29-01-2009, 20:02 | #1 |
|
Sempozyum: Çocuk İstismarına Çok Bilimli Bakış
Sempozyum: Çocuk İstismarına Çok Bilimli Bakış
Yer:Mersin Barosu 7 Şubat Cumartesi Düzenleyen Kuruluşlar Mersin Barosu Adli Bilimciler Derneği Açılış Panel 1: Hukuk ve Hukukçular Gözüyle Çocuk İstismarı Çocuk İstismarı ile İlgili Hukuksal Düzenlemeler Oturum Başkanı:Av. Halil Hulki Özel - Mersin Barosu Başkanı Konuşmacılar Av. Devrim Karakülah - Adli Bilimciler Derneği Genel Sekreteri. Çocuk İstismarı ile İlgili Cezai Düzenlemeler Ar. Gör. Özge Yücel - Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı. Çocuğun Korunmasına İlişkin Ulusal ve Uluslarası Düzenlemeler Av. Seyhan Tepe : Mersin Barosu Çocuk Hakları komisyonu Başkanı. Çocuk Hakları Komisyonu Çalışmaları Öğlen Arası Panel 2: Sağlık Profesyonelleri Gözüyle Çocuk İstismarı Oturum Başkanı:Prof.Dr.İ.Hamit Hancı. Ankara üniv. Tıp Fak. Adli Tıp A.D ve Adli Bilimciler Derneği Başkanı Konuşmacılar Prof. Dr. Betül Ulukol - Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı Anabilim Dalı Sosyal Pediatri Bilim Dalı - Ankara Üniversitesi Çocuk Koruma Birimi (AÇOK) Sorumlusu . Çocuk İstismarı Tipleri Prof. Dr. Cahide Aydın. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı Başkanı. Çocuk Ruh Sağlığı ve Çocuk İstismarı Doç.Dr.Nevzat Alkan: İstanbul Üniversitesi İstanbul Tıp Fakültesi Adli Tıp A.D Öğrt.Üyesi- Adli Bilimciler Derneği Y.K Üyesi. Çocuk İstismarının Tanınmasında Adli Tıbbın Yeri Sosyal Çalışmacı Arda Tomba. Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Sosyal Pediatri Bilim Dalı. Çocukla İletişim Genel Tartışma |
09-02-2009, 10:32 | #2 |
|
'Çocuk istismarı bulaşıcı bir hastalık'
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ve Adli Bilimciler Derneği (ADBİD) Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, çocuk istismarı konusunu; halk sağlığı sorunu ve bulaşıcı bir hastalık olarak yorumladı ve küçük yaşta istismara maruz kalan bireylerin, rehabilite edilmemesi halinde sorunlarını gelecek kuşaklara da yansıttığını söyledi. Mersin Barosu ve Adli Bilimciler Derneği tarafından organize edilen sempozyumda; 'Çocuk İstismarına Çok Bilimli Bakış' adı altında bir oturum gerçekleştirildi. Mersin Barosu Hizmet Birimi'nde düzenlenen sempozyumda; 'Hukuk ve Hukukçuların Gözüyle Çocuk İstismarı', 'Çocuk İstismarı İle İlgili Cezai Düzenlemeler', 'Çocuğun Korunmasına İlişkin Ulusal ve Uluslararası Hukuki Düzenlemeler', 'Çocuk İstismarının Saptanmasında Adli Tıbbın Yeri' konuları masaya yatırıldı. Etkinlikte konuşan Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, çocuk istismarı konusunun büyük bir titizlikle ele alınması gereken bir konu olduğuna dikkat çekerek, 2006 yılında Mersin Valiliği görevine başladığını ve o dönemde kentte sokakta çalışan ya da çalıştırılmaya zorlanan çocuk sayısının bin 150 olduğunu hatırlattı. Sorunun çözümü noktasında Türkiye'ye model olabilecek bir projeyi hayata geçirdiklerini anlatan Aksoy, bu kapsamda da öncelikli olarak Mersin Valiliği olarak sokakta çocukların çalıştırılmasınınyasak olduğunu ortaya koyan bir Valilik emri yayımladıklarını anlattı. Bunun yanında çocukların sokakta çalıştırılmasının önüne geçilmesi için de bir dizi tedbirlerin alındığını kaydeden Aksoy, çocuğunu sokakta çalıştıran ailelerinin de ekonomik durumunu mercek altına aldıklarını, çocuğu sokakta çalışmaması durumunda geçimlerini sağlayamayacak düzeyde olan ailelere maddi yardımda bulunduklarını belirtti. Vali Aksoy, "Bunun yanında maddi durumu iyi olan ailelerin de çocuklarını sokakta çalıştırdığını tespit ettik ve bu durum aynı zamanda çocuk istismarının da en güzelörneğiydi. Şu ana kadar da 60'ın üzerinde aileye para cezası uyguladık" dedi. Ailelere sadece; "Çocuğunuzu sokakta çalıştırmayın" demenin tek başına bir anlam ifade etmediğini savunan Aksoy, sokakta çalışan ve okul çağında olmasına rağmen okula gitmeyen toplam 410 çocuğu okula kazandırdıkları bilgisini verdi. Çocukların ilgi alanına göre kültürel, sosyal ve sportif etkinliklere yönlendirerek, onları yeniden topluma kazandırmaya çalıştıklarını kaydeden Aksoy, bunun yanında onlara meslek kazandırma noktasında da çaba sarf ettiklerini söyledi. Sokakta çalışan çocuk sayısının çok azalmakla birlikte, henüz tam olarak çocukların sokaktan uzaklaştırılamadığını dile getiren Hüseyin Aksoy, konuşmasını da şöyle sürdürdü: "Bizim tek isteğimiz, herhangi bir yerde, 18 yaşından küçük çalışan çocuk görüldüğü zaman 155'in aranması. Bu yöndeki ihbarlarda, ilgili ekiplerimiz 3 dakika içinde, olay yerine varıyor ve gerekli çalışmayı başlatıyor." Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı ve aynı zamanda da Adli Bilimciler Derneği Başkanı olan Prof. Dr. Hamit Hancı ise, adli bilimleri; bir buz dağının sadece görülen kısmı olarak yorumlayarak, adli bilimlerin aynı zamanda tıp, fen ve sosyal bilimler alanındaki bilgilerin adaletin hizmetine sunulmasıyla ilgili çok geniş bir alanı ifade ettiğini kaydetti. Hancı, adli tıbbın temel görevinin de otopsileri yapılması, ölüm sebepleri ve zamanının saptanması, adli bir olaya yönelikinsan vücudu üzerindeki darp izlerinin tespit edilmesinin yanında cinsel saldırılarda delil saptamak olduğu bilgisini verdi. Hancı, dışarıdan bakıldığında sadece otopsi yapılan ve adli rapor verilen bir bilim alanı olarak görülen adli tıbbın son yıllarda önemli bir aşama kaydettiğini vurguladı. Çocuk istismarı konusunu hekimler olarak; halk sağlığı sorunu olmanın yanında bulaşıcı bir hastalık olarak yorumladıklarını belirten Hamit Hancı, "Küçük yaşlarda istismara maruz kalan bireyler, rehabilite edilemediği takdirde sorunlarını gelecek kuşaklara da aktarmaktadır. Eğer bu durumun önüne geçilemezse ölümden kalıcı hastalıklarakadar çok geniş bir yelpazede üzücü sonuçlara yol açabilir" diye konuştu. Mersin Barosu Başkanı Hulki Özel de, çocuğun gelişimi noktasındaki en büyük sorumluluğun ailelere düştüğüne işaret ederek, devletin de bu konuda ailelere destek vermesinin bir zorunluluk olduğunu anlattı. Hulki Özel, çocuk istismarının devlet eliyle uygulanacak politikalarla önüne geçilebileceğini dile getirerek, bu noktada da devlet ve toplum işbirliğinin mutlaka sağlanması, bunun yanında toplumun konuya duyarlılığının arttırılmasının da şart olduğunu kaydetti. Özel, bu durumun sağlanamaması halinde deçocuk istismarı sorununun da çözülemeyeceğini kaydetti. Konuşmaların ardından, oturum başkanlığını Hulki Özel'in üstlenmiş olduğu 'Hukuk ve Hukukçuların Gözüyle Çocuk İstismarı' ve 'Çocuk İstismarı İle İlgili Cezai Düzenlemeler' başlıklı oturuma geçildi. iha Yayın Tarihi : 07 Şubat 2009 Cumartesi 15:39:24 Güncelleme :07 Şubat 2009 Cumartesi 15:51:51 http://www.kenthaber.com/akdeniz/mer...ik/562362.aspx |
09-02-2009, 10:34 | #3 |
|
ÇOCUK İSTİSMARI SORUNU MASAYA YATIRILDI
Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Bilimler Anabilim Dalı Ve Adbid Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, "Çocuk istismarı konusu; halk sağlığı sorunu ve bulaşıcı bir hastalıktır. Küçük yaşta istismara maruz kalan bireyler eğer rehabilite edilmezse, sorunlarını gelecek kuşaklara da yansıtır. Bu durumun önüne geçilmezse çok geniş bir yelpazede üzücü sonuçlara varılabilir", Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, "Çocukların istismar edilerek sokakta çalıştırılmasının önüne geçilmesi noktasında Türkiye'ye model olabilecek bir projeyi hayata geçirdik" dedi. Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ve Adli Bilimciler Derneği (ADBİD) Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı, çocuk istismarı konusunu; halk sağlığı sorunu ve bulaşıcı bir hastalık olarak yorumladı ve küçük yaşta istismara maruz kalan bireylerin, rehabilite edilmemesi halinde sorunlarını gelecek kuşaklara da yansıttığını söyledi. Mersin Barosu ve Adli Bilimciler Derneği tarafından organize edilen sempozyumda; 'Çocuk İstismarına Çok Bilimli Bakış' adı altında bir oturum gerçekleştirildi. Mersin Barosu Hizmet Birimi'nde düzenlenen sempozyumda; 'Hukuk ve Hukukçuların Gözüyle Çocuk İstismarı', 'Çocuk İstismarı İle İlgili Cezai Düzenlemeler' , 'Çocuğun Korunmasına İlişkin Ulusal ve Uluslararası Hukuki Düzenlemeler' , 'Çocuk İstismarının Saptanmasında Adli Tıbbın Yeri' konuları masaya yatırıldı. Etkinlikte konuşan Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, çocuk istismarı konusunun büyük bir titizlikle ele alınması gereken bir konu olduğuna dikkat çekerek, 2006 yılında Mersin Valiliği görevine başladığını ve o dönemde kentte sokakta çalışan ya da çalıştırılmaya zorlanan çocuk sayısının bin 150 olduğunu hatırlattı. Sorunun çözümü noktasında Türkiye'ye model olabilecek bir projeyi hayata geçirdiklerini anlatan Aksoy, bu kapsamda da öncelikli olarak Mersin Valiliği olarak sokakta çocukların çalıştırılmasının yasak olduğunu ortaya koyan bir Valilik emri yayımladıklarını anlattı. Bunun yanında çocukların sokakta çalıştırılmasının önüne geçilmesi için de bir dizi tedbirlerin alındığını kaydeden Aksoy, çocuğunu sokakta çalıştıran ailelerinin de ekonomik durumunu mercek altına aldıklarını, çocuğu sokakta çalışmaması durumunda geçimlerini sağlayamayacak düzeyde olan ailelere maddi yardımda bulunduklarını belirtti. Vali Aksoy, "Bunun yanında maddi durumu iyi olan ailelerin de çocuklarını sokakta çalıştırdığını tespit ettik ve bu durum aynı zamanda çocuk istismarının da en güzel örneğiydi. Şu ana kadar da 60'ın üzerinde aileye para cezası uyguladık" dedi. Ailelere sadece; "Çocuğunuzu sokakta çalıştırmayın" demenin tek başına bir anlam ifade etmediğini savunan Aksoy, sokakta çalışan ve okul çağında olmasına rağmen okula gitmeyen toplam 410 çocuğu okula kazandırdıkları bilgisini verdi. Çocukların ilgi alanına göre kültürel, sosyal ve sportif etkinliklere yönlendirerek, onları yeniden topluma kazandırmaya çalıştıklarını kaydeden Aksoy, bunun yanında onlara meslek kazandırma noktasında da çaba sarf ettiklerini söyledi. Sokakta çalışan çocuk sayısının çok azalmakla birlikte, henüz tam olarak çocukların sokaktan uzaklaştırılamadığını dile getiren Hüseyin Aksoy, konuşmasını da şöyle sürdürdü: "Bizim tek isteğimiz, herhangi bir yerde, 18 yaşından küçük çalışan çocuk görüldüğü zaman 155'in aranması. Bu yöndeki ihbarlarda, ilgili ekiplerimiz 3 dakika içinde, olay yerine varıyor ve gerekli çalışmayı başlatıyor." Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı ve aynı zamanda da Adli Bilimciler Derneği Başkanı olan Prof. Dr. Hamit Hancı ise, adli bilimleri; bir buz dağının sadece görülen kısmı olarak yorumlayarak, adli bilimlerin aynı zamanda tıp, fen ve sosyal bilimler alanındaki bilgilerin adaletin hizmetine sunulmasıyla ilgili çok geniş bir alanı ifade ettiğini kaydetti. Hancı, adli tıbbın temel görevinin de otopsileri yapılması, ölüm sebepleri ve zamanının saptanması, adli bir olaya yönelik insan vücudu üzerindeki darp izlerinin tespit edilmesinin yanında cinsel saldırılarda delil saptamak olduğu bilgisini verdi. Hancı, dışarıdan bakıldığında sadece otopsi yapılan ve adli rapor verilen bir bilim alanı olarak görülen adli tıbbın son yıllarda önemli bir aşama kaydettiğini vurguladı. Çocuk istismarı konusunu hekimler olarak; halk sağlığı sorunu olmanın yanında bulaşıcı bir hastalık olarak yorumladıkları nı belirten Hamit Hancı, "Küçük yaşlarda istismara maruz kalan bireyler, rehabilite edilemediği takdirde sorunlarını gelecek kuşaklara da aktarmaktadır. Eğer bu durumun önüne geçilemezse ölümden kalıcı hastalıklara kadar çok geniş bir yelpazede üzücü sonuçlara yol açabilir" diye konuştu. Mersin Barosu Başkanı Hulki Özel de, çocuğun gelişimi noktasındaki en büyük sorumluluğun ailelere düştüğüne işaret ederek, devletin de bu konuda ailelere destek vermesinin bir zorunluluk olduğunu anlattı. Hulki Özel, çocuk istismarının devlet eliyle uygulanacak politikalarla önüne geçilebileceğini dile getirerek, bu noktada da devlet ve toplum işbirliğinin mutlaka sağlanması, bunun yanında toplumun konuya duyarlılığının arttırılmasının da şart olduğunu kaydetti. Özel, bu durumun sağlanamaması halinde de çocuk istismarı sorununun da çözülemeyeceğini kaydetti. Konuşmaların ardından, oturum başkanlığını Hulki Özel'in üstlenmiş olduğu 'Hukuk ve Hukukçuların Gözüyle Çocuk İstismarı' ve 'Çocuk İstismarı İle İlgili Cezai Düzenlemeler' başlıklı oturuma geçildi. http://www.pratikhaber.com/new/haber...m=6815&uyeid=0 |
09-02-2009, 10:56 | #4 |
|
Özge hanım, sunumunuzu bizimle paylaşmayı düşünüyormusunuz?
|
09-02-2009, 10:56 | #5 |
|
Bu konudaki çalışmanzı yayınlarsanız biz uygulamacılar için de faydalı olacağını düşünüyorum.
|
09-02-2009, 10:58 | #6 |
|
Zeynel bey benden çok yaşayacak.
|
09-02-2009, 18:34 | #7 |
|
Sunumumda bugüne dek yayımlanmamış ve yazmakta olduğum tezimde belirttiğim görüşlerim var. Bu nedenle yayımlanmadan paylaşmayı düşünmüyorum. Mersin Barosu kitap haline getirirse yayımlanacak. Yayımlamazsa da tezimi bitirdiğimde ben yayımlayabilirim.
|
14-02-2009, 13:19 | #8 |
|
Erken evlilik de çocuk istismarı
MERSİN (A.A) Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Ana Bilim Dalı Başkanı ve Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof Dr. Hamit Hancı, erken yaşta evlendirmek ve başlık parası isteminin de çocuk istismarı olduğunu söyledi. Prof. Dr. Hancı, “Çocuk İstismarına Çok Bilimli Bakış” konulu sempozyuma katılmak üzere geldiği Mersin'de, Türkiye'de çocuk istismarı ve Adli Tıp Kurumlarında yapılan hatalarla ilgili açıklamalarda bulundu. Türkiye'de, aile içinde çocukların dövülmesinin, “çocuk istismarı” olarak değerlendirilmediğini belirten Prof. Dr. Hancı, bu tür olayların sayısının hayli fazla olduğunu ifade etti. Prof. Dr. Hancı, “Anne veya babasıdır, döver de sever de” anlayışının sona ermesi gerektiğini savunarak, “Bunun gibi erken yaşta evlendirme ve başlık parası isteme de birer çocuk istismarı. Bunlar birer gelenek olarak görülüyor. Oysa ki bu bizim örf ve inançlarımızda yok” dedi. İstismarın ortadan kalması için eğitimin önemine işaret eden Prof. Dr. Hancı, şöyle konuştu: “Örneğin sokakta çalıştırılan çocuklar istismar edildiğinin farkında değil. Sokakta çalıştırılan çocuklardan bir şeyler alırken, ona yardım ettiğimizi düşünüyoruz. Ancak yardım değil, sokaklara daha çok bağlanmalarını teşvik ediyoruz. Herkesin bu konuda duyarlı olması gerekir.” Prof. Dr. Hancı, yoğun iş gücü olan Adli Tıp kurumlarının, üniversitelerdeki ilgili birimlerle daha sıkı işbirliği içinde olması gerektiğini kaydetti. 08.02.2009 http://yenisafak.com.tr/Gundem/?t=08...9&c=1&i=167984 http://arama.hurriyet.com.tr/arsivnews.aspx?id=10965129 |
14-02-2009, 13:25 | #9 |
|
Çocuk İstismarına Çok Bilimli Bakış Sempozyumu Fotoğraflarına
http://picasaweb. google.com. tr/gezgin606/ COCUKISTISMARINA COKBILIMLIBAKISS EMPOZYUMU# adresinden ulaşabilirsiniz Çocuk İstismarına Çok Bilimli Bakış Sempozyumu Haberleri http://www.gozlemga zetesi.com. tr/arsivsonuc. asp?ID=4880 http://haber. mynet.com/ detay/ guncel/Cocuk- istismarciligi- tam-olarak-bilinmiy or/ 08Subat2009/ A080202A http://www.pratikha ber.com/ new/haberdetay. asp?bolum= 6815& uyeid=0 http://yenisafak. com.tr/ Gundem/?t=08. 02.2009&c=1&i= 167984 http://www.medyayen igun.com. tr/news_details. asp?News= 10871 http://haber. mynet.com/ detay/ yasam/Erken- yasta-evlendirme - cocuk-istismari/ 08Subat2009/ N204648 http://www.kenthabe r.com/ akdeniz/mersin/ Haber/Genel/ Normal/cocuk- istismari- bulasici-bir- hastalik/ 562362. aspx http://www.haberale mi.net/ 82563_Erken- evlilik-de- cocuk- istismari.htm http://www.sondakik a.com/ haber-kucuk- yasta-cinsel- istismara-ugrayanla r-tedavi/ Sempozyum Özeti Mersin Barosu'nun Adli Bilimciler Derneği ile birlikte düzenlediği "Çocuk İstismarına Çok Bilimli Bakış" konulu sempozyum 7 Şubat Cumartesi günü Mersin Barosu Konferans Salonunda gerçekleştirildi. Sempozyuma Mersin Valiliği yanında yargıçlar, avukatlar, hekimler, sosyal çalışmacılar toplam 200 kişi katıldı. Kayseri, Adana, Isparta , Konya , Aksaray, Bursa illerinden de katılım gerçekleşti. Sempozyumun açış konuşmalarını Mersin Barosu Başkanı Av.Hulki Özel, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ve Adli Bilimciler Derneği Başkanı Prof. Dr. Hamit Hancı ve Mersin Valisi Hüseyin Aksoy yaptı. Mersin Valisi Hüseyin Aksoy, çocuk istismarı konusunun büyük bir titizlikle ele alınması gereken bir konu olduğuna dikkat çekerek, 2006 yılında Mersin Valiliği görevine başladığını ve o dönemde kentte sokakta çalışan ya da çalıştırılmaya zorlanan çocuk sayısının bin 150 olduğunu hatırlattı. Sorunun çözümü noktasında Türkiye'ye model olabilecek bir projeyi hayata geçirdiklerini anlatan Aksoy, bu kapsamda da öncelikli olarak Mersin Valiliği olarak sokakta çocukların çalıştırılmasının yasak olduğunu ortaya koyan bir Valilik emri yayımladıklarını anlattı. Bunun yanında çocukların sokakta çalıştırılmasının önüne geçilmesi için de bir dizi tedbirlerin alındığını kaydeden Aksoy, çocuğunu sokakta çalıştıran ailelerinin de ekonomik durumunu mercek altına aldıklarını, çocuğu sokakta çalışmaması durumunda geçimlerini sağlayamayacak düzeyde olan ailelere maddi yardımda bulunduklarını belirtti. Vali Aksoy, "Bunun yanında maddi durumu iyi olan ailelerin de çocuklarını sokakta çalıştırdığını tespit ettik ve bu durum aynı zamanda çocuk istismarının da en güzel örneğiydi. Şu ana kadar da 60'ın üzerinde aileye para cezası uyguladık" dedi. Ailelere sadece; "Çocuğunuzu sokakta çalıştırmayın" demenin tek başına bir anlam ifade etmediğini savunan Aksoy, sokakta çalışan ve okul çağında olmasına rağmen okula gitmeyen toplam 410 çocuğu okula kazandırdıkları bilgisini verdi. Çocukların ilgi alanına göre kültürel, sosyal ve sportif etkinliklere yönlendirerek, onları yeniden topluma kazandırmaya çalıştıklarını kaydeden Aksoy, bunun yanında onlara meslek kazandırma noktasında da çaba sarf ettiklerini söyledi. Sokakta çalışan çocuk sayısının çok azalmakla birlikte, henüz tam olarak çocukların sokaktan uzaklaştırılamadığını dile getiren Hüseyin Aksoy, konuşmasını da şöyle sürdürdü: "Bizim tek isteğimiz, herhangi bir yerde, 18 yaşından küçük çalışan çocuk görüldüğü zaman 155'in aranması. Bu yöndeki ihbarlarda, ilgili ekiplerimiz 3 dakika içinde, olay yerine varıyor ve gerekli çalışmayı başlatıyor." Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı ve Adli Bilimciler Derneği Başkanı olan Prof. Dr. Hamit Hancı ise, adli tıbbı , bir buz dağının sadece görülen kısmı olarak yorumlayarak, adli bilimlerin bir parçası olduğunu aynı zamanda tıp, fen ve sosyal bilimler alanındaki bilgilerin adaletin hizmetine sunulmasıyla ilgili çok geniş bir alanı ifade ettiğini kaydetti. Hancı, adli tıbbın temel görevinin de otopsileri yapılması, ölüm sebepleri ve zamanının saptanması, adli bir olaya yönelik insan vücudu üzerindeki darp izlerinin tespit edilmesinin yanında cinsel saldırılarda delil saptamak olduğu bilgisini verdi. Hancı, dışarıdan bakıldığında sadece otopsi yapılan ve adli rapor verilen bir bilim alanı olarak görülen adli tıbbın son yıllarda önemli bir aşama kaydettiğini vurguladı. Çocuk istismarı konusunu hekimler olarak; halk sağlığı sorunu olmanın yanında bulaşıcı bir hastalık olarak yorumladıkları nı belirten Hamit Hancı, "Küçük yaşlarda istismara maruz kalan bireyler, rehabilite edilemediği takdirde sorunlarını gelecek kuşaklara da aktarmaktadır. Eğer bu durumun önüne geçilemezse ölümden kalıcı hastalıklara kadar çok geniş bir yelpazede üzücü sonuçlara yol açabilir" diye konuştu. Mersin Barosu Başkanı Av.Hulki Özel de, çocuğun gelişimi noktasındaki en büyük sorumluluğun ailelere düştüğüne işaret ederek, devletin de bu konuda ailelere destek vermesinin bir zorunluluk olduğunu anlattı. Hulki Özel, çocuk istismarının devlet eliyle uygulanacak politikalarla önüne geçilebileceğini dile getirerek, bu noktada da devlet ve toplum işbirliğinin mutlaka sağlanması, bunun yanında toplumun konuya duyarlılığının arttırılmasının da şart olduğunu kaydetti. Özel, bu durumun sağlanamaması halinde de çocuk istismarı sorununun da çözülemeyeceğini kaydetti. Sempozyumun "Hukuk ve Hukukçular Gözü ile Çocuk İstismarı" konulu ilk panelinin oturum başkanlığını Mersin Barosu Başkanı Av.Hulki Özel yaptı. Panele Adli Bilimciler Derneği Genel Sekreteri Av. Devrim Karakülah, Atılım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Medeni Hukuk Anabilim Dalı araştırma görevlisi Özge Yücel ve Mersin Barosu Çocuk Hakları Komisyonu Başkanı Av. Seyhan Tepe Göktürk konuşmacı olarak katıldı. Av. Devrim Karakülah, çocuk istismarıyla ilgili cezai düzenlemeleri anlattı, Türk Ceza Kanunu'nda çocuğun cinsel istismarına ilişkin hükümlerinin iyi düzenlenmediğini anlattı. Son zamanlarda gündeme gelen cinsel istismarla ilgili olarak ruh sağlığının bozulmasını ağırlaştırıcı neden kabul eden hükmün Yargıtay tarafından kalıcı bir bozulma halinde ağırlaştırıcı neden kabul edilmesi biçiminde anlaşıldığını belirtti. Özge Yücel, çocuğun korunmasına ilişkin ulusal ve uluslararası hukuksal düzenlemeleri anlattı. Bu kapsamda Çocuk Hakları Sözleşmesinin Türk hukukunda yerini, Türk Medeni Kanunu'nun çocuğun korunmasına ilişkin hükümlerini, Çocuk Koruma Kanunu'nu, Ailenin Korunmasına Dair Kanun'u, İş Kanunu'nun ilgili hükümlerini anlattı. Türk Medeni Kanunu'ndaki düzenlemeleri yorumlayarak bazı belirlemeler yapıp önerilerde bulundu. Av. Seyhan Tepe Göktürk, Mersin Barosu Çocuk Hakları Komisyonu'nun kuruluşunu, işleyişini anlattı, çocukların korunmasında ve yargılanmasında komisyona düşen görevleri anlattı. Sempozyumun yemek arasından sonra başlayan "Sağlık Profesyonelleri Gözü ile Çocuk İstismarı" konulu ikinci paneline Prof. Dr. Hamit Hancı başkanlık yaptı. Panelin ilk oturumuna Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Sosyal Pediatri Bilim Dalı öğretim üyesi ve Ankara Çocuk Koruma Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Betül Ulukol, Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Psikiyatrisi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Cahide Aydın konuşmacı olarak katıldı. Prof. Dr. Betül Ulukol, çocuk istismarı tiplerini örneklerle anlattı, duygusal istismarın ve ihmalin hepsinden daha yaygın olduğunu, kanıksandığını belirtti, cinsel istismarla ilgili olarak çocuğun cinsel eyleme tanık olmasının dahi istismar olduğunu vurgulayarak bunun ülkemizde köy evlerinde sıkça yaşanan bir durum olduğuna dikkat çekti. Prof. Dr. Cahide Aydın, çocuk istismarında istismarın özelliklerini, çocuğun ruh sağlığının nasıl etkilendiğini anlattı. İstismarın mutlaka iz bıraktığını ancak bazı çocuklarda istismara ilişkin belirtilerin yıllar sonra ortaya çıkabildiğini, kimi zaman ise bastırma veya çocuğun başa çıkabilme gücünün yüksek olması gibi nedenlerle ruh sağlığının bozulmadığını belirtti. Panelin ikinci oturumuna İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi Adli Tıp Anabilim Dalı öğretim üyesi ve Adli Bilimciler Derneği Yönetim Kurulu üyesi Doç. Dr. Nevzat Alkan ve Ege Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Sosyal Pediatri Bilim Dalı'ndan sosyal çalışmacı Arda Tomba konuşmacı olarak katıldı. Doç. Dr. Nevzat Alkan, çocuk istismarında adli tıbbın yerini anlattı, istismar halinde çocuğun muayenesi için yararlanılacak form örneklerini, istismar durumunda yasanın öngördüğü ağırlaştırıcı nedenlerden kemik kırılması, kalıcı iz gibi olguların belirlenmesine ilişkin kılavuz gösterdi. İstismara ilişkin olarak yasal ve uygulayımsal sorunları belirleyerek ortaya koydu. Sosyal çalışmacı Arda Tomba mağdur çocukla iletişim için önemli noktaları anlattı, zeminin, zamanın, soruların biçiminin ve karşılıklı güvenin taşıdığı önemi vurguladı. Sözel iletişimin yetersiz kalması durumunda resim gibi farklı iletişim yöntemlerinden yararlanılması nı önerdi. Konuşmaların ardından soru-cevap biçiminde yapılan tartışma ile sempozyum sona erdi. Mersin Barosu Başkanı Av. Hulki Özel, konuşmacılara teşekkür belgelerini verdi. İzleyenlere katılım belgeleri sunuldu. |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
Konu Araçları | Konu İçinde Arama |
Konuyu Değerlendirin | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
sempozyum | filorinalı 1 | Hasta Hakları Çalışma Grubu | 0 | 29-01-2008 22:27 |
Çocuk İstismarına İndirim İsteyen Savcı Açığa Alındı | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Çocuk Hakları Çalışma Grubu | 0 | 13-12-2007 20:32 |
Sempozyum /İstanbul | yyyasemin | Hasta Hakları Çalışma Grubu | 0 | 30-10-2007 11:49 |
Bakış Açısı | Av. Levent Polat | Site Lokali | 4 | 20-12-2006 22:56 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |