|
Meslektaşların Soruları Hukukçu meslektaşların hukuki nitelikte sorularını birbirlerine yöneltecekleri mesleki yardımlaşma forumu. SADECE hukuk fakültesi mezunları ile hukuk profesyonellerinin (bilirkişi, icra müdürü vb.) yazışmasına açıktır. [Yeni Soru Sorun] |
08-10-2012, 16:01 | #1 |
|
Sağır ve dilsiz olup aynı zamanda okuma yazması olmayan vatandaşın konut kredisi çekmesi ve hayat sigortası yapılmamış olması???
Müvekkilin babası muris geçen hafta Cumartesi günü vefat etmiştir. Muris konut kredisi çekmiş olup daha 6-7 taksidini ödemiştir. Murisin okuma yazmsı olmayıp aynı zamanda sağır ve dilsizdir. Bu şartlar altında Vakıfbanktan konut kredisi kullandırılmıştır. Herhangi bir şahit ve tercüman da yoktur. Müvekkil babasına hayat sigortası yapıldığını sanmaktadır. Fakat araştırmalar neticesinde anlaşılmıştır ki hayat sigortası da yapılmamış ve borç müvekkile kalmıştır. Bu aşamada neler yapılabilir ? ( Hayat sigortası zorunlu değil ve bu konuda yapılması için tüketiciye sorulmalıdır. Ama bu konuda sorulmadığı gibi yine ihtiyari sigortalardan olan sağlık sigortası ile konut paket sigortası yapılmıştır. Banka hakkında nasıl bir girişim yapılabilir )
|
13-10-2012, 13:45 | #2 | |||||||||||||||||||||||
|
sayın meslektaşım
Bu durumda mirasçıların ödeme gücü yoksa yasal süre içinde mirası reddetmeleri yerinde olacaktır. |
13-10-2012, 23:38 | #3 | |||||||||||||||||||||||
|
Peki sağır ve dilsiz okuma yazma bilmeyen biri sözleşmeyi nasıl anladı da imzaladı. tercuman şahit yok. Gabin şartları oluşmuş olamaz mı. fiil ehliyeti var diye sorumuuluk altında tutulmamalı. taksitleri ödemesi de kabul anlamına gelmemeli zira ödemezse icraya verileceğini öğrenmiş olabilir. Bu yorum şekli birçok hukuksuzluğa kapı aralar nitelikte
|
14-10-2012, 08:01 | #4 |
|
Sagir, dilsiz ve okuma yazmasi olmadigini ispatlayabilecekmisiniz(sahit disinda bir delille)? Bu durumda irade beyanlarinin olusmadigindan sozlesme kurulmamis olur ancak aldigi kredi tutari sebepsiz zengilesme ile talep edilir. Hayat sigortasi yapmak zorunlu degil.
Ancak su da var, kredinin ilk taksitini zamaninda odediginden bu sahsin kredi sozlesmesinden haberi olmadigini soylemek pek mumkun olmaz. Bana gore kredi borcu miras reddedilmedigi surece mirascilardan talep edilir. |
14-10-2012, 09:30 | #5 | |||||||||||||||||||||||
|
sağır ve dilsiz ve konuşma özürlü olduğuna dair kimliği var ve karayollarında özürlü kadrosu ile çalışıyor.:banka talep olmadan sigortası yaptırmak zorunlu değil demiş ve bana verdiği sözleşmede de böyle yazıyor. bu ifadenin tersi talep varsa zorunlu demektir. evraklar arasında taahhütname adında bir evrakta konut paket ve hayat sigortası her ne kadar zorunlu değilse de bunların yapılması zorunluğundan bahsedilmiş ve müvekkilden talepname alınmış. yani dosyamda hayat sigortası yapılması talebi var. aynı zamanda banka konut paket sigortasını yaptırmış ve primlerini de kesmiş. şimdi konut paket sigortası da talebe bağlı ve talep gereği yapılmış banka tarafından. işbu nedenle banka talep olmasına rağmen hayat sigortasını yaptırmamakla sorumludur. Banka ile tüketici arasındaki evrakların hukuki yorumundan bu çıkar. Talep edilmesi gerektiğinden bahsedip sonra yapmamak, üstelik konut paket sigortasının yapılıp hayat sigortasını yapılmaması bence bankanın bundan dolayı sorumluluğunu gerektirir. Zira bankanın usule aykırı işleminden dolayı mirasçıların mirası reddetmek zorunda bırakılması adil değildir.
|
14-10-2012, 15:26 | #6 |
|
Sözleşmede hayat sigortası yapılsın talebi varsa banka sözleşmeyi ihlal etmiş, ancak 6-7 ay boyunca hayat sigortası primi yatırılmamış ve bu duruma itiraz edilmemiş. Bu aleyhinize durum teşkil edebilir.
|
06-12-2012, 16:17 | #7 |
|
Benzer bir dosya ile ilgili bende bir kaç soru sormak isterim.
Müvekkil 50 yaşında, doğuştan sağır-dilsiz ve aynı şekilde okuma-yazma bilmiyor. Bu durumdan yararlanan akrabaları, çekmiş oldukları krediye karşılık müvekkilin kendisine ait olan evini ipotek verdiriyorlar. Yapılan işlemlerin hiç birisinde tercüman bulunmamakta sadece belgelerin altına müvekkilin parmak izi bastırılıyor. Müvekkil, uzunca bir müddet yapılan işlemin ne olduğunu anlamıyor. Ancak bir müddet sonra kredilerin ödenmediğine ilişkin uyarı yazısı müvekkile postalanıyor ve müvekkille aynı evde kalan başkaca akarabaları durumu öğreniyor ve müvekkile anlatılıyor. Müvekkil ne olup bittiğini ancak 2 ay önce öğrenmiş oluyor. Sonuç itibariyle müvekkile icra tehdidi ile karşı karşıya kalmış durumda .. Bu durumda ne yapılabilir. Şimdiden teşekkür ederim .. |
06-12-2012, 16:38 | #8 | |||||||||||||||||||||||
|
Müvekkil evli ise eş rızası olmadan ipotek sözleşmesi geçerli olmaz. |
06-12-2012, 17:50 | #9 |
|
Sayın Olgu;
Önemli olan eşin rızası değil.ipotek konulan taşınmazın tapı kaydında aile konutu şerhi olması halinde eşinin rızası geçerlidir.Zaten sizin de bidiğiniz gibi bankaların en iyi yaptığı şey ipotek almak bu durumda da gereken özeni göstermişlerdir diye düşünüyorum. |
06-12-2012, 18:38 | #10 |
|
Okuduğum bazı yargıtay kararlarında , tapu kaydında aile konutu şerhi olmasa da aile o konutta yaşıyorsa orası aile konutudur diyordu.
|
06-12-2012, 18:51 | #11 | |||||||||||||||||||||||
|
T.C. YARGITAY 2. HUKUK DAİRESİ E. 2009/1911 K. 2009/5425 T. 24.3.2009 • AİLE KONUTU ÜZERİNDE ŞERH BULUNMAMASI ( Malik Olan Eşin Kendi Eşinin Muvafakati Olmadan Taşınmazı Alacaklı Banka Lehine İpotek Altına Aldırdığı/Bankanın Taşınmazın Aile Konutu Olduğunu Bilebilecek Durumda Olduğu - Şerh Bulunmamasına Rağmen İpoteğin Kaldırılmasına Karar Verileceği ) • EŞİNİN MUVAFAKATİ OLMADAN MALİK OLAN EŞİN AİLE KONUTUNU İPOTEK ALTINA ALDIRMASI ( Alacaklı Bankanın Taşınmazın Aile Konutu Olduğunu Bilebilecek Durumda Olduğu/Basiretli Davranması Gerektiği - Şerh Bulunmamasına Rağmen İpoteğin Kaldırılmasına Karar Verileceği ) • BANKANIN BASİRETLİ TACİR GİBİ DAVRANMA YÜKÜMLÜLÜĞÜ ( Malik Olan Eşin Kendi Eşinin Rızası Olmadan Taşınmazı Alacaklı Banka Lehine İpotek Altına Aldırdığı/Bankanın da Taşınmazın Aile Konutu Olduğunu Bilebilecek Durumda Olduğu - Basiretli Davranması Gerektiği ) • İPOTEĞİN KALDIRILMASI ( Malik Olan Eşin Kendi Eşinin Rızası Olmadan Aile Konutunu Alacaklı Banka Lehine İpotek Altına Aldırdığı/Bankanın da Taşınmazın Aile Konutu Olduğunu Bilebilecek Durumda Olduğu - Şerh Bulunmamasına Rağmen İpoteğin Kaldırılabileceği ) 1086/m.432 4721/m.193, 194, 1023 6762/m.20 ÖZET : Uyuşmazlık malik olan davalı eş tarafından diğer davalı banka lehine davacının rızası olmaksızın aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerinde tesis edilen ipoteğin hukuken değer taşıyıp taşımadığı, davacının bu işleme rızasının bulunup bulunmadığı noktası toplanmaktadır. Aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerinde eşlerin tek başlarına, hukuki işlem yapmasının diğer eşin önemli yararlarını zedeleyeceği düşünülerek bu konut üzerindeki malik eşin tasarrufu diğer eşin rızasına bağlanmıştır ve rıza alınma yapılacak işlemlerin önlenmesi için tapu siciline şerh verilmesi olanağı getirilmiştir. Bir taşınmazın aile konutu olarak özgülenmesine ilişkin şerh olmasa bile kimi durumlarda tapu maliki olmayan ve özgülemeden yararlanan eş kendi rızası dışında tapu maliki eşin yaptığı tasarrufların ortadan kaldırılmasını isteyebilir. Davalı ipotek alacaklısı bankanın ipotek tesisi sırasında kötü niyetle hareket ettiği elbette söylenemez, bununla birlikte basiretli bir biçimde davranıp taşınmazın aile konutu olarak kullanıldığını eksperleri marifetiyle yaptıkları inceleme sırasında görmeleri nedeniyle bu konutta oturduklarını bildiği davacı eşin rızasını da almaları gerekir. Davacı eşin muvafakati olmaksızın davalı eş tarafından diğer davalı banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmelidir. DAVA : Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen ve yukarıda tarih numarası gösterilen hüküm temyiz edilmekle evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü: KARAR VE SONUÇ : Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre yerinde bulunmayan temyiz isteğinin reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı onama harcının temyiz edene yükletilmesine, peşin alınan harcın mahsubuna, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oybirliğiyle karar verildi. |
11-12-2012, 18:12 | #12 |
|
Sayın olgu bu durumda m.k 1023 ü ihlal etmiş olmuyor muyuz.tapu kaydına güven ilkesi.Ben de bu konuyu baya araştırdım aynen sizin gibi düşünüyordum(yargıtay kararları doğrultusunda)fakat bürodan baktığım bi kaç dosyadan sonra asıl olan tapu sicili olduğunu gösteriyor.Bu cuma kesinleşecek olan davamızın sonucunu sizinle paylaşmayı düşünüyorum. Ben de çok merak ediyorum.kolay gelsin.
|
11-12-2012, 18:51 | #13 |
|
Tapu siciline güven ilkesinde en önemli unsur iyiniyet değil mi? Yargıtay kararında da bahsettiği gibi basiretli tacir banka bu hususu araştırmalı. Ev adresi alıyorlar kredi kullanandan, bu adres ile ipotek edilen taşınmazın adresinin aynı olması da bu konutun aile konutu olduğunu gösterir.
Ayrıca bankalar o kadar ekspertiz ücreti alıyorlar. Laf olsun diye almasınlar bi zahmet sonra mahkemelerden iade kararı çıkıyor Tapu siciline güven normal satışlarda sözkonusu olabilir ama burada bilinenilecek bir durum söz konusu. Ben karardaki gerekçeyi de doğru buluyorum. Sizin davanın sonucunu da merakla bekliyorum |
Şu anda Bu Konuyu Okuyan Ziyaretçiler : 1 (0 Site Üyesi ve 1 konuk) | |
|
Benzer Konular | ||||
Konu | Konuyu Başlatan | Forum | Yanıt | Son Mesaj |
Hayat Sigortası konut kredisi ölüm sürenin dolması | Av. İlhan SALBAŞ | Meslektaşların Soruları | 10 | 03-12-2015 13:16 |
Okuma ve yazması olmayandan alınan imza ve sözleşmenin iradeye aykırı olması | stj.Ercan KILIÇ | Meslektaşların Soruları | 1 | 13-09-2011 08:57 |
Konut kredisi kullanan şahsın ölmesi-hayat sigortası-mirasçıların sorumluluğu | Aybüke Kağan | Meslektaşların Soruları | 2 | 15-10-2009 14:37 |
Türk Hukuk Sitesi (1997 - 2016) © Sitenin Tüm Hakları Saklıdır. Kurallar, yararlanma şartları, site sözleşmesi ve çekinceler için buraya tıklayınız. Site içeriği izinsiz başka site ya da medyalarda yayınlanamaz. Türk Hukuk Sitesi, ağır çalışma şartları içinde büyük bir mesleki mücadele veren ve en zor koşullar altında dahi "Adalet" savaşından yılmayan Türk Hukukçuları ile Hukukun üstünlüğü ilkesine inanan tüm Hukukseverlere adanmıştır. Sitemiz ticari kaygılardan uzak, ücretsiz bir sitedir ve her meslekten hukukçular tarafından hazırlanmakta ve yönetilmektedir. |