|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
05-04-2007, 16:37 | #1 |
|
nafaka takiplerinde avukata tebliğ
nafaka borcunda asıl olan avukata mı yoksa borçluya mı tebliğdir? nafaka ödememekten şikayet ettiğimizde ceza verilebilmesi için.
|
05-04-2007, 18:35 | #2 |
|
Sn. Hayat, üzgünüm ama bu kez de ceza kararı alamayacaksınız. Çünkü vekile yapılan tebligat yeterli değil, suçun oluşması için asile tebligat yapılması gerekiyor. Saygılarımla.
T.C. YARGITAY 16. HUKUK DAİRESİ E. 2003/8913 K. 2003/10797 T. 14.11.2003 • NAFAKA BORCUNU ÖDEMEMEK SUÇU ( Borçlu Sanık Adına Düzenlenen İcra Emrinin Vekile Tebliğ Edilmesi Nedeniyle Atılı Suçun Oluşmaması ) • VEKİLE TEBLİĞ ( Nafaka Borcundan Dolayı Cezası İstenilen Sanık Adına Düzenlenen İcra Emrinin Vekile Tebliğ Edilmesi Nedeniyle Atılı Suçun Oluşmaması ) 2004/m.344 ÖZET : Borçlu sanık adına düzenlenen 53 örnek icra emrinin vekile tebliğ edildiği, bu nedenle atılı suçun oluşmadığı düşünülmeden sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiştir. DAVA : Nafaka borcunu ödememek suçundan sanık Necat nin İİK.nun 344. maddesi gereğince 10 gün hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C.Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesiyle dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: KARAR VE SONUÇ : Borçlu sanık adına düzenlenen 53 örnek icra emrinin vekile tebliğ edildiği, bu nedenle atılı suçun oluşmadığı düşünülmeden sanığın beraati yerine mahkumiyetine karar verilmesi bozmayı gerektirmiş, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükmün istem gibi BOZULMASINA 14.11.2003 gününde oybirliğiyle karar verildi. |
05-04-2007, 19:33 | #3 |
|
Diğer arkadaşım zaten Yargıtay'dan bir kararla cevabını pekiştirmiş. Ancak ben de tecrübelerime dayanarak net bir şekilde söyleyebilirim ki; özel hukukta vekile tebliğ aslolansa da; ceza hukukunda, asile tebliğ, suç oluşturan eylemin varlığının kabulü için gereklidir.
Başkaca tazyik yöntemlerini denediniz mi bilmiyorum ama eğer borçlu hakkında harici yöntemlerinizden de bilgim olsa; belki size farklı bir yöntem de tavsiye edebilirdim. Kolay gele... |
05-04-2007, 20:22 | #4 |
|
xxx
cevaplarınız için çok teşekkür ediyorum. söylediklerinizle doğrusunu öğrenmiş oldum, fakat böyle birşeyle ilk defa karşılaşıyorum daha öncesinde hiç böyle birşey olmamaıştı, bugibi bi durumda ceza da çıkmıştı. demekki yanlış olan eski hakimin verdiği kararmış, bunun değil.
|
03-05-2007, 05:08 | #5 |
|
Başka mevzular için karar tararken aşağıdaki kararı buldum ve buraya da ekleme gereği duyuyorum;
Kişinin cezai sorumluluğunun doğabilmesi için kişinin kendisine tebligat yapılması gerektiğine ilişkin; T.C. YARGITAY 16.Hukuk Dairesi Esas: 2004/11220 Karar: 2004/12121 Karar Tarihi: 25.11.2004 ÖZET : İlamlı takipte hukuki sonuç doğurması bakımından ilamda yazılı borçlu vekiline tebligat yapılması yasal ise de, cezai sonuç doğurması yönünde şikayet olunan asıl borçluya icra emri tebliğ edilmelidir. Vekilin ihmalinden sanık sorumlu tutulamaz. (2004 S. K m. 337, 343) Mal beyanında bulunmamak suçundan sanık Hüsnü'nün İİK.nun 337/1. maddesi gereğince 10 gün hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına dair İstanbul 4. İcra Ceza Mahkemesinin 14.5.2003 gün ve 2002/5878 esas, 2003/2611 sayılı kararı ile Nafaka Borcunu Ödememek suçundan İİK'nun 344. maddesi uyarınca 1 ay hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına dair 14.5.2003 gün ve 2002/5877 esas, 2003/2610 sayılı kararı ve dosyaları incelendi. İlamlı takipte hukuki sonuç doğurması bakımından ilamda yazılı borçlu vekiline tebligat yapılması yasal ise de, cezai sonuç doğurması yönünde şikayet olunan asıl borçluya icra emri tebliğ edilmeden ve vekilin ihmalinden sanığın sorumlu tutulamayacağı gözetilmeksizin yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesinde isabet görülmediğinden anılan kararların CMUK'nun 343. maddesi uyarınca bozulması lüzumu Yüksek adalet Bakanlığı Ceza İşleri Genel Müdürlüğü'nün 8.10.2004 gün ve 43522 sayılı Yazılı Emirlerine atfen Yargıtay C.Başsavcılığının 22.10.2004 gün ve Y.E.2004/201233 sayılı tebliğnamesiyle istenilmiş olmakla, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ: İcra takip dosyasının incelenmesinden, borçlu sanığa ödeme emri tebliğ edilmediğinden atılı suçların oluşmayacağı gözetilmeksizin beraat yerine yazılı şekilde mahkumiyete dair hüküm kurulması isabetsizdir. Yargıtay C.Başsavcılığının yazılı emre atfen düzenlediği tebliğname bu nedenle yerinde görüldüğünden İstanbul 4. İcra Ceza Mahkemesi'nden verilen ve temyiz edilmeden kesinleştiği anlaşılan 14.5.2003 gün ve 2002/5878 esas, 2003/2611 sayılı ve aynı gün 2002/5877 esas, 2003/2610 sayılı kararların CMUK'nun 343. maddesi uyarınca BOZULMASINA, hükmolunan cezaların çektirilmemesine, dosyanın Yargıtay C.Başsavcılığına TEVDİİNE, 25.11.2004 gününde oybirliği ile karar verildi. |
28-04-2016, 14:09 | #6 |
|
Umarım TK.m.35 uyarınca asile yapılan tebligat da ceza verilmesine engel değildir
|
07-09-2017, 09:56 | #7 |
|
Sayın av.ebru,
Özel kişilere TK m 35 uyarınca tebligat çıkarılabilmesi için, ilgili dosyadan daha önceden borçluya bir kez usulüne uygun şekilde bir tebligat yapılmış olması gerekmektedir. Eğer dosyadan borçluya daha önceden bu şekilde yapılan bir tebligat yoksa burada TK m 35 uygulanamayacaktır. TK Madde 35 – Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır. (Değişik fıkra: 11/1/2011-6099/9 md.) Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. (Değişik: 19/3/2003-4829/11 md.) Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır. 3191 Yaşadığım bir olayda icra dosyasından borçluya tebliğ yapılmış ve borçlu bu dosyaya verdiği taahhüt tutanağında adresinin değiştiğini beyan ederek yeni bir adres bildirmiştir. Taahhüdün aksaması üzerine açtığımız icra ceza dava dosyasındaki şikayet dilekçemizde borçlunun tutanakta beyan ettiği yeni adresini borçlu adres olarak gösterdik. Fakat Ceza mahkemesi tarafından bu yeni adrese çıkarılan ilk tebligat İADE geldi. Şimdi, borçlu yeni adresini takip dosyasına bildirmiş, fakat bu adrese tebligat yapılamıyorsa ne olacak... Takip dosyası ile bunun ile bağlantılı olan ceza dava dosyası TK m 35 uyarınca aynı dosya sayılabilecek midir. Yani ilk tebliği yapan İcra müdürlüğü ile İcra Ceza Mahkemesi TK m 35 anlamında aynı kazai mercii sayılabilecek midir. Mahkemeden talepte bulunarak borçlunun taahhüt tutanağında bildirdiği adrese tebligat yapılamadığını bu nedenle icra dosyasındaki borçlunun tebliğ yapılan ilk adresine mahkemece TK m 35 uyarınca tebligat çıkarılmasını talep ettik.Talebimiz mahkemece kabul edildi. Bu kararı ile mahkeme, takip dosyasının olduğu icra müdürlüğü ile bunun ile bağlantılı olan ceza dava dosyasının bulunduğu ceza mahkemesini TK m 35 uyarınca aynı kazai merciiler olarak kabul etmiş oldu. |
08-09-2017, 09:15 | #8 |
|
Nafaka borcundan dolayı yapılan icra takiplerinde hem borçluya hemde vekile tebliğ yapılması gerekmektedir.
|
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Maaş Haczi Müzekkeresi Nasil Tebliğ Edilecek ? | pallanco | Meslektaşların Soruları | 20 | 28-01-2017 12:45 |
Tefhim - Tebliğ - Süreler | Av. Hulusi Metin | Hukuk Sohbetleri | 8 | 30-06-2014 15:25 |
kira takiplerinde tahliye | meryem kalay | Meslektaşların Soruları | 7 | 15-12-2010 19:17 |
35.E Göre Tebliğ - Kesinleşme - Temyiz | Devilsadvocate | Meslektaşların Soruları | 5 | 13-02-2008 00:25 |
3167 Sayılı Kanun'a İlişkin Tebliğ | Av.Habibe YILMAZ KAYAR | Adliye Duvarı | 0 | 14-11-2002 22:00 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |