Bir değişik iş kararı hakkında icra takibi.

Bir komşuluk hukuku kapsamında değişik iş kararı aldırmıştık. İlgili değişik iş kararında toplam alacak 35.500 TL olarak belirlendi. Yukarıki kattan akma nedeniyle evin zarar görmesi konu da.

1)Şimdi icra takibine geçeceğim ancak icra takibinde işlemiş faiz alacağı için ne zamanı kıstas almalıyım? Raporun yazılıp karşı tarafa tebliğ edildiği tarih midir faiz için başlangıç tarihi? Yoksa zararın meydana geldiği ve mahkeme için delil tespitine başvurulduğu tarihten itibaren faiz isteyebilir miyim?

2)Müvekkilden faturalı yaptırdığı tadilat ücreti değişik iştekinden fazla. Bu durumda faturaları ekleyip doğrudan faturadaki miktara göre mi istemeliyim? Müvekkil değişik işte belirtilen miktarın yeterli olduğunu söylüyor. Şayet itiraz olur ise faturadaki miktarlara dayalı yapılan masrafları da ekleyebilir miyim? Bir de itiraz olur ve itirazın iptali yoluna da gidersek zorunlu arabulucuğa başvurulacak değil midir?

3)Keşif karşı taraf yokluğunda yapıldı. Keşif ve dava masraflarından isteyebileceğim nelerdir? Doğrudan değişik iş için yapılan tüm masrafları isteyebilirim diye düşünüyorum.

Teşekkürler şimdiden.

Anladığım kadarıyla delil tespiti yaptırmışsınız meslektaşım. Şayet ortada fiziksel bir zarar varsa zararın meydana geldiği tarihten itibaren faiz istemeniz yönünde. Başka bir alacağa dayalıysa ve pek fark oluşmuyorsa değişik iş karar tarihinden itibaren faiz isteyebilirsiniz.

Netice itibariyle delil tespiti dosyaları ilam niteliğinde olmadığından değişik iş dosyası ile alınan bilirkişi raporuna dayanarak ilamsız takip yaparsınız. İlamsız takibe borçlunun itiraz hakkı mevcut olduğundan mümkün olan en eski tarihten istemenizin pratikte faydalı olacağını düşünüyorum. Şayet borçlu itiraz ederse genel mahkemede faizin başlangıç tarihi de belirleneceği ve ilamlı takibe geçeceğinizden dolayı böylece problem de çözülmüş olacaktır. Tabi değişik iş dosyasında alınan bilirkişi raporunun sizin için bağlayıcı olmaması adına itiraz etmeniz yerinde olacaktır.

Diğer bir yandan, müvekkilinizin dairesinde meydana gelen zarar ortak alandan veya komşuluk hukukundan kaynaklı bir zararsa ve sitede kat mülkiyeti kuruluysa açacağınız dava KMK'ya dayalı olup, SHM'de görülecek ve arabuluculuğa tabi olacaktır. Bu durumda da apartman/site yönetim planını incelemeniz gerekmekte. Şayet zarar ortak alandan kaynaklıysa bütün kat maliklerine karşı arsa payları oranında (kendi arsa payınızı düşerek) arabuluculuk ve dava açmanız gerekmekte. Zira Yargıtay'ın kabul ettiği üzere apartman/site yönetimlerinin tüzel kişiliği ve pasif husumet ehliyeti bulunmuyor maalesef. Zarar yalnızca bir komşudan kaynaklanmışsa yalnızca bu kişiye karşı hukuki işlemlere başlamanız uygun olacaktır görüşündeyim.

Üstadım yanıtlarınız için teşekkürler. Bilirkişi raporunda zararın üst daireye girilmediğinden kimden kaynaklandığı net olarak belirtilmemiş. Ama bizim tahminimiz üst komşunun bulaşık makinasının hortmunun patlaması sonucunda ilgili pis suyun akması nedeniyle ortaya çıktığı.

Zira üst komşu kendi parkelerini vs. de yaptırmış. Bu sebeple zararın kimden kaynaklandığının net olarak belirtilmediğini de bilirkişi raporunda ileri sürmeli miyim? Faizi de ben keşif tarihinden itibaren başlatmayı düşünüyorum. Zira alacağı etkilemeyecek bir faiz alacağı doğacak.

Meslektaşım benzer bir olayda bilirkişi gider suyunun apartmanın genel tahliye borusunun tıkanması ve suyun geri tepmesi neticesinde daireye sızdığı, suyun geri tepmesinin nedeni ortak boru olduğundan dolayı zararın ortak alandan kaynaklı olduğunu belirtmişti. Benzer Yargıtay kararlarında da su basması genelde ortak borunun tıkanması nedeniyle meydana geldiğinden zararın ortak alandan kaynaklandığı belirtiliyor. Delil tespiti ile alınan bilirkişi raporunun aksi genel yargılamada ispat edilebiliyor. Teknik davalar olduğundan dolayı icra takibi başlatmadan arabuluculuğa gidip üst kat komşusu ile anlaşmayı denemenizi tavsiye ederim. Zira özellikle kalabalık binalarda ortak alandan kaynaklı zararın giderimi zor oluyor.

Ayrıca zararın ortak alandan kaynaklandığını düşünüyorsanız bu zarardan tüm kat malikleri sorumlu olduğu için apartman/site yönetimine zararın giderilmesi için yazılı başvuru yapabilirsiniz. Zira kat malikleri ve kat maliklerini temsil eden yöneticinin ortak alandan kaynaklı ve acil nitelikteki bu zararı giderme zorunluluğu var. Yazılı başvurunuz reddedilirse yönetici kat maliklerine karşı vekil gibi sorumlu olduğundan dolayı yöneticiye karşı hukuki işlemlere devam edebilirsiniz görüşündeyim. Verdiğim cevapların kesin olmadığını, çelişkili Yargıtay kararlarının olduğunu hatırlatmak isterim. Daha fazla bilgisi olan meslektaşlar umarım konuya katkı sağlar.

Yanıtınız için tekrar teşekkür ederim üstadım. Dediğiniz kararları ben de okudum. Ancak şu hususu da raporda belirtmişler. Apartmanda başka kimsede bu tarz bir zarar doğmadığını, ortak alandan kaynaklanan problem olsa idi diğer bazı dairelerde de bu durumun ortaya çıkacağını ve bu nedenle zararın üst komşudan kaynaklanmış olabileceğini belirtmişler.

Ancak ben arabulucu vs. ile süreci uzatmak istemiyorum. Müvekkil de üst komşusundan kaynaklı husumeti nedeniyle üst komşusuna gitmek istiyor. İcra takibine geçip süreci görmeyi düşünüyorum.