|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
13-03-2007, 20:59 | #1 |
|
Boşanmada 3 yıllık fiili ayrılık süresinden sonra açılması gerekli dava?
Sayın meslektaşlarım, akıl hastalığına dayalı boşanma davası açılıyor 2002'de, davalı kadının lehine olan hastane raporu sonucu dava reddediliyor, aradan 3 yıllık fiili ayrılık süresi geçiyor ancak yurt dışında olan koca çocuklarını görmek için izne geldiğinde, kadın bu fiili ayrılık süresini kesmek için çıkıp geliyor kocanın evine, ve o günden sonra bir türlü gitmemiş kadın. Koca şimdi yeniden dava açmak istiyor. Kadının koca evine geri gelmesi açacağımız bu davada engel teşkil eder mi? Kadın her ne kadar, ilk davadan sonraki fiili ayrılık süresini kesmek için bilinçli olarak geri gelmişse de ve aynı evde 2 hafta beraber kalınmışsa da(erkek eşin anne ve kardeşleriyle beraber kaldığı evde), kocasıyla aralarında herhangi bir ilişkisi sözkonusu değildir. Fakat bu durum davada ispat konusunda bir sıkıntı yaratır mı? Ya da bu davayı şiddetli geçimsizlikten açmak ispat açısından daha mı kolay olur? Görüşlerinizi paylaşmanızı rica ederim. saygılar...
|
13-03-2007, 22:37 | #2 |
|
Tekrar bilrlikte yaşamaya başlamış olmanın kriteri; Evlilik birlikteliğin devamı amacıyla olmalıdır.Yani taraflar birlikteliğin devamı için yeniden biraraya gelme niyeti taşımalıdırlar.Yoksa sizin anlattığınız gibi fiili bir birliktelik tarafların evlilik birlikteliğini devam etmek için biraraya geldiğini göstermez.Tabii ki bunu sağlam bir şekilde ıspatlamanız gerekir.
Temelinden sarsılmadan dolayı açarsanız tekrar ıspat yükü altına girersiniz.Ama 3 yıla dayanırsanız daha kolay ıspatlanır. Bence önce 3 yıl nedeniyle açın.Baktınız dava sürecinde bu yönde işler zora giriyor davanızın nedenini ıslah edip temelinden sarsılma nedeniyle boşanma isteyebilirsiniz. |
14-03-2007, 16:14 | #3 |
|
Sevgili Meslektaşım,bence davanı şiddetli geçimsizliğe dayandırman daha mantıklı...Recep arkadaşıma katılmıyorum.Yargıtay'ın fiili ayrılık konusunda düşünceleri çok katı,bir kararda okumuştum çiftler ayrı yaşamaktayken kadın kocasına yılbaşı kartı göndermiş ve Yargıtay bunu fiili ayrılık süresini kesen bir olay diye nitelendirmiştir.Yazında bahsettiğin olay da da her ne kadar birlikte olmasalarda evleviyetle fiili ayrılık süresini kesecektir diye düşünüyorum.Bahsettiğim Yargıtay kararını arıyorum bulabilirsen hemen göndericem.İyi çalışmalar...
|
14-03-2007, 21:03 | #4 |
|
Sayın egelihukukçu'nun dediği gibi Yargıtay katı ama ,en önemli kriter "evlilik birlikteliğinin devamına yönelik bir araya gelme vs" olmalı.Sizin bahsettiğiniz kararda ise kadın hem kart göndermiş hem de dava açmış.Bu durumda kadında tekrar birlikte yaşama iradesi,niyeti doğmuştur.
Aksi takdirde sudan bir sebeple de aynı ikametgaha gider,bir tane şahitle de gittiğinizi ıspatlar ve süreyi kesersiniz.Bu nedenle her gidiş veya evde kalış kendi olayı içinde değerlendirilmeli. |
14-03-2007, 23:28 | #5 |
|
Tam istediğiniz gibi bir karar olmasa da işinize yarar
sanırım. T.C. YARGITAY 2. Hukuk Dairesi Esas : 2003/475 Karar : 2003/1671 Tarih : 05.02.2003 ÖZET : Boşanma sebeplerinden her hangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne nedenle olursa olsun müşterek hayat yeniden kurulmamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilebilir. Toplanan delillerden; tarafların aynı gecekondunun ayrı yerlerinde oturdukları, giriş kapılarının ayrı olduğu, kocanın başka kadınla kendi bölümünü paylaştığı anlaşılmaktadır. Karı kocanın aynı gecekonduda oturmaları ret kararından sonra evlilik birliğini yeniden kurdukları anlamını taşımaz. (4721 sayılı MK. m. 166) (743 sayılı MK. m. 134) KARAR METNİ : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarda gün numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunarak gereği görüşülüp düşünüldü. 4722 s. yasanın 1.maddesi hükümü de dikkate alındığında olaya 743 s. Türk Yasası Medenisi hükümlerinin uygulanması gerekir. 743 s. Medeni yasanın 134/son maddesi (4721 SAYILI TMK. 166/son) boşanma sebeplerinden her hangi biriyle açılmış bulunan davanın reddine karar verilmesi ve bu kararın kesinleştiği tarihten itibaren üç yıl geçmesi halinde, her ne nedenle olursa olsun müşterek hayat yeniden kurulmamışsa eşlerden birinin talebi üzerine boşanmaya karar verilebileceğini hükme bağlamıştır. Kocanın açtığı boşanma davası reddedilmiş ve bu karar 5.12.1990’da kesinleşmiştir. Yeni dava ise 28.9.2001’de açılmıştır. Toplanan delillerden; tarafların aynı gecekondunun ayrı yerlerinde oturdukları, giriş kapılarının ayrı olduğu, kocanın başka kadınla kendi bölümünü paylaştığı anlaşılmaktadır. Karı kocanın aynı gecekonduda oturmaları ret kararından sonra evlilik birliğini yeniden kurdukları anlamını taşımaz. Gerçekleşen bu durum karşısında davanın kabulü gerekirken yazılı biçimde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır. SONUÇ:Temyiz edilen hükmün gösterilen nedenle BOZULMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, oybirliğiyle karar verildi. 05.02.2003 |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Anlaşmalı Boşanmada Her İki Tarafında Duruşmada Hazır Bulunması Gerekli mi? | mkaraca | Meslektaşların Soruları | 11 | 19-01-2009 16:08 |
trafik kazasında dava açılması | lawyer_denizsari | Meslektaşların Soruları | 6 | 05-09-2008 22:40 |
AB ile 47 yıl Sonra Fiili Müzakerelere Başlandı | PINAR YILMAZ | Uluslararası Hukuk, Milletlerarası Özel Hukuk ve AB Hukuku Çalışma Grubu | 10 | 25-02-2007 21:50 |
dava açıldıktan 15 ay sonra dilekçe ret? | fikirbay | Hukuk Sohbetleri | 2 | 07-05-2006 22:36 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |