginleşme davalarında da 1 yıllık zamanaşımı süresi geçerlidir. Selamlar. |
19-07-2006, 10:08 | #18 |
|
Verdiğiniz bilgiler içn teşekkür edeerim. Bu durumda bir sorum daha olacak,istirdat davası yanlış tarafa yöneltilmiş olduğundan, lehdarı (bedelsizlik iddiaları vs. için) davaya dahil edebilir miyiz? Bildiğim kadarıyla ıslah yolu ile davada taraf değiştiremiyoruz.Süre geçtiğinden sebepsiz zenginleşme de açamıyoruz. Bu durumda yapılması gereken sizce nedir?
|
02-03-2007, 09:33 | #19 |
|
Benim bi sorum var. Ödemeden men talimatı verilen bir çek var -fakat vurulan kaşeye ne kadar miktarın bankada olup olmadığı yazılmamış- bu durumda çek bedeli ödemeden men talimatına istinaden ödenemiyor mu ? durum böyle ise tüm karşılığı çıkmayan çeklerde banka çek bedelini ödememek için ödemeden men talimatı yoluna gitsin Öyle değilmi ?
|
07-08-2007, 22:14 | #20 |
|
Üstatlar konuyu sadece hukuki açıdan değerlendirmişler.Oysa işin birde cezai boyutu var.Şöyle ki,çek arkasına,hesap müsait olmasa bile ödeme yasağı talimatı gereği ödenmediği kaydı düşülmüşse, savcılıklar konu hukuki ihtilafa dönüşmüştür gerekçesi ile kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar vermektedirler.Yargıtay'ın görüşünün de bu yönde olduğu iddiasındalar.Bu konuda içtihat bulamadım.Eğer,uygulama bu yönde ise icrai yönden tahsili mümkün olmayan çeklerde ceza yolu da kapanacak ve kötüniyetli çek keşidecilerinin eline çok güçlü bir silah verilmiş olacaktır.Konuyu tartışalım.
|
08-08-2007, 09:56 | #21 |
|
Konuyla ilgili tartışmaları aşağıda adresi verilen bölümün son kısmında bulabilirsiniz.
http://www.turkhukuksitesi.com/showt...t=12403&page=2 Ayrıca konuyla ilgili makalem de sitede bulunmaktadır. Bkz. http://www.turkhukuksitesi.com/makale_585.htm |
08-08-2007, 10:46 | #22 |
|
*** MUHATAP BANKAYA ÖDEMEDEN MEN TALİMATI VERİLMESİ
" ... Suça konu çeki kaybettiğini iddia ederek TTK 711/3 maddesi uyarınca muhatap bankaya ödemeden men talimatı veren sanığın,her ne suretle olursa olsun çekin iptali sonucunu gündeme getirebilecek ÇEKİN İBRAZINDAN ÖNCE açtığı menfi tesbit davası bulunmadığı gibi,karakola müracaatı ile ilgili işlem sonucu da sorulmadan,çekteki imza sanığa ait olduğu halde beraat kararı verilmesi yasaya aykırı ve bozma sebebidir. 10 CD 1.7.2003 2002/27148 2003/18703 --------------------------------------------------- "... Her ne kadar keşideci TTK 711/3 maddesi uyarınca çekin rızası hilafına çıktığını muhatap bankaya ihtarname ile bildirmişse de,ibraz tarihi olan 30.9.1991 e kadar mahkemeden tedbir kararı alıp çekin iptali için Hukuk Mahkemelerinde dava açmadığı anlaşılmakla,müdahilin çeki kötüniyetle ele geçirdiğinin sanık tarafından iddia ve ispat edilmemesi durumunda suç unsurları itibariyle oluştuğundan sanığın tecziyesine karar verilmesi gerekir." 10 CD 27.12.1994 11548-14935(6) ------------------------------------------------ |
08-08-2007, 13:55 | #23 |
|
nitelikli dolandırıcılık
Ödemeden men talitamı eğer haksız ise;
Karşılıksız çek keşide etmek suçu oluşmuş mudur oluşmamış mıdır tartışılıyor, savcılar kovuşturmama kararı verebiliyor ama benim itina üzerinde durduğum husus; ödemeden men talimatı, haksız ise nitelikli dolandırıcılık suçu gerçekleşmiş. Ben halihazırda bir "nitelikli dolandırıcılık" - "karşılıksız çek keşide etmek"ten suç duyurusunda bulundum. Ne olacağını da gerçekten merak ediyorum. Bu konudaki görüşlerinizi paylaşırsanız sevinirim Saygılarımla. |
09-08-2007, 10:01 | #24 |
|
Sitede de yayınlanmış olan, “Çek Keşidecisinin TTK m. 711/3’e Göre Verdiği Ödemeden Men Talimatının Hukukî Niteliği ve Ceza Kovuşturmasına Etkisi” makalemi okursanız, (http://www.turkhukuksitesi.com/makale_585.htm)
Dipnot 35’de de belirttiğim üzere, hamil keşidecinin haksız olarak ödemeden men talimatı verdiği iddiasında ise TCK m. 158/1, bent f ve h hükümleri çerçevesinde nitelikli dolandırıcılık yapıldığı gerekçesiyle keşideci hakkında suç duyurusunda da bulunabilir. Başka bir ifade ile keşidecinin kendisine verilen imkanı kötüye kullanması halinde bunun cezalandırılması mümkündür. |
09-08-2007, 10:46 | #25 |
|
Gerçeğe aykırı talimatla çekin ödenmesine engel olmaya,haksız ve kötüniyetli olarak girişen çek sahipleri aleyhine nitelikli dolandırıcılık(banka aracı kılınarak)
tan suçduyuruları yapıyoruz. Ancak tahkikatlar devam ediyor. Özetinden konu ile ilgili olduğunu ve benzer olaya ilişkin olarak verildiğini düşündüren aşağıda yazılı kararın tam metnine ulaşamadım. Ulaşabilen arkadaşımız olursa,bu konuya ilişkin olması halinde şikayetlere hukuki dayanak olabilir : " ... Çek sahibi ( ) tarafından kaybedildiği 24.11.1998 tarihli dilekçe ile muhatap bankaya bildirilen çekin,bilahare sahte olarak düzenlenip bir başka bankaya tahsil için ibraz edilmesi nedeniyle sanığın eyleminin TCK m 504/3 maddesinde yazılı suçu oluşturup oluşturmayacağına ilişkin delillerin takdirinin üst dereceli ağır ceza mahkemesine ait olduğu gözetilip görevsizlik kararı verilmesi gerekirken ... " 11 CD 30.4.2002 2002/3077/3616 |
30-10-2007, 11:35 | #26 |
|
acil
merhaba arkadaşlar,
ödemeden men talimatı olan bir çekiş icraya koymak isteyen son hamil kendinden önceki cirantalra protesto çekmek mecburiyetinde midir.Yoksa çeki direk olarak icraya koyabilir mi?? |
30-10-2007, 12:03 | #27 |
|
Protestoya gerek olmadan direk icraya koyulabileceği görüşündeyim ama diğer arkadaşların cevaplarını beklemekte yarar var... saygılar
|
29-11-2007, 17:01 | #28 |
|
Benim elimdeki çek takas odasına veriliyor.daha sonra takas kaşesi iptal ediliyor.aynı gün muhatap bankaya ibraz edilen çek ödemeden men talimatı bulunduğundan bahisle kaşelenerek müvekkilime veriliyor.diğer cirantalara başvurabilmek için protesto şart mıdır.şimdiden çok teşekkür ederim.
|
05-11-2008, 16:18 | #29 |
|
Ödemen men talimatı veren keşidecinin vazgeçmesi
Merhabalar, benim de bir sorum olacak:
Keşideci 711/3 e dayanarak, bankaya ödemen men talimatı veriyor, ve çeki ibraz eden hamilin elindeki çeke, ödemeden men kaşesi vuruluyor .. Sonrasında, keşideci yeni bir talimat göndererek, ödemeden men talimatının kaldırılmasını gerektiğini, çekin gerçek hamilde olduğunun anlaşıldığından bahsediyor. Burada keşideci ve hamil kötü niyetli, amaçları aynı zamanda hesapta para olmaması nedeniyle, çekin karşılıksız kalmasını ve Bankanın ödemekle yükümlü olduğu asgari tutarı almak için, ödemen men talimatını kaldırabilmek .. Ama benim asıl bu olayda merakımı uyandıran ve cevabını aradığım konu: Keşidecinin gerçekten kaybolduğunu sandığı çek için 711/3 talimatı vermesi, ve fakat çek ibraz edilip, çeke ödemeden men kaşesi vurulduktan sonra, keşidecinin aslında çeki ibraz eden kişinin gerçekten çekin lehdarı/hamili olduğunu anlayarak verdiği talimattan dönebilme imkanı var mı ? Bankayı bağlayıcı bir kanun hükmü ya da bir yargıtay kararı var mıdır? Şimdiden yardımlarınız için teşekkürler .. |
06-11-2008, 13:46 | #30 |
|
Bu konuda en son gelişme olarak bir meslekdaşımız Dolandırıcılıkdan suç duyurusunda bulundu . Hatta gazetelerde de yansıdı. Tavsiyem siz de bu yola başvurun
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Sahte Çek-menfi Tespit-ödeme Yasağı | Av.Özcan | Meslektaşların Soruları | 16 | 10-03-2007 13:36 |
ödeme yasağı olan çekin takibi | difensore | Meslektaşların Soruları | 1 | 16-11-2006 09:06 |
Tbb Reklam Yasağı Yönetmeliği | Av.Özgür Eralp | Meslektaşların Soruları | 3 | 28-11-2003 15:16 |
Ödeme Yasağı Kararı Verilmiş Çek | İlgili | Meslektaşların Soruları | 5 | 05-04-2002 08:21 |
Rekabet Yasağı | omar | Hukuk Soruları Arşivi | 1 | 27-02-2002 04:32 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |