Ana Sayfa
Kavram Arama : THS Google   |   Forum İçi Arama  

Üye İsmi
Şifre

Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun]

Anlaşmalı Boşanmada İrade İnfısahı Durumu

Yanıt
Konuyu Değerlendirin Konu İçinde Arama Konu Araçları  
Old 15-09-2006, 15:08   #1
alplawyer

 
Varsayılan Anlaşmalı Boşanmada İrade İnfısahı Durumu

Sayın meslektalarım; ben haricimde açılmış olan anlaşmalı bir boşanma davasında müdahil oldum.taraflar henuz bir yılı evli olarak geçirmedikleri icin hakim bosanma beyanlarını almış ama sahit dinlemek istedigini soyleyip bir sonraki celse ye bırakmış kararı.iki tarafta boşanmayı istedigini ve herhangi br tazminat veya nafaka talebi olmadığını beyan ettikleri icin bu duruşma tutanagınada geçmiş.Fakat davalı taraf yani müvekkilim kendisinin kandırıldığını ve ziynet eşyalarıyla alakalı olarak sözlü anlaştıklarını bu konuyu mahkemede dile getirmediklerini ve sonrasında davacı eşin ziynet eşyalarını vermekten vazgectigini belirtmekte burda irade infisahı durumu gözetilerek talep ve beyandan rücu edilebilir mi ?edilirse nasıl edilir??teşekkür ederim
Old 16-09-2006, 12:44   #2
medenikal

 
Varsayılan

Evlilik en az bir yıl sürmüş ise, eşlerin birlikte başvurması ya da bir eşin diğerinin davasını kabul etmesi hâlinde, evlilik birliği temelinden sarsılmış sayılır. Bu hâlde boşanma kararı verilebilmesi için, hâkimin tarafları bizzat dinleyerek iradelerinin serbestçe açıklandığına kanaat getirmesi ve boşanmanın malî sonuçları ile çocukların durumu hususunda taraflarca kabul edilecek düzenlemeyi uygun bulması şarttır. Hâkim, tarafların ve çocukların menfaatlerini göz önünde tutarak bu anlaşmada gerekli gördüğü değişiklikleri yapabilir. Bu değişikliklerin taraflarca da kabulü hâlinde boşanmaya hükmolunur. Bu hâlde tarafların ikrarlarının hâkimi bağlamayacağı hükmü uygulanmaz.

3. Tarafların bu konudaki her türlü ikrarları hâkimi bağlamaz.
4. Hâkim, kanıtları serbestçe takdir eder.
5. Boşanma veya ayrılığın fer'î sonuçlarına ilişkin anlaşmalar, hâkim tarafından onaylanmadıkça geçerli olmaz.
Old 16-09-2006, 13:00   #3
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Sayın Mehmet Emin Taslak'ın da işaret ettiği cihetlere nazaran bir dilekçe ile durumu mahkemeye intikal ettirdiğinizde boşanmaya çekişmeli boşanma olarak devam ile talepleriniz nazara alınacaktır. Boşanma davalarının sonuna kadar maddi-manevi tazminat, nafaka talebi de mümkündür.

Saygılar.
Old 16-09-2006, 21:41   #4
Nuriye Değer

 
Varsayılan

bir yıllık süre dolmadığına göre anlaşmalı boşanma olmaz.Duruşma tutanağındaki nafaka ve tazminat istemiyorum şeklindeki beyan imzalanmakla bu konudaki hakkından feragat etmiştir. İrade fesadı olmaz. Hakim 166/1 ve 2. maddeleri gereğince boşanmaya hükmeder ise kararda boşanma ile birlikte nafaka ve tazminat talep edilmediğinden hüküm tesisine yer olmadığına şeklinde karar verilir. Ziynet eşyaları ve şahsi eşyalar için 1 yıllık süre içinde ayrı dava açabilir.
Dava derdest hakim belkide davayı reddeder.
Old 17-09-2006, 13:58   #5
Av.Suat Ergin

 
Varsayılan Karara göre nafaka istenebilir, diğer taleplerden vazgeçmiş sayılır.

T.C.
YARGITAY
2. HUKUK DAİRESİ
E. 2005/16313
K. 2006/545
T. 30.1.2006

• TEDBİR NAFAKASI ( Her An Doğup İşleyen Alacak Niteliğinde Olduğu - Boşanma )

• BOŞANMA ( Davacı Yargılama Sırasında Tedbir Nafakası İstemediğini Beyan Ettikten Sonra Yeniden Tedbir Nafakası Talep Etmesi - Yeniden Tedbir Nafakası Talep Edilen Tarihten Boşanma Kararının Kesinleştiği Tarihe Kadar Devam Etmek Üzere Verileceği )
4721/m. 169, 174, 175

ÖZET : Boşanma davası yargılaması sırasında davacı, imzalı beyanı ile nafaka ve tazminat istemediğini belirtmiştir. Bu husus dikkate alınmadan yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata karar verilmesi hatalıdır. Öte yandan tedbir nafakası her an doğup işleyen alacak niteliğindedir. Davacı yargılama sırasında tedbir nafakası istemediğini beyan ettikten sonra yeniden tedbir nafakası talep etmiştir. Bu durumda yeniden tedbir nafakası talep edilen tarihten boşanma kararının kesinleştiği tarihe kadar devam etmek üzere tedbir nafakasına karar verilmelidir.

DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:

KARAR : 1- Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre davalının aşağıdaki bent kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yersizdir.

2- Davacı 28.09.2004 tarihli oturumdaki imzalı beyanı ile nafaka ve tazminat talebi olmadığını belirtmiştir. Bu yön nazara alınmadan davacı yararına yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminata hükmedilmesi doğru olmamıştır.

3- Tedbir nafakası her an doğup işleyen alacak niteliğindedir. Davacı 28.09.2004 günlü oturumda nafaka istemediğini beyan etmekle birlikte 09.06.2005 tarihli celsede yeniden tedbir nafakası istediğine göre kadın yararına 09.06.2005 tarihinden başlamak ve boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar devam etmek üzere tedbir nafakasına hükmedilmesi gerekirken dava tarihinden itibaren tedbir nafakası verilmesi de doğru olmamıştır.

SONUÇ : Temyiz edilen kararın 2. ve 3. bentlerde açıklanan sebeplerle BOZULMASINA, hükmün diğer bölümlerinin ise 1. bentteki nedenlerle ONANMASINA, temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 30.01.2006 gününde oybirliğiyle karar verildi.

Not:Karar Kazancı'dan alınmıştır.
Old 17-09-2006, 16:12   #6
Yücel Kocabaş

 
Varsayılan

1. Boşanma davasında , boşanma istemi ile boşanmanın eki (fer'i) niteliğindeki maddi ve manevi tazminat ve nafaka telebleri karara bağlanır. Çeyiz eşyası ile ilgili tazminat talebi ise boşanmanın eki niteliğindeki taleplerden değildir. Eşya ile ilgili taleplerin ayrıca peşin harcı yatırılarak talep edilmesi gerekir.

2. Davalının boşanma davasındaki (tazminat talebi olmadığı ) şeklindeki beyanı , boşanmanın eki niteliğindeki TMK 174 md. sinde öngörülen maddi ve manevi tazminat taleplerini kapsar, müstakil bir davanın konusunu teşkil eden eşya ile ilgili talebini kapsamaz.

3. Davalı peşin harcının ödeyerek , ayrıca eşya davası açabilir. Açılan bu dava boşanma davası ile birleştirilebilir. Fakat davalı boşanma davasında TMK 174 md. kapsamında (eşya dışında) maddi v e manevi tazminat talebinde bulunabilmesi için ya karşı tarafın muvafakatı yada savunmasını ıslah etmesi gerekir ....Diye düşünüyorum. Saygılarımla.
Old 17-09-2006, 16:47   #7
Jeanne D'arc

 
Varsayılan

Yukarıda verdiğim cevabın tavzihi meyanında; Sayın Yücel Kocabaş'ın cevabının konuyu derleyici ve doğru olduğu kanaatindeyim.
Old 18-09-2006, 10:51   #8
medenikal

 
Varsayılan

sayın Değer; in
Alıntı:
Duruşma tutanağındaki nafaka ve tazminat istemiyorum şeklindeki beyan imzalanmakla bu konudaki hakkından feragat etmiştir. İrade fesadı olmaz
.

şeklindeki görüşüne katılmıyorum.

hakim onaylamadığı yani hükmünü vermediği sürece , tarafların anlaşmalarının ve taleplerinin sonradan ,taraflardan herhangi biri tarafından , düzelltilmesi ve aykırı hususların ve irade fesadı anlamında hata ve hile sebebiyle bu anlaşmayı tanımadığını beyan etmesi üzerine ;

hakim daha önceki beyanla bağlı kalmaz.

çünkü kamu düzeni gereği hakim resen boşanma konusunda yapılan anlaşmaları ,taraflar imzalasa da ,kabul etmek zorunda değildir.tarafların iradeleri korkutma vesair ile ,yada kandırma ile böyle bir sözleşmenin yapılabileceğini ve hak kayıplarının olabileceğini dikkate alan kanun koyucu bu durumu kamu düzeninden gördüğünden;hüküm verilinceye kadar bu anlaşma tutanaklara da geçse dönülebilir kanaatindeyim.
Old 18-09-2006, 11:58   #9
Fevzi Yavuz

 
Varsayılan

Alıntı:
Yazan yücel kocabaş
1. Boşanma davasında , boşanma istemi ile boşanmanın eki (fer'i) niteliğindeki maddi ve manevi tazminat ve nafaka telebleri karara bağlanır. Çeyiz eşyası ile ilgili tazminat talebi ise boşanmanın eki niteliğindeki taleplerden değildir. Eşya ile ilgili taleplerin ayrıca peşin harcı yatırılarak talep edilmesi gerekir.

2. Davalının boşanma davasındaki (tazminat talebi olmadığı ) şeklindeki beyanı , boşanmanın eki niteliğindeki TMK 174 md. sinde öngörülen maddi ve manevi tazminat taleplerini kapsar, müstakil bir davanın konusunu teşkil eden eşya ile ilgili talebini kapsamaz.

3. Davalı peşin harcının ödeyerek , ayrıca eşya davası açabilir. Açılan bu dava boşanma davası ile birleştirilebilir. Fakat davalı boşanma davasında TMK 174 md. kapsamında (eşya dışında) maddi v e manevi tazminat talebinde bulunabilmesi için ya karşı tarafın muvafakatı yada savunmasını ıslah etmesi gerekir ....Diye düşünüyorum. Saygılarımla.



Sayın Yücel Kocabaş'â aynen katılıyorum.
Nitekim Uygulama ve Yargıtay kararlarıda bu yönde gelişmektedir.
Old 18-09-2006, 16:07   #10
alplawyer

 
Varsayılan

Av.Mehmet Emin Taslak beyefendinin soylediğine bende katılıyorum.İrade fesadı sözkonusu olma ihtimalini hakim gözardı etmiyecektir.Burada yazarak emek harcayan ve cevap veren bütün değerli meslektaşlarıma teşekkür ederim.
Yanıt


Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk)
 

 
Forum Listesi

Benzer Konular
Konu Konuyu Başlatan Forum Yanıt Son Mesaj
Anlaşmalı Boşanmada Her İki Tarafında Duruşmada Hazır Bulunması Gerekli mi? mkaraca Meslektaşların Soruları 11 19-01-2009 16:08
anlaşmalı boşanmada nafaka sözleşmesi imsel Meslektaşların Soruları 4 20-09-2006 15:42
anlaşmalı boşanmada nafaka asener Hukuk Soruları Arşivi 4 31-08-2006 09:22
Anlaşmalı Boşanmada İştirak Nafakası denetim Hukuk Soruları Arşivi 6 18-03-2005 09:05
Anlaşmalı Boşanmada Protokolün İnfazı AYSEL EROĞLU Meslektaşların Soruları 2 14-08-2004 07:28


THS Sunucusu bu sayfayı 0,05648398 saniyede 14 sorgu ile oluşturdu.

Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir.