10-11-2005, 12:13 | #1 |
|
10 Kasım
Bu gün 10 Kasım, Atattürk'ün ölüm yıldönümü. Onu Nevzat Tekin'in duyguları ile anmak istedim
Körler O'nu Görmese de Güneş Vardır 10 Kasım 1938... 10 Kasım 2005... Altmışyedi yıl... Bir insanın yaşamında çok uzun; ancak bir toplumun tarihi düşünüldüğünde ise çok kısa sayılabilecek bir süre... Yapılanların önemini bir kez daha hatırlatmak için 1920 ler Türkiyesinin içinde bulunduğu duruma bakmak gerekiyor, içte hilafet yandaşları ile aydınlık düşmanı yobaz kafalar, dışta sömürme isteği ile ihtiras naraları atan emperyalist ülkeler, açlık, yoksulluk ve cehalet... Bunlar ' Türkiye Cumhuriyeti İddiası'nda' bulunanların önündeki engellerden sadece birkaçı... Diğer taraftan rakamların diliyle de o yılların gerçeklerini vurgulamak karşı karşıya kalınan sorunların daha çarpıcı bir şekilde ortaya koyacaktır; 1920 lerde Türkiye nüfusu 20 milyon, bu yirmi milyonun; **altı milyonu sıtmalı, **bir milyonu frengili, **ikiyüzellibini veremli, **ikiyüzellibini trahomalı, **ikiyüzellibini uzun süren savaşlar sonrası ortopedik sakat, **ortalama insan ömrü 30 yıl... **okuma yazma bilen kişi sayısı bir milyon bile değil Nasıl bir ülke? Nasıl bir yoksunluk? Nasıl bir cehalet? Nasıl bir fakirlik? Çağın sarıp sarmaladığı, kuşattığı kara bir örtü altında ülkem! Bu gidişe "Dur!" diyecek, dur demenin tarihsel sorumluluğunu yerine getirecek, tutsaklıktan özgürlüğe, ümmet olmaktan ulus olmaya doğru kitleleri harekete geçirecek bir önderdir, yüreği sevgi dolu bir insandır Mustafa Kemal ATATÜRK ... Bağımsızlık mücadelemizin önderi bir konuşmada bir ulusun sonsuza dek varolmasının koşullarını şöyle açıklamaktadır: "Tam bağımsızlık demek kuşkusuz siyaset, maliye, ekonomi, adalet, askerlik, kültür... gibi her alanda tam bağımsızlık ve özgürlük demektir. Bu saydıklarımdan herhangi birinde bağımsızlıktan yoksunluk, ulusun ve ülkenin gerçek anlamıyla bütün bağımsızlığından yoksunluğu demektir." Köle olmaya aday bir imparatorluktan özgür bir topluma geçişte ümmetten ulus olmaya doğru açılan kocaman bir kapıdır Mustafa Kemal'in düşünceleri... O çakmak çakmak özgürlüğü ifade eden mavi gözlerinin ardındaki düşüncelerdir kölelik ve bağımlılık zincirlerini kıran... Onun sayesindedir ki düşünmeyi öğrendik, onun sayesindedir ki üretmeyi öğrendik, onun sayesindedir ki kendi kendimizi yönetmeyi öğrendik... Düşünen, düşündüğünü üreten, ürettiğini özgürce değerlendirebilen bir ulus olma yolunda önemli mesafeler kat ettik... Konya'da 20.Mart.1923'te gençlerle yaptığı bir söyleşi de çağdaşlaşmayı ve bu amacın gerçekleşmesinin önemini Türk Bağımsızlık Savaşı'nın Önderi Gazi Mustafa Kemal şu cümlelerle ifade etmiştir: "Büyük sorunumuz en uygar ve en gönençli ulus olarak varlığımızı yükseltmektir." .... "Bu yalnız kurumlarında değil, düşüncelerinde temelli bir devrim yapmış olan Büyük Türk Ulusunun dinamik ülküsüdür." .... "Bu girişimde başarı, ancak bir planla ve en akılcı biçimde çalışmakla olanaklıdır. Bu nedenle okuma yazma bilmeyen tek yurttaş bırakmamak, ülkenin büyük kalkınma savaşının ve yeni çatısının istediği teknik elemanları yetiştirmek, ülke sorunlarını anlayacak, aktaracak, kuşaktan kuşağa yaşatacak birey ve kurumları yaratmak; .... işte bu önemli ilkeleri Türk gençliğinin beyninde ve Türk Ulusunun bilincinde daima canlı bir halde tutmak okullarımıza düşen başlıca görevlerdir." Aldığımız yolu daha rahat görebilmek için şimdi günümüz Türkiyesine bir göz atalım; **Ülke nüfusu 20 milyondan 70 milyona **Okuma yazma oranı % 1-2 lerden % 82 lere **Ortalama ömür 30 yıldan 68 yıla **Topluiğne bile üretemeyen bir ülkeden ağır sanayiye geçiş **Doğu ve batı etkisindeki sanattan çağdaş Türk edebiyatına, çağdaş Türk resmine, çağdaş Türk müziğine geçiş **Sömürülen, parçalanmak istenen bir ülkeden ekonomisi ve yönetim biçimiyle dünya çapında lokomotif bir ülkeye geçiş, **Verdiği bağımsızlık savaşıyla çevresindeki ve bütün dünyadaki ezilen ülkelere örnek olan bir ülke durumuna geçiş... Bu bir atılımdır... Bu bir sıçramadır... Bu ilerlemedir... Yetmeli mi? Asla!.. Çağdaş uygarlıklar düzeyine ulaşmadaki yolumuz örümcek kafalıların, düşüncesi ortaçağda kalmış bağnazların bütün engellemelerine rağmen aydınlıktır. Bize bu aydınlığı sağlayan 10 Kasım 1938'de fiziki olarak susmuş; ancak o günden sonra gümbür gümbür atan Atatürkümüzün yüreği ve düşünceleridir... Bu bağnazlara, bu yobazlara, bu gericilere Atamızdan aldığımız güçle geçit vermeyeceğiz... Herkesin yürekten katıldığına inandığım bir gerçeği bir kez daha haykırmak istiyorum; "Yaşasın Cumhuriyet..." "Yaşasın Mustafa Kemal Atatürk..." Nevzat Tekin |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
10 Kasım Ata' mızın ölüm yıldönümü | Veysel | Site Lokali | 57 | 10-11-2020 19:02 |
Yeni Forum Yöneticilerimiz (Kasım.2006) | Admin | Site Haberleri | 38 | 11-12-2006 15:22 |
Asgari ücret maratonu 30 Kasım’da başlıyor | Seyda | Hukuk Haberleri | 0 | 21-11-2006 11:07 |
5 Kasım 1925 A.Ü.Hukuk Fakültesi Açılışı | Av. Adil Giray ÇELİK | Hukuk Sohbetleri | 0 | 02-11-2002 21:41 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |