22-02-2006, 00:06 | #1 |
|
Çocuğa Karşı Cinsel İstismarda 24 saat Açık İhbar Ve Bilgi Hattı
İhbar Hattı
Sokak Çocukları Rehabiltasyon Derneği, çocuklara yönelik cinsel istismarın önlenmesi amacıyla 24 saat hizmet verecek "alo destek ve ihbar hattını" hayata geçirdi. Hat, cinsel istismarın bir halk sağlığı problemi olduğu bilincini geliştirmeyi amaçlıyor. -------------------------------------------------------------------------------- BİA Haber Merkezi 21/02/2006 Kemal ÖZMEN kemal@bianet.org -------------------------------------------------------------------------------- BİA (İstanbul) - Sokak Çocukları Rehabilitasyon Derneği, Sağlık Bakanlığı Türkiye Üreme Sağlığı Programı kapsamında Avrupa Birliği fonuyla yürüttüğü "Çocuklara Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı Destek Hattı: Çocuğa Karşı Cinsel İstismarın Gün Yüzüne Çıkartılması Projesi"ni tanıttı. Proje, gizli kalan çocuklara yönelik cinsel istismar olaylarının gün yüzüne çıkartılmasında yardımcı olmayı, buna maruz kalan çocuklara tanı, tedavi ve yargı aşamalarında destek vermek ve toplumda cinsel istismarın bir halk sağlığı problemi olduğu bilincini geliştirmeyi amaçlıyor. Türkiye genelinde yedi gün 24 saat hizmet verecek olan destek ve ihbar hattının numarası [Hat halen aktif değildir, onun yerine 183 nolu Acil Sosyal Hizmet Hattı aranabilir. 11.12.2014 Admin]. Polat: Çocuk istismarı her geçen gün artıyor Tarık Zafer Tunaya Kültür Merkezi'nde bugün gerçekleşen bilgilendirme toplantısında konuşan proje danışmanı ve dernek başkanı Prof. Dr. Oğuz Polat, Adalet Bakanlığı verilerine göre, yılda ortalama 10 bin çocuğun cinsel istismara maruz kaldığını, fakat bu rakamların buz dağının sadece suyun üstünde kalan kısmı olduğunu belirtti. Dünyada çocuk istismarının her geçen gün yayılma hızını artırdığını belirten Polat, istismarın önlenmesi konusunda alo-imdat ve bilgilendirme hattı projelerinin koruma çalışmalarında lokomotif rol oynadığını söyledi. Devlet bu modelin sürekliliğini sağlamalı Bu telefon hattının sadece çocukların başları sıkıştığında ulaşabilecekleri alo imdat hattı olmadığını da dikkat çeken Polat, bu hattın belki de pratikte daha öne çıkan boyutunun toplumun bilgilenebilmesini sağlamak olduğunu ifade etti. Projeyle bir model oluşturmaya çalıştıklarını belirten Polat, ilerleyen dönemde bunun sosyal devletin gereği olarak hükümetlerce üstlenilerek sürekliliğinin sağlanması gerektiğini söyledi. "183 işlevselliğini kaybetti" Polat, devletin 183 numaralı alo-imdat hattının şekilsel bir hal aldığını, sadece mesai saatlerinde çalışan bir hatta dönüşerek işlevselliğini kaybettiğini savundu. Cinsel istismarın suç olması nedeniyle de doğası gereği gizlenmeye çalışıldığını ifade eden Polat, "Gizli kalan cinsel istismar çocuk ve gençlerin cinsel sağlık ve üreme sağlığını tehdit eder. Olgularda mağdurlar meydana gelebilecek istenmeyen gebelik ve cinsel hastalıklar ile ruhsal travma gibi sorunları nedeniyle sağlık hizmetlerinden faydalandırılmazlar. Diğer taraftan tesadüfen ya da hamilelik neticesinde yargıya intikal etmiş olguların gerçek mağduriyeti yansıtmadığı ortada" dedi. Cinsel istismar evden kaçma nedenlerinden Çocuğa yönelik cinsel istismarın bir üreme sağlığı sorunu olduğu gibi, çocukların evden kaçma sebeplerinden biri de olduğunu belirten Polat, "günümüzde 'çocuk yaşta evlilik ve gebelik' gibi çok sayıda uygulama istismar olarak dikkati çekiyor" diye konuştu. Polat, toplumda mevcut yanlış eğilimler, eğitimsizlik, gelenek ve görenekler çerçevesinde ensestin ve aile dışından gelen cinsel istismarın gizli kalmasının nedenlerini şöyle sıraladı: * Kız çocukların çok küçük yaşlarda evlendirilmeleri, * Fiziksel ve ruhsal olarak hazır olunmadığı halde kız çocuklarda erken yaşta ve çok sayıda gebelik yaşanması, * Ailenin bütünlüğünün bozulmaması, * Toplum dışına itilme korkusu, yalancılıkla suçlanma korkusu, kurbanın kendini suçlu hissetmesi, kurbanın nereden yardım alacağını bilmemesi/güvenmemesi ve toplumda bildirme (ihbar) mekanizmasının çalışmıyor olması. Gezer: "'İspiyoncular' değil bilinçli yurttaşlar aranıyor" Dernek ve proje hakkında bilgi veren projenin koordinatörü ve dernek ikinci başkanı Tanzer Gezer, 6 Aralık 2005'te başlayan projenin bir yıl süreceğini, fakat destek hattının iki yıl süreyle daha sürdürüleceğini bildirdi. Gezer, toplumda suçu ihbar mekanizmasının çalışmadığını ve yurttaşların nereye başvuracaklarını bilmediklerini söyledi. "Yurttaşlar kanunları bilmiyorlar. İşlenmekte olan bir suçu ihbar etmemenin cezası en az bir yıl hapis, çocuk ve gençlerin cinsel sağlık ve üreme sağlığı hakları var, istismar çocuğun hayatında çoğu zaman dönülmez fiziksel ruhsal hasarlar meydana getirir". Toplumda bu bilincin yerleşmesi, destek ve ihbar hattının daha çok çocuğa ulaşmasında medyaya önemli bir rol düştüğünü söyledi. Eroğlu: Proje risk altındaki çocukların tespitinde önemli İstanbul Sosyal Hizmetler İl Müdürü Kahraman Eroğlu da, risk altındaki çocukların tespiti konusunda yaşanan sıkıntıları aktardı ve kurulan destek ve ihbar hattının bu tespitlerde önemli bir rol oynayacağına inandığını söyledi. Projenin teknik alt yapısını kuran Vodosoft Yönetim Kurulu Başkanı Zekeriya Aslan ise çağrı merkezinin işleyişini anlattı. Hedef bir yılda 10 bin çağrı Bir yıl sürecek projenin sonunda, destek hattına bilgi edinmek amaçlı 10 bin çağrı gelmesi ve bunların cevaplanması hedefleniyor. Bir yılın sonunda seçilen illerde yargıya intikal eden çocuğa yönelik cinsel istismar davalarında; dolayısıyla yargı süreci gereği sağlık hizmeti alan çocuk sayısında yüzde 5'lik bir artış olması bekleniyor. Toplantının sonunda, destek hattının duyurularak çağrı kapasitesinin yükseltilmesi için proje boyunca hazırlanarak televizyonlarda yayınlanacak 10 çizgi filmden ikisi gösterildi ve destek hattının işleyişi örneklerle gösterildi. (KÖ) ..... |
21-03-2006, 09:23 | #2 |
|
Bu çocuklar kimin?
Hatın numarası: [Hat halen aktif değildir, onun yerine 183 nolu Acil Sosyal Hizmet Hattı aranabilir. 11.12.2014 Admin]. Çocukları koruma amaçlı hatta ihbar yağdı: Cinsel istismar ve şiddet yaygın 21/03/2006 /Radikal İSMAİL SAYMAZ İSTANBUL - Sokak Çocukları Rehabilitasyon Derneği (SÇRD) ile Sağlık Bakanlığı'nın cinsel istismara uğrayan ve sokakta yaşayan çocuklara destek vermek için açtığı ihbar hattına bir ayda 90 başvuru geldi. Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı İhbar Hattı'na gelen telefonlardan 62'sini 'bilgilenme talebi', dokuzunu sokakta yaşayan çocuklara, beşi fiziksel istismara, dördünü ensest ilişkiye, yedisini cinsel istismara ilişkin ihbarlar oluşturdu. Arayanların dedesinin cinsel istismarına maruz kalan kız, kızlarıyla cinsel ilişkide bulunan baba, okul çocuklarını kandırarak inşaatta pazarlayan işçi ile ilgili ihbarda bulunanlar yer aldı. Avrupa Birliği tarafından desteklenen proje kapsamında [Hat halen aktif değildir, onun yerine 183 nolu Acil Sosyal Hizmet Hattı aranabilir. 11.12.2014 Admin]. numaralı hat, 14 Şubat'ta uygulamaya geçti. Bir hafta sonra basın toplantısı ile duyurulan hatta, 21 Şubat'tan itibaren ihbarlar gelmeye başladı. Buna göre, 14 Şubat-14 Mart arasında 90 ihbar ve başvuruda bulunuldu. Bunlardan 62'sini, 'cinsel sağlık ve üreme sağlığına' ilişkin bilgilenme talebi oluşturdu. Üç 'amaç dışı' sorular yöneltilirken, 'istismarlara' ilişkin 25 ihbar geldi. Bu ihbarlardan dokuzu 'sokakta yaşayan çocuklara', beşi 'fiziksel istismara', dördü 'ensest' ilişkiye, yedisi de 'cinsel istismar' sebeplerine ilişkin oldu. İstismara ilişkin en dikkat çeken ihbarlar ise şunlar oldu. 12-13 yaşlarında altı çocuk kapkaç ve diğer bazı suçları işledikleri için polise defalarca bildirilmiş ancak hiçbir sonuç alınamamış. Çocukları aileleri istemiyor. Dokuz aylık hamile bir kadın kocası tarafından dövülüyor. Dört çocuklu baba anneye ve çocukları dövüyor, aç bırakıyor. Anne-babası ayrı kız çocuğu dedesince cinsel istismar ediliyor. Baba 14-15 yaşındaki kızlarıyla cinsel ilişkide bulunuyor, sekiz yaşındaki kızını elle taciz ediyor. 55-60 yaşlarında bir erkek para karşılığı 9-10 yaşlarında bir kız çocuğu ile ilişkiye giriyor. Okul çıkışında çocuklara cinsel tacizde bulunuluyor. Bir inşaat işçisi okul çocuklarını kandırarak inşaatta pazarlıyor. İhbarlardan 10'u hukuki yardım için baroya, üçü polise, dördü sosyal hizmetlere yönlendirildi, üç şikâyet polise, dördü çocuk polisine ve biri baroya ihbar edildi. Bunların soruşturması sürüyor. İllere göre dağılım İllere göre dağılımda, 50 arama ile İstanbul ilk sırada. Onu 10 çağrı ile Osmaniye izliyor. Adana'dan ve Kastamonu'dan dört, Ankara'dan ve İzmir'den üç, Bursa'dan iki, Afyon, Balıkesir, Antalya, Denizli, Kayseri, Konya, Malatya, Muğla, Niğde, Zonguldak, Trabzon, Gaziantep, Aydın ve Erzurum'dan da birer çağrı geldi. Bilgilenme çağrılarında ise çocuk istismarı durumunda kime ve nereye başvurulmalı, çocuk pornografisi nedir, cinsel istismar nedir, ensest nedir, dayak suç mudur diye soruldu. |
05-04-2006, 07:31 | #3 |
|
Alo çocuk imdat
Çocuklara yönelik istismara karşı kurulan Alo ihbar hattına gelen çağrılar, tüm çocukların tehdit altında olduğunu gösteriyor. ------------------------ İnsanı derinden sarsan ifadeler vardır. Olmadık zamanda bir milat yaşatır adeta. Necip Fazıl Kısakürek’in “Tomurcuk derdinde olmayan ağaç, odundur.” sözü, Marmara Üniversitesi’nde diş hekimliği eğitimi alan Fatih Gülcü üzerinde benzer bir etki yapmış. “Gelecek inşası, tomurcuk kaygısı çekmekle mümkünse çocuklar için bir şeyler yapmam gerekiyor.” diye düşünmeye başlayan Gülcü’nün imdadına bir gazete ilânı yetişmiş. Şu anda Sokak Çocukları Rehabilitasyon Derneği’nin yürüttüğü Cinsel Sağlık ve Üreme Sağlığı İhbar Hattı ‘Alo İmdat’ projesinin gönüllülerinden biri. Tek başına değil tabii. Üç vardiya halinde 24 saat kesintisiz çalışan 18 üniversite öğrencisinin görevi, Türkiye genelinden gelen ihbar çağrılarına cevap vermek. Alo ihbar hattı, 8 yıldır sokak çocuklarına yönelik çalışmalar yapan derneğin 14 Şubat 2006’da başlattığı bir proje. Hedef, fizikî ve ruhî istismara uğrayan çocuklara ulaşmak ve yardım almalarını sağlamak. Projenin koordinatörü ve dernek ikinci başkanı Tanzer Gezer, “Faaliyet alanını neden sokak çocuklarından risk altındaki tüm çocuklara kaydırdınız?” sorusunu, “Geç kalınmış müdahalenin işe yaramadığını gördük.” sözleriyle cevaplıyor. Geçmiş yıllarda yaşadıkları, rehabilitasyonun istismara uğramış bir çocuğun kaybettiklerinin telafisinde yetersiz kaldığını göstermiş. Mağduriyeti önleyecek koruyucu tedbir arayışının sonucunda da Alo ihbar hattı çıkmış ortaya. Destek hattı, dünya genelinde başarılı örnekleri olan bir uygulama. Türkiye için de ilk değil ayrıca. Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kurumu’nun (SHÇEK) 183 numaralı telefon hattı da aynı kaygının ürünü. Ancak zamanla sadece mesai saatleri içinde çağrı kabul eder hale gelen hat, maksadından uzaklaşmış. 18 öğrenci 24 saat telefon başında Türkiye genelinden 24 saat çağrı kabul eden [Hat halen aktif değildir, onun yerine 183 nolu Acil Sosyal Hizmet Hattı aranabilir. 11.12.2014 Admin]. numaralı ‘Alo imdat’ hattının ucunda, çoğunluğu hukuk, tıp ve psikoloji öğrenimi gören 18 genç var. Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Oğuz Polat’ın gözetiminde 3 haftalık bir eğitim aldıktan sonra göreve başlayan öğrencilerden üçü Selda Saç, Hüseyin Günay ve Fatih Gülcü. Görevleri; telefonda üreme sağlığı ile ilgili soruları cevaplamak. İstismara konu olan durumlarla ilgili ihbar kabul edip vakaları gerekli yerlere bildirmek. Bir de çocuklarla ilgili projelerde kullanılacak bir veri tabanı oluşmasını sağlamak için ihbarları kayda geçirmek. İhtiyaç duyacakları tüm bilgiler kurulan bilgisayarlı sistemde mevcut. Proje başlamadan önce Türkiye genelinde ulaşmaları gereken tüm çocuk polisi ve sosyal hizmet kurumlarının haritası çıkarıldığı için telefonları yönlendirmekte de sıkıntı çekmiyorlar. Ancak en zor olanı telefonda anlatılan olaylar karşısında sükûnetlerini korumak olsa gerek. Hat hizmet vermeye başlamadan önce aldıkları eğitim bu konuda da işlerini kolaylaştırmış. İletişim fakültesi öğrencisi Hüseyin Günay, şiddeti ne olursa olsun gelecek tüm ihbarlardan rahatsız olduğunu söylüyor. Proje koordinatörleri bunu bildikleri için eğitim boyunca gençleri en kötüsüne hazırlamaya çalışmış. Bu amaçla pek çok uygulama yapılmış. Ayrıca çeşitli oyunlarla kendilerini sınama imkânı da bulmuşlar. Teknik bilgiler sistemde olsa da korkmuş bir çocuğu konuşturmak hattın diğer ucundaki kişinin maharetine bağlı çünkü. Şu anda hepsi ne kadar önemli bir iş yaptığının farkında. Oynadıkları oyunlarda bile karşı tarafı incitebilecek söz ve davranışlardan uzak durduklarını anlatıyor Hüseyin: “Normalde bir çocukla konuşurken canım, tatlım gibi ifadeler kullanırsınız. Bu hoşuna gidecek sanırsınız. Eğitimde öğrendik ki tacize uğramış bir çocukla konuşuyorsanız istismarın bu sözcüklere başladığını göz önünde bulundurmanız gerekiyor. Yani telefonda sevgi sözcüğü kullanmak yok!” İlk günlerde ‘başarabilecek miyim’ endişesi taşısalar da şimdi rahatlamış görünüyorlar. Hukuk fakültesi son sınıf öğrencisi Selda Saç’ın anlattıkları da pekiştiriyor bu düşünceyi: “İlk nöbet günümde gazetelerde Adanalı Sultan’ın ölüm haberleri vardı. Yardım almak için her yolu denemiş, öğretmeniyle, ailesiyle konuşmuş ama bu çabası işe yaramamış. O gün tekrar ‘tamam, doğru yerdeyim’ dedim. Eğer bu hat olsaydı belki şu anda yaşıyor olurdu, kim bilir...” Telefon başındaki nöbetçi operatör, gelen çağrıyı duruma göre sosyal hizmetlere ya da çocuk polisine yönlendiriyor ama işi burada bitmiyor. Polise yansıyan olayın takibini de yapmaları gerekiyor. İlk bir ay içinde aldıkları 90 çağrının büyük kısmı bilgi talebi. Onu sokak çocukları ile ilgili ihbarlar takip ediyor. Yalnız arayanlar genellikle yardım istemek için değil, çocukların kendi çevrelerinden uzaklaştırılmasını sağlamak için sarılıyor telefona. Hatta gelen ihbarlar, çocukların sanıldığının aksine yalnız sokakta değil kendi evlerinde de korunmaya muhtaç olabileceğini ortaya koyuyor. Tanzer Gezer, kayda geçen 5 çağrının aç bırakılan ya da çeşitli şekilde şiddete maruz kalan çocuklarla ilgili olduğunu söylüyor: “Sadece komşular değil, aile fertleri de arıyor. Mesela teyze, babaanne, dede arayıp anne ve babayı şikâyet edebiliyor.” Bir ay içinde alınan 4 ensest ihbarı, tehlikenin boyutlarını daha da netleştiriyor. 3 kız çocuğu babaları tarafından taciz edilen annenin Alo ihbar hattını arama sebebi, polise gitmekten korkuyor olması. Fatih Gülcü, yaşadıklarını anlattığında arkadaşlarının inanmadığını söylüyor laf arasında. Gerekçeleri ise çok basit: Türkiye’de böyle şeyler olmaz… Geçen yıl televizyonda yayınlanan bir kadın programında çalışan Hüseyin Günay araya girerek Türkiye’de söylenmeyen şeylerin yok sayıldığın tespitini yapıyor. Onu böyle düşünmeye iten, televizyonda çalıştığı süre boyunca her gün ortalama 10-15 ensest ihbarına şahit olurken resmi raporlara bir yıl içinde sadece iki olayın yansımış olması. Alo ihbar hattı çocuklara yönelik istismarı konu edinse de şimdilik arayanların tamamı yetişkin. Gönüllü gençler, çocuklar ın aramaya başlamasının projenin başarısının ispatlayacağı görüşünde. Telefon numarası, basına yansıyan haberlerin yanında el ilanları ve afişlerle duyurulmaya çalışılıyor. Ayrıca yine dernek tarafından hazırlanan 10 çizgi filmin ulusal televizyon kanallarında yayınlanması için RTÜK’ten izin çıkması bekleniyor. Avrupa Birliği’nden alınan fon ve Sağlık Bakanlığı’nın desteği ile yürütülen proje, bir yıl için başlatıldı fakat şimdiden 3 yıllık kaynak sağlamış durumda. Ancak Gezer’e göre projelerin yanında eğitim sistemi de tekrar gözden geçirilmeli. İstismarı önlemek için çocuklara korkutmadan ve ürkütmeden kendilerini korumayı öğretmek gerekiyor. Bu da mahremiyet sınırlarını öğrenmeleri ile mümkün. http://www.aksiyon.com.tr/detay.php?id=23791 |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Çocuğa Cinsel İstismar Tedbir Talebinin Reddi | av.cevat | Meslektaşların Soruları | 7 | 28-01-2013 12:59 |
Çocuğa Karşı Cinsel Eylem Çocuğuma Psikolojisi Sağlam Raporu Verildi/ Beraat?? | Konuk | Kadınlara Hukuki Destek Merkezi (KAHDEM) | 5 | 18-07-2010 18:48 |
Eşe karşı yaralama/Eşe karşı cinsel saldırı karşılaştırması | Av.Cengiz Aladağ | Hukuk Sohbetleri | 21 | 21-05-2009 22:44 |
Cinsel istismar magduru çocuğa yaklaşım | Kavaz | Çocuk Hakları Çalışma Grubu | 2 | 05-06-2007 15:30 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |