|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
07-02-2007, 16:46 | #1 |
|
sahte kimlikle şirket kurma
bir adam nüfus cüzdanım kayboldu iddiasıyla yeni bir kimlik çıkarmış ve T.C. kimlik numarası dahil tüm bilgileri müvekkilimize ait olan bu kimlikle bir şirket kurulmuş ve şirketin yüzde doksan ortağı konumunda.ayrıca şirket adına bankalardan çek defterleri alınmış.sahte kimlikle 5 tane telefon numarası almış.sahte kimlikle bu işleri yapan şahıs nufus cüzdanında kendi fotoğrafını kullanmış ve tabi ki attığı imzaları da bizim müvekkile ait değil . şu anda sahte kimliği kullanan şahsın fotoğrafının fotokopisinden başka bir veri yok elimizde. ne yapabiliriz?tavsiyelerinizi bekliyorum. saygılarımla.
|
10-02-2007, 10:23 | #2 |
|
merhaba
müvekkilim bu nedenle halen defalarca karşılıksız çekten hapis cezası yiyen birisi... ancak her cezadan sonra ben hazırlamış bulunduğum dilekçe ile itiraz ediyor ve tekrar yargılama talep ediyorum tutuklansa bile en fazla bir 2 gün falan cezaevinde kalıyor en kötü ihtimal... bunun dışında yapacak fazlaca bir şey yok bankalara ihtar yollayın... bankalardan nüfus kayıt bilgilerini alın hangi nüfus müdürlüğünden çıkardı ise oradanda bunun nasıl çıkardığını öğrenin büyük ihtimal muhtar tarafından verilen bir kimlik kayıp belgesi ile çıkarmıştır. Muhtarı şikayet edin hakkında dava açılıyor... ardından benim yapmayı düşündüğüm ancak daha yapamadığım husus iç işleri bakanlığı ve muhtara tazminat davası açmak olacak isterseniz dilekçe örneklerini alabilrsiniz benden
|
11-02-2007, 02:48 | #3 |
|
Sayın zeyrek,
Öncelikle vekil olarak bu işin içine girmeyi gerçekten istiyor musunuz, bir daha düşünün derim naçizane! Benzeri demeyeyim, tıpa tıp aynısı bir olay bilmecburi başımda ve 2004 Mart'ından beri halen uğraşıyoruz. (Müvekkil de artık stajyer avukat düzeyinde hukuk bilgisine sahip!) Benim olayın tamamen halli için biçtiğim zaman ortalama 7 yıl. Tavsiyelerim demeyeyim de (çünkü olay çok komplike ve işin içinden öyle bir çırpıda çıkmanız mümkün değil.) benim uyguladığım yol şuydu:Öncelikle önleyici avukatlık. Yani sorunu başında kesmeye çalıştım ancak hemen hemen tüm özel ve resmi kurum ve kuruluşların aymazlığı neticesi burada ancak kısmen başarılı oldum. Barajı kurdum ama ara ara çatlaklardan su sızmıyor değil. O zamanda son haliyle mevcut sorundan hareket ediyorum. Benim gittiğim yol:Gecikmeksizin, müvekkil adına 2 şirket kurulan Ankara'da savcılığa şikayette bulundum. Türkiye'de bankacılık faaliyetinde bulunan tüm bankalar ile finans kuruluşlarına, İç İşleri Bakanlığı, Tapu Kadastro Genel Müdürlüğü, Emniyet Müdürlüğü Trafik Tescil Genel Müdürlüğü, TOBB, BDDK, Ankara ve İstanbul Ticaret Odası ve bir şekilde yapılan sahte işlemle ilgili tüm kurumlar ile müvekkilin şahsi durum/malvarlığı nedeniyle etkilenebileceği tüm kurum ve kuruluşlara ihtar gönderdim. Durumu bir gazetede ilan ettirdim. Müvekkil üzerine olan malvarlığını derhal başkalarına devrettik. Haciz gelebileceği gibi sahte kimlikle satışa da konu olabilirdi. Müvekkilin vergi dairesi, bankalar, internette gözüken vs. tüm kuruluşlardaki adresini farklı bir adres haline getirdik. Alacağınız vekalette de buna dikkat edin. Sahte kimlikle çek alınan tüm banka şubelerine de özellikle ihtar çekin ve mümkünse gidip yüzyüze görüşün. Ben savcılıktan çeklerin yazdırılmaması yönünde karar verilmesini talep ettim kabul görmedi, banka müdürlerini ikna ettim, çünkü ileride onların da başı ağrıyacaktı, büyük çoğunluğunun arkalarını yazmadılar. Dolayısıyla binlerce kambiyo takibi ve karşılıksız çek şikayetinin kaynağında önünü aldık. (Bizim tespit edebildiğimiz çek sayısı 2.000 civarında, tespit edemediklerimiz de var, yetmemiş gibi bazılarını bir çekten 10 adet falan çoğaltmışlar.) Tabi bir de vekalet ücretini düşünerek, bu önleyici hizmet yerine iş sirkülasyonunu da esas alabilirsiniz, tercih meselesi. Ama uyarayım bir noktada zaten müvekkiliniz bu yükü karşılayamaz hale gelecektir. (Bu noktada Av.Kan. md.169 ve Av.Asg.Ücr.Tarifesi'nin yeni düzenleme konusu md.13/5'e bir bakın.) Bankalara bir yazı yazarak; savcılıktan 3167 sayılı yasa kapsamında çeklerle ilgili olarak düzeltme hakkının kullanılıp-kullanılmadığı sorulduğunda; "İşbu çek sahte kimlikle, dolandırıcılık yapmak suretiyle elde edildiğinden ve sanık gözüken şahıs kimliği kullanılan bir başkası olduğundan işlem yapılamamıştır. Bu konuda .... CBS'nin .... Haz. sayılı dosyası mevcuttur" gibi bir şerh yazmalarını talep ettim. Bazıları buna uydu, bazı bankalar ise onca görüşme, yazılı talebe ve kendi kusurlarıyla duruma sebebiyet vermelerine rağmen uymadı ama onlarla görüşeceğiz zaten! Böyle olunca da Türkiye'nin herhangi bir yerinde açılan bir çok karşılıksız çek davası, bankanın cevabı ile durumu ve dosya numarasını öğrendi ve yetkisizlikle dosyalar, Ankara'da tek bir dosyada toplandı. O dosyaya bakan savcı, beni görmek istemiyor! Ama o da zamanında yapılan ihbara rağmen arama/tutuklama kararı vermediğinden, sanıklar kaçmıştı. Bana "her yerde dava açılabilir, önlemler alalım" dediğimde "Bavulunuzu alır il il gezer, davalara katılırsınız" demişti, öyle yapmadım; dosyaları/davaları ona getirdim! Müvekkilinizin ikametgahının ve işyerinin bulunduğu mahalle karakollarını ziyaret edip, durumu anlattım, aşinalıkları var ve açıkcası bazen idare ediyorlar durumu. Yani onlara da matbu bir yazılı açıklama verdim, çeşitli savcılık/mahkemelerden sorulduğunda beyanımı fotokopi ile çoğaltıp gönderiyorlar diyeyim. Sonra da ara ara sabıka kaydı alarak nelerde hüküm verilmiş bakıp; yargılamanın iadesi talebinde bulunarak devam ediyoruz sürece. Bu arada çok şükür müvekkil bir gün bile tutuklanmadı veya hacizle karşılaşmadı. Çok uzun oldu ama yarı profesyonelce çalıştığım, çok yorulduğum ve bankalara, adalet teşkilatının bir kısmına, birçok kuruma ve bu durumun, sıradan bir vatandaş olarak bu kadar korumasız olup her an başımıza gelebilirliğine çok kızdığım için, içimi döktüm; umarım birilerine faydası olur. Olay tümüyle neticelenince; bankalara, İç İşleri Bakanlığı'na ve sorumlu kimi görürsem hepsine tazminat davası açacağım ben de! Saygılarımla. |
14-02-2007, 11:24 | #4 |
|
ilginize çok teşekkür ederim. mümkünse dilekçe örneklerinizden faydalanabilir miyim? saygılar...
|
14-02-2007, 13:29 | #5 |
|
Neden olmasın meslektaşım. Özel mesaj atarak, irtibat bilgilerinizi ulaştırınız lütfen!... Ayrıca forumda yazmamış ve ancak yapmış olduğum diğer işlemlerin hepsi dilekçemde yazılı. Daha faydalı olur kanaatindeyim.
Saygılarımla. |
15-02-2007, 17:10 | #6 |
|
siteye yeni üye olduğum için henüz özel mesaj gönderme yetkim yokmuşteşekkür mesajıyla e-mail adresimi gönderdim umarım ulaşır.
|
15-02-2007, 23:48 | #7 |
|
Sayın zeyrek,
Bugün biraz yoğundu, kusura bakmayın, ilgilenemedim. Yarın elinizde olur sanırım. Saygılarımla. |
16-02-2007, 12:28 | #8 |
|
sayın zeyrek
email adresinizi foruma yazarsanız ya da bana mesaj atarsanız size yardımcı olurum
|
16-02-2007, 17:11 | #9 |
|
Sayın zeyrek, Sayın papoose,
E-posta adreslerinizi kontrol ediniz. Ricamı aklınızda tutacağınızı umuyorum. Saygılarımla. |
16-02-2007, 23:31 | #10 |
|
istek:)
eğer dilekçe örneğini bana da yolalrsanız çok sevinirim av.mehmetgencer@hotmail.com teşekkürler.aynı sorun her cevrede var sanırım.
|
24-03-2008, 17:52 | #11 | |||||||||||||||||||
|
Bizimkilerin bir kısmı yakalandı. Belki -aynı zamanda- sizinkilerdir de!
http://www.haber10.com/haber/116779/ http://www.haberler.com/konya-daki-k...klandi-haberi/ http://haber.lpghaber.com/100-Milyon...eri-44401.html
Aynı düşüncede olan mağdur vekili meslektaşlarım var ise; bankaların ve işin içine karışan muhtarlar dolayısıyla İçişleri Bakanlığı'nın sorumluluğu yönünden bağlantıdaki bilgiler işlerine yarabilir. Bir de olayın daha da netleşmesi ve farklı illerdeki olaylar arasındaki bağlantının sağlanabilmesi için lütfen Konya'daki savcılık dosyasında müdahil olunuz. Saygılarımla. |
27-03-2008, 18:17 | #12 | |||||||||||||||||||
|
www.radikal.com.tr sitesinden alıntıdır. |
27-03-2008, 21:46 | #13 |
|
24 Mart 2008 15:05
Konya Emniyet Müdürlüğü ekipleri tarafından 100 milyon dolarlık dolandırıcılıkla ilgili 12 ilde eş zamanlı düzenlenen ‘Kapan’ adlı operasyonda gözaltına alınan 56 kişiden 21'i çıkarıldıkları mahkemece tutuklandı. Polisin, internette ‘İzmir Güzeli’ rumuzuyla irtibat kurduğu, 10 yıldır aranan organize suç örgütünün lideri 33 yaşındaki Mert Ali Alnargun, poliste, savcılıkta ve nöbetçi mahkemede susma hakkını kullanarak ifade vermedi. Alnargun, cezaevine götürülürken Adliye çıkışında, “Cezaevinden çıktıktan sonra Türkiye'yi sarsacağım” diye bağırdı. Konya Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesi ekipleri, suç örgütü üyesi Nazım Aydaş'ın Konya'da sahte kimlik ve belgelerle şirket kurduğunu, dolandırıcılık yaptıktan sonra şirkete ait tüm malzemeleri bırakarak ortadan kaybolduğunu belirledi. Bunun üzerine araştırmalarını derinleştiren polis, 10 aylık takibin ardından 100 milyon dolarlık dolandırıcılık olayına karışan bir örgüte ulaştı. Şebekenin Anadolu'da yapılanmaya gittiği, gazetelere verdiği iş ilanları sayesinde kendilerine başvuruda bulunan kişilerin kimlik bilgilerini alarak bankalarda hesap açtırdıkları ve bu isimleri kullanarak 12 ilde 50'nin üzerinde beyaz eşya, mobilya, çelik kapı gibi alanlarda şirket kurdukları belirtildi. Çeşitli isimler altında şirket kuran şebekenin, iş başvurusunda bulunan yaklaşık 4 bin 700 kişinin kimlik fotokopilerinden sahte kimlikler yaparak, bankaları ve şirketleri dolandırdıkları belirlendi. ‘İZMİR GÜZELİ’ TUZAĞI Konya polisi, 10 aylık takibi süresince, örgütle ilgili bilgilere ulaşabilmek için birçok taktik uyguladı. Örgüt lideri Mert Ali Alnargun'un Messenger (MSN) adresine ulaşan polis, Alnargun ile chat aracılığıyla irtibata geçti. Örgüt liderinin kadınlara düşkünlüğünü öğrenen polis, kendisini kadın gibi göstererek MSN'de ‘İzmir Güzeli’ rumuzuyla örgüt lideriyle chat yaptı. Örgüt lideri Mert Ali Alnargun, kadın zannederek chat yaptığı polise, belinden çıkardığı tabancaları webcam'den gösterdi. Polisin takibi sırasında Mert Ali Alnargun'un 20 gün önce bir örgüt üyesiyle birlikte Dubai'ye gittiği, geceliği 10 bin dolar olan 7 yıldızlı Burj El Arab Oteli'nde bir hafta kadınlarla tatil yaptığı ortaya çıktı. Alnargun'un Dubai'de iki kişiyle irtibata geçtiği, bankacılık işlemlerinin Türkiye'den daha kolay olan Dubai'ye de işleri kaydırmayı planladıkları ve hazırlık yaptıkları ortaya çıktı. Polisin bazı kişileri sahte belge ve çeklerle yakalaması üzerine örgüt birbirine düştü. Bu sayede teknik takipte, birçok delile ulaşılırken, örgüt liderinin, kendilerini ihbar eden kişinin örgüt üyelerinden Cengiz Değirmen olduğunu düşünerek onu ayağından vurdurduğu ortaya çıktı. Geçen çarşamba günü düzenlenen operasyonlarda gözaltına alınan 56 kişinin 40'ının örgüt liderinin hemşerisi olduğu ortaya çıkarken, örgüt üyelerinin şebekenin ikinci adamı ve finansörü olduğu öne sürülen Kaya Otelleri'nin sahibi Lokman Kaya'ya ‘Kral’ olarak hitap ettikleri öğrenildi. Operasyon kapsamında ayağından vurulan Değirmen de gözaltına alındı. Örgüt üyelerinden birisinin, ‘İnsanlar Nasıl Kolay İkna Edilir’ adlı kitabı okurken gözaltına alındığı öğrenildi. Örgüt üyelerinin, Kurtlar Vadisi dizisi hayranı olduğu, örgüt lideri Alnargun'un evini dizideki Polat Alemdar'ın evi gibi döşediği ortaya çıktı. Alnargun'un sahte kimlikle 1998 yılında dolandırıcılık olayına karıştığı ve 10 yıldır arandığı kaydedildi. Bankacıların örgüt üyelerine, bildirdikleri kimlikle ilgili istihbarat verdikleri ortaya çıktı. Kapan Operasyonu'nda gözaltına alınan ve sorguları tamamlanan 56 kişi Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğü'ne ait 5 midibüsle dün Konya Numune Hastanesi'ne getirildi. Şüphelilerin hastaneye getirilmesi sırasında polis hastane çevresinde geniş güvenlik önlemleri aldı. Sağlık raporunun ardından, 56 şüpheli, polis eskortlarıyla Adliye'ye getirildi. Adliye önünde önlem alan Asayiş Şube Müdürlüğü resmi ekipleri, kordon yapıp güvenlik koridoru oluşturdu. 40 klasörden oluşan evrak, 12 polis tarafından adliyeye getirilerek savcılığa teslim edildi. Minibüsten indirilen 56 şüpheli, tek sıra halinde adliyeye getirildi. Adliye girişinde Alnargun, gazetecilere, “Beni iyi çekin. Bu görüntüler size lazım olacak” diye tehditlerde bulundu. 21'İ TUTUKLANDI Adliye'ye sevk edilen 56 kişiden 6'sı savcılıktaki ifadelerinin ardından serbest bırakıldı. Dün nöbetçi Sulh Ceza Mahkemesi'ne çıkartılan 50 zanlıdan 21'i ise tutuklanarak cezaevine konuldu. 29 zanlı ise tutuksuz yargılanmak üzere serebest bırakıldı. Şebekenin liderliğini yaptığı öne sürülen Mert Ali Alnargun Emniyet'te, savcılıkta ve mahkemede susma hakkını kullanarak ifade vermedi. Alnargun, cezaevine götürülürken, “Cezaevinden çıktıktan sonra Türkiye'yi sarsacağım” diye bağırdı. 2 banka çalışanı ile nüfus müdürlüğünde çalışan bir memur, tutuksuz yargılanmak üzere salıverilirken, şüpheliler, Örgüt lideri Mert Ali Alnargun, kardeşleri Yener ve Adnan Alnargun, örgütün ikinci adamı ve finansörü olduğu öne sürülen Lokman Kaya, Veysi Demir, Şaban Bulut, örgütün Konya yapılanmasında yer alan Nazım Aydaş, Ali Dost, Şahismail Almacak, Yaşar İspir, Ali Akkaya, Salih Zeki Dama, Müslüm Akkaya, Hasan Yılmaz, Mehmet Said Kurt, Yılmaz Karakoyun, Şahin Demir, Cihaner Koç, Orhan Serdar Kılıç, Şükrü Demirel ve İbrahim Toptan tutuklanarark Konya E Tipi Kapalı Cezaevi’ne konuldu. İbrahim Toptan’ın Kocaeli ilinde bombalı pankart asma suçuna da karıştığı belirlendi. milliyet |
17-04-2008, 17:41 | #14 |
|
Kapan Operasyonu kapsamında yakalanarak, haklarında tutuklama kararı verilen şüphelilerin soruşturması KONYA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NIN 2007/4157 Soruşturma sayılı dosyası ile devam etmektedir. Dosyada GİZLİLİK KARARI bulunmaktadır.
Farklı il ve zamanlarda işlenen suçlar nedeniyle mağdur olanların dosyaya müdahil olmaları, olayın bütün yönüyle aydınlanması bakımından büyük önem taşımaktadır. Saygılarımla. |
18-04-2008, 10:38 | #15 |
|
Sn.D'arc;
İlgili dökümanlardan ben de yararlanmak isterim, müsait olur da dönerseniz çok memkun kalırım.Teşekkürler,İyi çalışmalar. |
18-04-2008, 16:09 | #16 |
|
Sayın Av.Nesrin,
Tespit edebildiğimiz kadarıyla, suç örgütü tarafından bu şekilde işlenen suçlar, özellikle 2003 yılından itibaren 20-30 kadar farklı yerde ve 50-60 kadar şirket üzerinden gerçekleştirilmiştir. Kurulan şirketler limited şirkettir. Genellikle 2 ortaklı kurulduğundan hiç yoksa (ve oldukça iyimser bir tahminle) 120-150 kadar kişi kimliği kullanılmak ve binlerce kişi de karşılıksız çekle dolandırılmak suretiyle mağdur edilmiştir. Bununla ilgili olarak ANKARA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NDA 2004/6642 Soruşturma sayılı dosya mevcuttur. Burada şüphelilerin bazılarına ait fotoğraflar bulunmakta ve ancak gerçek isimleri ile kimlik bilgileri bilinmemektedir. Kapan Operasyonu çerçevesindeki suçlarla ilgili olarak yürütülen soruşturma ise KONYA CUMHURİYET BAŞSAVCILIĞI'NIN 2007/4157 Soruşturma sayılı dosyası üzerinden yürütülmektedir. Dosyayı incelediğimizde bu dosyanın, çetenin belli bir tarihten sonraki ve sınırlı yerdeki eylemlerini kapsadığını; ne polisin ve ne de savcılığın daha önceki ve diğer yerlerdeki eylemlerden haberdar olmadığını yine Ankara'daki dosyadan da bihaber bulunduğunu gördük. Ankara ve Konya dosyalarının şüphelileri aynı çete mensuplarıdır. Bu soruşturma dosyasında şüphelilerin bir çoğunun gerçek isimleri ve hangi sahte isimle işlem yaptıkları, dolayısıyla mağdur isimleri tespit edilmiştir. İşin kötü tarafı Ankara Savcılığı'nda şüphelilerin sadece fotoğrafları bulunmakta ve şüphelilerin gerçek isimleri bilinmemekte olduğundan; mağdurların gayreti olmaksızın faili meçhul olan Ankara dosyası şüphelilerinin gerçek isimleriyle yargılanması ve dosyaların birleştirilmesi imkanı yoktur. Çok muhtemeldir ki; bu şekilde başkaca bir çok dosya bulunmaktadır. Bu foruma, sitenin ve hukuk kurallarının elverdiği ölçüde bilgi ekleyerek, ısrarla gündemde tutmamın amacı da mağdurların bir vesile buradan durumu öğrenip, takip edebilmelerine imkan sağlamaktır. Umarım amacına ulaşır. Ankara'daki soruşturma dosyası ile ilgili her türlü bilgiyi verebilirim. Konya'daki dosyada gizlilik kararı bulunduğundan imkan ölçüsünde yardımcı olabilirim. Forumu düzenli takip imkanım yoktur. Bu konuda bilgi veya belge talebi olanların, THS aracılığıyla e-posta yoluyla bana ulaşması halinde elimden gelen her türlü yardıma hazırım. Saygılarımla |
13-05-2008, 22:10 | #17 |
|
[ Sevgili Jean Dark,
Bende de nüfus cüzdanı kullanmak suretiyle şirket kurarak mağdur edilen bir müvekkil var.Ben de tek tek sabıka kaydına bakıp yargılamanın yenilenmesi yoluyla müvekkili temizlemeğe çalışıyorum. Sendeki konuya ilişkin bilgileri bana "duyurucu1@ttmail.com" adresine gönderirsen sevinirim.Belki benim müvekkilde o dosyalarada mağdurdur yada ismi geçmektedir. Selam ve sevgiyle kal. |
14-05-2008, 13:07 | #18 |
|
Sn.D'arc;
benimde ilgilendiğin bu yönde bir dava var. bilgi ve birikimlerinizden yararlanmak isterim, müsait olur da dönerseniz çok memkun kalırım. özellikle dilekçelerinizi gönderebilirsiniz çok mutlu olurum. email adresim. kale@koclu.av.tr Teşekkürler,İyi çalışmalar. |
23-05-2008, 12:13 | #19 |
|
tek kelimeyle tebrikler ,
sayın savcımıza da kolay gelsin , ( ) |
23-05-2008, 13:16 | #20 |
|
Sayın meslektaşlarım,
Dilekçe formatları ve bazı bilgi talepleri e-posta adreslerinize gönderilmiştir. Ancak bir uyarı mesajı geldi. Sanıyorum Sayın duyurucu1'in adresinde bir yanlışlık var. E-posta gelmemiş olabilir diye, özel mesaj yazmaya çalıştım ama gönderemedim. Buradan bilgi vermeyi düşündüm. Lütfen kontrol edip, gelmediyse bana bildiriniz. Cevaplarınızı müteakip bu yazı tarafımca silinecektir. Saygılarımla. |
23-05-2008, 13:19 | #21 |
|
Sn. D' rc,
Aslında ben de istemiştim,ama gönderdiyseniz gelmemiş. Rica etsem mümkün olur mu.Çok teşekkürler. |
09-02-2010, 16:31 | #22 |
|
sayın Jeanne D'arc Aynı olay benimde daha doğrusu müvekkilim başına yeni geldi , sizden ricam dilekçe örneklerin tarafıma göndermeniz..iyi çalışmalar..
|
20-09-2010, 11:47 | #23 |
|
Sayın meslektaşlarım
aynı durum müvekkilimin ve kızının başına da geldi ve nereden başlayacağıma karar veremedim. Bu konuda yazışma ve dilekçe örnekleri konusunda tecrübelerinizi paylaşmanızı rica ederim. |
01-03-2011, 14:33 | #24 |
|
sayın meslektaşım
Aynı durumdan muzdarip bir müvekkilim var.Adına dört şirket ve benzin istasyonları açılmış.Dilekçe örneklerinizi banada mail atarsanız sevinirim.
eray159753@hotmail.com Saygılarımla. |
27-05-2011, 15:05 | #25 | |||||||||||||||||||||||
|
muhtar hakkında açılan davadan sonra herhangi bir tazminat talebinde bulundunuz mu? Eğer bulunduysanız dilekçe örneklerinizi talep edeceğim mümkünse..mail adresim deepestbluesn@mynet.com.. çalışmalarınızda başarılar dilerim.. |
28-07-2011, 00:54 | #26 |
|
Sayın meslektaşlarım
aynı durum müvekkiliminde başına geldi ve nereden başlayacağıma karar veremedim. Bu konuda yazışma ve dilekçe örnekleri konusunda tecrübelerinizi paylaşmanızı rica ederim. |
03-12-2011, 16:08 | #27 |
|
Kıymetli meslektaşlarım, müvekkilime ait kimlik (müvekkilim kimliğini bir süre önce kaybetmiş fakat herhangi bir kayıp ilanı vermemiştir) kullanılarak yapılan ticari faaliyetler sonucu müvekkilim adına doğmuş vergi, SGK borçları ve karşılıksız çek şikayetleri ile ben de uğraşmak durumundayım. Özellikle vergi borcu ile açacağımız davada kullanabileceğim Danıştay Kararı başta olmak üzere bu konu ile ilgili elinizdeki dökümanları paylaşabilirseniz çok memnun olurum. Mail adresim avgulcan@hotmail.com Saygılarımla.
|
27-11-2012, 14:34 | #28 |
|
üzerinden epey zaman geçmiş ama sayın meslektaşlarımın katkısı olur umuduyla sormak istedim. Aynen benim de müvekkilim adına sahte imza ile şirket hissesi devri gerçekleştirilmiştir. Tek sıkıntı vergi borcu ve ticaret odası borcu onun haricinde herhangi bir borç ile şimdilik karşılaşılmadı fakat gerçekleştirilen şikayete binaen müvekkilin imza örnekleri alındı. Nitekim imzalar müvekkile ait çıkmadı bu durumda da ilgili savcılık takipsizlik kararı verdi. Bu karar da kesinleşti. Şimdi müvekkilin şirket ortağı olarak görünmesini engellemek amacıyla ticaret mahkemesinde düzeltme davası mı açmam gerekli yoksa mükellefiyetin sona erdirilmesi amacıyla Vergi Mhkemesine mi gitmem gerekiyor?
|
04-02-2014, 01:36 | #29 |
|
Sayın meslekdaşlarım aynı durumda magduriyeti olan bi müvekkilim var konuyla ilgili dilekce örneklerini ve tecrübelerinize dayanarak ilk etapta müracaat etmem gereken kanuni yolları ve bu durumda sorumlulugu olan muhtar noter ve bankalar gibi kişi ve kurumlara karsı tazminat taleplerini iceren dilekce örneklerini mailime atarsaniz çok sevinirim..
|
05-02-2014, 13:13 | #30 |
|
Bence en iyisi dilekçe örneği ve yollar forumda yayınlansın herkes muradına doğrudan ersin derim..
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Sahte kimlikle şuç işleme | Yeşim Dağgeçen | Meslektaşların Soruları | 5 | 01-08-2008 12:45 |
sahte kimlikle sınava girme | avkadirbala | Meslektaşların Soruları | 3 | 31-01-2007 09:46 |
Sahte Kimlikle Satış - İşlemin Akibeti | Av. Melih | Meslektaşların Soruları | 3 | 15-01-2007 00:28 |
Sahte nüfus cüzdanı kullanarak limited şirket ortağı olan kişinin aynı nüfus işlemi | mustafa dundar | Meslektaşların Soruları | 1 | 23-11-2006 17:14 |
Tapuda Ölmüş Kimse Adına Sahte Kimlikle Yapılan Satışlar Ve Sahtekarlıkla Yapılan Kaz | terazinin kefesi | Meslektaşların Soruları | 2 | 26-08-2006 18:09 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |